YEREL HABERLER - 13 Mart 2014 Perşembe 20:06

Manisa'nın 60 Yıllık Rüyası Gerçek Oluyor

A
A
A
Manisa'nın 60 Yıllık Rüyası Gerçek Oluyor

Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Manisa'nın Alaşehir ilçesinde bakanlık tarafından yaptırılan tesislerden 5'inin açılışı, 21'inin de temel atma töreni olmak üzere 26 tesis için düzenlenen törene katıldı. Düzenlenen törende 27 milyon 500 bin TL'ye mal olacak olan Manisa'nın Ahmetli ilçesinin 60 yıllık rüyası Kelebek Barajı'nın da temeli atıldı.
Alaşehir Kapalı Spor Salonu'nda yapılan ve toplam maliyeti 263 milyon TL olan tesislerin temel atma ve açılış törenine Bakan Eroğlu'nun yanı sıra Manisa Valisi Abdurahman Savaş, AK Parti Manisa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hüseyin Tanrıverdi, AK Parti Manisa Milletvekili Muzaffer Yurttaş, DSİ Genel Müdürü Akif Özkaldı, siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan DSİ Genel Müdürü Akif Özkaldı, 263 milyon TL tutarındaki tesislerin Manisa'ya hayırlı olmasını temenni ederken Manisa'ya olan yatırımlarının artarak devam edeceğini söyledi.
Özkaldı'nın ardından AK Parti Manisa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hüseyin Tanrıverdi bir konuşma yaptı. Tanrıverdi konuşmasında Büyükşehir Belediye Başkanı olduktan sonra Belediye Meclis kararıyla Bakan Eroğlu'na hemşehrilik beratı vereceklerini söyledi.
Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu ise törende yaptığı konuşmasında, "Manisa'ya gelirken eli boş gelinmez. Buraya gelirken Alaşehir'in meşhur üzümüyle gelemezdik. Bu sefer heybe ile değil TIR'la geldik. Bugün Manisa tarihinde bir milat olarak anılacaktır. Bugüne kadar Manisa'ya böylesine bir müjde paketiyle gelinmedi. Bu bir milattır. Size müjdelerle geldik. 39 tane dev müjdeyle geldik. Bunların toplam maliyeti 371 milyon TL. Bu gerçekten muhteşem bir yatırım. Bizler sizlerin hizmetkarıyız. Sizlere bir müjde daha vereceğim. Bugün burada tam 26 tesisinin ve bunların içinde 60 yıldır hasretle beklenen Kelebek Barajının da temelini atacağız" dedi.
Bakan Eroğlu, AK Parti dönemi öncesinde yapılan bütün borçların ödendiğine dikkat çekerek şunları söyledi:
"Başbakanımız Maliye Bakanına 'Devletin millete borcu olmaz bunda tüyü bitmemiş yetimin hakkı var' dedi ve bunların hepsi ödendi. Hakiki Milliyetçilik Türkiye'yi 22'inci sıradan alıp 16'ıncı sıraya yükseltmektir. Biz bu kadar borç ödüyoruz, yatırım yapıyoruz ve kasada para var. Bu değirmenin suyu nereden geliyor diye sorarsanız. Daha önce hükümetler kısa dönem faiz borçlanmalarının, vergilerin yüzde 86'sı faize gidiyordu. 60 katrilyon faize gidiyordu. Bu 60 katrilyon şimdi kasada bunlarla da hizmetler yapılıyor işte farkımız bu. 2002 yılında Milli Eğitim Bakanlığına 6,5 katrilyon bütçe ayrılmıştı. Şimdi 69 milyar TL 11 kat yani. Sağlığa 20 kat bütçe ayırmışız. Neden? İnsanımıza değer veriyoruz. Yatırımlar Türkiye'de dolu dizgin devam ediyor. Manisa'ya 52 gölet sulaması yapıyoruz. 25 tanesi bu yıl bitiyor. Müteahhitlere sesleniyorum devletin parası çok çünkü biz hortumları kestik. Şimdi müteahhitlere şu tarihe kadar bitirin diye talimat vereceğim. Para hazır."
"Bizim 3 Kızıl elmamız var" diyen Bakan Eroğlu, "Birincisi Cumhuriyetimizin Kuruluş tarihi olan 1923. Hedefimiz ülkemizi 2023 yılına cumhuriyetimizin 100'üncü yılına hazırlamak. İkincisi gençlerimizin bir İstanbul tutkusu var. İstanbul'un fethinin 600'üncü yılı olan 2053, üçüncüsü de Malazgirt Zaferi’nin bininci yıldönümü olan 2071. oğullarınızı kızlarını hazırlayın."
Bakan Eroğlu konuşmasının sonunda su sondaj kuyularına takılan sayaçların zorunluluktan çıkarıldığını da sözlerine ekleyerek Alaşehirli çiftçilerden büyük alkış aldı.
Bakan Eroğlu her temel atma töreninde yaptığı gibi Kelebek Barajı'nın müteahhidi ile pazarlık yaparak 2016 yılında bitirilmesi planlanan barajın 6 Eylül 2015 tarihinde saat 11.59'da bitirilmesi sözünün aldı. Yapılan pazarlığın ardından Ahmetli''de yapımına başlanacak olan Kelebek Barajı şantiyesine canlı bağlantı yapılarak diğer tesislerle birlikte temel atma töreni gerçekleştirildi.
Bakan Eroğlu tarafından temeli atılan tesisler şöyle:
"Kelebek Barajı, Akhisar-Gördes Sağ Sahil Sulaması, Gördes Güneşli Baraj Sulaması, Alaşehir Kemaliye Göleti ve Sulaması, Alaşehir Örencik Göleti ve Sulaması, Demirci Durhasan Göleti ve Sulaması, Gördes Çiçekli Göleti ve Sulaması, Gördes Karayağcı Göleti ve Sulaması, Kırkağaç Küçükdere Göleti ve Sulaması, Kula Göleti Sulaması 2'inci kısım, Kula Bebekli Göleti Sulaması, Kula Gökçeören Dutluca Göleti ve Sulaması, Kula Eroğlu Göleti ve Sulaması, Kula Saraçlar Göleti ve Sulaması, Kula Yurtbaşı Göleti ve Sulaması, Manisa Merkez Bağyolu Göleti ve Sulaması, Manisa Merkez İlyaasçılar Göleti ve Sulaması, Manisa merkez Maldan Göleti ve Sulaması, Pelitalan Göleti Sulaması, Soma Yağcılar Göleti ve Sulaması, Saruhanlı Gevenlik Göleti ve Sulaması."
Bakan Eroğlu tarafından açılışı yapılan projeler ise şöyle:
"Merkez Pelitalan Göleti, Sarıgöl Bahadırlar ve Güneydamları Karal Deresi Taşkın Koruma, Turgutlu İlçesi Karaçalı Deresi Taşkın Koruma, Gediz Havzası Taşkın ve Rusubat Kontrolu, Bakırçay Havzası Taşkın Koruma."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da çöl tozları hayatı olumsuz etkiliyor Türkiye’ye Afrika Üzerinden gelen çöl tozları ve sıcak hava dalgası yaşlı ve çocukları etkiliyor. Çocuklar ve yaşlılar çok daha fazla etkilenirken, uzmanlar maskesiz dışarı çıkılmaması, pencereleri kapalı tutma konusunda uyarılarda bulundu. Yunanistan’ın başkenti Atina’yı turuncuya boyadı. Türkiye’de etkisini çöl tozları İstanbul’da da hayatı olumsuz etkiliyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Türkiye’de de etkili olan toz taşınımı ile ilgili uyarılarda bulundu. Libya üzerinden gelen çöl tozu Yunanistan’da gökyüzü kızıla bürünmesine neden olmuştu. Tekirdağ üzerinden Türkiye’ye giriş yaparak yurdun batı kesimini etkisi altına alan çöl tozunun etkisinin İstanbul’da 3 gün daha süreceği tahmin ediliyor. “Sağlık açısından çok zararlı” Birkaç sene önce yoğun olarak çöl tozlarının geldiğini hatırladığını ifade eden Mustafa Baran, “ Sabah kalktığımızda arabalarımızın üzeri görünmez oluyordu. Sağlık açısından çok zararlı olduğunu biliyorum. Gelince evden çıkmayacağız herhalde. Kesinlikle maske takılması gerekiyor. Sadece çöl tozları ile alakalı değil günlük hayatımızın içinde insanların yoğun olduğu yerlerde takılması gerekiyor. Ben etkilenmedim ama etkilenen dostlarımız oldu” diye konuştu. “Misafirliğe gelenler nefes alamıyorlar geri dönüyorlar” Sahilde bisikleti ile gezerken çöl tozlarından etkilendiğinin belirten Fahrettin Güden, “Ben her sabah bisiklet ile 50 kilometre yol yaparım. Akşam eve gittiğim zaman saçlarım toz içerisinde olur. İçki ve sigara kullanmadığım için öksürük problemim yok ama benim hanımımda var. Anadolu tarafından buraya misafirliğe gelenler nefes alamıyorlar geri dönüyorlar. Kızımın arabalarının üzeri bembeyaz oluyordu. İstanbul’un kirliliği çok kötü” dedi. “Sildikten sonra bende merak ettim ne olduğunu” Çöl tozlarının ne olduğunu bilmediğini ifade eden Halil Hayırlıoğlu, “Arabaların üzerinde sapsarı toz olduğunu gördüm. Ne olduğunu bilmiyorum. Arabanın üzerinde sildikten sonra bende merak ettim ne olduğunu. Benimde oldukça dikkatimi çekti” diyerek sözlerini tamamladı. “Herkesi etkiliyor, bazen nefes alırken bile zorlanıyorsun” Ailesi ile birlikte sahilde gezdiklerini çocuğunun çöl tozlarından etkilendiğini söyleyen Naim Uludağ, “Arabanın üzerinde kolaca belli oluyor. Her yıl oluyor alıştık artık. Beni fazla etkilemiyor ama çocukları etkiliyor. Çocuklarımın burnu tıkanıyor. Burnundan nefes alamıyor, ağzından alıyor. İkisini de etkiliyor zor bur durum. Kimse maske ile dışarı çıkmak istemez. Herkesi etkiliyor, bazen nefes alırken bile zorlanıyorsun” dedi.
Antalya Prof. Dr. İbrahim Şahin: "Genç nüfusta obezite ve diyabet hastalığı artıyor" TEMD Araştırma Sekreteri Prof. Dr. İbrahim Şahin, obezitenin basite indirgenmeyecek kadar zor bir hastalık olduğuna işaret ederek, "Gençlerimiz şişmanlıyor, 15-20 yaş grubu arasında obezite ve diyabet hastalığı çok artıyor. O yaşlarda eskiden Tip 2 diyabet görmezdik, artık o yaşlarda görmeye başladık" ifadelerine yer verdi. Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği (TEMD) Araştırma Sekreteri Prof. Dr. İbrahim Şahin, Antalya’da katıldığı 45. Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Kongresi’nde obezitenin nedenlerini ve tedavi yöntemlerini aktardı. Obeziteyi tanımlayan Şahin, Türkiye’nin obezite sıralamasında Avrupa’da birinci olduğunu açıkladı. Türkiye, obezite sıralamasında Avrupa’da birinci Prof. Dr. İbrahim Şahin, şöyle konuştu: "Obezite, basit bir irade eksikliği değil. Obezite, yağ dokusunun normalden fazla olması, sağlığımızı etkileyecek kadar fazla olması ile karakterize olan bir hastalık. Çünkü, yağ dokusu arttığında bununla ilgili birçok hastalık artıyor. Bunun sonucunda, bizim hem yaşam süremizi kısıtlıyor, hem birçok hastalığa neden oluyor. Sağlıksız, yanlış beslendiğimiz için artıyor, ayrıca bunu bir hastalık olarak görmeyip basite almamız nedeniyle oluyor. Psikolojik, metabolik, hormonal, bazı ilaçlara bağlı farklı nedenleri de var. Türkiye’nin, obezite sıralamasında neden Avrupa’da birinci olduğuna gelecek olursak, şehirleşmenin artması, sağlıksız beslenme daha önemli rol oynuyor, dünyada ekmek tüketiminde en yüksek ülkelerden bir tanesiyiz. Sebze tüketimimiz az, spor açısından herhangi bir düzenli egzersiz yapma alışkanlığımız çok az. Bu da bizi Avrupa’da birinci hale getiriyor." "Gençlerimiz şişmanlıyor" Prof. Dr. İbrahim Şahin, genç nüfusta da obezitenin artışına vurgu yaparak, tedavi yöntemlerini anlattı. Şahin, "Gençlerimiz şişmanlıyor, 15-20 yaş grubu arasında obezite ve diyabet hastalığı çok artıyor. O yaşlarda eskiden Tip 2 diyabet görmezdik, artık o yaşlarda görmeye başladık. Altta yatan bir nedeni var mı, sadece yanlış beslenmeden mi kaynaklanıyor. Bunun değerlendirilmesi lazım. Önce tespit etmek gerekiyor. Çözümü çok faktörlü; beslenme açısından diyetisyene başvurmak gerekiyor, profesyonel hoca kontrolünde mutlaka spor yapılmalı, gerekirse ilaç tedavisinin endokrin kontrolünde olması lazım" dedi. Zayıflama iğnesi, doktor kontrolünde yapılmalı Birçok mecrada tanıtımı yapılan zayıflama iğneleri hakkında da değerlendirmede bulunan Prof. Dr. İbrahim Şahin, tüm tedavi yöntemlerinin doktor kontrolü altında uygulanması gerektiğinin altını çizdi. Şahin, "Son birkaç yıldır, yeni ilaç isimleri duyuyoruz. Zayıflama iğneleri diye de geçiyor. Bunları kullanmadan önce belirli koşullar var, örneğin pankreas bezine bakılması gerekiyor. Safra taşı gibi bazı durumların kontrol altında olması lazım. Endokrin olarak, öncelikle bu ilacı kullanıp kullanmayacağının değerlendirilmesi gerekiyor. Çünkü faydadan çok zarar verir. Yine son yıllarda cerrahi tedaviler var. Bunların birçoğu bakanlık ve sağlık otoriterleri tarafından kabul edildi. Uygun kişiye uygun zamanda yapılırsa, sonrasında da takipleri iyi yapılırsa uygulanabilir" diye konuştu.
Ankara Başkent Gençlik Meclisi’nden “Ah Tiyatro Vah Tiyatro” oyunu Ankara Kent Konseyi Başkent Gençlik Meclisi Kent Sahne Ekibi’nin “Ah Tiyatro Vah Tiyatro” adlı oyunu başkentlilerle buluştu. Müzikal komediye 7’den 70’e başkentliler yoğun ilgi gösterdi. Gençlik Parkı Tiyatro Salonu’nda sahnelenen müzikal oyunu Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, Kent Konseyi Kale Meclisi Başkanı Şevket Bülent Yahnici, Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi Ceren Anadol ile çok sayıda seyirci izledi. Ankara Kent Konseyi Gençlik Meclisi Başkanı Halil Ecer yaptığı konuşmada, “Başkent Gençlik Meclisi tarafından geliştirilen tamamen gönüllü bir topluluk olan Kent Sahne Ekibi’nin aylardır emek verdiği ve çalışarak ortaya koyduğu oyunu burada sergileyeceğiz. Gençlerin karar alma mekanizmasına dâhil olması hem de Ankara’nın gençlik başkenti olması için birikimlerimizi kullanmak istiyoruz. Bugün Ah Tiyatro Vah Tiyatro oyununu izledik. Hem tiyatro emekçilerine bir saygı hem de gençler ve yetişkinler arasında diyaloğun geliştirilmesini hedefliyoruz” ifadelerini kullandı. Oyunu izleyen İsa Fidan, “3 yıl önce Gençlik Meclisi ile tanıştım. Gençlerin bu paydada söz sahibi olması önemli. Bu akşamki oyunda arkadaşlarımız oynadı. Sanata, kültüre önem vermemiz gerekiyor. Heyecanlıyım, bunca zamandır biriktirilen emeğin karşılığını izledik” ifadesini kullandı. Nisa Geredelioğlu ise, “İki yıldır tiyatro ekibini takip ediyorum. Özverili çalışmalarını bekliyorduk. Oyunu keyifle izledik ve heyecanlıyız burada olmaktan” dedi.