Kurucusu olduğu Uluslararası Üniversiteler Konseyi’ yönetim kurulu başkanlığını yapan Orhan Hikmet Azizoğlu, akademik çalışmalarıyla Türkiye coğrafyası başta olmak üzere Avrupa, Afrika ve Asya ülkelerinin üniversite ve akademisyenleri ile çeşitli çalışmalar yürütüyor. Aynı zamanda yazar ve şair olan Azizoğlu’nun akademi, felsefe, araştırma ve şiir alanlarında yayınlanmış birçok eseri bulunuyor. Raflardaki yerini bugün alan ‘Beyaz Sokaklar Kirli Vicdanlar’ eseri de şairin yüz eserini ve bilinen filozofi sözlerini kapsayan 270 sayfalık bir eser. Azizoğlu, şiir sevgisini, “Şiirlerim manzume tarzıyla yeni yaşanmış veya yaşanmış gibi kurgulanmış. Çünkü insan duygularını bazen sözle değil de, yazıyla daha net ifade eder. Bunu bir romanla, hikaye ile belki de mektupla anlatır ama illaki şiirle duygular çok daha anlaşılır ve akıcı olur. Belki öfkenizi anlatırsınız, belki pişmanlığınızı veya uğradığınız ihanet, nankörlük ama illa ki şiirler sizin sevgiye, aşka, doğaya yani sevdaya olan hislerinizi anlattığınız, paylaştığınız önemli araçtır. Bazen sevgi, neşe, mutluluk dolar kalbiniz o coşkuyla, o mutlulukla duygularınızı dökersiniz. Şiir mısralarına bazen ihaneti, nankörlüğü, öfkeyi dillendirirsiniz satırlarınızda. Bazen de acının, hasretin, üzüntünün, ayrılığın burukluğunu, kalp sızıntısını yazarsınız şiirlerinizde. Şiirler duyguların, üzüntü ve mutlulukların dostlarla paylaşımı olarak algılanmalıdır diye düşünüyorum’’ şeklinde ifade ediyor.
Şairin son kitabına adını da veren ‘Beyaz Sokaklar Kirli Vicdanlar’ şiiri ise şöyle:
“Dün gece şehrin karlı sokaklarında gezdim, lekesiz ve tek renk bir dünyada
Karlı bir gece, lapa lapa karla yağan sokaklar, binalar boyanmıştı bembeyaza
Keyifli yürüyüşte ayak izlerimle kirletiyordum karla kaplı kirsiz, beyaz zemini
Arkama baktım izler kapanmıştı yağan kar kararlıydı, sokaklar beyaz kalacaktı
Dün gece, yalnız şehrin sokaklarını beyaza bürümemişti aralıksız yağan kar
Tüm kirli renkler beyazdı, doğa şehri tek renk yapmış şaheserini seyrediyordu
Sokaklarda sıra sıra dizilen sönmüş lambalı renksiz evlerdeki bizleri düşündüm
Doğanın kirlerini temizlediği şehrin sokakları kadar neden beyaz vicdanlı değildik”