Tgc Medya Yöneticileriyle Gazeteciliğin Sorunlarını Tartıştı

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti(TGC) tarafından “Günümüz Koşullarında Gazetecilik” konulu toplantı Istanbul The Marmara Otel'de yapıldı.
TGC Başkanı Turgay Olcayto, Başkan Vekili VahapmMunyar, Genel sekreter Sibel Güneş ve yönetim kurulu üyeleriyle medya yöneticilerinin katıldığı toplantıda, Türk medyasının karşı karşıya olduğu sorunlar tartışıldı. TGC başkanı Turgay Olcayto'nun açılış konuşmamasını yaptığı toplantıda TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş de 2013 yılında gözaltına alınan, tutuklanan veya saldırıya uğrayan basın mensuplarıyla ilgili raporu açıkladı. Daha sonra TGC Başkan Vekili Vahap Munyar'ın moderatörlüğünde medya yöneticiler gazeteciliğin ve gazetecilerin sorunlarını tartıştı.
Toplantıda söz alan İHA Genel Müdür Yardımcısı ismail Ballı, medyada kutuplaşmanın doruğa çıktığı bir dönemde TGC'nin böyle bir toplant düzenlemesinin doğru bir yaklaşım olduğunu belirterek, "Ancak katılımın bu kadar az olması bizleri hayal kırıklığına uğrattı. Sorunlarımızı burada konuşamayacaksak, nerede konuşacağız" dedi.
Konuşmasında medyadaki kutuplaşmaya da dikkat çeken İsmail Ballı, “Kutuplaşma sadece Türkiye'de değil, gelişmiş batı ülkelerinin medyasında görülen bir olgu. Ancak burada dikkat çekmek istediğim konu gazeteciliğin evrensel kurallarına ne kadar uyuldğu. Bu noktada çok gerilerde olduğumuz kanaatindeyim. Türk medyasının en büyük problemi objektif gazetecilikten uzak olmasıdır" şeklinde konuştu.
Bazı medya yöneticilerinin "Alo Fatih" konusunu sürekli gündeme getirdiklerini belirten İHA Genel Müdür Yardımcısı Ballı, "Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür demiş atalarımız. Daha 15 yıl önce en büyük gazetelerin manşetlerinin generaller tarafından atıldığı çabuk unutulmuş" diye konuştu.
İHA'nın bin 750 abonesi olduğunu hatırlatan Ballı, "Objektif ve doğru habercilik yapıyoruz. Yelpazenin her kanadından abonelerimiz var. Bu da işimizi doğru yaptığımızı gösteriyor" ifadelerini kullandı.
İHA muhabirinin sorularını yanıtlayan Türkiye Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak ise basın özgürlüğünün yanlış okunduğuna işaret etti. Albayrak, “Ben Türkiye’de basın özgürlüğünün yanlış okunduğunu düşünüyorum. Genellikle Türkiye’de basın özgürlüğü yok diye şikayet edenlere baktığımız vakit, onlar başından basın özgürlüğünü kast etmediklerini görüyoruz. Bunu hakkıyla mesleğini ifa etmeye çalışan meslektaşlarımı ayırarak söylüyorum; biraz sorumsuzluk gibi algılanıyor. Siz elinizdeki mecrayı hiçbir etik kurallara bağlı kalmaksızın arzu ettiğiniz yöne çevirip ateş edeceksiniz, yalnız sizin özgürlüğünüz olacak. Ama kimi öldürdüğünüz, kimin sosyal hayatını mahvettiğiniz, kimi el yüzüne çıkamaz hale getirdiğinizin bir önemi yok sizin için. Bu noktada karşı tarafın durumunu izah ettiğimiz vakit ‘özgürlük elden gidiyor’ diye feverana kapılıyorlar. Özgürlük sadece benim açımdan bakılacak bir durum değil. Sizin açınızdan bakabilmem lazım. Burada bir problem var. Şu anda bulunduğumuz noktada tespit ve teşhis doğru yapılamıyor Türkiye’de” dedi.
TGC Başkanı Olcayto ise, Türkiye’de gazeteciliğin geçtiği süreci ve zorlukları değerlendirdi. Olcayto, “Türkiye’de gazetecilik, hem gazeteler açısından, hem çalışan kesim açısından en zor dönemlerinden birini yaşıyor. Ben çok eski yılları da bilen biriyim. Bu kadar zor bir dönem yaşadığını bilmiyorum gazetecilerin. Cebinde basın kartı olmayan arkadaşlarımızın sayısı, olanlardan çok çok fazla. Düzeni değiştirmek lazım. Türkiye’de yüzde 1 oranında sendikalı gazeteci var bu meslekte. Oysa Avrupa Birliği’nde çok güçlü sendikalar var. Dolayısı ile işsiz gazetecileri de dikkate alırsanız gerçekten zor bir dönemden geçiyoruz” diye konuştu.