YEREL HABERLER - 09 Mart 2014 Pazar 10:13

8 Mart Dünya Kadınlar Günü Panelle Kutlandı

A
A
A
8 Mart Dünya Kadınlar Günü Panelle Kutlandı

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi ile Atatürk Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından 7 Mart 2014 tarihinde Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi Mavi Salon’da Kadınlar Günü vesilesiyle düzenlenen “Yaşamın Bir Parçası Olarak Kadın” başlıklı konferans yoğun ilgi gördü. Düzenlenen etkinliğe Erzurum Milletvekili Fazilet Dağcı Çığlık, Aile ve Sosyal Politikalar Erzurum İl Müdürü Abdullah Yurt, Atatürk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Takkaç, Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Üstün Özen, Atatürk Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ayda Çelebioğlu, dekanlar, müdürler, sivil toplum kuruluşlarının başkanları ve temsilcileri, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı.
Panelin açılış konuşmasında Atatürk Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi’ kuruluşu ve çalışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan ATAKSAM Müdürü Doç. Dr. Ayda Çelebioğlu, kadınlara yönelik yapılan çalışmaların önemine işaret etti. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Üstün Özen, kadın sorunlarına ve kadının yaşam koşullarına dönük gerek kamu kurumları gerekse sivil toplum kuruluşları bünyesinde gerçekleştirilen çalışmaların önemini vurgularken, bu konuda toplumsal duyarlılık geliştirmenin gerekli olduğunu ifade etti. Erzurum Milletvekili Fazilet Dağcı Çığlık, dünya kadınlar gününün ülkemizde de kadın sorunlarının gündeme getirilmesi açısından çok önemli bir zemin olduğuna işaret etti. Ülkeler için kalkınmışlık seviyesinin sadece ekonomik düzeyde değil, kadın erkek eşitliği gibi çeşitli konularda ölçümlendiğini ifade eden Çığlık, kadınlarımızın her meslekte gayet başarılı olduğunu, ülkemizi ileri götüren sosyal dinamiğin önemli bir parçası olduğunu sözlerine ekledi. Ancak bu konuda reformların yetmediğini belirten Çığlık, kadınlarımızın buna sahip çıkması gerektiğine dikkat çekti. Sayın Çığlık, sözlerini “Kadınlar gelişirse dünya gelişir. Kadınlar olarak hedefimiz daima gelişim, değişim ve ilerleme olmalıdır” şeklinde tamamladı.
ATAKSAM Müdürü Ayda Çelebioğlu başkanlığında yürütülen panelde “Kadın Gözüyle Kadın” başlıklı konuşmayı gerçekleştiren Atatürk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayşe Okanlı, kadını “üreten”, “mücadale eden”, “vazgeçmeyen”, “toplumları şekillendiren” bir varlık olarak tanımlarken, kadınların geleceğin umudu olduğunu ifade etti. Kadını anlamanın, onun duygularını hissedip merhametini ve şefkatini açığa çıkarmakla mümkün olduğunu belirten Okanlı, kadınlara verilebilecek en önemli desteğin hak ettikleri konuma gelmeleri ile mümkün olduğunu belirtti ve sözlerine şu şunları ekledi: “Kadını anlamak onun ruhuna dokunmaktır. Ruhuna dokunabildiğiniz bir kadının yapamayacağı bir şey yoktur, yeter ki gerçekten anlaşılsın ve değer görsün. Yaşam ışığı saçan kadınlar değiştirebilir bu dünyayı. Dokunuşları ile dünyaları değiştiren de kadınlar, güzellikleri ile hayata anlam katan da kadınlar, analıkları ile varlık, kadınlıkları ile can’lık katan da kadınlar.”
Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Derya Tellan, içinde bulunulan yüzyılda iletişim teknolojilerinin özellikle de kitle iletişim araçlarının toplumsal rolleri yeniden üretici ve pekiştirici rolüne dikkat çekti. Medya ve kadın ilişkisi kurulurken üç düzlemin öne çıktığını vurgulayan Tellan, bu düzlemleri medya sektöründe kadın istihdamı, medyada içerik olarak kadının sunumu ve medyada sunulana dönük algı başlıklarında ele aldı. Son yıllarda kadın çalışanlarının sayısında artış yaşanmasının memnuniyet sağladığına işaret eden Tellan, halen yönetici pozisyonlarında erkeklerin ağırlıklı olduğunu belirtti. Tellan, konuşmasında, medyada kadının sunumuna ilişkin olarak, lüks ve tüketim toplumu odaklı bir yaşam tarzının sembolize edildiği kitle iletişim araçlarında, nesneleştirilen yaşamın özellikle reklamlar çerçevesinde kadın figürünün dış görünümü ile desteklendiğinin ve bu süreçte kadının, ideal bir tüketici olmanın yanında, tüketimi teşvik edici bir obje durumuna geldiğinin altını çizdi.
Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ayşe Aslıhan Ergüder, tarih boyunca kavimlere, milletlere, uygarlıklara veya medeniyetlere bakıldığında tüm toplumların kendi anlayışı ya da inancı çerçevesinde kadını bir yere konumlandırdığını belirtti. Kadının tarihin hemen her evresinde şairlere, ressamlara, edebiyatçılara, heykeltıraşlara ve sanatın tüm dalında uğraş veren sanatçılara ilham kaynağı olduğunu ifade eden Ergüder, kadının fiziksel farklılığı ve olaylara bakışı ile özel konumunu ortaya koyduğunu, günümüzde sanat dünyasındaki önemini ve vazgeçilmezliğini tüm çevresine bir kez daha gösterdiğini vurguladı. Kadınlar günümüzde geçmişle kıyaslanmayacak kadar yasal haklar elde etmiş olmakla birlikte çoğu zaman geçmiş dönem kadınlarıyla paralel bir yaşam içinde olduğuna gönderme yapan Ergüder, kadınların geçmişte olduğu gibi bugün ve yarın da toplum için bir denge, güç, aşk, ilham kaynağı, sanat objesi ve sanatçı kişilikleri ile varlıklarını sürdüreceklerini sözlerine ekledi.
Konukların yönelttikleri soruların yanıtlanmasının ardından Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Üstün Özen panelistlere Teşekkür Belgeleri’ni takdim etti. Panel, Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü öğrencisi Nazlı İkemen’in gerçekleştirdiği müzik dinletisi ile sonlandı.
(AA-AA-Y9
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul TOGG’un yeni SUV modelinin ismi belli oldu: T8X Türkiye’nin otomobili TOGG’un yeni SUV modelinin ismi belli oldu. TOGG CEO’su Gürcan Karakaş, sedan modelinin ardından yeni B-SUV modeli T8X için çalışmaların başladığını söyledi. Türkiye Gazetesi’nin haberine göre, Karakaş, 2021 yılı Mayıs ayında TOGG Europe GmbH’yı kurduklarını hatırlatarak, “2024 sonu itibarıyla Avrupa’da yavaş yavaş yer almak üzere faaliyetlerimize devam ediyoruz. T10X’in Avrupa’daki ön satışlarına bu sene sonunda başlayıp, 2025 takviminde teslimata başlamak hedefindeyiz. Yurt dışı stratejimiz pazar dinamiklerine uygun şekilde güncelleniyor. İskandinav ülkelerinden başlamak niyetindeydik. Bu planımızı güncelledik. Çünkü sektör çok hızlı gelişiyor ve Çinli markalar çok hızlı bir şekilde her yere yayılıyor. Dolayısıyla özellikle Avrupa’nın en büyük pazarı olan Almanya, Fransa, İtalya üçgeni tamamıyla dolmadan biz daha yolun başındayken o pazarlarda var olma kararı aldık” dedi. 2023 hedefi 18 saatte satıldı Karakaş, ilk modeli satışa sunduklarında rekor bir talep gördüklerini ifade ederek, “18 saatte 2023 yılındaki üretmeyi planladığımız bütün araçları sattık. İlk 8 saatte 2022 yılında satılan tüm elektrikli otomobillerin sayısından daha fazlasını satıldı. Siparişlerin yüzde 80’den fazlası en donanımlı versiyon için geldi ve biz 2023 Nisan ayından yılın sonuna dek ilk 20 binin teslimatını yaptık. Dünyada, Avrupa’da, Amerika’da, Çinli şirketler arasında, ilk üretim yılında 20 bin adet üretmiş ve satmış başka bir şirket bildiğimiz kadarıyla yok. O açıdan hem ülkemiz için hem de hepimiz için iyi bir başarı, iyi bir başlangıç daha doğrusu. Bundan sonra da arkasını getirmek için de gece gündüz çalışıyoruz” diye konuştu. Karakaş, açıklamasında, bu başarının yeni modellerle devam edeceğini belirterek ikinci ve üçüncü modeller hakkında ön bilgi verdi. Ocak ayında T10F’yi sergilediklerini dile getiren Karakaş, “Sergilemeden bir sene önce bu modelin çalışmalarını yaptık. Şimdi aynı şekilde T10F’nin sonrasının da çalışmalarını yapıyoruz. Şimdi sırada B segmentindeki SUV modelimizin çalışması var. Seneye bu vakitler T10F’nin satışları başladıktan bir müddet sonra da T8X’i de göstermeye hazır hâle gelebiliriz” ifadelerini kullandı.
Bayburt Sağlık çalışanları ’Kırım-Kongo Kanamalı Ateş’ hastalığına karşı vatandaşları bilgilendirdi Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi enfeksiyonuna karşı Bayburt Devlet Hastanesi girişinde stant açılarak, vatandaşlar konuyla alakalı bilgilendirildi. Hastalığın belirtilerinden ve tedavisinden bahseden sağlık personelleri broşürler dağıtarak, hasta ve hasta yakınlarına bilgilendirme faaliyetinde bulundular. Keneler tarafından taşınan ve keneyle temas halinde vücutta ateş, halsizlik, iştahsızlık, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal gibi belirti gösteren, müdahale edilmediği takdirde ölümlere neden olabilen bir tür enfeksiyon hastalığı olan Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi(KKKA) enfeksiyonuna farkındalık oluşturmak için Bayburt Devlet Hastanesi poliklinik girişinde stant açıldı. Hasta ve hasta yakınlarına broşür dağıtılarak konu hakkında bilgilendirme yapıldı. KKKA enfeksiyonundan korunmak için yapılması gerekenleri hastaneye başvuran vatandaşlara anlatan sağlıkçılar tarla, bağ, bahçe, orman ve piknik alanları gibi yerlerde vücudu kapatacak şekilde giyilmesi gerektiğini hatırlattılar. Vücuda tutunan kenelerin kesinlikle çıplak el ile koparılmaması, tutunduğu yerden çıkarılmadan hemen sağlık kuruluşuna başvurması gerektiğini söyleyen sağlık personelleri, olası belirtilerden bahsettiler. ’Keneyi hafife almayın, tedbiri elden bırakmayın’ hatırlatmalarıyla sık sık uyarılarda bulunan sağlık çalışanları vatandaşların sorularını da yanıtlamayı ihmal etmediler.
Erzurum Başkan Sekmen ve Rektör Çakmak, Üniversite sanayi iş birliği için buluştu Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ve Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, üniversite sanayi iş birlikleri kapsamında fikir alışverişinde bulunmak amacıyla bir araya geldi. Erzurum’da kurulması planlanan ileri teknoloji fabrikalar için istişarede bulunmak üzere ETÜ’yü ziyaret eden Başkan Sekmen ve Rektör Çakmak, bölge ve ülke ekonomisine katkıda bulunmak için yüksek katma değerli ileri üretim teknolojileri ve nanoteknoloji tabanlı aygıtların yer aldığı ETÜ Yüksek Teknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde (YÜTAM) incelemelerde bulundu. Fotonik teknolojilerin ve güneş pillerin üretimi için kullanılan 1000 sınıfı temiz odalar hakkında Başkan Sekmen’e bilgi veren Rektör Çakmak daha sonra konuğuna Eklemeli Üretim Laboratuvarlarını gezdirerek burada lazer ergitme cihazıyla üretimi yapılan materyalleri tanıttı. Erzurum’un ikliminin mikro ve nano boyuttaki fotonik aygıtların üretilmesi için son derece uygun olduğunu ifade eden Rektör Çakmak: “YÜTAM’da son derece gelişmiş alt yapı ve laboratuvar imkanlarımız bulunuyor. Burada bilimsel araştırmaların yanı sıra üretimini yaptığımız çeşitli malzemeler var. Önümüzdeki süreçte Ar Ge’sinin üniversitemizde üretiminin ise şehrimizde yapıldığı ileri teknoloji fabrikaların kurulması bizleri ziyadesiyle memnun edecek. ETÜ olarak ülkemize değer katan yerli ve milli teknolojilerin bir parçası olmak için çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz. Bu merkez milletimizin ve devletimizin parasıyla kuruldu. Bu bilinçle kapılarımızı tüm paydaşlarımıza sonuna kadar açmış bulunuyoruz. Şehrimizde kısa sürede ileri teknoloji fabrikaların kurulması için iş birliğine her daim hazır olduğumuzu belirterek EBB Başkanımız Sayın Mehmet Sekmen’e girişimlerinden ötürü teşekkür ediyorum. Misafirperverliğinden ötürü Rektör Çakmak’a teşekkür eden Başkan Sekmen ise ETÜ’nün Erzurum ve bölgesi için çok önemli bir değer olduğunu belirterek: “YÜTAM’da yapılan çalışmalar ve sahip olduğu imkanlar şehrimiz ve ülkemiz için son derece kıymetli. Rektör hocamız bizlere çok değerli bilgiler verdi. Kendisine ve ekibine bir kez daha teşekkür ediyor ve çalışmalarında başarılar diliyorum” diye konuştu.