YEREL HABERLER - 19 Mart 2014 Çarşamba 11:37

(özel Haber) İlaç Alımında Yeni Uygulama

A
A
A
(özel Haber) İlaç Alımında Yeni Uygulama

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), ilaçların gerçek hastalara ulaşması ve ilaç alımında yaşanan suistimalleri önlemek için yeni bir uygulama başlattı. SGK’nın Türk Eczacıları Birliği ile yaptığı protokol gereği artık hasta ve hasta yakınlarının yanlarında nüfus cüzdanı ya da nüfus cüzdanındaki bilgileri içeren bir kimlik bulunması gerekiyor.
Yeni uygulamada eczacı, Medula Eczane sisteminin o an belirleyeceği bilgiler doğrultusunda hasta veya yakınından kimlikte yer alan aile sıra no veya seri no gibi bilgileri isteyebilecek. Dün sabah saatlerinde SGK tarafından Medula Eczane sistemi üzerinden Türkiye genelindeki tüm eczanelerde uygulanmaya başlayan yeni sisteme hazırlıklı olmayan eczacı ve ilaç almaya gelen vatandaşlar ise sorun yaşadı. Dün sabah saatlerinde yaklaşık 2 saat süren yeni uygulama nedeniyle Medula Eczane sisteminde sorun yaşandı. Daha sonra yeni uygulamanın SGK tarafından 3 ay süreyle ertelendiği duyuruldu.
Konuyla ilgili bilgi veren Aksaray SGK İl Müdürü Saffet Çalışkan, sistemin ilaç alımındaki suistimalleri önlemek ve ilaçların asıl hastalara ulaşmasını sağlamak amaçlı yapıldığını belirterek, “Hastanın kendisi dışında yakınları tarafından ilaç alınması halinde suistimalleri önlemek adına TC kimlik numarasına ilaveten nüfus cüzdanındaki cilt numarası, kütük numarası veya sayfa numarası gibi ek bilgilerle suistimallerin önlenmesi amaçlanmakta. Ancak görüldüğü üzere sistemde bir tıkanma ve yığılma söz konusu. Dolayısı ile bunun önünü açmak amacıyla sabah 10.30 gibi kontrol amaçlı sistem açıldı. Kilitlenmelerden dolayı da 3 ay süreyle muhtemelen ertelenmesi düşünülüyor” dedi.
NÜFUS CÜZDANI OLMAYAN İLAÇ ALAMAYACAK
Eczacı Hasan Büminhan Yavuz ise, eczaneyi açtıklarında ilaç vermek için Medula Eczane sisteminde farklı yöntemlerle karşılaştıklarını belirterek, “Daha önce hastaların kendisi veya yakınları ilaç almaya geldiklerinde gelen kişiden TC kimlik numarasını istiyor ve sisteme giriyorduk. Uzun bir süredir bunu hastalarımıza epey bir zorlukla izah edebildikten sonra bugün SGK’nın yeni bir uygulaması ile karşı karşıya kaldık. Reçeteyi girerken bizden hastanın kimliğindeki TC kimlik numarasının dışında cilt numarası, seri numarası veya aile sıra numarasından herhangi birini girmemiz isteniyordu. Her seferinde de değişiyordu. İlacı almaya gelen kişi sadece kimlik numarasını bilerek değil, yanında nüfus cüzdanıyla gelmek zorunda. Fakat kriz ciddi boyutlara ulaşınca bu sistemi durdurdular. 3 ay ertelendiğini duyduk. 3 ay süre ile ertelendi ama 3 ay sonra yeniden bu sisteme geçileceği bildirildi. Dolayısı ile vatandaşlar eczaneye ilaç almaya gelirken nüfus cüzdanlarını yanlarına almadan çıkmamaları gerekiyor. Nüfus cüzdanı olmadan eczanelerden ilaç alamayacaklar” şeklinde konuştu.
ECZACILARA BİLDİRİLMEDEN UYGULAMA BAŞLADI
Aksaray-Kırşehir Eczacılar Odası Başkanı Nazan Deniz ise, yeni uygulamanın eczacılara bildirilmeden başladığını belirterek, “Eczacılarımız bugün sabah itibari ile yeni bir uygulamayla karşılaştı. Bu uygulama, ilacı alan kişinin aile sıra numarasını SGK istiyordu. Bu konu bizim sözleşmemizde var ancak eczacılar daha önce bilgilendirilmedi. Bu nedenle de çok büyük sıkıntı yaşadık. Birçok hastamız sadece TC numarası ile muayene olacağını bildiği için TC’si ile bize geldi. Ama biz kesinlikle onların ilaçlarını veremedik. Tekrar evlerine yolladık veya telefonla arattırdık. Bu şekilde bilgilere ulaşarak reçetelerini karşılayabildik. Türkiye genelinde bir aksaklık gözlendi ve bunun için bu uygulama 3 ay boyunca ertelendi. 3 ay sonra hastalarımıza kimlikleri yanında olmadan ilaçlarını veremeyeceğiz. Bundan sonra vatandaşlarımız mutlaka muayene olmaya gelirken ve ilaç almaya gelirken kimlikleri ile gelsinler” dedi.
Eczaneden ilaç almak isteyen vatandaşlar ise sistemden istenen bilgileri veremeyince mağdur oldu. İstenen bilgiler karşısında neye uğradıklarını şaşıran vatandaşlar, “Annemin ilacını almaya geldim, TC numaramızı bilmeme rağmen eczaneden ilacımı alamadım. Cilt numarası, aile sıra numarası istendi. Kimliğimiz evde, sürekli yanımızda taşımıyoruz. İlaçlarımı alamadan eve dönüyorum” dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Reklam Kurulu, aldatıcı reklamlar ve haksız ticari uygulamalar için 3,5 ayda 94 milyon TL ceza kesti Reklam Kurulu’nun 16 Nisan 2024 tarihinde gerçekleştirilen 344 sayılı toplantısında, tüketicileri aldatan, yanıltan, tecrübe ve bilgi eksikliklerini istismar eden reklamlar ile haksız ticari uygulamalar incelendi. Toplantıda görüşülen 161 adet dosyadan 139’u mevzuata aykırı bulunurken, söz konusu reklam ve ticari uygulamalar hakkında durdurma cezası ile birlikte toplam 28 milyon 884 bin 143 lira idari para cezası uygulanmasına karar verildi. Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Reklam Kurulu, yılın ilk 3,5 ayında toplam 639 adet dosya hakkında görüş ve değerlendirmelerde bulundu. Aldatıcı reklam veya haksız ticari uygulama olduğu tespit edilen 554 adet dosya hakkında durdurma cezasının yanı sıra, toplam 94 milyon 139 bin 110 lira idari para cezası uygulanmasına karar verildi. Son toplantının gündem konusunu tüketicileri yanıltan indirimli satış reklamları oluşturdu Açıklamada, çok sayıda üründe çeşitli oranlarda indirimlerin yapılacağının ilan edildiği indirimli satış kampanyalarının, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çokça tercih edilen bir pazarlama yöntemi olduğuna dikkat çekilerek çeşitli ürünlere uygun şartlarda ulaşabilmeye imkan sağlayan çevrimiçi alışveriş kanallarının yaygınlaşmasıyla birlikte indirim kampanyalarının sıklaştığı ve çeşitlendiği, bununla beraber çeşitli tüketici mağduriyetlerinin de arttığı gözlemlendiği vurgulanarak, "Bu çerçevede, yakından takip edilen tüketicileri aldatan, yanıltan, gerçekte olduğundan daha fazla indirim yapılıyormuş algısı oluşturulan indirimli satış reklamları ve uygulamaları hakkında incelemelere devam edildi. Nisan ayı kurul gündeminde görüşülerek karara bağlanan dosyalarla birlikte yılın ilk dört ayında Reklam Kurulu tarafından 51 adet indirimli satış dosyası hakkında durdurma cezası ve toplam 11 milyon 457 bin 805 lira idari para cezası uygulanmasına karar verildi" denildi.
İstanbul Define paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşadıkları şahsı öldüren 5 sanıklı davada 1 sanığa 23 yıl hapis cezası Eyüpsultan’da define paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşadıkları Abdullah Koşar’ı plan yaparak çağırdıkları evde silahla öldürdükleri iddia edilen 5 sanığın yargılandığı davada karar çıktı. Mahkeme, 1 sanığı 23 yıl hapis cezasına çarptırırken, diğer 4 sanığın ise beraatına hükmetti. Eyüpsultan’da 19 Haziran 2022’de iddiaya göre 5 kişi, define paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşadıkları Abdullah Koşar’ı (39) öldürmeyi planladı. Bunun üzerine Koşar’ı, inşaat işleri bahanesiyle 5 şüpheliden biri olan Aslan İ.’nin evine çağırdılar. Şüpheli Aslan İ.’nin evine gelen Koşar, daha sonra silahla 3 yerinden şüpheli Aslan İ. tarafından vurularak hayatını kaybetti. ‘’Namussuzluğun bedeli budur’’ notu bulundu Konuya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede ise ölen Koşar’ın cesedinin yanında ‘namussuzluğun bedeli budur’ yazılı not olduğu, şüpheli Aslan İ.’nin ifadesinde ise eşine tecavüz etmesi gerekçesiyle olayı gerçekleştirdiğini söylediği belirtildi ancak şüpheli Aslan İ.’nin aynı zamanda eşi olan diğer şüpheli Semanur İ. ile Koşar’ın herhangi bir telefon görüşmesinin olmadığı, cep telefonları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde herhangi bir irtibatlarının bulunmadığı ve Koşar’ın, eşine tecavüz ettiğine dair delil elde edilemeyerek olayın define paylaşımı konusunda yaşanan anlaşmazlık sonucu gerçekleştiği kanaatine varıldığı aktarıldı. Hazırlanan iddianamede, şüpheliler Aslan İ., Erdal İ., Nedim İ. ve Semanur İ.’nin ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Şüphelilerden Aslan İ.’nin ayrıca ‘ruhsatsız silah bulundurma’ suçundan da 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi talep edilen iddianamede, şüpheli İlhan A.’nın ise ‘suçluyu kayırma’ suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi. Hazırlanan iddianamenin kabul edilmesiyle dava açıldı. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında ise tutuklu sanık Aslan İ. ile 3 tutuksuz sanık hazır bulundu. Duruşmaya öldürülen Abdullah Koşar’ın babası Muhammed Şefik Koşar ve tarafların avukatları da katıldı. ‘’Tarihi eser yüzünden planlayarak eve çağırıp öldürdüler oğlumu’’ Duruşmada Abdullah Koşar’ın babası Muhammed Şefik Koşar, oğlunun sanıklar tarafından tasarlanarak öldürüldüğünü belirttiği beyanında “Gencecik oğlumu öldürdüler. Tarihi eser yüzünden planlayarak eve çağırıp öldürdüler oğlumu. Sanıktan şikayetçiyim. Cezalandırılmasını istiyorum” ifadelerini kullandı. “Öldürme niyetim olsaydı ormana gider, onu yakar ve yurt dışına kaçardım” Duruşmada savunma yapan sanık Aslan İ., ‘’Tasarlayarak suç işlemiş olsaydım bu suçu evimde, çocuğumun gözünün önünde yapmazdım. Benim Abdullah Koşar’ı öldürme niyetim olsaydı ormana gider, onu yakar ve yurt dışına kaçardım. Ben Abdullah’ın yanına ‘onca iyiliğe rağmen bana bunu neden yaptın’ diye sormaya gittim. Abdullah’ın yanında silah olabileceğini düşündüğüm için üzerime geldiği an beni vuracak sandım” şeklinde konuştu. “Beni evlatlarımla sınadılar” Son sözü sorulan sanık Aslan İ. mahkemede, “Adaletinize inanıyorum. Beraatımı talep ediyorum” şeklinde konuştu. Diğer tutuksuz sanıklar ise son sözlerinde mahkeme heyetinden beraatlarını talep ettiler. 23 yıl hapis cezasına çarptırıldı Duruşmada kararını açıklayan mahkeme, sanık Aslan İ.’yi ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Sanığın eylemini haksız tahrik altında işlediğini belirten heyet, bu gerekçeyle bu cezayı 22 yıl hapis cezasına çevirdi. Sanık ayrıca ‘ruhsatsız silah bulundurma’ suçundan da 1 yıl hapis cezasıyla cezalandırıldı. Toplamda 23 yıl hapis cezasına çarptırılan sanığın tutukluluk halinin de devamına hükmedildi. 4 sanığa beraat Mahkemeye heyeti, sanıklar Erdal İ., Nedim İ., Semanur İ. ve İlhan A. hakkında ise üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle ayrı ayrı beraatlarına karar verdi.
Antalya 15 metrelik uçurumdan uçtular, hayatlarını ağaç kurtardı Antalya’da yaklaşık 15 metrelik yükseklikten uçarak bir ağacın üzerine düşen otomobildeki karı koca emekli öğretmen, itfaiye ekiplerinin film gibi operasyonuyla kurtarıldı.Kaza, saat 19.30 sıralarında Kepez ilçesi Antalya Bulvarı üzerindeki seyir terası olarak bilinen noktada yaşandı. Alınan bilgiye göre, Hasan T. (68) idaresindeki 60 HF 563 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu önce demir bariyerlere çarptı ardından yaklaşık 15 metre yükseklikteki uçurumdan bir ağacın üzerine oradan da toprak zemine düştü. Kazayı gören vatandaşlar, araçta bulunan sürücü ile eşi Gülseren T.’yi (68) araçtan çıkardılar. Durumun 112 Acil Çağrı Merkezine bildirilmesinin ardından olay yerine itfaiye, sağlık ekipleri ve polis sevk edildi.Hastanede tedavi altına alındılarBelirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, kaşık sedyeye alıp halat yardımıyla yukarı çıkardı. Çifi, ambulansla kaldırıldıkları Antalya Şehir Hastanesinde tedavi altına alındı. Çiftin bilinçlerinin yerinde olduğu öğrenildi. Hurdaya dönen araç ise vinç yardımıyla bulunduğu noktadan alındı."Ağaç olmasaydı muhtemelen ölürlerdi"Kazanın görgü tanıklarından Burak Ürün, "Araba fren sıkarken aşağıya uçtuğunu gördüm. O anda yardıma gidip yaralıları çıkarmaya çalıştım. O ağaç olmasaydı araba aşağı yuvarlanacaktı. Ağaç sayesinde kurtuldular" dedi.Yaralı çifti araçtan çıkarmaya yardım eden bir vatandaş da, "Teyzeyle amcayı çıkardık sonrasında ambulans ekibi ile itfaiye ekibi geldi. Sedye ile buradan çıkarmak 2,5 saat sürdü. 5 metre ileriden uçmuş olsalardı muhtemelen ölürlerdi. Çünkü onları kurtaran ağaç oldu" diye konuştu.