YEREL HABERLER - 21 Ocak 2014 Salı 12:36

Mhp Genel Başkanı Devlet Bahçeli

A
A
A
Mhp Genel Başkanı Devlet Bahçeli

“DEVLET VE TOPLUM HAYATI İTİDAL VE İHTİYATA MUHTAÇTIR”
“İNSANLIK SURİYE’DE RAFA KALDIRILMIŞTIR. BU ÜLKE DÖRT BİR YANDAN ATEŞ ALTINA ALINMIŞTIR. SURİYE’DE RESMEN KATLİAM YAPILMAKTADIR”
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, devlet ve toplum hayatının itidal ve ihtiyata muhtaç olduğunu söyledi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, partisinin grup toplantısında yapıtığı konuşmada, ekonomik sorunların alabildiğine tırmandığını ifade ederek, "İşsizlik, yoksulluk ve yolsuzluk insanımızı hırpalamakta, keyfini kaçırmaktadır. Türkiye Kamu Sen’in bir araştırmasına göre, memurlarımızın yüzde 97’si borçlu, yüzde 60,2’si de borcunu ödemekten uzaktır. Bu düşündürücü, bir o kadar da yürek yaralayıcı tabloyu hiçbir çalışanımız hak etmemektedir. Hükümet kul hakkına göz koyarken, çalışanlarımızı, emeğiyle geçinen kardeşlerimizi, helal kazancının ardında koşan vatandaşlarımızı ekonomik felakete rehin bırakmıştır. Türkiye ekonomisi alarm zilleri çalmaktadır” dedi.
“DEVLET VE TOPLUM HAYATI İTİDAL VE İHTİYATA MUHTAÇTIR”
30 Mart 2014 tarihinde yapılacak Mahalli İdareler Seçimleri’ne 69 günlük bir süre kaldığını hatırlatan Bahçeli, seçimler yaklaştıkça siyasi tansiyonun yükseldiğini, anlaşmazlık ve anormallikler yaygınlaştığına dikkat çekerek şunları dedi:
“İlaveten siyasetin üslubu dibe vurmaktadır. Hakaretler havada uçuşmakta, husumetten beslenen odaklar tahammülleri zorlamaktadır. Mahkeme kararı olmadan, illegal yöntemlerle kaydedilen konuşmalar çarşaf çarşaf yayınlanmaktadır. Manşetler ve sanal medya video ve kaset pazarı olmuştur. Telekulak çeteleri arşivlerini karıştırdıkça yeni skandallar ortaya saçılmaktadır. Sosyal medya tetikçileri pusuda beklemektedir. İnternet üzerinden sürdürülen karanlık kampanyalar dur durak bilmeden mahrem bilgilerin servis edilmesine çanak tutmaktadır. Anayasa’nın 20, 22, 25’nci maddeleriyle, TCK’nın 132 ve 133’nci maddeleri alenen çiğnenmektedir. Türkiye her açıdan bir kördüğümün içindedir. Türkiye her seviyede keskinleşen ve genişleyen huzursuzlukların sancısını yaşamaktadır. Devlet ve toplum hayatı itidal ve ihtiyata muhtaçtır. Siyaset ise sağduyu ve sakinliğe ihtiyaç duymaktadır. Kaşınan eski yaralar ve üretilen yeni korkular nedeniyle ülkemiz yönetilmez bir duruma sürüklenmektedir. Yaşanan onca ağır sorundan sonra iyimserlik ve geleceğe dönük umutlu bekleyiş irtifa kaybetmektedir. Kutuplaşma dinamikleri, kavga ve kaos gerçeği her geçen gün baskı ve hakimiyetini güçlendirmektedir.”
Toplumsal kural ve değerlerin hasar almasının millet adına büyük bir tehlike, büyük bir handikap olduğunu söyleyen Bahçeli, ”Hukuk herkese karşı tarafsız, bağımsız ve eşit ölçüde uygulandığı sürece bir anlam ifade edecek, vicdanen onay görecektir. Adalet karşısında hiç kimsenin doğuştan veya sonradan kazanılmış farklılığı, imtiyazı ve üstünlüğü olmayacak, olamayacaktır. Bu kural delinir, bu ilke hafife alınırsa milli birlik ve beraberliği ideal seviyede tutmak imkansızlaşacaktır” diye konuştu. Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti:
“‘Rüşvet ve Yolsuzluk Soruşturması’ Başbakan’ın akılla arasını açmış, hezeyan nöbetlerine iyice hapsetmiştir. Yolsuzluğu örtbas etmek maksadıyla inanılmaz, duyunca herkesi hayrete sevk eden söz ve iddialar teker teker Başbakan’ın ağzından işitilmiştir. Nitekim gerçeklerin öğrenilmesini kösteklemek, doğruların anlaşılmasını geciktirmek amacıyla olmadık hayali düşmanlar icat edilmiştir. Başbakan rüşvetin, usulsüzlüğün, haksızlığın üzerine giden Cumhuriyet Savcılarını örgüt üyesi olmakla suçlamış ve görev yerlerini değiştirmiştir. Sözde darbe davalarında kullandığı savcıları bir zamanlar övüp alkışlarken, şimdilerde oklar kendine dönünce alayını birden düşman safına koymuştur.”
TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edilen HSYK kanun teklifinin bugün Genel Kurul’a geleceğini hatırlatan Bahçeli, “İktidar HSYK’yı Anayasa aykırı olacak şekilde ve siyasi hedeflerine göre tasarlamanın arayışındadır. Anayasa’nın 138’nci ve 159’ncu maddeleri hiç dikkate alınmamıştır. Hakim ve savcıların bağımsızlığı hesaba katılmamıştır. İlgili bakan adaletin patronu, tek belirleyeni seviyesine çıkarılmıştır. Başbakan ve hükümeti panik halinde HSYK’yı baştan ayağa değiştirmekte, rüşvet ve yolsuzlukların soruşturulmasını sabote etmeye gayret etmektedir. 12 Eylül 2010 referandumunda yüzde 57,88’lik oy oranıyla kabul edilen HSYK’nın yeni yapısı, kanunla bozulmak istenmektedir. Çok değil, yaklaşık 3,5 yıl önce, bizatihi millet iradesinin evet oyuyla Anayasa hükmü olan HSYK’nın mevcut sisteminin, rüşvet ve yolsuzluk sisi altında hedefe konulması milletimizin tercihlerini yok saymak anlamına gelecektir. Başbakan ve hükümeti evrensel hukuk normlarına ötenazi uygulamaktadır. Bu yanlıştan dönülmelidir. Bu çıkmaz sokaktan vakit daha erkenken çıkılmalıdır. Elbette adaletin işleyişindeki sorunları görmezden gelmemiz düşünülemeyecektir. Elbette HSYK’nın dünden devraldığı sorunları inkar etmemiz de beklenmemelidir. Anayasa değişikliğiyle yapılan düzenlemenin kanun yoluyla, yürütme zorbalığıyla, Meclisteki sayısal çoğunluk marifetiyle değersizleştirilme teşebbüsü asla bugünkü meseleleri çözemeyecek, hortumcuları kurtaramayacaktır. Başbakan Erdoğan ve partisi HSYK’nın değil, haydutların, rüşvetçilerin, yolsuzluğa adı karışmış herkesin peşine düşmelidir. Madem HSYK’da bir düzenleme yapılması gündemdedir, o halde AKP-CHP-BDP bir araya gelerek Anayasa değişikliğinde uzlaşmanın çarelerine bakmalıdırlar. Başbakan Erdoğan milletin sandıkta kabul ettiği Anayasa’ya riayet etmeli, cesareti ve milli iradeye sadakati varsa yapacağı değişikliği millete sormalıdır. Demokrasilerde, hukuksuz, ilkesiz, kuralsız, ahlaksız bir iktidarın yaşama şansı ne duyulmuş, ne de görülmüştür.”
Bahçeli, Suriye’de muhaliflerin yanı sıra, Esad yönetiminin de kan dökmeye devam ettiğini belirterek şunları kaydetti:
“Varil bombaları masum sivillerin canını almaktadır. İnsanlık Suriye’de rafa kaldırılmıştır. Bu ülke dört bir yandan ateş altına alınmıştır. Suriye’de resmen katliam yapılmaktadır. 22 Ocak’ta İsviçre’de başlayacak 2. Cenevre Konferansı’ndan önce böylesi kanlı bir sürecin yaşanıyor olması herkes adına uyarıcı ve dikkat çekici olmalıdır”.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TBMM İliç Maden Kazası Araştırma Komisyonu ilk toplantısını gerçekleştirdi Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İliç Maden Kazası Araştırma Komisyonu ilk toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıda AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu komisyon başkanlığına seçildi. Erzincan’ın İliç ilçesindeki maden ocağında meydana gelen toprak kaymasının tüm yönleriyle araştırılarak muhtemel maden kazalarının önlenmesine yönelik tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, ilk toplantısını yaptı. Toplantıda komisyonun başkanlığına AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu seçildi. Komisyon başkanvekilliğine AK Parti Bolu Milletvekili Yüksel Coşkunyürek, komisyon sözcülüğüne MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, katip üyeliğe ise CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül seçildi. Uslu, komisyon başkanı seçilmesinin ardından yaptığı konuşmada, İliç’te yaşanan kazanın Türk milletini derinden üzdüğünü, halen toprak altında bulunan 8 işçiye bir an önce ulaşılmasını temenni ettiklerini söyledi. Kaza anında 10 milyon metreküpten fazla toprak kütlesinin kaydığına dikkati çeken Uslu, işçilerin kurtarılması için olayın ilk anından itibaren tüm kurum ve kuruluşların çalışmaya başladığını, heyelan riski nedeniyle bir süre ara verilen arama kurtarma çalışmalarının halihazırda 24 saat boyunca sürdürüldüğünü belirtti. Uslu, kaza sonrası toprakta, havada, suda kirlenme konusunda spekülasyonlar olduğunu ancak ilgili bakanlıkların gerekli kontrollerde şu ana kadar bir olumsuzluğa rastlanmadığını açıkladığını vurguladı. "Bu tür kazaların olmaması hem de bu kazadaki sorumluların cezalandırılması ve ihmallerin ortaya çıkarılması için güzel bir rapor düzenleyeceğiz" Araştırma komisyonunun Mecliste grubu bulunan tüm partilerin ortak kararıyla kurulduğunun altını çizen Uslu, şunları kaydetti: "Bu komisyonu birlikte kurduk, birlikte çalışacağız. Başkanlığı ben üstlendim ama buradaki her bir arkadaşımız başkandır. Herkes fikrini, talebini, düşüncesini rahatlıkla dile getirebilir. Hep birlikte bu sürecin onarılması ve bundan sonra bu tür kazaların önlenmesi için ne yapılması gerekiyorsa çalışacağız. Milletimizin bize verdiği yükümlülüğü sonuna kadar yerine getireceğiz. Çalışacağız, dinleyeceğiz, yerinde incelemeler yapacağız ve hem bundan sonra bu tür kazaların olmaması hem de bu kazadaki sorumluların cezalandırılması ve ihmallerin ortaya çıkarılması için güzel bir rapor düzenleyeceğiz."
Bolu Gölcük’te bungalovların kiralanması krizi belediye meclisine yansıdı: Gölcük Platformu meclisi bastı Bolu’da Gölcük Tabiat Parkı sınırları içerisinde Bolu Belediyesi tarafından yaptırılan 25 adet bungalovun kiraya verilmesi kararının çıkmasının beklenildiği Bolu Belediyesi Meclisi toplantısına Gölcük Platformu Üyeleri damga vurdu. Şehir merkezine 13 kilometre uzaklıkta olan ve her yıl yaklaşık 1 milyon kişinin ziyaret ettiği Gölcük Tabiat Parkı’na 19 odalı dağ köşkü ile 25 bungalov yapımı ve göl gazinosunun özel işletmeye verilmesi için 19 Aralık 2017’de Bolu Belediyesi Meclis Salonu’nda ihale yapıldı. Bolu Belediyesi tarafından 2018 yılında 7 milyon TL harcanarak, 25 bungalov ev yapıldı. Gölcük Platformu, doğanın yapısının bozulacağı gerekçesiyle dava açtı. 2019 yılında Bolu İdare Mahkemesi projeyi iptal etti. Danıştay, Şubat ayında, proje için verilen iptal kararını bozdu. Projenin tekrar onaylanmasıyla, bungalovların kiralama hakkı Bolu Belediyesine geçti. Bolu Belediye Meclisi Nisan Ayı 2’nci birleşiminde, bungalovların 17 yıllığına kiralanması için hazırlanan gündem maddesi görüşüldü. Tanju Özcan’ı protesto etmeye eşi de geldi Meclis toplantısı öncesinde bungalov evlerin kullanılmasına karşı çıkan Gölcük Platformu, Bolu Belediyesi önünde eylem yaptı. Belediye meclisi başlamadan önce Gölcük Platformu üyeleri meclis salonunu bastı. Oturumun başlamasıyla birlikte Gölcük Platformu üyelerinin slogan ve alkışlı protestoları devam etti. Protesto edenlerin arasından Tanju Özcan’ın eşi Meral Özcan da yer aldı. Gölcük Platformu üyeleri meclis salonundayken gündem maddesi oylamaya sunuldu. Oy birliği ile kararın yeniden Komisyona havale edilmesine karar verildi. "Ben de seni protesto ediyorum, bu akşam eve geç geleceğim" Eşinin kendisini protesto etmesi hakkında konuşan Tanju Özcan, “Bir Belediye Başkanının eşi tarafından protesto edildiği bir olay yaşadık. Bir taraftan demokrasi açısından mutlu oldum. Karı koca aynı düşünmek zorunda değil. Gerçi ben de seni protesto ediyorum, bu akşam eve geç geleceğim. O nasıl demokratik hakkını kullanıyorsa, ben de demokratik hakkımı kullanacağım” sözlerini kullanarak salonda gülüşmelere neden oldu.
Aydın Başkan Tetik şehit yakınları ile bir araya geldi Nazilli Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik Şehitler Haftası’nda şehit yakınlarıyla buluştu. Tetik; Vatanın bütünlüğü ve milletimizin birliği uğruna canlarını feda eden Aziz Şehitlerimize ve yakınlarına şükran ve minnetlerini sundu. Günün erken saatlerinde Eğriboyun Mezarlığında Şehitlik ziyaretinde bulunan Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik, Şehitleri kabirleri başında dualarla andı. Şehitlik ziyareti ardından Şehit Aileleri Derneği Nazilli Şubesi’nde, Dernek Başkanı Jale Keskin ve Şehit yakınları ile birlikte olan Başkan Tetik, son olarak Şehit Polis Memuru Hıdır Canoluk ‘un ailesini evinde ziyaret etti. Nazilli’de ikamet eden Şehit Polis Memuru Hıdır Canoluk‘un ailesini ziyaret eden Başkan Ertuğrul Tetik Şehitlerimizin geride bıraktığı emanetlerin çok değerli olduğunun altını çizdi. Canoluk‘un Ailesine ve tüm şehit ailelerine tekrardan sabır ve başsağlığı dileklerinde bulunan Nazilli Belediye Başkanı Dr. Tetik, “Şehitlerimizin aziz hatıraları için ne yapsak azdır, minnettarız. Bizler bu güzel vatan için canlarıyla ve kanlarıyla destanlar yazan bir milletin evladıyız. Tarihi şan ve şerefle dolu bir milletiz. Atalarımız vatan, millet ve inançları uğruna her türlü zorluğa göğüs germiş, gerektiğinde canlarını vermek için bir an bile düşünmemişlerdir. Ölümün üzerine gözlerini kırpmadan giden, kanlarıyla bayrağımıza al rengini veren şehitlerimiz, geride bize bu cennet vatanı bıraktılar. Ruhları şâd, mekânları cennet olsun. 14-20 Nisan Şehitler Haftasında başta Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere haklarını hiçbir zaman ödeyemeyeceğimiz Aziz Şehitlerimizi minnetle anıyor, ebediyete intikal eden gazilerimize rahmet diliyor, hayatta olan gazilerimize sağlıklı bir ömür temenni ederek, en içten şükranlarımı sunuyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun" ifadelerini kullandı.