YEREL HABERLER - 24 Şubat 2014 Pazartesi 13:17

Kartanesi Belgeselle Ölümsüzleştirildi

A
A
A
Kartanesi Belgeselle Ölümsüzleştirildi

Erzurum Konaklı Kayak Merkezi'nde 12 Ocak 2012 tarihinde Bayanlar Süper-G Pisti'nde antrenman sırasında kayak kazası geçirerek 17 yaşında hayatını kaybeden Milli Kayakçı Aslı Nemutlu’nun hayatı belgesel oldu.
Milli Kayakçının ölümünün ardından ailesi ve arkadaşları tarafından kurulan dernekçe Nemutlu’nun hayatı belgeselleştirilerek ölümsüzleştirildi.
Belgeselde Aslı Nemutlu’nun en yakın arkadaşları Aslıyı anlattı. Aslı'nın liseden arkadaşı Esin Özlem Aydıngöz'ün yazdığı "Sonsuz Kartanesi - Dear SnowFlake" şarkının da cd-dvd albüm ve belgeselini çıkardı. Bu projeyle ilgili tüm gelişmeler ise www.aslinemutlu.net'i açarak kamuoyuna sundular.
“ASLI NEMUTLU’NUN AİLESİNDE ASLI”
“24 Mart 1994 tarihinde güneşli bir Perşembe günü saat 12.35 de İstanbul Kadiköy Şifa Hastanesinde dünyaya gözlerini açtı. 52 cm uzunluğunda 3400 gr ağırlığındaydı. Sezeryanle doğum olduğundan 5 gün hastanede kalıp 29 Mart günü taburcu oldu. Uykuları ve ilk gün beslenmeleri yerindeydi. Akşamları süt için uyunma saatleri düzenliydi, diğer çocuklara göre Aslı mız bizi bu konuda hiç üzmedi. 3-4 aylık olduğunda akşam uykuya geçişi biraz zor oluyordu, ikimiz yerde nöbetleşe yatarak uyumasını bekliyorduk. Bir baba olarak, Aslı bebeğimizin altını değiştirmesi ve kucakta sallayarak gaz çıkartması çok keyifliydi. Ancak büyüdükçe yemek masasında Ayşe’nin yemek yedirme uğruna yaşadığı sıkıntıyı ve çektiği eziyeti görmek de hoş değildi. 2,5 yaşında “ İlk Çizgi “ yuvasına adım attı daha sonra 4,5 yaşında iken ” Sihirli Çan “ yuvasına giderek bugün ki arkadaş ilişkilerinin ilk tohumlarını attı ve uzun yıllar dostluk yaşayacağı çocuklarla tanıştı. İlköğretim hayatına merhaba dediği Caddebostan “ Irmak İlköğretim “ okulunda 3.sınıfa kadar eğitimini sürdü. Aslı’nın hayatında; yaşamının sonuna kadar değer verdiği hep ablalık yaptığı ve kendisini ‘sevgili prenses ablası ‘ olarak tanımladığı biricik kardeşi Ece 2001 yılında dünyaya geldi. Aslı o zaman 1.sınıftaydı. Doğum öncesi bize çok kızmıştı. ’’Beni sevmediğiniz için mi ,annem kardeş doğuruyor’’ demişti. 3.sınıf da Orta öğretimini tamamlayacağı Ömerli “ Alev İlköğretim “ okuluna transfer oldu ve çok güzel bir altı sene geçirdi. Kayak hayatının yeşerdiği, sporcu vasfını kazandığı, ilk Milli olduğu, olgunlaştığı kendini “ Aslı “ olarak kişilere tanıttığı dönemdi. O dönem bizlerinde kızımız sayesinde çok güzel arkadaşlıkları yaşadığımız yıllardı. Lise hayatı Özel Saint Joseph Lisesi ile başladı. Hep Alman ekolunu sürdüreceği Lise hayatı hayal ederken, Frankafon ekolu ile tanıştı. Frankafon Ekolu onun güçlü ve zarif kişiliği ile birleşince ortaya bir pırıltı yayıldı… Çok şaşırdık, bir yandan kayak bir yandan diğer aktiviteler derken Aslı 3 ayda Fransızcayı çok sevdi… Hocaları ‘’ders mi alıyor bu çocuk ‘’ diyorlardı. Disiplinli çalışması ile Almanca, İngilizce den sonra 3. Lisanı da kotarmıştı. Ailece şapka çıkardık.
Spor Hayatı ile birlikte bale hayatını da çok başarılı sürdürdü. Bale hayatına 6.yaşında Kalamış Sanat Merkezinde başladı ve okulunun her 3 senede bir AKM de düzenlediği 4 adet büyük resitalde görev aldı. En son 2007 ve 2011 Bale Resitallerinde kardeşi Ece ile birlkte aynı sahnede idi…
Piyano ya ilgisi 5 yaşında başladı, öğretmeni Funda çok kabiliyetli olan Aslı’ya piyano çalmaya daha çok zaman ayırması hususunda çok uğraş verdi. Aslı da özellikle bu sene bunun karşılığını daha çok vereceğini söylüyordu ancak ömür çizgisinin sonuna gelmişti.
Aslı’nın ilgilendiği diğer spor dalları ise su kayağı, wakeboard, kıteboard, surf idi. Adrenalin sporları da hep ilgisini çekmişti. Scuba diving ve parasailing deneyip de çok zevk aldığı, heyecan aldığı sporlardandı… Enterasandır hiçbir zaman kollektif sporlar ilgisini çekmedi. Bir tek sıkı bir Galatasaray taraftarı ve kart sahibi olarak futbol maçlarına giderdi. En son gittiği 3-1 lik Fener maçından çok keyif almıştı. ’’Baba sonunda şeytanın bacağını kırdık artık gözüm arkada kalmayacak ‘’ demişti. Aile içinde Ayşe ve Ece Fenerbahçeli, Metin ve Aslı Galatasaraylı olarak 2 - 2 idik…
17 yaşının içinde gencecik, taptaze, saf ve arkadaş canlısı bir genç kız olan Aslı‘nın hedefi Galatasaray veya Koç Üniversitesi Hukuk veya İsviçre de bir okulda hukuk eğitimi almaktı.Hatta kendisine yurt dışı okullarını kazanmasında önemli bir katkı sağlayacağı okul başkanlığına da seneye adaylığını koyacaktı.
18 yaşına basınca da kendisine çok güzel bir yaşgünü partisi yapmayı hayal ediyor, Erzurum dönüşünde Ferhat abisinin desteği ile de en çabuk şekilde ehliyet alma özlemini bana çok belli etmesede içinde kıpır kıpır yaşıyordu.
Böyle bir çocuk, güzel bir abla yetiştirdiğimiz için gururluyuz, minicik hayatını bizim ailemizde geçirdiği içinde ona minnetarız. Sevgilimiz, Kartanemiz, prensesimiz doyamadık sana.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.