Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Kurtulmuş Çanakkale’de

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, ‘Yeni Türkiye’de Siyaset ve Ekonomi Konferansı’na katılmak üzere geldiği Çanakkale’de iş adamları ve STK temsilcileriyle buluştu. Burada konuşan Kurtulmuş, Türkiye’nin yargıçlar demokrasisi, polis devleti olmayacağını söyleyerek, “Bu memlekette söz de, karar da milletindir” dedi.
Kolin Otel’de iş adamları, oda ve STK temsilcileriyle akşam yemeği yiyen Kurtulmuş, yaptığı konuşmada gündemdeki konuları değerlendirdi. Yaşanan ekonomik durumun geçtiğimiz Haziran ayından sonra değiştiğini söyleyen Kurtulmuş, “Haziran ayından bu yana Türkiye’nin önünü kesmek isteyenler, iktisadi istikrarsızlıklar çıkarmak isteyenlerin yapmış olduğu işlerin sonucu olarak iki rakam paylaşmak istiyorum. Türkiye’de Mayıs ayının ortasında gösterge faizi yüzde 4,61’di. Maalesef bugün yüzde 12 seviyelerine yükseldi. Türkiye’de ne oldu? Olağan üstü bir şey mi oldu? Maalesef bütün bu gelişmelerin, Türkiye ekonomisini istikrarsız hale getirme teşebbüslerinin sonucu olarak, gösterge faizleri 2 buçuk, 3 katına kadar artmış oldu. Bunun Türkçesi şudur; Türkiye’deki vatandaşlarımız, borçlarını ödemek için neredeyse 3 katı fazla Türk parası koymak durumundadır ki döviz borçlarını ödeyebilsinler. Buna kimin hakkı var? Hükümeti beğenmeyebilirsiniz, hükümeti yarın iş başından uzaklaştırmak için bütün meşru yolları kullanabilirsiniz. Önümüzde yerel seçim var. Yüklenirsiniz, yerel seçimlerde iktidar partisinin başarısız olması için gayret sarf edersiniz. Demokrasi bunun için var. Hükümet öyle bir oy alır ki, yerel seçimlerden sonra iş başında kalamayacağını anlar, hükümet geri çekilir. Bunlar başımızın üstüne. Ama yan yollara sapıp, antidemokratik yollara sapıp, bir takım operasyonlar yapıp, iktisadi hayatta millete zorluklar çıkarmaya kimsenin hakkı yok. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Millette bunu görüyor. Her türlü bu operasyonları yapanları görüyor. Bu ülkenin daha ileriye gitmesi için sorumluluklarımızı demokrasi içerisinde yerine getiririz. Dün nasıl açık bir takım vesayetlere müsaade etmediysek, bu ülke bir takım açık vesayetleri geride bıraktıysa, ümit var olmanız için söylüyorum, bundan sonra da hiçbir vesayet düzeneği bu memlekette tutmayacaktır” dedi.
Türkiye’de iç politikada tartışmalar olmasına rağmen Türk Silahlı Kuvvetleri’nden herhangi bir açıklama gelmediğine de değinen Kurtulmuş, “Takdirle söylüyorum ki, bugün Türkiye’de bu kadar çok iç politik tartışmalar olmasına rağmen Türk Silahlı Kuvvetlerinin komuta kademesinden hiç açıklama gelmemekte ya da Türk Silahlı Kuvvetleri’ne atfen kimse bir tane alıntı yapamamakta, açıklamayı gündeme getirememektedir. Bu Türkiye için önemli bir gelişmedir. 5 tane ihtilal görmüş, başbakanını dar ağacında asılırken görmüş bir milletin çocukları olarak bu geldiğimiz mesafe önemli bir mesafedir. Ancak, meydanı boş bulduk diye hiç kimsenin başka bir vesayet düzeneğinin arkasına saklanması mümkün olamaz. Nasıl bu memlekette askeri vesayet bundan sonra hiç olmayacaksa, bu memleket nasıl sadece askeri bürokrasinin sözünün geçtiği bir ülke olmayacaksa, bu memleket bir anlamda yargıçlar demokrasisi de olmayacak, polis devleti de olmayacak, bir takım iş adamlarının yönettiği, bir takım cemiyetlerin yönettiği, bir takım toplulukların yönettiği bir ülke de olmayacaktır. Bu memlekette söz de, karar da yetki de bizatihi milletindir. Millette kime bu yetkiyi devrediyor, vekaleten veriyorsa, bu yetkiyi korumakta bu vekaleti alanın boynunun borcudur” diye konuştu.
Bazı grupların siyasetin üzerinde vesayet odakları oluşturmaya çalıştıklarını söyleyen Kurtulmuş, “Biz, sivil toplum kuruluşlarının,bir takım grupların, ister dini gruplar olsun, ister seküler cemiyetler olsun bunların Türkiye siyasetine ilişkin, Türkiye’nin geleceğine ilişkin fikir beyan etmesine, proje üretmesine, görüşlerini siyasetle paylaşmasına sonuna kadar saygı gösterir, ortaya koyulan fikirleri başımız gözümüz üstüne kabul ederiz. Bunun da ötesinde, bir takım dini grupların ya da belki seküler cemiyetlerin, siyasete adam yetiştirmesine, bürokrasiye adam yetiştirmesini saygıyla karşılar, hatta yardımcı olur, önlerini de açarız. Hatta bunun da ötesinde Türkiye’de her hangi bir grubun bir baskı grubu olarak siyaset üzerinde etkin olmaya çalışmasına da başımız gözümüz üstüne. Ama Türkiye’de hiçbir dini grup ya da hiçbir seküler cemiyetin, ‘siyaseti ben yönlendireceğim’, ‘bürokrasiyi ben kontrol edeceğim’ iddiasıyla siyasetin üzerinde vesayet odakları oluşturmasına asla razı olmayız, asla müsaade etmeyiz. Eğer buna müsaade edersek geçmiş dönemde bazı siyasetçilerin yapmış olduğu hatalara düşeriz” dedi.
Kurtulmuş, konuşmasının ardından Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu’nda düzenlenen konferansa katıldı.