YEREL HABERLER - 11 Mart 2014 Salı 19:24

Sinsi Hastalık "glokom"

A
A
A
Sinsi Hastalık "glokom"

GLOKOM TEŞHİSİ
Glokom teşhisi hakkında bilgi veren Opr. Dr. Nurcan Gürkaynak, “Glokom genellikle sıradan bir gözlük muayenesi veya basit nedenle doktora başvuran hastalarda yapılan muayene sırasında tesadüfen teşhis edilir. Bu nedenle her göz muayenesinde göz tansiyonun un ölçümü ihmal edilmemelidir. Erken teşhis için sağlıklı bireylerde tarama muayeneleri çok önemlidir. Çok az olmakla birlikte bir kısım hastada ‘akut glokom krizi’ olarak adlandırılan göz içi basıncın aniden çok yükselmesi ile, şiddetli göz ağrısı, baş ağrısı, göz kanlanması, bulantı, kusma şeklinde kendini gösterir. Bu durum acil tedavi gerektirir. Normal toplumda göz içi basıncı 10-21 mmHg arasındadır. Her yüksek göz içi basıncına sahip olan kişi glokom hastası değildir.
Muayenede öncelikle hastaların göz tansiyonu ölçülerek ve özel mercekler yardımıyla görme sinirinin görünümüne bakarak glokomdan şüphe edilir. Burada önemli olan diğer bir muayene de kornea kalınlığı ölçümüdür. Korneası kalın gözlerde, göz tansiyonu daha yüksek çıkar. Bu da yanlış tanı konulmasına neden olur. Glokom hastalığında kesin tanı koyabilmek için görme sinirindeki hasarın kanıtlanması gerekir. Göz tansiyonu sınırda yüksek olan ancak görme sinir hasarı olmayan gözler ‘oküler hipertansiyon’ ya da ‘glokom şüphesi’ olarak adlandırılır” şeklinde konuştu.
Son yıllara kadar glokom hasarını tespit etmek ve hastalığı takip etmek için sadece ‘görme alanı incelemesi’ yönteminin olduğunu belirten Opr. Dr. Nurcan Gürkaynak, şöyle konuştu: “Bu test yaklaşık yarım saat sürmekte olup, yaşlı ve uyum sorunu olan hastalarda hatalı sonuçlar verebilmektedir. cihazı ile görme alanı çekimindeki gibi hastanın ifadesine bağımlı olmaksızın optik sinirin değerlendirilmesi, kornea kalınlığı ve ön kamera açısının ölçümü yapılarak tam bir glokom muayenesi ve glokomun erken tanısı mümkün olmaktadır. OCT çekimi yaklaşık 1-2 dakika sürer, erken tanı konmasının yanı sıra, tedavinin takibinde çok yararlı olup, bugün için glokomda altın standart olarak kabul edilen bir tetkiktir. OCT taraması kişiye zararsız bir tanı yöntemidir, radyasyon yaymaz, göze teması yoktur, göze ilaç uygulanmasını gerektirmez. Görme alanı muayenesi ile, görme sinir hücrelerinin yüzde 30-40’ı tahrip olduktan sonra, hastalık teşhis edilebilmektedir. Bu nedenlerle görme alanı muayenesi ancak ilerlemiş evrede yararlı olabilmektedir. Günümüzde asıl amaç, glokomun erken teşhisi için OCT cihazıyla çekim yapılarak glokom değerlendirmesi yapmaktır.”
KİMLER GÖZ TANSİYONU RİSKİ TAŞIR?
Glokomun en önemli nedeninin genetik olduğunu bildiren Gürkaynak, “Ailesinde glokom bulunan kişiler özellikle risk altındadır. Miyop kişilerde glokom sıklığı daha yüksektir. Miyop derecesi arttıkça glokom sıklığı da artar. Hipermetrop olan bireylerde dar açılı glokom daha sık görülmektedir. Her türlü yoldan (tablet, pomat, burun ve ağız içi sprey, göz damlası) kortizonlu ilaç kullanımı göz-tansiyon yüksekliğin yapabildiğinden bu kişilerde sık göz tansiyonu kontrolü yapılmalıdır. Ayrıca diyabet, üveit, retina damar tıkanıklıkları, retina dekolmanı ve göz travmaları glokoma beden olabilir. Migreni olan kişilerde de glokom daha sık görülmektedir” bilgilerine yer verdi.
Glokomda başlıca ilaç tedavisi, lazer uygulaması ve cerrahi tedavinin bulunduğunu kaydeden Opr. Dr. Nurcan Gürkaynak, şu bilgileri verdi: “İlaç tedavisi: Tedavide kullanılan birçok damla mevcuttur. Bunlar değişik yollarla göz içi basıncını düşürürler. Erken dönem glokom ve genç hastalarda damla tedavisi ilk seçenektir. Damlanın önerildiği biçimde ve hiç aksatmadan kullanılması gerekmektedir. Bu ilaçların bazıları astımlı hastalarda solunum zorluğu, kalp de ritim bozukluğu yapmaktadır. Bu yönden hastalar uyarılmalı ve dikkatle kullanılmalıdır. Glokomlu bir hastada göz içi basıncı damla tedavisi ile normal seyrediyorsa görme sinirinde hasar olmuyorsa, damla tedavisi sürekli ve hayat boyu devam etmelidir. Düzenli aralarla göz tansiyonu ve ölçümleri tekrarlanmalıdır.
Lazer Tedavisi: Glokom tedavisinde ilaç tedavisine yeterli cevap alınamayan hastalarda lazer, ameliyat öncesi bir tedavi seçeneğidir. Çok yüksek olmayan göz tansiyonunda etkilidir. Etkisi 2-3 yıldır. Uygun hastalarda etkili bir tedavi alternatifidir. Lokal anestezi ile oturur pozisyonda uygulanan ağrısız bir işlemdir. Dar açılı glokomda ilk tedavi yöntemidir.
Cerrahi Tedavi: Glokomlu bir hastada göz tansiyonu, tüm ilaç ve lazer tedavisine rağmen düşürülemiyorsa, göz siniri tahribatı ilerliyorsa ameliyat kaçınılmazdır. Göz tansiyonu çok yüksek olan ve görme sinirinde belirgin hasar olan hastalarda ameliyat ilk seçenektir. İlaç tedavisini düzenli uygulayamayan, yaşlı hastalarda da öncelikle cerrahi tercih edilebilir. Glokom ameliyatı lokal anestezi ile yapılır. Hastanın yatması gerekmez. Glokom ameliyatlarında bozulmuş olan görme düzelmez. Çünkü ölmüş sinir hücreleri kendini yenileyemez. Ameliyatla sadece sağ kalmış sinir hücrelerinin daha fazla hasar görmesi önlenebilir. Böylece kalan görme korunur ve körlük önlenir.
Takip nasıl yapılmalı? İlaç, lazer ya da ameliyatla kontrol altına alınan göz tansiyonu zaman içerisinde yükselebilir. Bu nedenle tanı konulduktan sonra hastaların yılda en az 4 kez tansiyon ölçümü, 2 kez de OCT ve görme alanı yapılarak ömür boyu takip edilmesi gerekmektedir.”
HASTALAR NELERE DİKKAT ETMELİ
Hastalar nelere dikkat etmesi gereken hususlara değinen Opr. Dr. Nurcan Gürkaynak açıklamasını şöyle tamamladı: “Göz tansiyonu okumayla, yazmayla ya da gözü kullanmakla artmaz. Bu hastalar normal çalışmalarına ve işlerine devam edebilir. Fiziksel aktivitenin kısıtlanması gerekmez, bir seferde ve kısa sürede aşırı su tüketimi (2 litre den fazla) göz tansiyonunu yükseltebilir. Stresten uzak yaşam dengeli beslenme ve düzenli uyku önemlidir.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Konya’da mesleki eğitim ve istihdam hamlesi Konya Valiliği koordinasyonunda, Konya Büyükşehir Belediyesi, Konya Sanayi Odası, Konya Organize Sanayi Bölgesi ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından “Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı” düzenlenecek. Türkiye’nin mesleki eğitim odaklı ilk “Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı” olma özelliğini taşıyan fuarın iş birliği protokolü imzalandı. Mesleki ve teknik eğitimle çeşitli meslek alanlarında sanayinin ve hizmet sektörlerinin talepleri ve ihtiyaçlarına göre mesleki bilgi, beceri, tavır ve davranış yeterliklerine sahip insan gücünün yetiştirilmesi ve istihdamı sağlanarak ülkemizin ekonomik ve sosyal kalkınmasına katkıda bulunmak amacıyla düzenlenecek Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı çerçevesinde Konya’daki meslek lisesi öğrencileri ve mezunları, Konyalı sanayiciler ile bir araya gelerek hem iş hem de staj imkanı elde edecek. 15-16 Mayıs tarihlerinde Konya Organize Sanayi Bölgesi’ndeki Mehmet Tuza Pakpen Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde gerçekleştirilecek Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı’nın protokolü, Konya Valisi Vahdettin Özkan, Konya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Uzbaş, Konya Sanayi Odası Başkanı Mustafa Büyükeğen, Konya Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Faruk İyibildiren ve Milli Eğitim Müdürü Murat Yiğit tarafından imzalandı. “Mesleki ve teknik eğitimin önemi giderek artıyor” Protokol imza töreninde konuşan Vali Vahdettin Özkan, küreselleşme sürecinde artan rekabet şartları ve teknolojik gelişmeler, özellikle sanayi sektöründe işgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu vasıfları çeşitlendirdiğini, bu sebeple vasıflı ara elemanı ihtiyacı arttığını, bu ihtiyacın da mesleki ve teknik eğitimin önemini artırdığını ve sistemin ihtiyaçlar doğrultusunda sürekli geliştirilmesi ihtiyacının aşikar olduğunu belirtti. Bilim ve teknoloji alanında meydana gelen hızlı değişimlerin, ülkelerin ekonomik ve sosyal gelişimlerini önemli ölçüde etkilediğine değinen Vali Özkan “Mesleki ve teknik eğitim, bir yandan emek gücünün vasıflı hale gelmesine katkı sunarken, diğer taraftan emeğin, emek süreçlerindeki konumlanışına uygun vasıfları öğrencilere kazandırarak işgücünün yeniden yapılandırılmasına yardımcı olmaktadır. Türkiye gibi genç nüfusun yoğun olduğu gelişmekte olan ülkelerde mesleki ve teknik eğitimin önemi giderek artmakta olup, beklentiler vasıflı insan gücü yetiştirmenin ötesine geçmiş ve sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal dayanışma, uluslararası iş birliği, iş kurma, istihdam, istihdamın sürekliliği ve yeniden istihdam edilebilme gibi amaçları da içerisine alacak şekilde genişlemiştir” dedi. Mesleki eğitime verdiği katkılar için Konya Büyükşehir Belediyesi, Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Konya Sanayi Odası, Konya Organize Sanayi Bölgesi yönetimine ve emeği geçen herkese teşekkür eden Vali Özkan, Türkiye’de bir ilk olan Konya İstihdam Fuarı buluşmasının örneklik teşkil ederek ülke geneline yayılmasına, protokolün hayra, berekete, ekonomik gelişime ve istihdama vesile olmasını diledi. Konya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Uzbaş da, belediye olarak her zaman öğrencilerin yanında olduklarını belirterek, “Büyükşehir Belediyesi olarak her daim öğrencilerimizin yanında olduk, bunların da en başında mesleki eğitim öğrencilerimiz geliyor. Sanayimizin sürdürülebilirliği açısından bu konuyu çok önemli buluyoruz” dedi. Konya Sanayi Odası (KSO) Başkanı Mustafa Büyükeğen, Konya’da başlattıkları Mesleki Eğitim İstihdam Seferberliği kapsamında düzenlenecek Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı’nın Türkiye’nin mesleki eğitim odaklı ilk “Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı” olacağını söyledi. Fuarda meslek lisesi öğrencilerinin sanayiciler ile bir araya gelerek iş ve staj imkanı elde edeceklerini belirten Başkan Büyükeğen, “Meslek lisesi mezunlarımızı istihdam piyasasına kazandırmak ve Konya sanayisinin insan kaynağı ihtiyacını karşılamak amacıyla düzenleyeceğimiz fuara, sanayicilerimiz stantları ile katılırken, meslek liselerinde eğitim gören öğrencilerimiz veya mezunlarımız da CV’leri ile katılarak sanayicilerle tanışacak, iş hayatına atılma fırsatı bulacaklar. Öğrencilerimiz Konya Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı’nda iş görüşmesinin yanı sıra, staj görüşmesi de yapabilecekler. Burada İş Var, Burada İstihdam Var mottosuyla gerçekleştireceğimiz Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı’na tüm sanayicilerimizi ve öğrencilerimizi katılmaya davet ediyorum” diye konuştu. Konya Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Faruk İyibildiren de, Konya Organize Sanayi Bölgesi olarak, fuara ev sahipliği yapmaktan memnun olduklarını belirterek, mesleki eğitime yönelik yaptıkları çalışmalar hakkında bilgiler verdi. İl Milli Eğitim Müdürü Murat Yiğit ise mesleki eğitimin Milli Eğitim Bakanlığı’nın da en temel uğraş alanlarından biri olduğunu dile getirdi. Konya’nın mesleki eğitim alanında gelişmiş bir şehir olduğunu belirten Yiğit, Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı ile birlikte, öğrencileri sanayiciler ile bir araya getireceklerini ifade etti. Meslek liseleri ile sanayicilerin buluşturulduğu fuar Türkiye’de bir ilki temsil ediyor Konya İstihdam Fuarı ile merkez Selçuklu, Karatay ve Meram ilçelerinde bulunan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf bin 900 öğrencinin beceri ve staj süreçlerine tabi olmaları, 12. sınıfta olup mezun durumda 2 bin öğrencinin de Konya’da faaliyet gösteren büyük işletmelerle buluşturulmasının sağlanarak aranan eleman sıkıntısının en aza indirilmesi, öğrencilerin kurumsal firmalarda iyi şartlarda ve alanlarında istihdamlarının sağlanması hedefleniyor. Mezun durumda olan öğrenciler için anında istihdam ve işbaşı görüşmeleri de fuarda gerçekleştirilebilecek. Meslek liseleri ile sanayicilerin buluşturulduğu bu fuar Türkiye’de bir ilki temsil ediyor.
Samsun Salıpazarı Barajı inşaatı ve Terme Çayı ıslahı çalışmaları Samsun’da, Salıpazarı Barajı ile Terme Çayı ıslahı inşaat çalışmaları devam ediyor. Devlet Su İşleri (DSİ) 7. (Samsun) Bölge Müdürü Köksal Buğra Çelik, Salıpazarı Barajı inşaatı şantiyesini ziyaret ederek yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldı. Baraj inşaatında konvansiyonel beton imalatları devam ederken, gövdede 45 adet ano imalatının tamamlandığı ve 7 bin 750 metreküp beton döküldüğü, ayrıca derivasyon kondüvisinin yaklaşık 110 metrelik kesiminde tabliye hariç betonarme imalatları tamamlandığı ifade edildi. Salıpazarı Barajı’nın faydaları Temelden yüksekliği 76,02 metre olan ve 13,19 milyon metre küp su depolayacak olan Salıpazarı Barajı inşaatında 15 bin 400 dekar alan (da) sulama (8,85 hm3/yıl) ve 25,74 hm3/yıl içme suyu temini ve 10,90 hm3 taşkın kontrolü sağlaması hedefleniyor. Terme Çayı ıslahı Köksal Buğra Çelik ayrıca Samsun-Terme Çayı Islahı 1. Kısım İnşaatı şantiyesini de ziyaret ederek, devam eden imalatları yerinde inceledi. Terme Çayı Islahı 1. Kısım işi kapsamında, 600 metre sağ ve sol sahil teğet fore kazık imalatı, derin zemin karıştırma yöntemiyle kesişen kolon yapılması, 1 adet çelik yaya köprüsü, 1 adet araç köprüsü ve 3 adet denize çıkış yapısı imalatları bulunduğu belirtildi. Proje kapsamında, dere yatağının 50-60 metreden 80 metreye çıkarılacağı ve Terme ilçe merkezinin taşkın kontrolünün sağlanması hedefleniyor.
Kayseri Robotik Diz Protezi Ameliyatının 5 önemli avantajı Memorial Kayseri Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Bora Bostan, robotik diz cerrahisi ile ilgili bilgi verdi. İnsan vücudundaki en büyük ve en güçlü eklemlerden biri olan diz ekleminde ortaya çıkan deformasyon zamanla hareketi kısıtlayabiliyor. Teknolojik gelişmeler sayesinde ilerleyen robotik diz cerrahisi ise hem hastalara hem de ameliyatı yapan cerrahi ekibe önemli ölçüde konfor sağlıyor. Ameliyat sırasında robotik cerrahiyle protezler en doğru şekilde konumlandırılırken, cerrahi sonrasında hasta açısından ortaya çıkan birçok avantaj yaşam konforunu yükseltiyor. Memorial Kayseri Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Bora Bostan, robotik diz cerrahisi ile ilgili bilgi verdi. İleri evre diz kireçlenmesinde başarının yüksek olduğunu aktaran Prof. Dr. Bostan; "Hareketli bir eklem olan diz; bağ, kıkırdak, kas ve sinir sistemine bağlı bir yapıdır. Herhangi bir travma, artrit veya başka bir sorun nedeniyle hareketinin kısıtlanması çoğu zaman cerrahiyi kaçınılmaz hale getirir. Robotik diz cerrahisi sayesinde, yüksek doğrulukta protezin yerleştirilmesi sağlanmaktadır. Kemiklerin hassas kesimleri yapılarak, bilgisayar kontrollü cihazlar kullanılmaktadır. Özellikle ileri evre diz osteoartritli (kireçlenme) yetişkinler için bir tedavi seçeneği olan robotik diz cerrahisi kişiye özel tasarlanıp yapılmaktadır. Bu 3 boyutlu model önceden planlama yapmak için kullanılır. Yani yazılım kullanılarak ameliyat öncesi planlama yapılmaktadır. Planlamaya göre cerrahi sırasında robotik kol kullanılarak kemik kesileri gerçekleştirilir. Ameliyatın tamamı cerrahın yönetimindedir. Ameliyat içinde yeniden düzenlemeler yapılabilmektedir. Cerrah daha önceden yapılan planlama ile gerçek zamanlı ameliyat alanının izdüşümlerini yazılım aracılığı ile eşleştirerek robotik kolu kullanarak ameliyatı yapar" dedi. Kişiye özel olarak yapılan diz cerrahisi ile ilgili de bilgiler veren Bostan; "Yapılan bir araştırmada implantların kişiselleştirilmiş bir cerrahi plan doğrultusunda daha doğru şekilde yerleştirildiği belirlenmiştir. Ameliyatın, implantı diz eklemine konumlandırmak için ameliyat sırasında robot kolunu yönlendiren ortopedi cerrahı tarafından gerçekleştirildiğinin anlaşılması önemlidir. Robotik kol ameliyat yapmaz, kendi başına karar vermez veya cerrah robotik kolu yönlendirmeden hareket etmez. Sistem sayesinde cerrahın ameliyat sırasında planda gerektiği gibi ayarlamalar yapmasına da imkan tanır. Total diz protezi ameliyatları, diz kireçlenmesi olan hastalarda uzun yıllardır başarı ile uygulanan bir yöntemdir" ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Bora Bostan; robotik diz cerrahisinin avantajlarını ise şu şekilde sıraladı; "Kişiye özel kemik kesileri yapılarak aşırı kesilerden kaçınılmaktadır. Yumuşak doku hasarı daha azdır. İmplantların konumlandırılmasının en doğru şekilde yapılır. Ameliyat sonrası ağrı seviyesi düşük, iyileşme daha hızlıdır. Hastanede kalış süresi daha kısadır."
İstanbul Bayrampaşa’da facianın eşiğinden dönülen anlar kamerada: Kimyasal madde yüklü kamyonet yokuş aşağı gelip elektrik direğine çarptı Bayrampaşa’da kimyasal madde yüklü kamyonet, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yokuş aşağı geri geri giderek elektrik direğine çarptı. Elektrik direği park halindeki bir aracın üzerine devrilirken, facianın eşiğinden dönülen kaza anı güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza saat 12.40’ta Bayrampaşa Yıldırım Mahallesi Hür Sokakta meydana geldi. Edinilen bilgiye, Erhan Yılmaz idaresindeki 34 D 0228 kimyasal madde yüklü kamyonet, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu aşağı doğru geri geri gelmeye başladı. Kamyonet, büfenin önünde bulunan elektrik direğine çarptı. Kamyonet elektrik direğine çarptı, direk park halindeki aracın üzerine devrildi Elektrik direği çarpmanın etkisiyle park halindeki bir başka aracın üzerine devrildi. Kazanın olduğunu gören vatandaşlar durumu polis ekiplerine haber verdi. İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri sokağı trafiğe kapattı. Kazada ölen ya da yaralananın olmadığı öğrenildi. Kaza anı güvenlik kamerasında Bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıyan görüntüde kamyonetin trafik ışıklarına doğru çıktığı bir süre sonra da aşağı doğru gelerek direğe çarptığı görülüyor. Kazayı gören vatandaşların telaş anları da güvenlik kamerasına yansıyor. “Kıl payı bizim dükkana girecekti” Büfe çalışanı Ahmet Çepni, “Kamyon ışıklardaydı, ışıklar yandı. Rampayı çıkınca orada durdu. Bir baktık kamyon aşağı doğru gelmeye başladı. Neredeyse dükkana girecekti, dükkanı geçip elektrik direğine vurdu. Elektrik direği de devrildi bir başka arabaya vurdu. Herkes buraya toplanmaya başladı. Kıl payı kaldı bizim dükkana girecekti. Aracın içinde şoförden başka kimse yoktu. O esnada dışarıda kimse yoktu” dedi.