YEREL HABERLER - 06 Şubat 2014 Perşembe 11:32

Alabaş Ttk'ya 3 Bin 500 İşçi Alınmasını İstedi

A
A
A
Alabaş Ttk'ya 3 Bin 500 İşçi Alınmasını İstedi

Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Eyüp Alabaş, Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) 3 bin 500 işçi alınması gerektiğini vurguladı. Zonguldak’ın merkezi bütçeye verdiğinin aldığından fazla olduğunu ifade eden Alabaş, “Türkiye’nin Zonguldak’a ihtiyacı var” diye konuştu.
Memurlar Lokali’nde gazetecilerle bir araya gelen GMİS Yönetimi, Zonguldak ve Türkiye genelinde değerlendirmeler yaptı. Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Eyüp Alabaş, kürsüde yaptığı konuşmada, göreve geldikleri günden bu yana yaptıkları çalışmaları da anlattı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı çalışan TTK’nın üçte bir kapasite ile çalıştığını söyleyen GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş, Çatalağzı beldesinde kurulu bulunan ÇATES’in de Zonguldak için önemli olduğuna dikkat çekti.
TTK’ya 2014 yılında 3 bin 500 işçi alınması gerektiğinden bahseden Alabaş, “Üçte bir kapasite ile çalışan kurum tabii ki zarar eder. Kurumun işçi talebi her geçen gün artıyor. 3 bin 200 işçi talep edildi. Ama o tarihten sonra emeklilikler devam etti. Şimdi o sayıyı 3 bin 500’e yükseltmek gerekiyor. İnsanın aklına şu sorular geliyor. İthal kömür işinden kimler para kazanıyor? Yılda 20 milyon tondan fazla kömürü hangi şirketler ithal ediyor? ÇATES’i kimin için özelleştireceksiniz? TTK’nin ayrılmaz bir parçası olan ÇATES’in kendi özel konumunu görmezden gelmek tam bir aymazlıktır. ÇATES hiçbir zaman zararına çalıştırılmamıştır. ÇATES 45 yıllık ömrünü tamamlayınca aynı anlayışla ikincisi kurulmuştur” diye konuştu.
“KENDİ KAYNAKLARIMIZI KULLANMAKTAN BAŞKA ÇAREMİZ YOK”
Türkiye’nin sıkıntılı bir döneme girdiğini öne süren Alabaş, “Adı konulmasa da ekonomik ve siyasi bir kriz yaşanıyor. Yerel seçime girilmesi bu krizi daha da sürdürüyor. Ülkemiz oyunların içine çekilmek isteniyor. 2013 yılının rakamları açıklandı. Yaklaşık 100 milyar dolarlık dış ticaret açığının 56 milyar doları enerjiden kaynaklanıyor. Kendi kaynaklarımızı kullanmaktan başka çaremiz yoktur. Türkiye’nin taşkömürü ithalatı için her yıl 5 milyar dolar ödeyecek lüksü yoktur. Zonguldak havzasında 1,3 milyar ton taşkömürü rezervi var” dedi.
“TÜRKİYE’NİN ZONGULDAK’A İHTİYACI VAR”
Başkan Alabaş, şöyle devam etti:
“Türkiye’nin Zonguldak’a ihtiyacı var. Maliye Bakanlığı’nın 81 il içerisinde devlete verdiğinden daha az alan 12 il var. Zonguldak bu iller arasında yer alıyor. Zonguldak aldığından daha fazlasını devlete vermiş. Zonguldak 7. sırada yer alıyor. Eğer yeterli yatırım olsaydı ve istihdam oluşturulsaydı Zonguldak göç vermezdi. İçişleri Bakanlığı’nın nüfus istatistikleri bunu açıkça ortaya koyuyor. Zonguldak’ın nüfusu Türkiye’nin nüfus artış oranında artmış olsaydı 2013 yılında nüfusumuz 668 bin 607 olacaktı. Yani 6 yılda yaklaşık yüzde 8 artacaktı.”
“ÜRETİM ARTARSA EKONOMİ DE CANLANACAK”
Zonguldak’ta kurulu bulunan TTK’ya işçi alınması ve üretimin artması ile birlikte Zonguldak’ın göç vermeyeceğini belirten Başkan Alabaş, şunları kaydetti:
“Devletten aldığının daha fazlasını veren 12 il içinde Zonguldak’tan başka böyle göç eden il yoktur. TTK’nın işçi açıkları giderilse ve üretim artsa Zonguldak ekonomisi canlanacak ve göç vermeyecektir.”
“YA KAPATACAKSINIZ, YA DA İŞÇİ ALMAK ZORUNDASINIZ”
Maden işçisinin 165 yıldır emek vererek TTK’yı bu günlere getirdiğini ifade eden GMİS Başkanı Alabaş, “Kurum, tarihinin geçtiğimiz yıl en az üretimini gerçekleştirdi. Ya bu kurumu kapatacaksınız ya da buraya işçi almak zorundasınız. Bu kurum maden işçisinin 165 yıldır kanıyla, canıyla yaşattığı ve emek verdiği, bugüne getirdiği kurumdur. Zonguldak halkı bu kurumun kimsenin kapatmasına müsaade etmeyeceğine göre bu kuruma işçi almak zorundasınız. Başta siyasi iktidar olmak üzere Zonguldak için bu müjdenin verilmesini istiyoruz” şeklinde konuştu.
“EMEK CEPHESİNİ ZONGULDAK’TA TOPLADIK”
GMİS’in 2013 yılında çok yoğun bir tempoda çalıştığını hatırlatan Alabaş, taşeron uygulamasının sona ermesi için yaptıkları mitingleri de hatırlatarak şöyle dedi:
“GMİS olarak 2013 yılını çok yoğun bir tempoda çalışarak tamamladık. Çok şükür bizi utandıracak bir yanlışımız olmadı. Elbet her şey istediğimiz gibi de olmadı. Ama yine de başarılı bir dönem geçirdiğimize inanıyorum. Tüm arkadaşlarıma bu başarımız için teşekkür ediyorum. Göreve geldiğimiz günden itibaren yoğun bir çalışma dönemi geçirdik. TTK’da 24., MTA’da 14. TİS sürerken göreve geldik. 2012 yılında sendikamızın kurumsal kimliğini güçlendirmek için çalışmalara devam ettik. HEMA’da örgütlenme çalışmalarını sürdürdük. Star’da ise mahkeme sürecimiz devam etti. TTK’ya işçi alımı için çalıştık. 1 Mayısları organize ettik. Teorik ve pratik eğitim çalışmaları yaptık. 2013 yılında 6 Ocak günü tüm şubelerimizin katılımıyla bir eğitim çalışması organize ettik. 7 Ocak 2013 günü Kozlu’da grizu patladı ve 8 işçi arkadaşımız hayatını kaybetti. Taşeron sistemi ile ilgili Türkiye’ye çağrı olması için miting yaptık. Emek cephesini Zonguldak’ta topladık. Bütün emekçilerin sözcülüğünü yaptık. İlk özel sektör örgütlenmesini Hattat A.Ş. ile yaptık. Bu yılın başında Star A.Ş. ile imzaladık. TTK ve MTA’ya işçi alınması için çalışmalarımız devam etti. Türk-İş ve siyasetçilerimiz devreye girdi. Bir araya geldik. Kurullarımız arasında görüşmeler oldu. Ortak dosya oluşturup bakanlığa sunduk. Başbakan'ın onayı noktasında 2014 yılına girdik. 2014 yılının çalışma planını çıkartmak için Başkanlar Kurulumuzu Kızılcahamam’da topladık. Öncelikle TTK ve MTA’daki işçi açıklarının giderilmesi için çalışacağız. 2014 yılı, örgütlenme çalışmalarını yapacağımız yıl olacak.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Üniversite öğrencileri, Mudanya’nın tarihini yakından inceledi Mudanya Belediyesi, Frankfurt Goethe Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden mimarlık fakültesi öğrencilerini ilçede ağırladı. Proje kapsamında Mudanya’nın tarihi yapılarını ziyaret eden öğrenciler, araştırmalarını sanal sergi yoluyla duyuracak. Frankfurt Goethe Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin (ODTÜ) işbirliğinde gerçekleştirilen “Bizans ve Osmanlı Dönemi Yapılarının Mimari Karşılaştırmaları” projesi kapsamında mimarlık fakültesi öğrencileri Mudanya, Kumyaka ve Tirilye’yi ziyaret etti. Öğrenciler, projeyi yürüten akademisyenler eşliğinde Kumyaka Baş Melekler Kilisesi, Tirilye Kültür Merkezi, Taş Mektep, Dündar Evi, Kemerli Kilise, Fatih Cami ve Tirilye Hamamı’nda incelemelerde bulundu. Tarihi gezinin ardından öğrenciler tarafından elde edilen sonuçlar, sanal sergi yoluyla duyurulacak. Araştırma projesi kapsamında birçok gezi düzenlediklerini ifade eden ODTÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Pelin Yoncacı, “Araştırma projesi kapsamında Osmanlı ve Bizans eserlerinin öğrenciler tarafından münakaşa edildiği, gelişimlerin, devamlılıkların ve kesintilerin konuşulduğu bir araştırma projesi gerçekleştirdik” dedi. İTÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr.Bilge Ar, projenin lisansüstü öğrencilerin eğitimi ve ağ oluşturmasıyla ilgili olduğunu belirterek, “Gezilerde öğrencilerimiz kendi uzmanlık alanlarına göre aralarında bilgi alışverişi sağlıyorlar” diye konuştu. İki senedir devam eden program kapsamında öğrencilere çeşitli görevler verdiklerinin de altını çizen Ar, “Bu görevler kapsamında öğrencilerimiz hem görsel olarak hem de yapacakları arşiv araştırmalarıyla hazırlayacakları bilgi verici posterleri sanal bir sergi ile tamamlayacaklar” şeklinde ifade etti. Proje çerçevesinde İstanbul, Bursa ve Tirilye gezisi gerçekleştirdiklerini ifade eden İTÜ Mimarlık Tarihi öğrencisi Ömer Faruk Ulusoy, Osmanlı ve Bizans miraslarını inceleyerek, proje de yer alan konular kapsamında gerçekleştirecekleri sergiye hazırlandıklarını söyledi. Gerçekleşen geziye Mudanya Belediye Meclis üyeleri Nilgün Arslanoğlu, Jale Büyükurgancı ile Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü personelleri de eşlik etti.