YEREL HABERLER - 25 Mart 2014 Salı 15:22

Balıkesir'de 'koruyucu Aile' Dramı

A
A
A
Balıkesir'de 'koruyucu Aile' Dramı

Balıkesir’de biri zihinsel özürlü 2 çocuğun bakımını ve evlatlıklarını üstlenen koruyucu ailenin ve çocukların yaşadıkları dram yürek burkuyor.
Balıkesirli İlknur ve Murat Demir çifti, 6 yıl önce yurttan bir kız ve bir erkek çocuğu evlat edindi. Biyolojik olarak anne olamayan İlknur Demir, hayatında ilk defa anne olmanın heyecanı, gururunu ve güzelliğini tattı ancak eşinin iş yeriyle ilgili yapılan ihbarın ardından açılan kamu davası sonucu koruyucu aile statüleri kaldırıldı. Demir çiftinin 6 yıl boyunca öz evlatları gibi baktıkları iki çocuk da aileden alınarak yurda yerleştirildi.
"Dünyamız başımıza yıkıldı" diyen baba Murat Demir, iddiaların asılsız olduğunu, bunun için hukuk mücadelesi başlattıklarını ve mahkemeyi kazanarak aklandıklarını söyledi. Demir, Balıkesir Valiliğinin mahkeme kararını tebliğine rağmen, Bursa Valiliği Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünün bu kararı uygulamadığını söyledi. Demir, 30 günlük süre dolmasına rağmen çocukları geri verilmeyince Aile ve Sosyal Politikalar Bursa İl Müdürlüğü hakkında Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
Murat Demir, "6 yıldır iki tane çocuğumuza koruyucu ailelik yapıyoruz. 2012 yılında isimsiz, imzasız bir ihbar sonucu hayatımız karardı. Yüce Türk adaleti sayesinde aklandım. Çok ağır ithamlarda bulundular, hepsini temizledim. Benim bilgisayar tamir, bakım üzerine kendime ait iş yerim var. Yaklaşık 10 yıldır aynı iş yerinde çalışıyorum. 2012 yılının Mayıs ayında Murat Demir adına Balıkesir Emniyet Müdürlüğü internet sitesine çok ağır bir mail atıldı. İş yerimde arama, tarama yaptılar, bir müşteriye ait bilgisayarda müstehcen görüntüler çıkmış, açılan soruşturma ve kamu davası sonucu çocuklarımız elimizden alındı. Benimle hiçbir ilgisi olmadığı halde. Ben de hukuk mücadelesine girdim ve yüce Türk adaleti önünde aklandım. Balıkesir Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünün bizim hakkımızda aldığı karara itiraz edip İdare Mahkemesi'ne dava açtım ve mahkeme il müdürlüğünün kararını iptal etti. Biz resmi başvurumuzu 12 Şubat 2014 tarihinde yaptık ve çocuklarımızı geri istedik. Balıkesir Valimiz bu bize çok yardımcı oldu. Valilik bizim koruyucu aileliğimizi tekrar yeniden başlattı fakat hala çocuksuz koruyucu aileyiz. Çocuklarımızı teslim etmediler. Şu anda hiçbir gerekçe de sunamadılar. Bursa Valiliğine başvurdum, orada vali yardımcısından da bu konu hakkında onay aldım. Bursa Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü Hukuk Kurulu kararı olmadan çocukları veremeyeceklerini söylediler. Bize hiçbir şekilde yazılı bir belge vermediler. Davayı Balıkesir İdare Mahkemesi'ne açtım. Mahkeme haklılığımı yerinde gördü ve il müdürlüğünün aldıkları kararı iptal etti. 14 Mart 2014 tarihi mesai bitiminde kararın uygulama süresi sona erdi. Uygulamayınca ben de Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundum. Mahkeme kararına uymamakla çok büyük bir suç işleniyor. Anayasa ve İdare Yargılama Usul Kanunu'nda belirtilen maddelere göre mahkeme kararının uygulanmaması konusunda hiçbir mazeret yok" diye konuştu.
"OĞLUM BİZDEYKEN YÜZDE 50 ZİHİNSEL ENGELLİYDİ, BİZDEN AYIRDILAR, ZİHİNSEL ENGELİ YÜZDE 60 OLDU"
Gözyaşları dinmeyen İlknur Demir, anneliğinin haksız yere elinden alındığını, yargı kararına rağmen geriye kazandığı anneliğini çocuklarına kavuşarak tekrar yaşamak istediğini söyledi. Demir, "6 yıllık koruyucu aile idim. 1 yıl önce atılan bir iftira sonucu koruyucu aileliğimiz sonlandırıldı. Hukuk mücadelesine girdik ve kazandık. Adalet yerini buldu. İdare Mahkemesi kararının uygulanması için 30 günü dolduğu halde biz çocuklarımızı alamadık. Çocuklarımız buradan Bursa Sırameşeler'e nakledildi. Yasal işlem başlattık. Çocuklarımızdan 14 aydan beri ayrıyız. Çocukları 2008 yılında almıştık, kızım 2 yaşında, oğlum 3 yaşındaydı. Şu an biri 10 yaşında, diğeri 9 yaşında. 6 yıl koruyucu aileliğimiz oldu ve artık aile bütünlüğünü sağlamıştık. Bizim biyolojik çocuğumuz olmadığı için yuva ziyaretlerine gidiyordum. Bu ziyaretlerde koruyucu aileyi öğrendim, araştırdım ve koruyucu aile olabilmek için başvuruda bulunduk. Başvurumuz onaylandı. Önce kızımız ailemize katıldı, sonra oğlumuz aileye katıldı. Oğlum bizdeyken yüzde 50 zihinsel engelli idi, ama şu an yüzde 60 zihinsel engelli. Ve bu arada da oğlum Bursa'da yurtta iken 1 yılda üç defa yurttan kaçtı. En son kaçışında trafik kazası geçirerek 10 gün hastanede yattı" dedi.
"ANNELİĞİM ELİMDEN ALINDI"
Acılı anne İlknur Demir ve eşi Murat Demir, evlerindeki çocuklarının odalarını ilk defa açtı. İlknur Demir, onlar yokken çocuklarının odalarının kapılarıyla konuştuğunu, odalarına girip eşyalarını koklayarak yavrularını içinde hissetmeye çalıştığını anlattı. Gözyaşlarına engel olamayan anne İlknur Demir, "Burası oğlumun odası. Sözün bittiği yer. Ben oğlumu istiyorum. Adalet yerini bulduysa ben evlatlarımı istiyorum. Oğluma çorap almıştım, bugün son gün olduğu için odalarına balonlar koyup süsledim. Sayın Başbakanımıza sesleniyorum, sayın bakanıma sesleniyorum; ben bir anneyim. 6 yıllık bir anneydim ve anneliğim elimden alındı. Ben bugün yine anne olacağım diye büyük hayaller içindeyim ama yine yok. Yeter artık, bu kadar ağır ithamlarla yargılandık ama hep dik durduk, hep basının önündeydik ama haklıydık, kendimizden şüphemiz yoktu. Mahkeme sonucunun böyle olacağına inanıyor ve biliyorduk zaten. Eşim böyle bir insan değil, biz öyle bir aile değiliz. Ne oldu şimdi? Mahkemenin verdiği kararla ilgili 30 günlük süre de sona erdi. Yine bir şey yok, yine boş, ne olacak bilmiyoruz. Bu odaya hiç girmedik çünkü kokusu gider. Hiç kimseyi sokmadım, özlediğim zaman girip kokluyorum" diyerek yetkililere seslendi.
MAHKEMEYİ KAZANDILAR, GÖRÜŞMELERİ YASAKLANDI
Çocuklarının odalarında eşyalarına bakıp koklayarak günlerini geçiren İlknur ve Murat Demir, Balıkesir İdare Mahkemesi'ne açtıkları davayı kazandıktan sonra, o ana kadar telefonla ve hafta sonları bir gün görüşebildikleri çocuklarıyla mahkeme kararından sonra bir daha görüşemediklerini söyledi. Murat Demir, "Eşim, çocuklar alındıktan sonra aylarca geceler boyu çocukların kapısıyla konuştu. Allah kimseye böyle bir acı vermesin. Biz 6 yıldır o çocuklara evlat diye baktık. Ummadığım, çok ağır suçlamalarla karşılaştım. Şehir dışından, Türkiye çapından inanılmaz destekler aldık ama çoğu dostum da kayboldu, arkadaşım dediğim insanlar bana selam vermekten çekindi. Yüce Türk adaleti gerçeği gördü, biz adaletin yerine getirilmesini istiyoruz. Valilerimizin de bu konuda kararı varken neden uygulanmadığına hala şaşıyoruz. Yetkililere sesleniyoruz, sesimizi duyun ve çocuklarımızı verin. Kızım bizden alındıktan 1 ay sonra Bursa'ya gitti, Bursa'dan hemen evlatlık olarak Rize'ye yollandı. Rize'deki aile sağ olsunlar, tüm suçlamalara rağmen kızımla bizi görüştürdü. Kızım onlara demiş ki 'Beni sevin, ama alışmayın, benim annem babam Balıkesir'de' demiş. Ben kızımı Karabiberim diye seviyordum. Orada yaklaşık 45 gün kaldı. Aile sağ olsun bizi hep görüştürdü. Kızımızı uyum sağlayamadığı için uçağa bindirip tekrar Bursa'ya yolladılar. Bizim çocuklarla görüşmemiz yasaktı. Sonra sağ olsunlar inisiyatif kullanarak bizi görüştürdüler. 1 yıl boyunca her pazar Balıkesir'den Bursa'ya gittik, çocuklarımızı gördük ancak mahkeme kararından sonra görüştürülmedik" dedi.
İlknur Demir de, "İdare Mahkemesi kararından sonra biz çocuklarımızı göremedik. Her akşam çocuklarımla 15'er dakika telefonla hafta içi her gün görüşüyorduk. Her pazar günü de kızımla oğlumun yanına gidiyorduk. Mahkemeyi kazandık, karar tebliğ edildi, ondan sonra görüştürülmedik, yasak getirildi" diyerek şaşkınlıklarını ve üzüntülerini ifade etti.
Bu arada, baba Murat Demir, kameranın önünde cep telefonundan Bursa Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü yurdunu arayıp kızıyla görüşmek istedi. Telefona çıkan görevli, "Murat Bey kusura bakmayın, telefon bağlayamayacağım, telefonlar iptal olmuş sanırım, görüşmeniz yasaklanmış. Bu konuyu hafta içi mesai saatlerinde yetkililerle görüşün isterseniz. Telefonlar bağlanmayacak diye not düşülmüş. Görüş ve telefonlar yasaklanmış" şeklinde cevap verdi.
Baba Demir, emniyetin yaptığı soruşturmada, kendisinin başka Murat Demir isimleriyle karıştırıldığını iddia etti. Bu işte başkalarının da eli olduğunu savunan baba, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının da konuyla ilgili soruşturma başlattığını söyledi. Emniyete yapılan ihbar mailinin sahibi ile de görüştüğünü kaydeden Murat Demir, "Ben mailin sahibiyle görüştüm. Bana, 'Abi ben seni tanımam, bu olayı internetten araştırdım, çok üzüldüm' dedi. IP onun adına çıkmış ama bu konu soruşturma kapsamında olduğu için bir şey söyleyemiyorum" dedi.
KORUYUCU AİLEYE ALMANYA'DAN DESTEK
Balıkesirli koruyucu ailenin yaşadığı mağduriyet ve dramı Almanya'daki Hamburg El Ele Derneği de kamuoyunun gündemine taşıdı. Türkiye'de de büyük yankı uyandıran bu konuya yönelik olarak Hamburg El Ele Derneği Başkanı Ali Akdemir de yaptığı açıklama ile Balıkesirli Demir çiftine destek verirken, çocukların yaşadığı mağduriyetin aileye teslim edilerek giderilmesini istedi.
Balıkesir Vali Yardımcısı Nusret Şahin ise, kendilerinin mahkeme kararını Bursa Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğüne tebliğ ettiklerini söyledi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Göztepe CEO’su Kerem Ertan: “Şampiyonluğu Bodrum FK maçında kutlayacağız” Trendyol 1. Lig ekiplerinden Göztepe’nin CEO’su Kerem Ertan, her ne olursa olsun şampiyonluğu hafta sonu oynanacak Gençlerbirliği maçında değil, ligin son haftasındaki Bodrum FK müsabakasında kutlayacaklarını ifade etti. Gürsel Aksel Stadyumu’nda basın mensuplarıyla bir araya gelen Göztepe CEO’su Kerem Ertan, Trendyol 1. Lig’in 32. haftasında iç sahada oynanacak Gençlerbirliği maçında şampiyonluklarını ilan etme durumuna ilişkin açıklamalarda bulundu. Alınacak ve çıkacak her türlü sonuca rağmen şampiyonluğu son hafta oynanacak Bodrum FK müsabakasında kutlamak istediklerini belirten Göztepe CEO’su Kerem Ertan, "Gençlerbirliği maçında planlanmış bir kutlama yapmayacağız. Süper Lig’e çıkarsak Bodrum FK maçında kutlama yapacağız. Kupa töreni son maçımızda olacak" dedi. “Bodrum FK maçında sanatçı Levent Yüksel bizimle olacak” Gençlerbirliği mücadelesinde ceza almamak için taraftarları sağ duyulu davranmaya çağıran Ertan, “Pazar günü kutlama yaparsak taraftarımızın sahaya girme ihtimali bulunur. Taraftarımızın sahaya girmesi halinde Bodrum FK maçında cezalı oluruz. Son maçımızı seyircisiz oynama ihtimali ortaya çıkar. Bunu asla istemeyiz. Taraftarımızdan rica ediyoruz, sonuç ne olursa olsun sahaya girişle ilgili bir aksiyon alınmasın. Diğer bir müjdemiz de Bodrum FK maçında sanatçı Levent Yüksel bizimle olacak. Taraftarımız ’Medcezir’ şarkısını gerçek sesinden dinleyecek. O nedenle taraftarımız Gençlerbirliği maçında sahayla ilgili bir aksiyon almasın ki ceza yemeyelim" diye konuştu. “Gürsel Aksel Stadı’ndaki mağazalar için son aşamaya geldik” Kerem Ertan, Urla Adnan Süvari Tesisleri’yle ilgili de müjde vererek, "Dün itibarıyla özel mülkiyete sahip olan ek sahamızın kontratını 1 yıl daha uzattık. Yeni sezonda saha problemimiz kalmadı ama bizim arayışlarımız sürecek. Akademi tarafındaki 70-80 dönümlük kendimizin yapacağı tesis için arazi arayışımız devam edecek. Gürsel Aksel Stadı’ndaki mağazalar için son aşamaya geldik. Bakanlıkların mutabakatlarını aldık. Yönetmelik, Gençlik ve Spor bakanlığı tarafından Cumhurbaşkanımıza sunuldu. Tek beklediğimiz Resmi Gazete’de yayınlanması. Kısa bir süre içerisinde olacağını düşünüyoruz. Resmi Gazete’de yayınlandıktan sonra Gençlik ve Spor Bakanlığı ile sözleşme yapacağız. Her şey düşündüğümüz gibi giderse yılın son çeyreğinde kiralamalar ve kiracıların inşaat işleri başlar. 100. yılımıza dolu işleyen bir kompleksle başlarız” şeklinde konuştu. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı çocuklarla İnciraltı’nda kutladıklarını da aktaran sarı-kırmızılı kulübün CEO’su, sözlerine şöyle devam etti: "İnciraltı’nda inşallah o olimpik branşlara ait, olimpik sporların yapılabileceği ve olimpik ölçütlerde tesislerin yapımına da en kısa sürede başlanacak. 23 Nisan’daki organizasyonu Göztepe olimpik branşlarındaki gençlerin, genç neslin ilk çiviyi çaktığı, temel attığı gün olarak görüyorum."
Kayseri Öğrencilerin geliştirdiği bu proje ile binalar 8 şiddetindeki depreme dayanıyor Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı tarafından düzenlenen 18. Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Kayseri Bölge Yarışması’na Nevşehir’den katılan öğrenciler, binaları 8 şiddetindeki depremde dayanıklı hale getiren çift yönlü sismik izolatörü tanıttı. Kayseri, Aksaray, Nevşehir, Kırşehir, Niğde, Sivas ve Yozgat olmak üzere 7 ilden 101 proje, Süleyman Demirel Spor Salonu’nda ziyaretçilerle buluştu. 18. Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Kayseri Bölge Yarışması’na Nevşehir Halil İncekara Bilim ve Sanat Merkezi’nden katılan 5. sınıf öğrencileri Beren ve Duru, depremde koruyucu etkisi daha yüksek olan çift yönlü sismik izolatöre sahip prototip binalarını tanıtırken, geleceğin mühendislerine de yaptıkları çalışmalarla ilham olmak istiyor. Projenin amacı hakkında bilgi veren Beren Çakacı, “Bu projemizin amacı okullarda deprem afet bilincinin hayata geçirileceği, çocukların mühendislik sürecini takip ederek, simülasyon ortamlarında yaparak ve yaşayarak öğrenecekleri, soruna çözüm ürettiği sağlam, özgün, yıkılmayan bina prototipleri oluşturmalarına katkı sağlamaktır. Bu projede binalar 8 şiddetinde depreme kadar dayanabilecek. Deprem değil, bina öldürür” dedi. Projede görev alan 5. sınıf öğrencisi Duru Karakaya da, geliştirdikleri sistemle geçen yıl yaşanan depremde bile binaların ayakta kalabileceğini düşündüklerini söyleyerek, "Burada görünen izolatörler depremin enerjisinin kuvvetini absorbe ederken, rezonans etkisini de engellemeye çalışırlar. Normal binalarda burada görünen bilyeler oyuk şeklindeki yuvaların içindeyken, bizim binamızda düz yuvaların içinde duruyorlar. Aslında binalarda ya sadece bilye sistemi ya da sadece yay sistemi kullanılabilir. Eğer sadece yay sistemi kullanılırsa da bu sadece yatay düzlemde işlevseldir. Fakat biz bu bina prototipimizde hem bilyeleri hem de yayları kullanarak hem yatayda hem de dikeyde işlevsel olan bir bina prototipi oluşturduk. Geçen sene yaşadığımız Kahramanmaraş depremi de kötü bir tesadüf oldu. O deprem de hem yatay hem de dikeyde meydana gelen bir depremdi. Bu yüzden bu stabil bina prototipimizin Kahramanmaraş depreminde yıkılmadan ayakta kalabileceğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. Karakaya, “Binamızın alt temelinde 5 tane kolon bulunmakta. Bu 5 kolonun 4’ünün etrafında tavana 45 derecelik açıyla sabitlenmiş yerler var. Bu yerlerin sabitlendiği kolonların üst kısmında sürtünme sarkacı adını verdiğimiz bilye sistemlerimiz bulunmakta. Bu bilye sistemleri de tüm kolonların üstünde bulunmakta. Ortada da ağırlık merkezinden esinlendiğimiz bir kolon daha bulunmakta. Dünyadaki her şey, hatta dünya bile taneciklerden oluşmaktadır ve tanecikler dünyanın üst kısmına yani kuzeye doğru gittikçe hafiflemektedir. Dünyanın en bilinen yapılarından biri olan Pisa Kulesi’nin ağırlık merkezi deplasman alanının yani temas alanının dışına çıkacaktır. Eğer ağırlık merkezi kulenin deplasman alanının dışına çıkarsa kule yıkılacaktır. Bu yüzden halatlarla sabitlenmiştir. Biz binamıza yapay bir deprem vermek için altında ’salınım tabakalı titreşim aracı’ adını verdiğimiz bir spor aleti var. Bu alet binamıza yapay bir deprem veriyor ve bu yapay depremi ölçmek için de bir aplikasyon var. Bu aplikasyonla titreşim aracının ne kadar büyüklükte bir deprem verdiğini ölçebiliyoruz” dedi.
İzmir Sporda Bayraklı farkı Spora ve sporcuya yaptığı yatırımla katıldığı müsabakalarda yüzlerce derece alarak fark oluşturan Bayraklı Belediyesi, başarılarına yenilerini ekledi. Bu kapsamda tekvando ve kick boks şampiyonasında toplam 7 derece kazanan Bayraklılı sporcular, ilçenin gururu oldu. Çiğli Spor Salonunda gerçekleştirilen yıldızlar il birinciliği tekvando müsabakası ve İzmir Afet Evleri Spor Salonunda düzenlenen İller arası kick boks şampiyonasına katılan Bayraklı Belediyesi sporcuları, başarılarıyla müsabakalara damga vurdu. Bayraklılı sporcular kazandıkları 5 madalya ile yıldızlaştı. 330 sporcunun katıldığı yıldızlar il birinciliği tekvando müsabakasında Bayraklı Belediyesi sporcuları, toplam 5 madalya kazanarak yarışmaların yıldızı oldu. Feyzasu Sarıkaya birinci, Ege Kovanlık ve İsmail Yahya Topaloğlu ikinci, Kerim Söylemez ve Yaren Toktor ise üçüncü oldu. İzmir Afet Evleri Spor Salonunda yapılan 8 ilden 240 sporcunun katıldığı iller arası kick boks şampiyonasına iki sporcu ile katılan Bayraklı Belediyesi Spor Kulubünün kick boks takımında yer alan Nehir Yaman Genç, “Bayan K-1 Stil” kategorisinde ikinci olurken, Serap Ceylan ise “Full Contact” kategorisinde üçüncülüğü elde etti. Bayraklılı sporcuların başarılarıyla gurur duyduklarını belirten Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal, “Bayraklı’da gençlerimize ayrı bir önem veriyoruz. Onların her alanda başarılı olabilmesi için eğitimden spora, kültür-sanattan gençlik projelerine kadar her alanda yanlarında olmayı sürdüreceğiz. Biz elimizden geleni yaparken inanıyoruz ki onlar da başarılarını her geçen gün daha da büyütecek. Bu kapsamda son müsabakalarda ilçemizi gururlandıran sporcularımızı tebrik ediyor, tüm sporcularımıza başarılar diliyorum” dedi.
Erzurum Özakalın; “Kalkınma Yolu Projesi bölge için değerli” Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası’nın (ETSO) Nisan Ayı Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Gökhan Yılmaz başkanlığında gerçekleştirildi. ETSO Meclis Salonu’nda düzenlenen toplantı, saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Toplantıda daha sonra ETSO’nun Mart Ayı Mizan ve Bütçe İzleme Raporu görüşülerek onaylandı. Sonrasında, Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Saim Özakalın, yönetim kurulunun nisan ayı faaliyetleri hakkında Meclis üyelerini bilgilendirdi. Özakalın konuşmasının başında, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri sonuçlarının ülkeye hayırlı olması temennisinde bulundu. ETSO Yönetimi olarak seçimlerin ardından Büyükşehir Belediyesi ve merkez ilçe belediyelerine tebrik ziyaretinde bulunduklarını ifade eden Başkan Özakalın şunları söyledi; “Demokratik bir olgunluk içerisinde tamamlanan bu sürecin sonunda halkımızın oylarıyla seçilen; belediye başkanlarımızı, belediye meclis üyelerimizi ve muhtarlarımızı tebrik ediyor, görevlerinde başarı diliyorum. Artık seçim sürecini geride bırakıp, iş dünyamızın ve halkımızın öncelikli gündemi olan ekonomiye ve çalışma hayatımıza ilişkin yapısal reformları öncelikli olarak ele alacağımız bir döneme adım atmak mecburiyetindeyiz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında daha güçlü bir Türkiye ve daha müreffeh yarınlar için her zamankinden daha fazla çalışmak ve daha fazla üretmek zorundayız. ETSO olarak, TOBB’un çatısı altında şehrimizin, bölgemizin ve ülkemizin kalkınması ve istikrarı için tüm kurumlarımızla ortak akıl ve istişarenin hakim kılındığı bir ortamda birlik ve beraberlik içerisinde görev yapmayı sürdüreceğiz.” “İş dünyamızın meselelerini gündeme taşıdık” Konuşmasında, iş dünyasının sorunlarını ve beklentilerini, 2. Dönem İl Koordinasyon Kurulu ve Ekonomi Toplantısı’nda gündeme getirdiklerini kaydeden Başkan Özakalın, “O toplantıda, şehrimizin ekonomisi, ticareti ve sanayileşmesi anlamında Odamızın yürüttüğü çalışmalarla ilgili bilgiler verip, sahada yaşanan sorunların çözümüne yönelik düşüncelerimizi paylaştık. Yatırımcılarımızın arsa taleplerinin karşılanması için OSB arazilerinin genişletilmesine yönelik girişimlerden de söz ettik, 1. OSB’de DSİ tarafından 1 milyon 300 Bin metrekare alanda yürütülen toplulaştırma çalışmaları ile 2. OSB 3. Etabın genişletilmesiyle ilgili çalışmaların en kısa sürede tamamlanmasının önemini vurguladık. Ayrıca, ilimizin kuzeyindeki Dallıkavak ve Kırık, güneyindeki Çirişli tünellerinin, gerekli ödenekler sağlanıp hızlı bir şekilde tamamlanması gerektiğini belirterek, bu projelerin kentin ve bölgenin ekonomisine, ticaretine doğrudan etki edeceğini hatırlattık” diye konuştu. Kalkınma Yolu Projesi’nin Önemini Vurguladı Meclis toplantısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Irak ziyaretinin iki ülke arasındaki ekonomi ve bölge güvenliği anlamındaki işbirliği ve ilişkileri daha da güçlendireceğini ifade eden Özakalın, dünyanın doğusu ve batısını birbirine bağlayacak en güvenli koridor olacak Kalkınma Yolu Projesi’nin bir an önce hayata geçmesinin bölgenin kalkınmasında büyük rol oynayacağını vurguladı. Özkakalın, “Basra Körfez’inden kara ve demir yollarıyla ülkemize buradan da Avrupa’ya ulaşacak olan Kalkınma Yolu Projesi, bölgesel anlamda Irak ve Türkiye’yi birbirine bağlarken, küresel anlamda da önemli bir ticari koridor oluşturacak. Dolayısıyla bu önemli projenin, şehrimizin ve bölgemizin de ekonomik ve jeopolitik statüsünü daha da güçlendireceğine ve iş dünyamızın ulusal ve uluslararası ticareti ve lojistiği artıracak bu projeden payına düşeni alacağına inanıyoruz” dedi. Başkan Özakalın konuşmasında daha sonra IPARD 3 destekleriyle ilgili yatırımcıların bilgilendirilmesi, ETSO Vakıf Merkezi inşa edilmesiyle ilgili yürütülen çalışmalar, 3. Erzurum Çalıştayı hazırlıkları ve Oda’nın stratejik planında yapılacak revizyonlar gibi ay boyunca yürütülen diğer faaliyetlerle ilgili Meclis’e bilgi sundu. ETSO Meclisi’nin Nisan ayı toplantısı, Meclis üyelerinin dilek ve temenniler kısmında yaptığı konuşmaların ardından sona erdi.