YEREL HABERLER - 19 Mart 2014 Çarşamba 10:55

Türkiye Yaşlanıyor

A
A
A
Türkiye Yaşlanıyor

YAŞLI NÜFUS ORANI YÜKSELDİ
SERVAN ALACABEY
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) “İstatistiklerle Yaşlılar 2013” verilerini açıkladı.
TÜİK Diyarbakır Bölge Müdürü M. Salih Uras, yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranının 2013 yılında yüzde 7,7’ye yükseldiğini söyledi. Uras’ın verdiği bilgilere göre, 65 ve daha yukarı yaş olarak hesaplanan yaşlı nüfus oranı 2013 yılında yüzde 7,7 iken nüfus projeksiyonlarına göre 2023 yılında yüzde 10,2, 2050 yılında yüzde 20,8, 2075 yılında ise yüzde 27,7’ye yükseleceği tahmin edildi. En yüksek yaşlı nüfus oranına 2012 yılında sahip olan ilk üç ülke sırasıyla yüzde 24,4 ile Japonya, yüzde 21,1 ile Almanya ve yüzde 20,8 ile İtalya oldu. Türkiye 2012 yılındaki bu sıralamada 91. sırada yer aldı. Birleşmiş Milletler’in tanımına göre bir ülkedeki yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranının yüzde 8 ile yüzde 10 arasında olması o ülke nüfusunun “yaşlı”, yüzde 10’un üzerinde olması ise “çok yaşlı” olduğu anlamına geliyor. Nüfus projeksiyonlarına göre Türkiye’nin yaşlı nüfus oranının 2023 yılında yüzde 10,2’ye yükseleceği ve “çok yaşlı” nüfuslu ülkeler arasında yer alacağı tahmin edilmektedir. Ülkemizde yaşlı nüfus, diğer yaş gruplarındaki nüfusa göre daha yüksek bir hız ile artış göstermektedir. Türkiye’de toplam nüfusun artış hızı 2013 yılında binde 13,7 iken yaşlı nüfusun artış hızı bunun yaklaşık 3 katı fazla olup binde 36,2’dir. Yaşlı bağımlılık oranı, çalışma çağındaki her 100 kişiye düşen yaşlı sayısıdır. Türkiye’de 2013 yılında 100 çalışanın bakması gereken yaşlı sayısı 11 iken bu sayının 2030 yılında 19 olması beklenmektedir. Nüfusun yaşlanması ile ilgili bilgi veren göstergelerden biri olan ortanca yaş, nüfusun tek yaşa göre sıralandığında ortada kalan yaş olup, nüfusu iki eşit parçaya böler. Alttaki genç, üsteki yaşlı nüfus grubunda birbirine eşit sayıda kişi bulunur. Türkiye’nin 2013 yılındaki ortanca yaşı 30,4 olup, dünya nüfusu için ortanca yaş 29,4’tür. Dünyada en yüksek ortanca yaşa sahip ilk üç ülke 50,5 ile Monako, 45,8 ile Japonya ve 45,7 ile Almanya’dır. Türkiye bu sıralamada 104. sırada yer almaktadır. Ortanca yaş illere göre değişiklik göstermektedir. En yüksek ortanca yaşa sahip ilk üç il 2013 yılında, 38,2 ile Sinop, 37,7 ile Balıkesir ve 37,6 ile Edirne oldu. En düşük ortanca yaşa sahip ilk üç il ise 2013 yılında, 18,7 ile Şırnak, 19 ile Şanlıurfa ve 19,7 ile Ağrı oldu.
EN FAZLA YAŞLI NÜFUSUN BULUNDUĞU İL SİNOP
Yaşlı nüfusun en yüksek oranda bulunduğu il, yüzde 16,7 ile Sinop oldu. Sinop’u yüzde 15,7 ile Kastamonu ve yüzde 14,3 ile Çankırı izledi. Yaşlı nüfusun en düşük oranda bulunduğu il ise yüzde 2,8 ile Hakkari oldu. Hakkari’yi yüzde 3 ile Şırnak ve yüzde 3,2 ile Van izledi. Toplam nüfustaki cinsiyet oranı 2013 yılında 100,7 iken yaşlı nüfustaki cinsiyet oranı 76,9’dur. Diğer bir ifadeyle, 65 ve daha yukarı yaştaki 100 kadın başına 76,9 yaşlı erkek düşmektedir. Bu oran illere göre incelendiğinde, yaşlı nüfus cinsiyet oranının en düşük olduğu il 64,3 ile Rize ve en yüksek olduğu il ise 86,3 ile Antalya oldu. Yaşlı nüfus yasal medeni duruma göre incelendiğinde, cinsiyetler arasında önemli farklılıklar olduğu görülmektedir. 2013 yılı verilerine göre yaşlı erkek nüfusun yüzde 1,1’i hiç evlenmemiş, yüzde 82,7’si resmi nikahla evli, yüzde 2,6’sı boşanmış, yüzde 13,6’sı eşi ölmüş iken yaşlı kadın nüfusun yüzde 2,6’sı hiç evlenmemiş, yüzde 42,5’i resmi nikahla evli, yüzde 2,9’u boşanmış, yüzde 52’si ise eşi ölmüş olup her iki cinsiyette de yıllara göre önemli bir değişim görülmemektedir.
Nüfus ve Konut Araştırması (NKA) sonuçlarına göre 2011 yılında, hanesinde en az bir yaşlı hane halkı üyesi bulunan hanelerin oranı yüzde 21,7 olup bu hane halklarının oturdukları konutların yüzde 11,9’unda tuvaletin, yüzde 2,8’inde borulu su sistemi ve banyonun konutun dışında olduğu gözlendi. Hanesinde en az bir yaşlı hane halkı üyesi bulunan hanelerin yüzde 63,6’sı konutlarında soba ile ısınırken yüzde 19,2’sinin kat kaloriferi, yüzde 8,9’unun kalorifer ve yüzde 8,2’sinin klima, elektrikli ısıtıcı ya da diğer sistemler ile ısındığı görüldü.
NKA sonuçlarına göre 2011 yılında, tüm hane halkı üyelerinin yaşlı olduğu hanelerin yüzde 60’ı tek kişi, yüzde 39,5’i iki kişi, yüzde 0,5’i ise üç yaşlı kişiden oluştu. NKA sonuçlarına göre 2011 yılında, toplam hane halklarının yüzde 11,7’sini tek kişilik haneler oluşturdu. Bu hanelerin yüzde 42,2’si 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerden oluşmaktadır. Tek başına yaşayan yaşlı nüfusun yüzde 77,1’ini kadınlar oluşturmaktadır. Tek başına yaşayan yaşlı kişilerin oturdukları konutların yüzde 14,4’ünde tuvaletin, yüzde 3,7’sinde borulu suyun ve yüzde 3,5’inde banyonun konutun dışında olduğu gözlendi. Tek başına yaşayan yaşlı kişilerin oturdukları konutların yüzde 85,1’inin ev sahibi, yüzde 7,7’sinin kiracı, yüzde 7,1’inin ev sahibi değil ama kira ödemiyor olduğu görüldü. Bu kişilerin yüzde 32,2’sinin oturduğu binanın müstakil ev olduğu, yüzde 14,8’inin ise 6 ve daha fazla katı olan apartmanlarda oturduğu görüldü.
YAŞLI KADIN NÜFUSUNUN OBEZİTE ORANI YÜZDE 33,1
Sağlık durumu “çok iyi, iyi” düzeyinde olan erkek nüfusun oranı 2012 yılında yüzde 36,9 iken, kadınlarda bu oran yüzde 18,7 oldu. Yaşlı kadın nüfusun obezite oranı yüzde 33,1 iken yaşlı erkeklerde bu oran yüzde 16,2 oldu. Türkiye genelinde 2012 yılında, 15 ve daha yukarı yaştaki nüfusun obezite oranı yüzde 17,2 iken yaşlı nüfusta bu oran yüzde 25 oldu. Türkiye genelinde 2012 yılında, 15 ve daha yukarı yaştaki nüfusun yüzde 23,2’si her gün düzenli olarak tütün mamulü kullanırken bu oran yaşlı nüfusta yüzde 8,4 oldu. Tütün mamulünü her gün kullanan yaşlı erkek nüfus oranı yüzde 16 iken yaşlı kadın nüfusta bu oran yüzde 2,6 oldu.
Ölüm nedeni verilerine göre, 2010 yılında Alzheimer hastalığından ölen yaşlı nüfus oranı yüzde 2,7 iken bu oran 2011 yılında yüzde 2,9, 2012 yılında ise yüzde 3,4’e yükseldi.
KADINLAR ERKEKLERDEN DAHA YOKSUL
Yaşlı nüfusta yoksulluk oranı 2011 yılında yüzde 17 iken 2012 yılında yüzde 18,7’ye yükseldi. Yaşlı nüfusun yoksulluğu cinsiyet bazında incelendiğinde, kadınların erkeklerden daha yoksul olduğu görüldü. 2012 yılı verilerine göre yoksul yaşlı erkek nüfus oranı yüzde 17,7 iken yoksul yaşlı kadın nüfus oranı yüzde 19,4 oldu. Eşdeğer hane halkı kullanılabilir medyan gelirinin yüzde 60’ına göre hesaplanan yoksulluk oranı, Türkiye geneli için yüzde 22,6 olarak gerçekleşti. İki günde bir et, tavuk ya da balık içeren yemek masraflarını karşılayamayan nüfus oranı 2012 yılında yüzde 56,1 iken bu oran yaşlı nüfusta yüzde 57,3 oldu. Sosyal transferlerden yararlanan yaşlı nüfus oranı 2011 yılında yüzde 74,7 iken bu oran 2012 yılında yüzde 76,6 oldu. Bu oran, yaşlı erkeklerde yüzde 71,8, yaşlı kadınlarda ise yüzde 86,3 olarak gerçekleşti. Emekli ve dul, yetim aylığından yararlanan yaşlı nüfus oranı ise yüzde 75,5’tir. Emekli ve dul, yetim aylığından yararlanan yaşlı erkeklerin oranı yüzde 70,7 iken yaşlı kadınların oranı ise yüzde 85’tir.
YAŞLILAR DAHA MUTLU
Nüfusun 18 ve daha yukarı yaşlarında olanların 2013 yılında yüzde 59’u mutlu olduğunu beyan ederken yaşlı nüfusun mutluluk oranı yüzde 63,4 oldu. Yaşlı erkeklerin yüzde 64,1’i, yaşlı kadınların ise yüzde 62,8’i mutlu olduğunu beyan etti. Yaşlı kadın ve erkek nüfusun 2013 yılında en önemli mutluluk kaynağı, aileleri oldu. İkinci sırada gelen mutluluk kaynağı; kadınlar için yüzde 22,3, erkekler için ise yüzde 9,4 ile çocukları oldu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TBMM Başkanı Kurtulmuş’tan "yeni anayasa" açıklaması TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Bütün siyasi partilerin çoğunluğunun kabul edebileceği yöntemi olması gerekiyor. İnşallah bu samimi gayretleri ortaya koyduktan sonra TBMM’de büyük bir çoğunlukla referanduma gitmeden bir çoğunlukla anayasa değişikliği yapılır” dedi. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ve TBMM’nin açılışının 104. yıl dönümü dolayısıyla Tören Salonu’nda verilen resepsiyonda konuştu. Kurtulmuş, yeni anayasa çalışmalarına ilişkin, en kısa zamanda Meclis’te grubu olan partilerle başlayacaklarını belirterek, “Temasları arttıracağız, partiler birbirlerine gidecekler. Meclis Başkanı olarak grubu olan partileri ve grubu olmayan partilerin görüşlerini, Türkiye’de STK’ların, üniversitelerin, hukuk camiasının görüşlerini alarak, fikri olan herkesin bu sürece katkı sağlamasını temin edeceğiz. Burada birlik ve bütünleşmeyi sağlayacak Anayasa çalışmalarının, bir ayrışma vesilesi olmamasını tercih ederiz” ifadelerini kullandı. Kurtulmuş, Anayasa’nın yöntemine ilişkin soruya, “Bütün siyasi partilerin çoğunluğunun kabul edebileceği yöntemi olması gerekiyor. İnşallah bu samimi gayretleri ortaya koyduktan sonra TBMM’de büyük bir çoğunlukla referanduma gitmeden bir çoğunlukla anayasa değişikliği yapılır” dedi. Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özel’in görüşmesine ilişkin soru üzerine, “Sayın Cumhurbaşkanı en kısa süre içinde, muhtemelen önümüzdeki hafta Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’i kabul edecektir. Gayet güzel samimi Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ruhuna uygun biçimde gerçekleşti” diye konuştu. Kurtulmuş, 1921 Anayasasının bir benzetme olduğunu belirterek, 64 maddeyi esas alma gibi konuşması olmadığını ifade etti.
Ankara Milli Eğitim Bakanı Tekin: "Öğretmen atama sayılarını önümüzdeki hafta içerisinde açıklayacağız" Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, öğretmen atamalarına ilişkin, "Atama sayılarını Hazine ve Maliye Bakanımızla birlikte önümüzdeki hafta içerisinde açıklayacağız" dedi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile TBMM’nin açılışının 104. yıl dönümü nedeniyle Meclis Tören Salonu’nda verilen resepsiyonda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Müfredatla ilgili yapılan çalışmalara ilişkin bir soruyu cevaplayan Tekin, Talim ve Terbiye Kurulunun ön incelemeleri yaptığını; süreç biter bitmez askıya çıkarılacağını belirtti. “2 kat fazla müfredat yüklüyoruz çocuklara” Müfredatla ilgili çalışmaların gelecek hafta tamamlanacağını dile getiren Tekin, şunları kaydetti: "OECD’nin yaptığı derecelendirme mekanizmaları var. Kamuoyunun bizimle yarıştırdığı ülkelerdeki müfredat yoğunluğu ile bizimkini karşılaştırdık. Oradaki yoğunluğa yaklaştırmaya çalıştık. O ülkelerden yaklaşık 2 kat fazla müfredat yüklüyoruz çocuklara. Birincisi, çocuklara daha fazla müfredat yüklüyoruz, ikincisi ise orada olduğu gibi beceri temelli değil, bilgi, kazanım temelli veriyoruz. Bahsettiğimiz ülkelerde çocukların aldıkları eğitimi gündelik yaşam becerilerine dönüştürüp dönüştüremediği ölçülürken biz normal bilgi olarak veriyoruz. Halbuki bahsedilen sınavlarda bunlar ölçülüyor. Hem müfredat olarak daha fazla hem de farklı bir mantıkla verdiğiniz zaman rekabet edemiyorsunuz." Müfredatı seyrelteceklerini vurgulayan Tekin, "Halbuki biraz bunu seyreltsek, çocuklarımızın kapasitelerine uygun, öğretmenlerimizin süresinde yetiştirebileceği hale getirebilsek hem çocuklarımız daha rahat öğrenecek hem de sistem rahatlayacak hem öğretmen arkadaşlarımız koştura koştura müfredatı yetiştirmek için çaba harcamak zorunda kalmayacak. Dolayısıyla ortalama yüzde 35 bandında bir seyreltme var" diye konuştu. Bakan Tekin, öğretmen atama rakamlarına ilişkin bir başka soruya ise "Öğretmen atama sayılarını Hazine ve Maliye Bakanımızla birlikte önümüzdeki hafta içerisinde açıklayacağız" cevabını verdi.