YEREL HABERLER - 09 Mart 2014 Pazar 15:24

Başbakan Erdoğan Şanlıurfa'da

A
A
A
Başbakan Erdoğan Şanlıurfa'da

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, iktidara geldiklerinde en büyük sorun olan terörü çözmek için canlarını ortaya koyduklarını söyledi.
Başbakan Erdoğan konuşmasına, Şanlıurfalıları selamlayarak başladı. Erdoğan, "Enbiyalar şehri Şanlıurfa, şairler şehri, ilim şehri, sanat şehri Şanlıurfa. Alem siye hayran ben siye kurban. Urfalıyam ezelden göynüm geçmez sizlerden. Göynümün gözü çıksın iyi ki sizi sevdim ezelden" dedi.
Şanlıurfa'nın Suruç tüneliyle suyla kucaklaşacağını belirten Erdoğan, "Ey Halilurrahman'ın şehri, sabrın timsali Hz. Eyyüb Aleyhisselam'ın şehri Şanlıurfa. Seni hasretle kucaklıyorum. Şair Nabi'nin merhum, Akif İnan abimizin şehrisin. Kazancı Bedii'nin, merhum Müslüm Gürses'in şehrisin. İbrahim Tatlıses'in Şivan Perver'in şehrisin. Merhum Said-i Nursi'nin hasta yatağında gidiyoruz dediği zaman bir Ramazan günü iki gün yolculuk yaparak ulaştığı, gözlerini hayata yumduğu, Hakk'a yürüğüdü şehirsin. Allah sizden razı olsun. Evlerinizden huzuru yüreklerinizden bu sevdayı eksik etmesin. Sofralarınızdan bu muhabbetinizi, kardeşliğinizi dayanışmanızı daim etsin. Şanlıurfa bugün yine bir tarih yazıyor. Başbakanına, AK Parti'ye, demokrasiye bir kez daha sahip çıkıyor. Şanlıufa 30 Mart'ta söyleyeceği sözü bugün söylüyor. Sandığın rengi Şanlıurfa'da belli olmuştur.
İktidara geldiklerinde en önemli sorunun terör olduğunu belirten Erdoğan, "Burada Şanlıurfa'da bir şey söylemek isterim. En önemli sorun terördü. Şehitler verdik. Ocaklar söndü yürekler yandı. Bunun yanında maddi olarak da çok ağır bedeller ödedik. Güneydoğu şehirlerimiz hizmetlerden uzak kaldı. Biz geldik. Geldikten sonra şu ana kadar Şanlıurfa'ya yatırımların toplam bedeli 18 katrilyon. Cumhuriyet tarihinde yapılan yatırımları toplayın bunu bulmaz. Terör sorununu hukuk içresinde hamdolsun çözüyoruz. Bu sorunu demokrasiyle çözeceğiz dedik. Bu sorunu ekonomik kalkınmayla çözeceğiz, hizmetle, yatırımla çözeceğiz dedik. Sadece güvenlik tedbirleriyle çözülmez dedik. İnsani hakları vererek çözeceğiz dedik. Kardeşlikle çözeceğiz dedik. Çok engeller çıkarttılar. Çok saldırılarda bulundular. Partimizi kapatmaya kalktılar ama başaramadılar. Yolumuza dimdik devam ettik. Sizlerle. Milletimizle. Millet bize yürü dedi biz yürüdük. Yola çıkarken bir şey söylemiştik, uzun ince bir yoldayız gidiyoruz gündüz gece demiştik ve gideceğiz. Durmak yok. Elimizi kolumuzu bütün bedenimizi hatta canımızı ortaya koyduk. Bu ülkedeki kardeşliği en güçlü şekilde tesis edeceğiz dedik. Önce Osla sürecini sabote ettiler. MİT müştaşarımızı tutuklamak istediler. Paris'te bir takım süikastler yaptılar süreci bozmak istediler. En son 17 Aralık darbe girişimiyle 25 Aralık darbe girişimiyle çözüm sürecine saldırdılar. Barzani, İbrahim Tatlıses, Şivan Perver Diyarbakır'a geldi. Diyarbakır'da muteşem bir tablo oluştu. Tüm Türkiye bundan duygulandı. Sevinç gözyaşları döktüler. Barış umudu çözüm umudu çoğaldı. Bir dershane meselesi çıkardılar. Bu muhteşem buluşmayı gölgelemek istediler. 17 Aralık darbe girişimini başlatılar. Çözüm sürecini baltalamak istediler. Pensilvanya'daki bir -zat onun buradaki maşaları, yandaşları gençlerin ölmeyecek olmasından rahatsız oldular. Kardeşlikten rahatsız oldular. Şanlıurfay'la Trabzon'un, Van'la İzmir'in, Diyarbakır'la İstanbul'un kucaklaşmasından rahatsız oldular. Birlikte Türkiye olmasından rahatsız oldular" dedi.
Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Sene 1960. Mart ayı Said Nursi Isparta'da hasta yatağında diyor ki beni Urfa'ya götürün. Talebeleri aldılar buraya Şanlıurfa'ya getirdiler. Polisler geri götürmek istediler. Şanlıurfa Demokrat Parti İl Başkanı önlerine geçti. Hiç bir yere götüremezsiniz dedi. O gün bir kez daha tarih yazdı Şanlıurfa, Said Nursi'ye sahip çıktı. Teslim etmedi. 23 Mart'ta Hakk'a yürüdü. Büyük bir cenaze merasimi düzenlendi. 27 Mayıs müdahalesi oldu. Said Nursi'ye huzur vermeyen özgürlüğünü elinden alan zihniyet, CHP zihniyeti maalesef öldüğünde de onu rahat bırakmadı. Dirisine zulmedenler ölüsüne bile tahammül edemedi. Bu CHP zihniyeti ile onun izinde olduğunu iddia eden Pensilvanya el ele kol kola dolaşıyor. Darbe tuzaklarını beraber kuruyorlar. Said Nursi'ye en ağır zulümleri yapan ölüsüne bile Şanlıurfa'dan götüren CHP zihniyeti ele Pensilvanya'daki zat birlikte hareket ediyorlar".
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Bakan Yardımcısının basın açıklaması sırasında deprem oldu İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde basın açıklaması yaparken deprem meydana geldi. İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu, depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Karaloğlu 4 ilçe 37 köyde 385 konut, 87 ahır, 11 cami ve 1 fırında hasar meydana geldiğini belirterek, “Sulusaray merkezli 5 deprem meydana geldi şu ana kadar, 41 de artçı oldu. Ben Tokat ve Yozgat’taki tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim beterinden korusun, muhafaza etsin. En büyük tesellimiz şu ana kadar herhangi bir yaralımız ve can kaybımız yok. Arkadaşlarımız, ekiplerimiz şu anda sahada köylerin tamamı tarandı. Tokat’ta 3 ilçe, Yozgat’ta 3 ilçede olmak üzere depremden etkilenen tüm köylerimiz şu anda taranmış durumda. Tokat’ta şu ana kadar 112 acil çağrı merkezimize 576, Yozgat’ta 250 deprem kaynaklı vatandaş ihbarı var. Ön incelemeler sonucunda Tokat ilimizde 3 ilçe, 30 köyde, 191 konutta ve 84 ahırda, 7 cami ve 1 fırında hasarlar var, bunlar yıkık değil hasarlı. Yozgat ilinde 1 ilçede 7 köyde 94 konutta, 4 cami ve 3 ahırda ön hasar tespitlerimiz var” dedi. “Hasarlı evlere girmeyin” Hasarlı evlere girilmemesi çağrısında bulunan Karaloğlu, "Evinde hasar olan, çatlağı olan hiçbir vatandaşımız evini kullanmasın. Biz onları alıp misafir etmeye hazırız. Yurtlar hazır hale getirildi. Vatandaşımıza çağrı yapıldı. Şu ana kadar 30 vatandaşımız yurtlarda kalmak için müracaatta bulundu. Sayın valimizin verdiği bilgiye göre şu anda bölgedeki kamu kurum ve kuruluşlarında bir hasarımız yok. Okullarımızda, kamu hizmet binalarında herhangi bir hasarımız yok, inşallah binalarımızda kamu hizmeti vermeye de devam edeceğiz. Kumanyalar hazırlandı şu anda dağıtılıyor. Yine Tokat’ta üç ilçemizde sıcak yemek çıkartmak üzere aş evlerimiz oluşturuluyor. İnşallah vatandaşımıza sıcak yemek imkanımızda sunulacak. Şu anda bölgede ulaşımda, alt yapıda, elektrik ve haberleşmede herhangi bir sorunumuz yok. Yollarımız açık, enerjisi olmayan ve haberleşme imkanı olmayan köyümüz yok. Tedbir olarak Tokat’ta bir gün eğitime ara verdik. Yozgat ilimizde ise Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde yine eğitime bir gün ara vermiş olduk” dedi. “750 Personel 150 araç bölgede” Karaloğlu, 150 araç ve 750 personelin bölgede görev aldığını ifade ederek, “Diyarbakır’dan Van’a kadar birçok ilimizden arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşmış durumda. Yerel ekipler de bölgeye ulaştı. Şu anda bölgede 750 personelimiz vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere bekliyor. 150 yardım aracı da bölgeye ulaşmış durumda” şeklinde konuştu. “Dezenformasyon uyarısı” Karaloğlu açıklamasında dezenformasyon uyarısında bulunarak şunları söyledi: “Sosyal medyada maalesef yine dezenformasyonlar var. Vatandaşımıza çağrımız AFAD tarafından açıklanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleridir. Biz vatandaşlarımızı AFAD üzerinden çok hızlı bir şekilde bilgilendiriyoruz. Vatandaşımızın tereddüdü olmasın.” Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı, açıklama yaptığı sırada deprem meydana geldi. Karaloğlu, "Şu anda artçı sarsıntıyı hep birlikte yaşadık. Rabbim hepimizi, ülkemizi korusun" dedi.
İstanbul Jose Mendilibar: "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık" Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, Fenerbahçe ile çok zor bir maç oynadıklarını belirterek, "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe ile karşılaşan Olympiakos, penaltı atışları sonunda galip gelerek yarı finale yükseldi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, "Çok zor bir oyun oynadık. Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. 10. dakikada golü yemiştik fakat dayandık. İlk devrede dayanma gücümüzü iyi kullandık. Topu rakibe verip yorma yoluna gittik. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" ifadelerini kullandı. "Kendimi şanslı hissediyorum" Mendilibar, "Avrupa kupalarında yarı finale kalmasında takımın başında antrenör olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Umarım daha ileriye taşıyabiliriz. Şu anda kalemizi koruyan Tzolakis, başta ikinci kalecimizdi. Sonra kaleyi devraldı. Topun auta gitmesine şans diyebilirsiniz ancak kalecinin kurtarışına şans diyemeyiz. Bir çalışma sonucu oluyor bunlar" diye konuştu. "Kariyerim boyunca penaltılara bakmadım" Penaltı atışlarını izlemediği ve sırtını dönmesiyle ilgili sorulan soruya İspanyol teknik adam şu yanıtı verdi: "Ben bütün kariyerim boyunca penaltılara bakmadım. Bunu totem olarak yaptığımı size açıklamak isterim."