YEREL HABERLER - 25 Mart 2014 Salı 15:46

Mb'den Bankalara İyi Haber

A
A
A
Mb'den Bankalara İyi Haber

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 18 Mart tarihli Para Politikası Kurulu toplantı tutanaklarını açıkladı. Para politikasının normalleşme sürecinde TL zorunlu karşılıklara faiz ödenmesinin değerlendirildiğinin belirtildiği açıklamada gerekli görüldüğü taktirde ileride gündeme alınabileceği ifade edildi. Toplantı özetinde ayrıca 'PPK'ın gerekirse ZK, ROM ve likidite araçlarını kullanabileceği belirtildi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nı 18 Mart tarihli Para Politikası Kurulu toplantı özetinde şu ifadelere yer verildi:
ENFLASYON GELİŞMELERİ
Şubat ayında tüketici fiyatları aylık bazda yüzde 0,43 oranında artmış ve yıllık enflasyon 0,14 puanlık yükselişle yüzde 7,89 olmuştur. Türk lirasındaki değer kaybının yansımalarıyla temel enflasyon göstergelerinde belirgin bir yükseliş gözlenmiştir. Gıda fiyatlarındaki olumsuz seyir ve döviz kuru hareketlerinin gecikmeli etkilerine bağlı olarak enflasyon göstergelerinin önümüzdeki dönemde de yüksek seyredeceği tahmin edilmektedir.
Gıda grubunda yıllık enflasyon 0,83 puan azalarak yüzde 10,05’e gerilemiştir. Şubat ayında işlenmemiş gıda fiyatları, sebze fiyatlarına bağlı olarak azalmıştır. Ancak, taze meyve-sebze dışı işlenmemiş gıda fiyatlarındaki olumsuz görünüm sürmüş ve bu grubun yıllık artış oranı yüzde 24,21 olmuştur. İşlenmiş gıda fiyatları başta ekmek-tahıl olmakla birlikte, genele yansıyan artışlara bağlı olarak aylık bazda yüzde 1,65 oranında yükselmiş; grup yıllık enflasyonu ise yüzde 9,42’ye çıkmıştır. Öte yandan, son dönemde çeşitli bölgelerde yağışların mevsimsel ortalamaların altında seyretmesi gıda fiyatlarına dair yukarı yönlü riskleri canlı tutmaktadır.
Şubat ayında hizmet grubu fiyatları aylık bazda yüzde 0,77 oranında artarken grup yıllık enflasyonu 0,38 puanlık yükselişle yüzde 8,34 olmuştur. Böylelikle hizmet grubu enflasyonu 2009 yılının ilk çeyreğinden bu yana en yüksek seviyesine ulaşmıştır. Mevsimsellikten arındırılmış veriler hizmet grubu enflasyonunun ana eğilimindeki yukarı yönlü seyrin bu dönemde de sürdüğüne işaret etmektedir.
Temel mal grubunda ise yıllık enflasyon Şubat ayında 1,28 puanlık belirgin bir artışla yüzde 8,39’a yükselmiştir. Bu gelişmede, başta otomobil olmak üzere, Türk lirasındaki değer kaybıyla yükselen dayanıklı tüketim malları fiyatları belirleyici olmuştur. Mevsimsellikten arındırılmış veriler temel mal grubu enflasyonunda Ocak ayına kıyasla daha yüksek bir artışa işaret etmiştir. Benzer bir görünüm temel enflasyon göstergelerinde de kaydedilmiştir.
Bu gelişmeler çerçevesinde önümüzdeki aylarda baz etkisinin de katkısıyla enflasyondaki yükselişin sürebileceği tahmin edilmektedir. Enflasyonu Etkileyen Unsurlar 6. Sanayi üretimi Ocak ayında Aralık ayına göre belirgin bir artış göstermiştir. Bu artışta Aralık ayındaki zayıf görünümün telafisi ile dış talepteki göreli canlanmanın desteğiyle artan ihracat siparişlerinin ve ihracat beklentilerindeki iyileşmenin yansımaları görülmektedir. Bir önceki çeyrek ortalaması ile karşılaştırıldığında, Ocak ayı üretim seviyesi daha da güçlü bir görünüm çizmektedir. Ancak, iç talepteki zayıflamanın iktisadi faaliyete yansıması ile bu görünümün önümüzdeki dönemde daha ılımlıya dönmesi beklenmektedir.
Son aylarda yurt dışı ve yurt içi kaynaklı belirsizlikler ve buna bağlı olarak risk primi ve döviz kurundaki artışlar tüketici güveninde belirgin bir düşüşe yol açmıştır. Ayrıca, finansal koşullardaki sıkılaşmanın etkisiyle tüketici kredilerinin büyüme hızları yavaşlamaktadır. Mevcut veriler beyaz eşya ve otomobil satışlarında da son dönemde belirgin bir düşüş olduğuna işaret etmektedir. Bu doğrultuda Ocak ayında dayanıklı tüketim mallarının ithalat ve üretiminde bir önceki aya ve çeyreğe göre belirgin bir gerileme kaydedilmiştir. 8. 2013 yılı içerisinde olumlu bir seyir izleyen yatırım talebi de son dönem gelişmeleri ile birlikte ivme kaybetmiştir. Sabit sermaye yatırım beklentisi 2010 yılından beri en düşük seviyesine inerken, yatırımların ana eğilimine ilişkin göstergelerden taşıt hariç sermaye malları üretimi Ocak ayında bir önceki aya kıyasla yüksek oranlı gerileme göstermiştir. Benzer şekilde, ticari araç satışlarında da bir yavaşlama söz konusudur.
Son dönem verileri ihracatın büyüme eğilimini 2014 yılı ilk çeyreğinde de koruduğunu göstermektedir. İhracat miktar endeksi Ocak ayında hem bir önceki aya hem de bir önceki çeyrek ortalamasına göre artış kaydetmiştir. Son dönemde anket göstergelerinin işaret ettiği küresel ölçekteki toparlanma, dünya ithalat talebindeki canlanma ve Türk lirasındaki değer kaybının etkileriyle önümüzdeki dönemde ihracatın büyümeye olumlu katkı yapması beklenmektedir.
Özetle, son dönemde açıklanan veriler nihai yurt içi talebin ivme kaybedeceğini; ihracatın ise bu yavaşlamanın büyüme üzerindeki etkilerini sınırlayacağını göstermektedir. Kurul bu gelişmeler sonucunda dengelenme sürecinin devam edeceğini ve 2014 yılında cari işlemler açığında belirgin bir iyileşme gözleneceğini tahmin etmektedir.
Mevsimsel etkilerden arındırılmış verilere göre toplam ve tarım dışı işsizlik oranları 2013 yılının Aralık döneminde bir önceki döneme kıyasla azalmıştır. Bu dönemde, işsizlik oranlarının gerilemesi tarım dışı istihdamda meydana gelen güçlü artıştan kaynaklanmıştır. İstihdam asıl olarak hizmetler ve inşaat sektörlerinde artış göstermiştir. Sanayi sektörü istihdamı ise sınırlı bir oranda artmış ve görece zayıf görünümünü sürdürmüştür.
PARA POLİTİKASI VE RİSKLER
Kurul, enflasyona ilişkin yukarı yönlü risklerin önemini koruduğu değerlendirmesinde bulunmuştur. Döviz kuru hareketlerinin gecikmeli yansımaları özellikle temel mallar kanalıyla çekirdek enflasyonu olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Hizmet fiyatlarının yıllık artış oranı ve fiyatlama davranışlarına dair diğer göstergeler de enflasyonun ana eğiliminin hedefin belirgin olarak üzerinde seyrettiğine işaret etmektedir. Ocak ayında yapılan güçlü ve önden yüklemeli parasal sıkılaştırma enflasyona dair yukarı yönlü risklerin orta vadeli enflasyon beklentileri üzerindeki etkilerini sınırlamaktadır. Bununla birlikte, parasal sıkılaştırmanın enflasyon üzerindeki olumlu etkisinin belirli bir gecikmeyle gözlenebileceği değerlendirildiğinde, baz etkisinin de katkısıyla Haziran ayına kadar enflasyondaki yükselişin devam edebileceği tahmin edilmektedir. Bu süreçte enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları yakından izlenecek ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecektir.
Sıkı para politikası duruşunun, alınan makro ihtiyati önlemlerin ve zayıf seyreden sermaye akımlarının etkisiyle kredi büyüme hızları yavaşlamaya devam etmektedir. Kurul, kredi büyümesinde gözlenen yavaşlamanın daha çok tüketici kredileri ve kredi kartlarından kaynaklandığı, Türk lirası cinsi ticari kredilerdeki artışın gücünü koruduğu değerlendirmesinde bulunmuştur. Yılın ilk çeyreğinde finansal koşullarda gözlenen kayda değer sıkılaşma kredi büyüme hızında yavaşlama eğiliminin süreceğine işaret etmektedir. Kurul üyeleri, önümüzdeki dönemde kredi piyasasında arz ve talep yönlü unsurların yakından takip edilmesinin faydalı olacağını değerlendirmiştir.
2014 yılı ilk çeyreğine dair açıklanan veriler de kredi gelişmeleri ile uyumlu olarak yurt içi özel kesim nihai talebinde ivme kaybına işaret etmektedir. Net ihracatın ise dış talepteki toparlanmanın katkısıyla büyümeye olumlu katkı yapması beklenmektedir. Kurul, talep bileşenlerinin mevcut görünümü altında 2014 yılında toplam talep koşullarının enflasyon baskılarını sınırlayacağını ve cari işlemler açığında belirgin bir iyileşme gözleneceğini tahmin etmektedir. 15. Kurul, son dönemde iktisadi faaliyetin ılımlı seyrini korumasına rağmen, tüketim ve yatırım eğiliminde göreli bir zayıflama olduğuna dikkat çekmiştir.
Kurul üyeleri, talep göstergelerindeki zayıflamanın henüz iktisadi faaliyete belirgin olarak yansımadığını ifade etmiştir. Bununla birlikte, Enflasyon Raporunda yer alan risk senaryolarında belirtildiği gibi, yaşanan belirsizliklerin ve risk primindeki artışın uzun süreli olması durumunda ekonomide güven ve bilanço kanalı üzerinden ciddi bir yavaşlama gözlenme olasılığının göz ardı
edilmemesi gerektiği vurgulanmıştır. Söz konusu riskin gerçekleşmesi halinde, Merkez Bankası’nın elindeki araçları dengeleyici yönde değerlendirebileceği hatırlatılmıştır. Bu çerçevede, gerekmesi halinde zorunlu karşılıklar, rezerv opsiyon mekanizması (ROM) ve likidite politikası gibi araçların kullanılabileceği ifade edilmiştir.
Kurul, para politikasının normalleşme sürecinde zorunlu karşılıkların Türk lirası olarak tutulan kısmına faiz ödenmesi konusunu da bu çerçevede değerlendirmiştir. Bu aşamada olmasa da gerekli görülmesi halinde ileri bir tarihte böyle bir düzenlemenin gündeme alınabileceği belirtilmiştir. Zorunlu karşılıklara kısmi faiz ödenmesinin aynı zamanda ROM üzerindeki etkileri farklı açılardan değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmeler doğrultusunda, zorunlu karşılıklara kısmi faiz ödenmesi ile ilgili olarak ilerde yapılabilecek bir düzenlemenin ölçülü ve sınırlı tutulmasının uygun bir yaklaşım olabileceği ifade edilmiştir.
Kurul, maliye politikasına ve vergi düzenlemelerine ilişkin gelişmeleri enflasyon görünümüne etkileri bakımından yakından takip etmektedir. Para politikası duruşu oluşturulurken, önümüzdeki dönemde mali disiplinin korunacağı ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlarda öngörülmeyen bir artış gerçekleşmeyeceği varsayılmaktadır. Maliye politikasının söz konusu çerçeveden belirgin olarak sapması ve bu durumun orta vadeli enflasyon görünümünü olumsuz etkilemesi halinde para politikası duruşunun da güncellenmesi söz konusu olabilecektir. 18. Mevcut belirsizlikler karşısında ekonomimizin dayanıklılığını koruması açısından maliye ve finansal sektör politikalarındaki temkinli duruşun sürdürülmesi kritik önem taşımaktadır. Orta vadede ise mali disiplini kalıcı hale getirecek ve tasarruf açığını azaltacak yapısal reformların güçlendirilmesi makroekonomik istikrarı destekleyecektir. Bu yönde atılacak adımlar aynı zamanda para politikasının hareket alanını genişletecek ve uzun vadeli kamu borçlanma faizlerinin düşük düzeylerde seyretmesini sağlayarak toplumsal refaha olumlu katkıda bulunacaktır. Bu çerçevede, Orta Vadeli Program'ın gerektirdiği yapısal düzenlemelerin hayata geçirilmesi büyük önem taşımaktadır.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Soydan: “Vakit geldi, Mersin’e çok güzel projeler kazandıracağız” Cumhur İttifakı Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Serdar Soydan, kente çok güzel projeler kazandıracaklarını belirterek, “Tarihi ve kültürel mirasımızı öne çıkaracağız. Dünya harikası yerlerimiz var, buraları yeni baştan ele alacağız. Mersin’in acil ve öncelikli sorunları var, bunlara hızlıca eğileceğiz" dedi. Seçim çalışmalarına kentin her yerinde devam eden Soydan, belediyeciliğin, yaşadığı şehri sevme işi olduğunu dile getirerek, "Biz birliğin gücü ile elimizden gelenin fazlasını yaparak kentimizde mutluluğu daim kılacağız. Artık vakit geldi. Mersinli hemşerilerim pazar günü sandığa gidecek ve oyunu verecekler. Sadece oy vermeyip, Mersin’in değişimi içinde ilk ışık yakılmış olacak. Biz inanıyoruz. Birbirimize olan sevgi, saygı ve dayanışma duygusu ile Mersinimizi birlikte güzelleştireceğiz. İstikrarlı ve daha güçlü yarınlar için el ele verip, hedeflerimize doğru emin adımlarla ilerleyeceğiz" diye konuştu. “Az kaldı Mersin, biz geliyoruz” "Biz Mersin sevdalısıyız" diyen Soydan, şöyle devam etti: ”100 projemiz çok beğenilmiş, takdir toplamıştı. Sorunları ile büyüyen kentimize nefes aldırmamız lazım. Şimdi onları yapma zamanı. Kentimize artı değer sağlayacağız. Az kaldı Mersin, biz geliyoruz. Yüreğimizdeki Mersin aşkıyla, kentimize liyakati, yönetimde şeffaflığı, hizmette kaliteyi, projelerde vizyonu getiriyoruz.” “Sandığa gidelim, Mersin geleceğini değiştirelim” Mersinlileri sandığa giderek oy kullanmaya davet eden Soydan, "Pazar günü Mersin’in geleceğini oylayacağız. Bir 5 yıl daha kaybetmeyelim. 100 projemizle Mersin’i hakkettiği yere biz taşıyacağız. Onun için mutlaka sandığa gidelim ve oyunuzu, söylediklerini yapabilecek en iyi tercihiniz olan Serdar Soydan’dan yana kullanın" ifadelerini kullandı. Konuşmasını, ”Sizlerin heyecanı ve sevgisi bize ilham veriyor, dualarınız, destekleriniz bizi güçlü kılıyor. Hepinize minnettarız" diye sürdüren Soydan, "Bizim yolumuz kardeşlik, hak, hakikat yolu. Bizim yolumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yoludur. Bizim yol arkadaşlarımız sizlersiniz. 1 Nisan sabahı yeni umutlarla güzel günlere merhaba diyeceğiz" şeklinde konuştu. “Bizim bu şehre sözümüz var” Soydan, Mersin’in sorunlarına da dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı; "Biz yola çıktığımızda kentin dört bir köşesine hizmet götüreceğimizi ifade ettik. Ayırmadan, ayrışmadan, canla başla geleceğimizi söyledik. Bizim bu şehre sözümüz var, yeminimiz var. Cumhur İttifakı olarak, birliğin gücü ile her yerde yılmadan çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Şehrimizin kalkınması adına her alanda var gücümüzle çalışacağız. Artık bu kent Cumhur İttifakı belediyeciliği ile tanışmalıdır. 31 Mart’ta bunu başaracağız ve hep birlikte kazanacağız.”
Erzincan Eczacı Odası Başkanı Sarıkaya; “Eşdeğer ilaç güvenli ilaçtır” 56. Bölge Erzincan Eczacı Odası Başkanı Eczacı Burak Sarıkaya, bir açıklama yaparak eşdeğer ilacın güvenli ilaç olduğunu belirtti. Erzincan’da bir ilaç mümessili ile eczacı arasında eşdeğer ilaç konusunda çıkan tartışma nedeniyle 56. Bölge Erzincan Eczacı Odası Başkanı Eczacı Burak Sarıkaya bir açıklama yaparak eşdeğer ilacın güvenli ilaç olduğunu ifade etti. Sarıkaya açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Eşdeğer ilaçlar, orijinal ilaçların aynı etken maddeyi içeren ve aynı farmasötik formülasyona sahip olan alternatifleridir. Dolayısıyla, kalite ve güvenlik konusunda endişe oluşturmazlar. Eşdeğer ilacın orijinal ilaçla aynı tedavi etkinliğine sahip olduğu, bilimsel çalışmalarla ortaya konulmaktadır. Eşdeğer ilaç; kaliteli, güvenilir ve etkin bir ilaçtır. İlacın uzmanı olan eczacılar, aynı etken maddeyi, aynı miktarda içeren ilaçlar arasında eşdeğerini verme yetkinliğindedir. 2009 yılında Sağlık Bakanlığının yayımladığı "Eşdeğer İlaç Kullanımı" konulu genelgede eşdeğer ilaç kullanımının yaygınlaştırılmasının altı çizilmiş, eczacının eşdeğer ilaç verme yetkisine sahip olduğu da önemle vurgulanmıştır. Eşdeğer ilaçlar, belirli ilaçların beklenmedik bir şekilde piyasadan çekilmesi veya arz sorunları nedeniyle tedavilerin aksamasını önlemede önemli rol üstlenirler. Toplum sağlığı için önemli avantajlar sunarlar. Eşdeğer ilaçların kullanımı ve tercihi sağlık harcamalarını azaltabilir. Çünkü bu ilaçlar genellikle orijinal ilaçlardan daha uygun fiyatlıdır. Bu durum, hem hastalar hem de sağlık sistemleri için ekonomik yükü hafifletir. Hatta yerli firmalara ait eşdeğer ilaçların kullanımı ise bir ülkenin sağlık sistemini güçlendirir ve yerel ekonomiye katkı sağlar. Bu ilaçların geliştirilmesi ve üretilmesi, yerli araştırma ve geliştirme faaliyetlerini teşvik eder ve ülkenin ilaç endüstrisini destekler. Ayrıca, eşdeğer ilaçlar ve milli ilaçlar, ilaç tedavisine erişimde eşitliği artırabilir. Daha uygun fiyatlı ve yerel olarak üretilen ilaçlar, daha fazla insanın tedaviye erişimini sağlayabilir. Yerli ilaç endüstrisini destekleyerek ülke ekonomisine katkı sağlarlar. Bu nedenle, bu tür ilaçların kullanımı ve desteklenmesi, sağlık politikalarının önemli bir parçası olmalıdır. Bir ülkenin kendi ilaç endüstrisine yatırım yapması ve yerel olarak ilaç üretmesi, dış bağımlılığı azaltabilir, istihdamı artırır ve yerel talebi karşılamak için daha fazla imkan sağlayabilir. Tekrar hatırlatmak istiyoruz. Eşdeğer ilaç, referans ilaçla aynı etkinlik, kalite ve güvenilirliktedir. Eşdeğer ilaç konusunda eczacınıza güvenin.”
İstanbul Dış ticaret açığı Şubat ayında yüzde 44,2 azaldı İhracat 2024 yılı Şubat ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 13,6 artarak 21 milyar 82 milyon dolar, ithalat yüzde 9,2 azalarak 27 milyar 853 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu dönemde dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 44,2 azalarak 6 milyar 771 milyon dolara geriledi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle genel ticaret sistemi kapsamında üretilen geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat 2024 yılı Şubat ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 13,6 artarak 21 milyar 82 milyon dolar, ithalat yüzde 9,2 azalarak 27 milyar 853 milyon dolar olarak gerçekleşti. Ocak-Şubat döneminde ihracat yüzde 8,5 arttı, ithalat yüzde 16,0 azaldı Genel ticaret sistemine göre ihracat 2024 yılı Ocak-Şubat döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8,5 artarak 41 milyar 78 milyon dolar, ithalat yüzde 16,0 azalarak 54 milyar 33 milyon dolar olarak gerçekleşti. Şubat ayında enerji ürünleri ve altın hariç ihracat yüzde 12,3, ithalat yüzde 5,2 arttı Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ihracat, 2024 Şubat ayında yüzde 12,3 artarak 17 milyar 438 milyon dolardan, 19 milyar 589 milyon dolara yükseldi. Şubat ayında enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ithalat yüzde 5,2 artarak 19 milyar 958 milyon dolardan, 20 milyar 989 milyon dolara yükseldi. Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç dış ticaret açığı Şubat ayında 1 milyar 400 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret hacmi yüzde 8,5 artarak 40 milyar 578 milyon dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu ayda enerji ve altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 93,3 oldu. Dış ticaret açığı Şubat ayında yüzde 44,2 azaldı Şubat ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 44,2 azalarak 12 milyar 130 milyon dolardan, 6 milyar 771 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Şubat ayında yüzde 60,5 iken, 2024 Şubat ayında yüzde 75,7’ye yükseldi. Dış ticaret açığı Ocak-Şubat döneminde yüzde 51 azaldı Ocak-Şubat döneminde dış ticaret açığı yüzde 51 azalarak 26 milyar 419 milyon dolardan, 12 milyar 955 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Ocak-Şubat döneminde yüzde 58,9 iken, 2024 yılının aynı döneminde yüzde 76,0’a yükseldi. Şubat ayında imalat sanayinin toplam ihracattaki payı yüzde 94,0 oldu Ekonomik faaliyetlere göre ihracatta, 2024 Şubat ayında imalat sanayinin payı yüzde 94,0, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 4,2, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,4 oldu. Ocak-Şubat döneminde ekonomik faaliyetlere göre ihracatta imalat sanayinin payı yüzde 93,5, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 4,5, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,5 oldu. Şubat ayında ara mallarının toplam ithalattaki payı yüzde 68,8 oldu Geniş ekonomik gruplar sınıflamasına göre ithalatta, 2024 Şubat ayında ara mallarının payı yüzde 68,8, sermaye mallarının payı yüzde 15,8 ve tüketim mallarının payı yüzde 15,3 oldu. İthalatta, 2024 Ocak-Şubat döneminde ara mallarının payı yüzde 70,9, sermaye mallarının payı yüzde 14,9 ve tüketim mallarının payı yüzde 14,0 oldu Şubat ayında en fazla ihracat yapılan ülke Almanya oldu Şubat ayında ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 1 milyar 722 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 1 milyar 332 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 158 milyon dolar ile İtalya, 1 milyar 73 milyon dolar ile Irak, 1 milyar 66 milyon dolar ile Birleşik Krallık takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 30,1’ini oluşturdu. Ocak-Şubat döneminde ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 3 milyar 484 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 2 milyar 536 milyon dolar ile ABD, 2 milyar 169 milyon dolar ile Irak, 2 milyar 156 milyon dolar ile İtalya ve 2 milyar 88 milyon dolar ile Birleşik Krallık takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 30,3’ünü oluşturdu. İthalatta ilk sırayı Rusya Federasyonu aldı İthalatta Rusya Federasyonu ilk sırayı aldı. Şubat ayında Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 4 milyar 27 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 3 milyar 434 milyon dolar ile Çin, 2 milyar 218 milyon dolar ile Almanya, 1 milyar 543 milyon dolar ile İtalya, 1 milyar 337 milyon dolar ile ABD izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 45,1’ini oluşturdu. Ocak-Şubat döneminde ithalatta ilk sırayı Rusya Federasyonu aldı. Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 8 milyar 352 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 6 milyar 327 milyon dolar ile Çin, 4 milyar 135 milyon dolar ile Almanya, 2 milyar 739 milyon dolar ile ABD, 2 milyar 730 milyon dolar ile İtalya izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 44,9’unu oluşturdu. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ihracat yüzde 2,1 arttı Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2024 Şubat ayında bir önceki aya göre ihracat yüzde 2,1, ithalat yüzde 4,9 arttı. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2024 yılı Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat yüzde 10,2 artarken, ithalat yüzde 12,7 azaldı. Yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayi ihracatı içindeki payı yüzde 2,7 oldu Teknoloji yoğunluğuna göre dış ticaret verileri, ISIC Rev.4 sınıflaması içinde yer alan imalat sanayi ürünlerini kapsıyor. Şubat ayında ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 94 oldu. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 2,7, Ocak-Şubat döneminde ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 93,5, Ocak-Şubat döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 3,1 olarak gerçekleşti. Şubat ayında imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 79,6, yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 12,5, Ocak-Şubat döneminde imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 77,6, Ocak-Şubat döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 12,1 oldu. Özel ticaret sistemine göre ihracat 2024 yılı Şubat ayında 19 milyar 241 milyon dolar oldu Özel ticaret sistemine göre, 2024 yılı Şubat ayında, ihracat bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 13,2 artarak 19 milyar 241 milyon dolar, ithalat yüzde 9,0 azalarak 26 milyar 298 milyon dolar olarak gerçekleşti. Şubat ayında dış ticaret açığı yüzde 40,7 azalarak 11 milyar 895 milyon dolardan, 7 milyar 57 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Şubat ayında yüzde 58,8 iken, 2024 Şubat ayında yüzde 73,2’e yükseldi. İhracat 2024 yılı Ocak-Şubat döneminde 37 milyar 174 milyon dolar oldu Özel ticaret sistemine göre ihracat, 2024 yılı Ocak-Şubat döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7,8 artarak 37 milyar 174 milyon dolar, ithalat yüzde 15,9 azalarak 51 milyar 69 milyon dolar olarak gerçekleşti. Ocak-Şubat döneminde dış ticaret açığı yüzde 47,0 azalarak 26 milyar 239 milyon dolardan, 13 milyar 895 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Ocak-Şubat döneminde yüzde 56,8 iken, 2024 yılının aynı döneminde yüzde 72,8’e yükseldi.