YEREL HABERLER - 10 Şubat 2014 Pazartesi 09:44

Palandöken Belediye Meclisi Tbmm Onur Ödülü İçin Adayını Belirledi…

A
A
A
Palandöken Belediye Meclisi Tbmm  Onur Ödülü İçin Adayını Belirledi…

Palandöken Belediye Meclisi Şubat ayı oturumun da oy birliği ile aldığı karar doğrultusun da Erzurum’un yetiştirdiği önemli değerlerin den biri olan Prof. Dr. Nurullah Genç’i her yıl düzenli olarak gerçekleştirdiği TBMM Onur Ödülü için aday gösterilmesi ile ilgili kısa bir açıklama yapan Palandöken Belediye Başkanı Orhan Bulutlar, ”Son yıllarda şehrimizin yetiştirdiği önemli değerlerinden biri olan Prof. Dr. Nurullah Genç unutulmaması gereken bir değerimizdir. Yaptığı çalışmalarla ülkemize ve şehirimize büyük katkıları olmuştur. Bu nedenle her yıl düzenli olarak Türkiye Büyük Millet Meclisimizin düzenlemiş olduğu TBMM Onur Ödülü için Palandöken Belediye Meclisi olarak Prof. Dr. Nurullah Gençi öneriyoruz ve bu doğrultuda çalışmalarımızı başlattık” dedi.
PROF. DR. GENÇ, PALANDÖKEN BELEDİYE MECLİSİNE TEŞEKKÜR ETTİ
Palandöken Belediye Meclisini oybirliğiyle aldığı karar doğrultusun da TBMM Onur Ödülüne aday gösterilmesin den duyduğu memnuniyetinin dile getiren Prof. Dr. Nurullah Genç ise,” Palandöken Belediye Meclisimizin almış olduğu karar beni onurlandırmıştır ve gururlandırmıştır. Alınan karar da emeği olan Belediye Başkanımıza ve tüm meclis üyelerine teşekkür ediyorum. Ülkemize ve şehrimize hizmet etmek onurların en güzelidir” diye konuştu.
NURULLAH GENÇ KİMDİR?
Nurullah Genç ( 9 Eylül 1960, Horasan, Erzurum) şair, akademisyen. 1983 Yılında Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü’nü bitirdi. Aynı üniversitede Yüksek Lisansını tamamladı. Yine aynı üniversiteden Doktor, Doçent ve Profesör unvanlarını aldı. Şu anda İstanbul Ticaret Üniversitesi Ticari Bilimler Fakültesi'nde Öğretim Üyesidir ve İşletme Yönetimi, Yönetim ve Organizasyon, Uluslararası İşletmecilik derslerini vermektedir.
1990 Türkiye Diyanet Vakfı N'at-ı.
1987 Kültür ve Turizm Bakanlığı Roman Teşvik Ödülü sahibi (Tutkular Keder Oldu romanı ile).1996 Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti Kültür Hizmet Ödülü sahibi.
1998 Tuzla Belediyesi Gül Şiirleri Armağanı. 1999 Türkiye Yazarlar Birliği Yılın Şairi Ödülü sahibi(Hüznün Lalesidir Dünya eseriyle). Yıllardır işletme yönetimi kapsamında pek çok işletmeye danışmanlık yapan ve eğitimler gerçekleştiren Genç, proje uygulama ve stratejik planlama alanlarında da hizmet vermektedir.
ŞİİR KİTAPLARI
Çiçekler Üşümesin, Nuyageva, Yankı ve Hüzün, Aşkım İsyandır Benim, Siyah Gözlerine Beni de Götür, Yanılgı Saatleri, Yağmur, Rüveyda, Denizin Son Martıları, Aşk Ölümcül Bir Hülyadır, Hüznün Lalesidir Dünya, Gül ve Ben, Yürüyelim Seninle İstanbul'da, Müptelâdır Gemiler Benim Denizlerime, Sensiz Kalan Bu Şehri Yakmayı Çok istedim, Birkaç Deli Güvercin, Çanakkale:Her Şey Yanıp Gül Oldu, Ateş Semazenleri
ROMANLARI
Tutkular Keder Oldu, Yollar Dönüşe Gider, İntizar
MESLEKİ ESERLERİ
Zirveye Götüren Yol : Yönetim, Yönetim El Kitabı, Başarı Bedel İster, Yönetim ve Organizasyon, Kalite Liderliği
BENİ YAKIŞINA
O esrarlı yangına bu can nasıl dayandı?
Sahile vurdu kalbim, su yandı, kum da yandı.
Bir mum gibi eriyip aktı uykusuzluğum,
Ölüme başkaldıran dertli uykum da yandı.
Yurdundan mahrum edip dolaştırdın Cem gibi.
Ruhumla söndü alev, sonra ruhum da yandı.
Kül oldu bir yiğidin figanıyla her umut.
Bülbülün küllerine konan puhum da yandı.
Böylesi bir yangını görmedi Nemrut bile.
Kaktüsün gölgesinde nazlı âhım da yandı.
Âhımdır zannederdim en belalı kıvılcım,
Kirpiğine dokunan kanlı âhım da yandı.
Bir damla su ver bana ey çöl! Bari sen küsme.
Kalmadı hiçbir şeyim bak, günahım da yandı.
Yenilgiler bir tufan gibi çöktü üstüme.
Ülkem yıkıldı heyhat!
Ordugâhım da yandı.
Köleleri her akşam duman kıldı gözlerin,
Başıma tâc ettiğim padişahım da yandı.
İlk defa böylesine tutuştu gökkuşağı.
Renklerim siyah oldu ve siyahım da yandı.
O'ndan başka ne varsa yandı,
Yandık sen ve ben.
O'nu göreyim diye, kıblegâhım da yandı.
"TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ ONUR ÖDÜLÜ" NEDİR?
TBMM tarafından 2005 yılından itibaren ulusal ve uluslararası alanda yaptığı çalışmalar ve tescil edilmiş üstün başarıları ile ülkemizi en iyi şekilde temsil eden gerçek ve tüzel kişilere, "Türkiye Büyük Millet Meclisi Onur Ödülü" verilmektedir.
"Türkiye Büyük Millet Meclisi Onur Ödülü Yönetmeliği"nin 5. maddesi uyarınca, "ödülün verilmesinde adayan bilimsel çalışmaları, sanatsal ve kültürel eserleri veya topluma fayda sağlayan faaliyetleri ile ulusal veya uluslararası alanda başarı göstermiş olması" koşulu aranmaktadır. Yönetmeliğin 7. maddesinde yer alan; "Aday gösteren kurumlar, belirledikleri adaya ait her türlü araştırma, denetim ve sorgulamayı ilgili kurum ve kuruluşlar nezdinde yaparak, bunların sonuçlarına dair resmi belgelerin aslını ve adayın yazılı muvafakatini başvuru evrakının ekine koyarlar." hükmü ile aday gösterenlerin yükümlülükleri belirtilmiştir.
2014 yılında verilecek olan TBMM Onur Ödülü için aday bildirme süresi 2 Ocak 2014 Perşembe günü başlamış olup, 28 Şubat 2014 Cuma günü mesai saati bitiminde sona erecektir.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.