YEREL HABERLER - 21 Şubat 2014 Cuma 16:03

Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu

A
A
A
Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu

"(KÖŞK'ÜN MİT MÜSTEŞARI HAKAN FİDAN AÇIKLAMASI) BUGÜN GELDİĞİMİZ NOKTADA BİR İSTİHBARAT DEVLETİ YARATILMAK İSTENİYOR VE HÜKÜMET BÜTÜN GÜCÜYLE BUNUN ÜZERİNE YOĞUNLAŞMIŞ DURUMDA"
ENİSE YAPAR
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Köşk'ten MİT Müsteşarı Hakan Fidan'la ilgili yapılan açıklamaya ilişkin, "Bugün geldiğimiz noktada bir istihbarat devleti yaratılmak isteniyor ve hükümet bütün gücüyle bunun üzerine yoğunlaşmış durumda" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul’a giderken havaalanında gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, "Devletin yetkilerini artırıyor, hapis cezası getiriyor, bunu yayınlayan gazetecilere yönelik MİT Müsteşarının sadece Yargıtay’da yargılanması öngörülüyor söz konusu düzenlemeyle. MİT yetkileri genişletiliyor diye bir tepki var. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Demokrasi şu demek; vatandaşın devletin baskısını en az hissettiği rejimin adı demokrasidir. Eğer devlet vatandaşı fişlemeye kalkarsa, telefonlarını dinlerse, mesajlarını dinlerse, sesini dinlerse bu demokrasimize vurulmuş en büyük darbedir. Hiçbir çağdaş demokraside böyle uygulama yoktur. Türkiye süratle AKP yönetiminde bir istihbarat devletine dönüştürülmek isteniyor. Bu doğru bir uygulama değil. Eğer istihbarat devleti olacaksa Türkiye, istihbaratla devlet yönetilecekse o zaman vatandaşa ne söyleyeceğiz biz? Bunlar biz yasaklarla mücadele edeceğiz diye iktidar oldular. AKP’ye oy veren vatandaşlar da ne kadar güzel madem yasaklarla mücadele edeceksiniz, size oy veriyoruz dediler. Şimdi geldiler yasaklarla mücadeleyi bırakın, Türkiye’yi bir yasaklar ülkesi haline getirdiler. Doğru bir uygulama değil" cevabını verdi.
Kılıçdaroğlu, "Bütün dünya hükümeti izliyor. Bütün çağdaş devletlerden Türkiye’de neler oluyor, Türkiye’de baskı var, baskı rejimine doğru gidiliyor. Vatandaş telefonla konuşamayacak, vatandaş mesaj gönderemeyecek. Kim kimi izleyecek? Böyle bir devlet olabilir mi? Böyle bir demokrasi olabilir mi? Bunu kabul etmiyoruz. Hükümeti sağduyuya davet ediyoruz. Baskıcı bir rejim dünyanın hiçbir ülkesinde yaşamamıştır. Yaşayamaz da zaten. Sadece gerilimi arttırıyor bunlar. Ülkede yolsuzluk var, o yolsuzluk dosyalarını kapatmak için zaten bu tür uygulamalar yapıyorlar" diye konuştu.
İNTERNET YASASI
İnternet Yasası'na ilişkin değerlendirmede de bulunan Kılıçdaroğlu, "Sayın Cumhurbaşkanı daha önce attığı bir tweet’te sanal dünyaya kimse karışmasın, insanlar internette özgürce sörf yapsınlar demişti. Bunu söyleyen kişi internete yasak getiren yasayı imzalıyor. Şimdi hangisi doğru acaba? Eğer siz gerçekten de internete yasak getiriyorsanız ve bu yasağı onaylayacaksanız bir önce yaptığınızı yapmayacaksınız. İnsanlar özgürce internette sörf yapsınlar demeyeceksiniz. Eğer onu söylüyorsanız böyle bir yasanın altına imza atmayacaksınız. Yani olduğunuz gibi görüneceksiniz veya göründüğünüz gibi olacaksınız. Bugün böyle, yarın böyle olmaz. Cumhurbaşkanlığı makamı önemli bir makamdır. Orası Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil eder. O temsilde yurttaşın özgürlüğü, yurttaşın düşünce özgürlüğü, özellikle altını çizeyim hareket özgürlüğü, ifade özgürlüğü. O makam bunların güvencesi olmak zorundadır. O makam yasak anlayışın güvencesi olmamalıdır. Ayrıca o makamda oturan kişi gelen yasayı ya onaylar veya parlamentoya tekrar görüşülmesi için iade eder. Hükümetle oturup pazarlık yapmaz. Orası pazarlık makamı değildir. Anayasada da cumhurbaşkanlarının hükümetle pazarlığa oturacaksınız diye bir yetkisi yoktur. Böyle bir yetki anayasada yoktur. Sayın Cumhurbaşkanı bunları bırakmış hükümetle pazarlığa oturmuştur. Pazarlık üzerine yeni bir yasa geliyor. İşte MİT Yasası geliyor. Eskiye rahmet okutacak bir yasa. Bunu anlamak mümkün değil" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, başka bir gazetecinin, "MİT Müsteşarı 7 Şubat'ta ifadeye çağrılmıştı ve gitmemişti. Bugün bazı haberler yayınlandı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün MİT Müsteşarının gitmesi gerektiği yönünde. Ancak Cumhurbaşkanlığı’ndan bir açıklama yapıldı ve Cumhurbaşkanının bunun aksine MİT Müsteşarının ifadeye gitmemesi gerektiği yönünde bir çağrıda bulunduğu belirtildi. Köşk’ten yapılan bu açıklamayı nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna, "Köşk’ten yapılan bu açıklama şunu gösteriyor; Sayın Erdoğan’la Sayın Gül arasında bir düşünce paralelliği var. Sayın Gül nasıl yargıya güvensizliğini ifade etmişse, daha önce Erdoğan da yargıya olan güvensizliğini ifade etmişti. Bu güvensizlik sadece orada kalmamıştı. Daha öncede Sayın Erdoğan, ‘Yargı benim için ayak bağıdır’ demişti. Bugün geldiğimiz noktada bir istihbarat devleti yaratılmak isteniyor ve hükümet bütün gücüyle bunun üzerine yoğunlaşmış durumda. Ben nasıl Türkiye’yi vatandaşların konuşamaz, dertlerini anlatamaz hale nasıl getiririm, bunun arayışı içinde. Ama ne yaparsa yapsın 21. yüzyılın dünyasında kişilerin özgürlüğünü kişilerin ellerinden alamazsınız" karşılığını verdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Yaşar Üniversitesi 23 yaşında Bilim, birlik ve başarı ilkeleriyle yenilikçi ve sürdürülebilir bir üniversite olmak için eğitime katkı koymayı sürdüren Yaşar Üniversitesinin 23. yılı törenle kutlandı. Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, “Kuruluşumuzdan bu zamana kadar pek çok alanda başarılara imza attık ve binlerce öğrenci mezun ettik” dedi. Yaşar Üniversitesinin 23’üncü kuruluş yıl dönümü Selçuk Yaşar Kampüsünde düzenlenen törenle kutlandı. Törene; KKTC Baş Konsolosu Ayşen Volkan İnanıroğlu, Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, Gaziemir Belediye Başkanı Ünal Işık, Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller, Yaşar Holding İcra Başkanı Dr. Mehmet Aktaş, mütevelli heyeti üyeleri, akademik ve idari çalışanlarla öğrenciler katıldı. Müzik bölümü öğrencilerinin dinletisiyle başlayan törende, akademik ve idari çalışanlara ‘Bilim, Birlik, Başarı’ ödülleri verildi. Ödüller; ’Başarılı İdari Birim’, ’Temsiliyet Başarısı’, ’Eğitimde Başarı’, ’Başarılı Araştırmacı’, ’Akademik Onur’ adı altında takdim edildi. Beşinci, onuncu, on beşinci ve yirminci hizmet yılını dolduran akademik ve idari personele de rozet ve belge verildi. Açılış konuşmasını yapan Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, “Kuruluşumuzdan bu zamana kadar pek çok alanda bilimsel, kültürel ve spor alanlarında pek çok başarıya imza attık ve binlerce öğrenci mezun ettik. Akademik başarılarımız, akreditasyonlarımız ile ulusal ve uluslararası projelerdeki performansımızla üniversiteler arasında güçlü bir konum elde ettik. Bu vesileyle kurucumuz ve ebedi onursal başkanımız Selçuk Yaşar’ı saygı ve rahmetle anıyorum” dedi. Yiğitbaşı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yakın bir zamanda Stanford Üniversitesi tarafından hazırlanan ve dünya genelinde üst seviyede başarı elde eden bilim insanlarının bulunduğu Dünyadaki En Etkili Bilim İnsanları listesinde 6 akademisyenimiz yer aldı. Prof. Dr. Arif Hepbaşlı, Prof. Dr. Duygu Türker Özmen, Prof. Dr. Yiğit Kazançoğlu, Prof. Dr. Meltem Gürel, Doç. Dr. Banu Yetkin Ekren ve Doç. Dr. Mir Jafar Sadegh Safari’nin böylesine saygın bir listede yer alması, yapılan çalışmaların ve akademik katkıların değerini bir kez daha göstermiştir. Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Türkan’ın da yer aldığı çalışma Türk Uzay Yolcusu ve Bilim Misyonu kapsamında uzaya gönderilen 13 deneyden biri oldu. Bu bilimsel başarıların üniversitemiz için büyük gurur ve mutluluk kaynağı olduğunu belirtmek isterim. Avrupa Birliği Jean Monnet Mükemmeliyet Merkezimiz tarafından, insan kaynakları müdürlüğümüzün desteği ile yapılan başvuru sonucunda, üniversitemiz Avrupa Komisyonunun Araştırmacılar İçin İnsan Kaynakları Stratejileri Mükemmellik Ödülüne layık görüldü. Araştırma süreçlerimizde uyguladığımız insan kaynakları politikalarımızla uluslararası bir ödüle layık görülmemiz bizler için gurur verici oldu. 2023 yılı Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması raporunda üniversitemiz yüksek memnuniyet ifade eden A grubunda yer alarak 74 vakıf üniversitesi arasında ilk 10 içinde yer alma başarısını gösterdi." "Hedeflerimize emin adımlarla ilerleyeceğiz" Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller ise “23 yıl önce bir hayalle başlayan ve bugün geldiğimiz noktadaki başarılarımızın temelini atan ’Bilim, Birlik, Başarı’ ilkesiyle Türkiye’ye sayısız ilki kazandıran Selçuk Yaşar’dan aldığımız ilhamla, bilimin ışığında çalışmaya ve üretmeye kararlılıkla devam edeceğiz. Geçtiğimiz bir yıl içinde öğrencilerimiz; mimarlık, tasarım, spor, sanat gibi pek çok alanda elde ettikleri başarılarla yüzümüzü güldürdü. Akademisyenlerimiz de elde etikleri başarılarla bizleri gururlandırdı. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, en değerli 23’lerin ışığında, nitelikli eğitim ve araştırmalarımızla başarılarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Geleceğe yön veren yenilikçi bireyler yetiştirerek topluma katkıda bulunma hedeflerimize emin adımlarla ilerleyeceğiz, tıpkı Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yerinde duran, geriye gidiyor demektir. İleri, daima ileri’ dediği gibi” diye konuştu. Yaşar Üniversitesinde enerji hukuku alanında yüksek lisans yaptığını söyleyen Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki de, “Bornova Belediye Başkanlığı adaylığına gösterilmemde, geçmişimde iki yüksek lisans yapmış olmam etkili oldu. Bu dönem Bornova Belediyesi olarak ülkemizin çok ihtiyacı olan yenilenebilir enerji alanında birçok çalışma yapacağız. Yaşar Üniversitesi ile de birçok projeyi beraber yürütmek istiyoruz” dedi.