YEREL HABERLER - 17 Mart 2014 Pazartesi 17:51

Perşembe’de Belediye Hizmet Binası Ve Kültür Evi Açılışı

A
A
A
Perşembe’de Belediye Hizmet Binası Ve Kültür Evi Açılışı

Ordu’nun Perşembe ilçesinde Belediye Hizmet Binası ve Kültür Evi açılışı gerçekleştirildi.
Açılış törenine eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, CHP Ordu Milletvekili İdris Yıldız, Ordu Belediye Başkanı Seyit Torun, MHP Ordu Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemal Enginyurt, AK Parti Perşembe Belediye Başkanı Selami Çarkçı, Ünye Belediye Başkanı Ahmet Arpacıoğlu, MHP Belediye Başkan Adayı Şenol Arşin, CHP Belediye Başkanı Tahsin Karamustafa, siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda partili katıldı.
Programda açılış konuşmasını yapan Perşembe Belediye Başkanı Selami Çarkçı, AK Parti’ye yüklendi.
Çarkçı, kendisinin halen AK Parti’li olduğunu hatırlatırken, “Bugün aramızdaki büyüklerimizi görüyorsunuz, ama maalesef ben buradaki bütün muhalefetteki aday arkadaşlarıma da teşekkür ediyorum. Benim hiçbir zaman muhalefetim MHP ve CHP olmadı. Onlar beni her zaman her yerde desteklediler. Ama maalesef bugün burada bakıyorum ki sabah AK Parti burada kahvaltı yaptılar, beni davet etmediler. Şu an Perşembe ilçesinde gezinti yapıyorlar. Ben hiçbir parti ayrımı yapmadan her partiye davetiye gönderdim. İl Başkanlığıma kendim davetiye götürdüm. Milletvekillerimize davetiye isim yazarak götürdüm ama buraya gelemediler. Beni hiçbir zaman kendi içlerinden görmediler” dedi.
Selami Çarkçı’nın ardından söz alan eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, ülkede gerilim siyasetinin tarihin en büyük zirvesini yaptığını, kendilerinin gerilime katkı vermekten uzak durdurduklarını belirtti. Eski Bakan Şahin konuşmasında, “Selami Çarkçı, 10 yıllık dönemini bir siyasi partide geride bıraktı. Belediye Başkanı olarak geride bıraktığı bu dönemin sonunda gök kubbede bir baki eser bıraktı. Bir hoş seda bıraktı. Önemli ne yaptığın değil, ne anlaşıldığındır. Ne yapmadığın değil, neyi doğru yaptığındır. Bu bakımdan Selami Çarkçı’ya biz de benziyoruz. Ama hamdolsun, bu ülkenin hangi toprağına hangi taşına ayağımızı atsak hangi kahveye girsek, nereye gidersek gidelim bizim insanımızdan gördüğümüz sadece belki de layık olduğumuzun çok fevkinde olan güler yüzlü, tatlı dilli ve duyulan güvenin gösterilen teveccühün varlığıdır. Önemli olanda budur. Sorgulanmak, eleştirilmek sataşılmak hatta bazı yerlerde yuhlanmak, Allah korusun bizim için büyük felaket olurdu. Bunun olmaması için biz her zaman büyük bir gayret ve dikkatin içerisinde olduk. Dün ne dediysek, bu ülke için dün ne diyorsak bu ülke için bugün de onları söylüyoruz. Ülkenin gerilim siyaseti tarihin en büyük zirvesini yapmıştır. Biz hiçbir zaman geçmişimizde de, bu günümüzde de gerilime katkı vermekten uzak durmanın dikkati içerisinde olduk. Hiçbir zaman gerilimi ve kavgayı tırmandırmak için çaba içerisinde olmadık. Biz de ‘benim partilim, senin partilin’ demedik. Bugün bağımsız olarak halkın içindeysek, bir güler yüz görüyorsak, bir tatlı dille karşılanıyorsak dünkü emeğimizin, dünkü dikkatimizin karşılığını aldığımızı düşünmekteyim. Bugün maalesef Türkiye’de siyaset seviyesinden oldukça kayba uğramıştır. Ama bu sıkıntı, bu gerilim Anadolu’da yoktur. Bu gerilim siyaseti siyasetin üst noktasında Ankara’da ve televizyon ekranlarında alabildiğince boy göstermektedir. Halkımız siyasetçinin söylediğinin iyisini almayı, doğrusunu almayı, yanlışları da bir sepete koymayı başlamıştır. Güvendiğimiz gerçek halktır. Halkımız eğriyle doğruyu, doğruyla yanlışı ayırt etmeyi her zaman başarmıştır ve başaracaktır. Zira bizim için Türkiye, Türk vatanı tektir ve bizim için vazgeçilmezdir” şeklinde konuştu.
Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ise, “Perşembe Belediye Başkanı Selami Çarkçı’nın bugün 10 yıllık bir hizmet döneminden sonra Perşembelilere veda ettiği gibi bu ülkeye hizmet eden herkesin görevi bırakacağı sırada halkı tarafından bu kadar sevilmesini dakikalarca dinlenilmesini, ayakta alkışlanmasını bütün yöneticiler için Allah’tan niyaz ederim. Görevi bırakan bir belediye başkanı görevini hakkıyla yapmışsa o zaman insanlar yağmur altında soğukta dakikalarca beklerler dinlerler ve onu yürekten alkışlarlar. Ben kendisine çok teşekkür ediyorum. Hiçbir devlet yöneticisi bakan, başbakan, cumhurbaşkanı, milletvekili, vali bu milletin hiçbir eserine kendi cebinden bir kuruş katmıyor. Hepimiz milletten aldığımız vergiyi doğru yerde kullanmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından Belediye Hizmet Binası’nın açılış kurdelesi kesildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.
Hatay Kızılay Başkanı Hatay’da depremzedelerle iftar sofrasında buluştu Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, Hatay Güzelburç’taki Kızılay Yaşam Merkezi’nde depremzedelerle iftar sofrasında bir araya geldi. Ramazan ayının yardımlaşma ruhunu öne çıkaran Yılmaz, son depremzede yuvasına kavuşana kadar desteklerinin süreceğini belirtti. Deprem bölgesinde ilk günden itibaren varlığını hissettiren Türk Kızılay’ı Ramazan ayında da afetzede vatandaşları unutmuyor. Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, Hatay’ın Güzelburç bölgesinde bulunan Kızılay Yaşam Merkezi konteyner kentinde vatandaşlarla iftar sofrasında bir araya geldi. "Hatay’da son depremzede yuvasına kavuşup, yastığa başını huzurla koyana kadar biz buradaki vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin ellerini bırakmayacağız" Ramazan ayının; rahmet, bereket, yardımlaşma ve iyilik ayı olduğunu belirten Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, "Biz bugün burada zor günleri birlikte atlatmaya çalışıyoruz. Türk Kızılay’ı olarak her zaman söylediğimiz bir konu var; son depremzede yuvasına kavuşup, yastığa başını huzurla koyana kadar biz buradaki vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin ellerini bırakmayacağız. Ramazan ayındayız, Ramazan ayı; rahmet, bereket, yardımlaşma ve iyilik ayı ama aynı zamanda Ramazan ayı sevdiklerimizle bir araya gelme ve bir sofranın etrafında buluşma ayı. O nedenle biz bugün burada Hatay’da kardeşlerimizle bir ekmeği bölüşeceğiz, beraber iftarımızı açacağız. Birbirimizi dinleyerek bu zor günleri atlatmak adına bir aşama daha ilerlemiş olacağız. Ben zor günlerin geçeceğine inanıyorum. Son 1 sene de gördüğümüz şu ki herkes tünelin ucundaki ışığı görmüş durumda bu da zor günlerin geçeceğine inancı pekiştiriyor. Bu günlerde biz halkımızla bir arada olmaya devam edeceğiz. Tekrar herkesin Ramazanı hayırlı olsun" şeklinde konuştu.