YEREL HABERLER - 22 Ocak 2014 Çarşamba 10:17

Boşanmanın Toplumsal Zararları Anlatılacak

A
A
A
Boşanmanın Toplumsal Zararları Anlatılacak

İLÇE MÜFTÜSÜ MEHMET ÇINAR:
“MODERN YAŞAMIN İNSANI MANEVİYATTAN UZAKLAŞTIRMASI BOŞANMALARI ARTTIRIYOR”
NİHAT ABACI
Boşanmaların artmasının baş sebebinin modern yaşamın insanı maneviyattan uzaklaştırması, dolayısıyla Allah’ın emir ve yasaklarından yüz çevirmesi olduğu belirtildi.
Malatya merkez Yeşilyurt İlçe Müftüsü Mehmet Çınar’ın hazırladığı, ‘boşanmanın toplumsal zararları’ konulu hutbe 24 Ocak Cuma günü camilerde okunacak.
Çınar, ‘boşanmanın toplumsal zararları’ konulu hutbesinde şu ifadelere yer verdi:
“Yüce dinimiz İslam, insanların; mutlu ve huzurlu olabilmeleri, nesillerin devamı ve içtimai hayatın sağlam bir temel üzerine oturtulabilmesi için evlenmeyi emretmiş, evliliği ise ‘ağır bir sözleşme’ diye tarif ettiği nikâha bağlamıştır. Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de; bekârların evlendirilmesini, eğer fakirlik korkusuyla evlenmek istemiyorlarsa, onları fazl-ı keremiyle zengin kılacağını, eşlerin birbirleriyle huzur bulmaları için aralarına sevgi ve merhamet koyduğunu” bildirmiştir. Yine Kur’an-ı Kerimde, “Onlar sizin için bir elbise, siz de onlar için bir elbisesiniz” ayeti ile de evlenmenin ve aile kurmanın güzelliği gösterilmiştir.
Nikâh akdi ile kurulan ailelerin huzur, güven ve mutluluk içinde devam etmesi; hem fertler hem de toplumlar açısından hayati öneme sahiptir. Ancak bununla birlikte, eşler arasında zaman zaman bazı anlaşmazlıklar ortaya çıkabilmektedir. Bu gibi durumlarda taraflar, aile içi problemlerini, dinimizin çizdiği çerçevede sevgi, saygı ve hoşgörü prensipleri doğrultusunda çözüme kavuşturmaya özen göstermelidir.
Ancak evlilikle amaçlanan dünyevi ve uhrevi yararlar ortadan kalkar, şiddetli geçimsizlik, huzursuzluk, nefret, hak ve hukuka riayet edilmemesi gibi problemler ortaya çıkar ve kadınla erkeğin bir arada yaşaması imkânsız hale gelirse, bu durumda boşanma bir çıkar yoldur. Ama en son başvurulması gereken bir çaredir ki Sevgili Peygamberimiz (SAV.): Allah katında en sevimsiz helal, boşanmadır.” Buyurarak boşanmanın İslam’da çok da hoş karşılanmadığını belirtmiştir.
Boşanma birey ve toplum açısından sonuçları itibariyle çok yönlü zararlar doğurur: Öncelikle eşler psikolojik sorunlar yaşayarak maddi ve manevi dünyalarını yıkıma götürebilirler. Diğer yandan toplumun çekirdeği olan ailenin dağılması, içtimai planda toplumun yapısını da derinden sarsar.
Geçmişe oranla günümüzde boşanmaların sayısı oldukça artmıştır. Bunun temel sebebi ise modern yaşamın insanı maneviyattan uzaklaştırması, dolayısıyla Allah’ın emir ve yasaklarından yüz çevirmesidir. Son yıllarda önemli ölçüde artan boşanma olayları toplumun ahlak yapısını sarsmakta ve yeni nesilleri manevi duygulardan uzaklaştırarak, kendi iç dünyasını sarsan ve toplum düzenini bozan eylemler gerçekleştirmesine sebep olmaktadır. Hiç şüphe yok ki boşanmalarda en fazla zararı görenler çocuklardır. Sevgiye en fazla ihtiyaç duydukları dönemde, sevgiden yoksun kalmakta ve böylece ya içe kapanık ya da aşırı hırçın olarak yetişmektedirler. Bu şekilde yetişen çocukların topluma fayda sağlamasını beklemek yanlış olur.
Bu gibi zararları göz önünde bulundurarak eşler, hayatın bütün sıkıntı ve problemlerini, el ele verip, fedakârlıkla çözmeye çalışmalı ve birbirlerine karşı sorumluluklarını yerine getirmelidirler. Bu da yeterli olmazsa devreye tarafların aileleri girip sorunu çözmeye çalışmalıdır. Bu gibi çabalar ile aile temelini sağlamlaştırarak; birey, aile ve toplum huzurunu muhafaza etmiş olurlar.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Nilüfer Afet Merkezi envanterini güçlendirdi Nilüfer Belediyesi’nin kente kazandırdığı Nilüfer Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi, envanterine 22 adet son teknoloji kentsel arama ve kurtarma malzemeleri daha ekledi. Hayat kurtaran malzemeler hakkında bilgi alan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, “Deprem, her zaman gündemimizde ve çalışmalarımızı bu doğrultuda yapıyoruz” dedi. Nilüfer Belediyesi’nin 2017 yılında kente kazandırdığı, bünyesindeki simülasyon odaları ve envanteriyle Türkiye’de ilklere sahip olan Nilüfer Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi, bir yandan çalışmalarını titizlikle sürdürürken, bir yandan da envanterine son teknolojiye sahip, hayat kurtaran yeni malzemeler ekliyor. Kentte yaşanan afet ve acil durum niteliği taşıyan tüm olayların 7 gün 24 saat takip edildiği merkez, yeni kentsel arama ve kurtarma malzemelerini bünyesine katarak daha donanımlı hale geldi. Sismik enkaz altı dinleme cihazı, havalı enkaz kaldırma seti, enkaz altı görüntüleme kamerası, termal kameralı drone, spiral hortumlu duman tahliye fanı, aydınlatma, taşlama, kesme, kırma aletleri gibi 22 adet malzemeyi envanterine ekleyen merkez, afet ve acil durum anlarında artık daha nitelikli hizmet verecek. Başkan Şadi Özdemir: "Halkın bilinçlenmesi önemli" Deprem başta olmak üzere her türlü afetle mücadeleye büyük önem veren, deprem parkları ve deprem lojistik merkezi gibi projeler hayata geçirmeyi planlayan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir de, Nilüfer Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi’ne giderek, kentsel arama ve kurtarma malzemelerini yerinde inceledi. Nilüfer Belediyesi Sivil Savunma Amiri ve İş Güvenliği Uzmanı Fatih Işık’tan malzemeler hakkında detaylı bilgi alan Başkan Şadi Özdemir, halkın afet ve acil durum öncesi, sırası ve sonrasında yapılacaklar hakkında bilinçlenmesinin önemine değindi. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Nilüfer Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi’ndeki kullanım ömrünü tamamlamış aletleri yenilediklerini, ayrıca envantere yeni malzemeler de kazandırdıklarını belirtti. Nilüfer Belediyesi’nin afet ve acil durum konusundaki bilincinin yüksek olduğuna dikkat çeken Başkan Şadi Özdemir, “Bu merkezde hem afetle mücadelede halkın her an hazır olması için eğitimler veriliyor hem de kentteki afet ve acil durum niteliğindeki durumlar 7 gün 24 saat takip ediliyor. Halkın bu merkezde verilen eğitimlere katılarak, bilinçlenmesi çok önemli” dedi. Deprem parkları ve lojistik merkezi Muhtemel bir deprem sonrasında hızlı müdahaleyi sağlamak ve kargaşayı önlemek adına deprem parkları ve deprem lojistik merkezi gibi önemli projeleri kente kazandırmayı hedeflediklerini de ifade eden Başkan Özdemir, “Deprem sonrası, en az iki günlük acil ihtiyacın içinde olduğu, temel yaşam malzemelerinin yer aldığı mekanlar oluşturmayı düşünüyoruz. Deprem sonrası alet ve edevat ihtiyacı da çok yüksek oluyor. Basit aletlerle birçok insanın hayatını kurtarmak mümkünken, eksiklerden dolayı birçok insan yaşamını yitiriyor. Bu nedenle deprem lojistik merkezi yapma hedefimiz var. Deprem anında ihtiyaç duyulabilecek her türlü alet ve edevata sahip bir mekan oluşturmayı, afet sonrası ihtiyaç bölgelerine hızlıca eriştirilmesini hedefliyoruz” diye konuştu. Bursa’nın bir deprem kenti olduğunu, Nilüfer’de alüvyonlu toprakların yer aldığını hatırlatan Başkan Şadi Özdemir, depremin her zaman gündemlerinde olduğunun altını çizdi. Başkan Şadi Özdemir, “Çalışmalarımızı, bu bilinçle yapacak, tedbirlerimizi alacağız. Yeni planlamalarda, kentsel dönüşüm çalışmalarında fay hatlarını dikkate alacağız. Önemli olan Nilüferliler’in deprem konusunda bilinçli olması. Biz, her zaman onların yanındayız” ifadelerini kullandı.
Bursa Bursa’da ’21. Yüzyılda Öğretmen Olmak’ konulu panel düzenlendi Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Bursa Uludağ Üniversitesi’nin iş birliğinde gerçekleştirilen "21. Yüzyılda Öğretmen Olmak" konulu panel Merinos AKKM Orhangazi Salonunda gerçekleştirildi. Programa Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ahmet Alireisoğlu, Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Çepni, Gazi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şeref Tan, Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İrfan Erdoğan, İl Milli Eğitim Müdürlüğü idarecileri, akademisyenler ve öğretmenler katıldı. Panelin açılışında konuşma yapan Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ahmet Alireisoğlu şunları söyledi: "20. yüzyılın başında Cumhuriyetin temel dinamiğini, temel enerjisini sağlamış olan öğretmenlerdi. Bunu eğitim tarihi okumalarımızdan biliyoruz. Yeni bir yüzyılın başındayız, coğrafyada yalnızız ve güçlü olmak zorundayız. Çocuklarımızı daha iyi ve nitelikli yetiştirmek zorundayız. Aramızdaki iletişimi ve anlaşma şekillerini güçlendirmek durumundayız. Okullarımızda, çalışma iklimlerimizde, iyi bir iletişim platformu içerisinde çocuklarımıza güçlü bir değeri ulaştırmak zorundayız. Bunun için güçlü olmak ve kendimizi yenilemek durumundayız. Ülkemizdeki çalışma sektörleri arasında kendini sürekli geliştiren, kararlılık, istek ve heves içerisinde olan en fazla kitlenin öğretmenlerimizin olduğunu düşünmekteyim. Bu anlamda gerçekten diğer çalışma alanlarından farklıyız, daha istekliyiz, daha hevesliyiz. Dolayısıyla ciddi anlamda kültürel dönüşüm, insanların şehre ayak uydurmaları, yeni çocukların, yeni insanların sürekli içerisinde varoluşlarını tamamlamak bunların tamamı bizlerden geçiyor. Bu anlamda güçlü olmak durumundayız. Türkiye’nin önemli büyükşehirlerinden, önemli kurucu başkentlerinden birindeyiz. Dolayısıyla bu etkinlik çok değerli. İnanıyorum ki yapılacak tüm çalışmalar, Bursa’mızın eğitiminin daha nitelikli, daha güzel, öğretmeninin daha mutlu olmasına katkı sunacak. Bugün burada panelist olarak aramızda bulunan değerli üniversite hocalarımıza ve çalışmamızda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum." dedi. Panelde konuşma yapan Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Çepni, "Uludağ Üniversitesi olarak gerçekten Türkiye’ye örnek olabileceğimiz iş birlikleri yapıyoruz. Sizlerin eğitim öğretim sürecinde problem olarak gördüğünüz her şeyi biz eğitim fakültesinde bir proje olarak kabul edip sizlerle birlikte projeleri yürütüyoruz. Bugün burada Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzün kurmuş olduğu Öğretmen Akademisi ile güzel bir çalışma içindeyiz. Fakültemize yeni bir program geldiğinde o programdaki tüm becerileri, tüm kavramları bizler akademik olarak çalışıyoruz. Öğretmen Akademisi kapsamında yürütülen çalışmaları da çok gecikmeden, geciktirmeden Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzle iş birliği içerisinde yürüterek Bursa’mızın öğretmenlerine bu konuda kısa sürede farkındalık kazandırmış olacağız. Bursa İl Milli Eğitim Müdürümüz Ahmet Alireisoğlu başta olmak üzere projede emeği geçen herkese teşekkür ediyor, başarılar diliyorum." dedi. Panelde "Geçmişten Günümüze Geleceğe Öğretmen Olmak" konusu üzerine konuşma yapan Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İrfan Erdoğan 20. ve 21 yüzyılında eğitim, öğretim ve öğretmenliğin gelişim süreçlerinden, Prof. Dr. Şeref Tan ise Türk Milli Eğitim Sisteminde Gelişimsel Ölçme ve değerlendirmeden bahsetti. Panel, etkinliğin düzenlenmesinde vermiş olduğu desteklerden dolayı ‘Özel Arena Eğitim Kurumları ve Kurucusu Celal Arslan ‘a teşekkür edilmesi, konuşmacılara çiçek ve plaket takdiminin ardından sona erdi.