YEREL HABERLER - 06 Şubat 2014 Perşembe 11:08

Çekilişte Çıkan Mamografi Hayatını Kurtardı

A
A
A
Çekilişte Çıkan Mamografi Hayatını Kurtardı

Geçen yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde kızının okulunda yapılan bir çekilişten mamografi hakkı kazanan Duygu Deniz, meme kanseri olduğunu öğrendi. Eş zamanlı cerrahi yöntemiyle alınan memesi aynı ameliyatta onarılan Deniz sağlığına kavuştu.
Duygu Deniz (44), 2013 yılı 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde 7 yaşındaki kızının okulunda yapılan bir çekilişten mamografi hakkı kazandı. Böylelikle meme kanseri olduğunu öğrenen Deniz, daha önce sağlık sigortasından bir mamografi hakkı olduğunu belirterek, "Etrafımdaki insanlar, ‘Boşver ne gideceksin, yok yere radyasyon alma’ deyince gitmemiştim fakat kızımın okulunda Kadınlar Günü etkinliğinde yapılan çekilişte bana mamografi çıktı. Diğer veli ve arkadaşlara daha hoş hediyeler çıktığı için onları kıskanıp bana çıkan hediyeyi şakayla karışık değiştirmek bile istedim. Sonuç olarak hastaneye mamografi çektirmek üzere gittim. Hastanede mamografi çekildikten sonra bir şeyler olduğu görülmüş ve beni tekrar çağırdılar. Gittim ve ultrason çektirmem gerektiğini söylediler. Başka bir yerden de teyit almak için bir mamografi yaptırdım. Sonra bir mamografi daha… Bu uzayan sürecin ardından bir anomali olduğu ortaya çıktı. Tamamen tesadüf olarak gelişen bu süreç, biyopsi sonucunda kötü hastalık çıktı. Tamamen tesadüf olarak gelişen bu süreçte benim en büyük şansım, hastalığın en erken evrede yakalanmış olması oldu” diye konuştu.
EŞ ZAMANLI CERRAHİ İLE ALINAN MEME AYNI AMELİYATTA ONARILDI
Sonraki sürece ise hastalıktan daha çok üzüldüğünü belirten Deniz, “Hiçbir şey bilmiyordum. Ertesi gün Prof. Dr. Abdullah İğci ile görüştük ve memenin tamamen alınmasına karar verildi. Daha sonra Dr. Erdem Bey devreye girdi ve aynı ameliyatta memenin alınmasına ve onarımına karar verildi. Çevremde veya ailemde hiç bu şekilde bir hastalıkla karşılaşmadığımdan bir bilgim yoktu. Daha sonra doktorlarıma inandım ve Erdem Bey’in dediğini kabul ederek 4 saat süren eş zamanlı bir ameliyatla hem meme alındı hem de onarım yapıldı. Biyopsi değerlerim yüksek çıktığı için kemoterapiye başlandı. Kemoterapi gerçekten çok zor bir süreç, özellikle saçlarım döküldüğünde kızıma bu durumu nasıl açıklayacağımızı bilemedik. Bir arkadaşımın fikir verdi ve kızıma bitlendiğimi o sebeple saçlarımın gittiğini söyledik, o da bize inandı. Tedavim tamamlandıktan sonra ise silikon takılacak” şeklinde konuştu.
Ülkemizde erken evrede teşhisin oldukça az görüldüğünü dile getiren estetik ve plastik cerrahi uzmanı Doç. Dr. Erdem Güven ise, meme kanserini genellikle orta ve üzeri evrede yakalayabildiklerini belirterek, “Bu evrelerde ise daha uzun süreli bir tedavi yapmak ve en önemlisi bir ekip tarafında planlı tedavi yürütebilmek son derece önemli. Bu ekibin içinde, bir genel cerrah, bir patalog, bir radyolog, bir onkolog ve plastik cerrah yer alıyor. Yani kanserin tedavisinde birçok branşın bir arada hareket etmesi gerekiyor” dedi.
Doç. Dr. Güven, tedavi planında en önemli unsurlardan birinin ise dünyanın her yerinde başarıyla gerçekleştirilen eş zamanlı cerrahi operasyonlar olduğuna dikkat çekerek, “Göğsün alınmasından sonra onarılması aynı operasyonda gerçekleştiriliyor. En ileri kanserlerde bile memenin onarılması mümkün. Böylece meme kanserinde kadınlığın sembolü olan kanserli memenin onarılması organ kaybını ortadan kaldırıyor. Hastanın yaşayacağı travma ise tedavi sırasında en aza indiriliyor. Dünyada binlerce kadın üzerinde yapılan ve tam olarak ispatlanmış araştırmalar gösteriyor ki, uygun tedavi yöntemiyle yapılan onarımlar hastanın sağ kalmasını ve ileriki tedavi gidişatını hiçbir şekilde etkilemiyor” ifadelerini kullandı.
Güven, günden güne kanserle nasıl mücadele edilmesi gerektiğinin daha çok öğrenildiğini ve her gün farklı bir yeniliğin gündeme geldiğini vurgulayarak, “Meme kanserinde herkese yapılan bir tedavi yok, kişiye özel tedaviler var. Tedavilerde kullandığımız yöntemler, tüm cihaz ve araçlar dünya seviyesinde. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde ne kullanılıyorsa biz de aynılarını yapabilme şansını yakalayabiliyoruz” diye konuştu.
“VÜCUDUN BİRÇOK YERİ ONARIM İÇİN UYGUN”
Doç Dr. Erdem Güven, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Hastamızda multi-disipliner bir çalışmayla teşhis konulup daha sonra eş zamanlı onarım şansı yakaladık. Onarımda memenin alındığı bölgeye doku kaybını önlemek adına bir balon yerleştirdik ve doku kaybını önledik. Hastamız da tedaviyle birlikte normal hayatını devam ettiriyor. Daha sonraki süreçte ise silikon takılacak. Biz onarım ameliyatlarını erken ve geç olarak ikiye ayırıyoruz. Erken evrenin geçtiği durumlarda geç onarım yöntemlerini kullanabiliyoruz. Yani esasında hiçbir zaman geç değil. Göğsünü yaptırmaya karar veren bir kadın için vücudunun farklı bölgelerinden doku alma imkanımız var. Bu kimi zaman en kıymetli yer olan karın bölgesi olurken, özellikle göbek altındaki fazla doku bizim için altın değerinde, o dokuyu biz şekillendiriyor ve mikro cerrahi ile göğüse taşıyoruz, kimi zaman ise sırt kası olabiliyor. O uygun değilse kalçadan doku alımı yapılıyor. Vücudundan doku alınmasını istemeyen ya da bir şekilde buna uygun olmayan vakalar için ise kadavradan nakiller söz konusu olabiliyor. ‘Dermal Matrix’ denilen bu yöntem Amerika’da sıkça uygulanıyor ve biz de uygulayabiliyoruz.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.