YEREL HABERLER - 06 Şubat 2014 Perşembe 09:44

Hanefi Bostan “akademik Ve İdari Personel Kan Ağlıyor”

A
A
A
Hanefi Bostan “akademik Ve İdari Personel Kan Ağlıyor”

DEVLET ÜNİVERSİTELERİNDE YAPILAN ANKET SONUÇLARINI AÇIKLAYAN TÜRKİYE KAMU SEN VE TÜRK EĞİTİM SEN İSTANBUL İL BAŞKANI YRD. DOÇ. DR. M. HANEFİ BOSTAN, AKADEMİK VE İDARİ PERSONELİN AÇLIK SINIRI ALTINDA YAŞADIKLARININ ORTAYA ÇIKTIĞINI AÇIKLADI
Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, devlet üniversitelerinde yaptırdıkları anket sonuçlarına dayanarak yaptığı açıklamada, “Akademik ve idari personel kan ağlıyor” dedi.
Bostan yaptığı açıklamada, “Devlet üniversitelerine yönelik yaptığımız anket çalışmasının sonuçlarına göre üniversitelerde çalışan akademik ve idari personel büyük maddi sıkıntılar içinde ve yoğun baskılar altında görevlerini ifa etmeye çalışmaktadır. Çalışanların en büyük sorunlarının başında maaş yetersizliği gelmektedir” diye konuştu.
Akademik ve idari personelin yoksulluk sınırı altında yaşadığına dikkat çeken Bostan, “Nitekim ankete katılan toplam bin 488 akademik ve idari personelden 828 akademisyenin yüzde 99.76’sı, 666 idari personelin de yüzde 89.09’u kendilerine reva görülen maaşı yetersiz bulmaktadır. Ortaya çıkan diğer çarpıcı sonuç da üniversite personelinin ortalama maaşının yoksulluk sınırının altında olmasıdır. Üniversite çalışanlarının yüzde 83.1’nin maaşı dışında ek geliri bulunmamaktadır. Çalışanların yüzde 83.9’u da maaş yetersizliği dolayısıyla her yıl düzenli tatil yapamamaktadır. Yüzde 49.2’sinin kendine ait evi bulunmamakta, yüzde 56.45’i de kirada oturmaktadır. Kirada oturanların yüzde 90’ı ayda ortalama 850 TL kira ödemektedir. Çalışanların yüzde 50.8’inin de kendisine ait aracı (otomobili) bulunmamaktadır” dedi.
Anket sonuçlarının detaylarına ilişkin bilgileri de paylaşan Bostan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ankete katılan üniversite çalışanlarından araştırma görevlileri insanca bir hayat sürdürmek için ortalama maaşlarının 4 bin 500 TL, yardımcı doçentler 5 bin 300 TL, doçentler 6 bin 100 TL, profesörler de 7 bin 400 TL olmasını talep etmektedirler. İdari personel de ortalama maaşlarının 3 bin 125 TL ile 4 bin 300 TL arasında olmasını istemektedir. Üniversite çalışanlarından ankete katılanların yüzde 64.5’i ‘Andımız’ın kaldırılmasını doğru bulmazken, yüzde 19.4’ü doğru bulduğunu, yüzde 12.1’lik kesimi kararsız olduğunu, yüzde 4’lük bölümü de konu ile ilgili görüş belirtmekten kaçınmıştır. Çalışanların yüzde 71’i ‘Kürtçe eğitime’ karşı olduğunu, yüzde 13.7’si böyle bir eğitimin olabileceğini, yüzde 12.9’u bu konuda kararsız olduğunu ve yüzde 2.4’ü de görüş belirtmemiştir. Yüzde 51.6’lık kesim böyle bir eğitimin ülkenin birlik ve beraberliğini bozacağına inanmakta, yüzde 23.4’lük kesim bozmayacağını düşünmekte, yüzde 22.6’lık kesim bu konuda tereddüt içinde olduğunu ve yüzde 2.4’lük kesim de görüş belirtmekten imtina etmiştir. Akademik ve idari personelin yüzde 71’i Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim ve üniversite ile ilgili politikalarından memnun olmadığını, yüzde 12.1’lik kesimi memnun olduğunu ifade etmiştir. Bunun yanında YÖK’ün üniversite ile ilgili çalışmalarından memnun olmayanların oranı yüzde 62’de kalmıştır. Çalışanların yüzde 25.3’ü mesleklerini ifa etmeyi olumsuz etkileyen sorunların başında ders ve öğrenci sayısının çokluğunu göstermektedir. İkinci sorun olarak da idari personelin görevde yükseltmelerde liyakat ve başarının esas alınmayıp, torpilin ön planda olmasını sıralamaktadır (yüzde 24.9). Çalışmalarını olumsuz etkileyen sorunların içinde üçüncü sırayı akademik yükseltmelerde yabancı dil koşulunun esas alınmasını (yüzde 13.44), dördüncü önemli sorun da yabancı dil öğrenme ve geliştirmede ilgili kurumların katkı sağlamaması görülmektedir (yüzde 10.8). Üniversite çalışanları, özlük hakları ile ilgili yaşanan en önemli sorunun ne olduğu sorusuna yüzde 46.30’u maaş ve ücret yetersizliği, yüzde 21.61’i idari görevlere atamada adil olunmaması, yüzde 18.9’u yöneticilerin ideolojik davranmaları, yüzde 11’i de çalışan bütün personelin yönetici seçme ve seçilme hakkının bulunmaması şeklinde cevap vermiştir. Üniversitelerde rektör, dekan ve diğer yöneticilerin bütün idari ve akademik personelin katılımı ile seçilmesini isteyenlerin oranı ankete katılanların yüzde 57.8’ini teşkil etmektedir. Üniversitelerde yaşanan sorunların kaynağı olarak ankete katılan çalışanların yüzde 26.4’ü hükümeti, yüzde 25.9’u rektör ve dekanları, yüzde 24.3’ü de YÖK’ü görmektedir. Hükümetin üniversite çalışanlarına yönelik tutum ve davranışlarından memnun olanların oranı yüzde 5.2 iken, memnun olmayanların oranının yüzde 62.2 olduğu görülmektedir.”
“ANKETE KATILANLARIN ÜÇTE BİRİ MOBİNG MAĞDURU”
Ankete katılanların üçte birinin mobinge maruz kaldığının ortaya çıktığını kaydeden Bostan, “Ankete katılan üniversite çalışanlarının yaklaşık üçte biri (yüzde 31.9) üniversitede çalışırken mobinge maruz kaldığını, yüzde 31.4’ü de kısmen mobinge uğradığını belirtmektedir. Akademisyenler ve idari personelle ilgili veriler ayrı ayrı incelendiğinde ortaya enteresan sonuçlar çıkmaktadır. Nitekim ankete katılan akademisyenlerin yüzde 44.2’si doğrudan mobinge uğradığını, yüzde 27.1 de maruz kaldığı durumun mobing olup olmadığı noktasında kararsız olduğunu ifade etmektedir. İdari personelin de yüzde 29’u doğrudan mobinge maruz kaldığını, yüzde 45.6’sı da maruz kaldığı muamelenin mobing olup olmadığı noktasında kararsız olduğunu belirtmektedir. Akademik ve idari personel içinde mobinge uğrayanların çoğunluğunu kadınlar oluşturmaktadır. Kadınların yüzde 43.1’i ve erkeklerin de yüzde 33.9’u mobinge tabi tutulduğu ortaya çıkmaktadır. Üniversite çalışanları içinde mobinge maruz kalan akademik personelin çok yüksek olması üniversitelerimizin ve ülkemizin geleceği açısından düşündürücüdür. Akademik ve idari personele köle muamelesi yapan bir zihniyetin hala iş başında olması ülkemizin geleceğini karartmaktadır” dedi.
Üniversitelerde huzursuzluğun had safhaya çıktığını belirten Bostan, “Anket verileri üniversitelerde huzursuzluğun had safhaya çıktığını göstermektedir. Ülkemizin beyinlerini yetiştiren ve ülkemizin beyni konumunda bulunan akademisyenlerin bir an önce ekonomik sefaletten kurtarılmaları gerekmektedir. Daha doğrusu akademik personele konumlarına uygun bir maaş artışı yapılması kaçınılmaz hale gelmiştir. Üniversitelerdeki huzursuzluğu gidermek için akademik personelin kadro sorunu, idari personelin görevde yükselmede bilgi, liyakat ve deneyimin esas alınması bir zorunluluk haline gelmiştir. Ayrıca üniversitelerimizin yüz karası olan mobing uygulamalarının sona erdirilmesi için bütün devlet kurumlarının harekete geçme zamanı çoktan gelmiştir” şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Beş ülkeden öğretmen ve öğrenciler Kariyer Danışmanlığı projesi için Konya’da buluştu Erasmus+ programı kapsamındaki Kariyer Danışmanlığı isimli proje kapsamında 5 farklı ülkeden 58 öğretmen ve öğrenci Konya’da buluştu. Polonya, Macaristan, Romanya, Slovenya ve Türkiye’den 38 öğrenci ve 20 öğretmen Kariyer Danışmanlığı eğitim faaliyeti çerçevesinde etkinlikler gerçekleştirdi. Etkinliklerde, kariyer seçiminde dikkat edilmesi gereken hususlar, meslek seçimi, geleceğin meslekleri ve iş başvurusunda dikkat edilecek hususlar konusunda bilgilendirmeler yapıldı. Proje ortaklarından olan Selçuklu Mahmut Sami Ramazanoğlu Anadolu İmam Hatip Lisesi ziyaret edilirken, öğrenciler ve öğretmenler derslere katıldı. Ayrıca Ebru ve Naht atölyelerinde etkinlikler gerçekleştirildi. Katılımcılar, Konya kültürü ve tarihi hakkında daha fazla bilgi edinmek amacıyla Konya’daki Taş Bina, Darü’l-Mülk Sergi Sarayı ve Bedesten gibi önemli yerleri ziyaret etti, ayrıca Mevlana Müzesi ve Kapadokya’yı gezdi. Proje faaliyetlerine katılan Polonya’dan 10. sınıf öğrencisi Hubert Domisiewicz, proje sayesinde ilk kez Türkiye’yi ziyaret etme şansı bulduğunu, meslek seçerken nelere dikkat etmesi gerektiğini öğrendiğini belirtirken, Macaristan’dan gelen Anna Szajer, Konya’da çok güzel 5 gün geçirdiklerini, faydalı etkinliklere katıldıklarını söyledi. Romanya’dan katılan Mario Pesclevei ise proje sayesinde yeni arkadaşlıklar kurduklarını, farklı kültürleri tanıma şansı bulduğunu ve çok faydalı bir eğitim haftası geçirdiklerini ifade etti. Projenin Türkiye yürütücüsü Mehmet Tokgöz ise çok verimli 5 gün geçirdiklerini, öğrencilerin yaparak ve yaşayarak öğrenme fırsatı bulduklarını ve ayrıca Türk kültürünü de yakından tanıma fırsatı bulduklarını belirtti.
Burdur Antalya- Isparta karayolunda 2 otomobil kafa kafaya çarpıştı: 1 ölü, 7 yaralı Antalya-Isparta karayolunda iki otomobilin kafa kafaya çarpışması sonucu meydana gelen kazada 1 kişi hayatını kaybederken, 1’i ağır 7 kişi yaralandı. Kaza nedeniyle yolda oluşan kilometrelerce uzunlukta araç trafiği araçların yoldan kaldırılması ile normale döndü. Kaza, saat 12.30 sıralarında Antalya- Isparta Karayolu Kargı tüneli girişi mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, Erdinç Ö.(41) idaresindeki 35 SE 268 plakalı Volkswagen marka otomobil Fatih Ekşi(48) idaresindeki 07 BGD 460 plakalı Fiat marka otomobil kafa kafaya çarpıştı. Çarpışma sonrası iki araçta bulunan toplam 8 kişi yaralandı. Çevredekilerin 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarı üzerine olay yerine itfaiye, sağlık, jandarma ve polis ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri tarafından araç içerisinde sıkışan yaralılar yapılan çalışmalar sonrasında çıkarılırken sağlık ekiplerinin yaptığı kontrollerde Fiat otomobil sürücüsü Fatih Ekşi’nin hayatını kaybettiği belirlendi. Aynı araçta yolcu olarak bulunan yaralılar Belinay E.(12), Buğlem E.(10), Emine E.(44) ve diğer otomobilde bulunan yaralılar Erdinç Ö., Sevda Ö.(42 Atlas Ö. ve Ela Ç.(7) ilk müdahalelerin ardından ambulans ile çevre hastanelere kaldırıldı. Yaralılardan Belinay E.’nin hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenilirken kaza nedeniyle yolda kilometrelerce uzunlukta araç kuyruğu oluştu. Olay yeri inceleme ekipleri ve Cumhuriyet Savcısının çalışmaları sonrasında kazada hayatını kaybeden Fatih Ekşi’nin cenazesi otopsi yapılmak üzere morga kaldırıldı. Kazaya karışan otomobillerin çekici yardımıyla yoldan kaldırılmasının ardından trafik normale döndü. Öte yandan, Fatih Ekşi’nin Antalya’da Noter Katibi olarak çalıştığı öğrenildi.