YEREL HABERLER - 31 Mart 2014 Pazartesi 09:13

Hanefi Bostan “yurt-kur Çalışanlarının Mağduriyeti Giderilmeli”

A
A
A
Hanefi Bostan “yurt-kur Çalışanlarının Mağduriyeti Giderilmeli”

Yazılı açıklama yapan Hanefi Bostan, yükseköğretim öğrencilerinin en önemli sorununun barınma sorunu olduğunu vurgulayarak, “Bu sorunun çözülmesi için çok sayıda Devlet Yurduna ihtiyaç bulunmaktadır. Bunun yanında bu yurtlarda görev yapacak yeterli sayıda personelin atamasının da yapılması gerekmektedir. Devlet yurtlarında yeterli eleman bulunmadığından ve mevcut bulunan memurların da yurtlara dağılımı dengeli yapılmadığından büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalınmaktadır. Ankara’da ve bazı illerde 100 öğrenci için on personel nöbet tutarken İstanbul’a yeterli memur ataması yapılmadığından dolayı 1000 öğrenci için dört-beş personel nöbet tutmak zorunda kalmaktadır. Haddinden fazla nöbet tutulmasından dolayı personel fiziksel ve ruhsal sıkıntılar yaşamaktadır. Yurtlarda gece nöbeti tutan personel, başta bayanlar olmak üzere, servis bulunmadığından eve gitmede büyük sorunlar yaşamaktadır” dedi.
YURT-KUR’da; yurt, şube ve bölge müdürlüğü ile daire başkanlığı gibi üst görevleri yerine getirecek çok sayıda yetişmiş elaman bulunmasına rağmen, bu görevlere kurum dışından atama yapılmasının huzursuzluğa neden olduğunu kaydeden Hanefi Bostan, “Bununla yetinmeyen kurum, yurt müdürlüklerine sınavsız atama yaparak büyük haksızlıklara sebebiyet verilmektedir. Bu haksızlıkların giderilmesi için Danıştay nezdinde açılan davada, Danıştay 5. Dairesi 2012/3136 E sayılı yürütmeyi durdurma kararı ile söz konusu düzenlemeyi hukuka aykırı bulmuş bulunmaktadır. Türk Eğitim- Sen olarak, YURT-KUR’a 22.12.2012 tarihinde bir yazı yazarak yargı kararı gereği, varsa sınavsız yapılan tüm yurt müdürü atamalarının iptalini talep ettik. Ancak bir yıldan fazla bir zaman geçmesine rağmen yazımıza olumlu olumsuz bir cevap verilmedi. Yargı kararının gereği halen yerine getirilmediği, sınavsız atanan yurt müdürlerinin görevlerine devam etmesinden anlaşılmaktadır” ifadelerini kullandı.
Hanefi Bostan, Türk Eğitim-Sen olarak 4 Ocak 2014 tarihinde ikinci ve 18 Mart 2014 tarihinde YURT-KUR’a üçüncü bir yazı göndererek, sınavsız atanan yurt müdürlerinin yargı kararına rağmen görevde kalmalarının gerekçelerinin kendilerine bildirilmesini, Danıştay kararı gereğinin yerine getirilerek sınavsız atanan yurt müdürlerinin atamalarının derhal iptal edilmesini, aksi takdirde ilgililer hakkında yargı kararını uygulamamaktan dolayı yasal işlem başlatılacağını bildirdiklerini söyledi. YURT-KUR’da, yurt yönetim memurlarının kazanılmış haklarına uygun kadro derecesi tahsis edilmediğini belirten Bostan, “Yurtların bel kemiğini oluşturan yurt yönetim memurlarının büyük çoğunluğu lisans mezunu olmasına rağmen 5. Dereceden yukarıya çıkamamaktadırlar. Ancak başka kurumlarda çalışan lisans mezunları 1. derecenin 4. kademesine kadar ilerleyebilirken, üniversitelerde görev yapan koruma güvenlik memurları gibi yurt yönetim memurlarının da bu çifte standarda maruz bırakılması hiçbir şekilde kabul edilemez. Yurt yönetim memurları ve koruma güvenlik görevlileri bu haksızlıktan dolayı emekli maaşları ile emekli ikramiyelerinde önemli bir mağduriyetle karşı karşıya bulunmaktadır. Bu hak kayıplarının yanı sıra yeşil pasaport da alamamaktadırlar” açıklamasında bulundu.
Yurt müdür yardımcıları ve yurt yönetim memurlarının hafta içi tuttukları 8 saat nöbet için 6 saat nöbet ücreti ve hafta sonu tam gün tuttukları nöbet için 15 saat fazla mesai ücreti alabildiklerini ifade eden Bostan, şöyle devam etti: “Ancak kendilerine ödenen nöbet ücreti saat başı 1,20 TL olması kabul edilebilir bir ücret değildir. ve MEB’e bağlı yurt ve yatılı okullarda görev yapanlara 1 saat nöbet için 8,45 TL olmak üzere 1 gece nöbet karşılığı olarak 6 saat ücret takdir edilmesi YURT-KUR çalışanlarına açıkça haksızlık yapıldığını ortaya koymaktadır. Yine nöbet tutan yurt yönetim memuru ve yurt müdür yardımcılarına yol ücreti ve üç öğün yemek bedeli olarak yalnız 900 Kuruş takdir edilmesi ise yapılan haksızlığın hangi noktada olduğunu açıkça göstermektedir. YURT-KUR’da görev yapan koruma güvenlik görevlileri vardiya usulü çalıştırıldıklarından tatil ve bayram günleri çalışmalarına rağmen kendilerine herhangi bir ücret ödenmemekte ve kendilerine herhangi bir izin de verilmemektedir. Bu da önemli bir haksızlık olarak çalışma tarihine girmiş bulunmaktadır. YURT-KUR’da muhasebe yetkilisi olarak çalışan mutemetlere, Maliye Bakanlığında aynı görevi ifa edenlere verilen mali sorumluluk ve risk tazminatı verilmemesi de önemli bir mağduriyettir.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kedi Eros’u tekmeleyerek öldüren sanık hakkındaki karara başsavcılık itiraz etti Başakşehir’de bir sitede Eros isimli kediyi dakikalarca tekmeleyerek öldüren İbrahim Keloğlan hakkında verilen karara Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz etti. İtirazda, sanık hakkında verilen kararın bozulması ve sanığın tutuklanmasına yönelik karar verilmesi talep edildi. Başakşehir’de bir sitede 1 Ocak’ta meydana gelen olayda, İbrahim Keloğlan, Eros isimli kediyi dakikalarca döverek ölmesine neden olmuştu. Sanık Keloğlan hakkında Küçükçekmece 16. Asliye Mahkemesi tarafından 1 yıl 6 ay hapis cezası verilmişti. Verilen ceza iyi hal indirimi uygulanarak 1 yıl 3 aya düşürülüp hükmün açıklanması geri bırakılmıştı. Karara itirazlar üzerine yeniden yapılan yargılamada İbrahim Keloğlan hakkında ‘evcil hayvanı kasten öldürme’ suçundan 2 yıl 6 hapis cezasına hükmedilmişti. Verilen karara Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından itiraz edildi. “Öldürmeye yönelik davranışına devam etti” Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmek üzere Küçükçekmece 16. Asliye Ceza Mahkemesi’ne sunulan dilekçede, sanık İbrahim Keloğlan’ın site sakinleri tarafından beslenip bakımı yapılan kediye asansör içerisinde tekme vurduğu ve kedinin can havliyle koridora kaçtığı kaydedildi. Dilekçede, sanığın kedinin kaçmasını engelleyecek şekilde, koridor kapılarını kapattığı ve kendisinden kaçmaya çalışan kediyi tekmelemekten vazgeçmeyerek öldürmeye yönelik davranışına devam ettiği belirtildi. Dilekçede sanık hakkında üst hadden hapis cezası verilmesi gerekirken ceza adaletine ve kamusal vicdana uygun olmayacak şekilde temel ceza tayinine gidildiği kaydedildi. Dilekçede “Canavarca hisle, hunharca, eziyet çektirerek, yoğun kast altında işlenen eyleme yönelik üst hadden ceza verilmemesi durumunda hangi daha vahim eylem ve hadisede bu miktar ceza verileceği de anlaşılamamıştır” ifadeleri kullanıldı. “Olayın son derece ağır ve vahim olduğuna dair bir kuşku yok” Sanığın olayda yoğun kast altında canavarca hisle acı çektirerek eylemi gerçekleştirme biçiminde olayın son derece ağır ve vahim olduğuna dair bir kuşku olmadığı da dilekçede aktarıldı. Dilekçede, temel cezanın belirlenmesinde şikayetçi olup olunmaması ile zararın karşılanıp karşılanmamasına bakılmadığına, sanığın olay sonrasında gösterdiği kişilik özelliklerinin ölçüt olarak sayılmadığına işaret edilerek temel cezanın belirlenmesinde yanılgıya düşüldüğü aktarıldı. Kararın bozulması ve sanığın tutuklanması talep edildi Sanık hakkında takdiri indirim yapıldığı belirtilen dilekçede, canavarca hisle ve eziyet çektirerek eylemini gerçekleştirmesi, suçun işleniş biçimi, güttüğü amaç ve kastının yoğunluğu da dikkate alındığında cezada yetersiz gerekçe ile indirim uygulanmasının usul ve yasalara aykırı olduğu belirtildi. Toplum bilinci ve ahlakının geniş tepkisini çeken, amacı itibariyle tehlikeli ve vahşi, kötülük eylemini sergileyen, psikolojik bir güdüyle hareket eden sanığın merhametsiz ve acımasız bir şekilde, canavarca hisle ve eziyet çektirerek kediyi öldürdüğü de dilekçede kaydedildi. Dilekçede sanık hakkında verilen kararın bozulması ve bozma kararı ile birlikte sanığın tutuklanmasına yönelik karar verilmesi talep edildi.
Kayseri Başkan Çolakbayrakdar: "Kayserililerin keyif alacağı bir Kocasinan inşa ediyoruz" Kocasinan Belediye Başkanı ve Başkan Adayı Ahmet Çolakbayrakdar, yeni dönemde Kayseri’yi daha da güzelleştireceklerini ve şehrin kültürüne uygun Hacı Mustafa Tarman Kültür Merkezi ve Kafe Sinan Arabidin tesisiyle Türkiye’ye örnek olacaklarını söyledi. Kayseri’nin sosyal yaşamına renk katan yeni ve farklı projeleri hayata geçirdiklerini belirten Başkan Çolakbayrakdar, içerisinde biyolojik göletin de bulunduğu yeni bir sosyal yaşam alanı ile Erkilet Kafe Sinan Arabidin Projesi’nin şehrin görünen yüzü olacağını vurguladı. Kocasinan’a değer katan ve çehresini değiştiren projelere imza attıklarına dikkat çeken Başkan Çolakbayrakdar; "En önemli işlerimizin başında, vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştırmak, onları gündelik yaşamları içerisinde mutlu kılacak yaşam alanları inşa etmek geliyor. Özellikle şehrin yaşam kültürüne uygun yeni alanlar planlıyoruz. Kadim Erkilet’e Kafe Sinan Arabidin Projesiyle mahallemizin doğal yapısına uygun olarak tesis inşa edilecek ve çalışmamız tüm Türkiye’ye örnek olacak. Erkilet, tarihle iç içe doğal dokusu korunarak cazibe merkezi haline dönüşecek. Diğer yandan ise Hacı Mustafa Tarman Kültür Merkezi’ni, yeni yüzüyle büyük bir yaşam alanına dönüştüreceğiz. Kayseri’de bir ilk çalışmamız olan biyolojik göletin içinde yer aldığı Kafe Sinan İstasyon’un ardından Erkilet’e de biyolojik göletin bulunduğu Hacı Mustafa Tarman Kültür Merkezi’ni kazandıracağız. Gençler başta olmak üzere 7’den 70’e herkesin ilgisini çekeceği ve farklı konsept çalışmaların yer alacağı kütüphanenin yeni bir cazibe merkezi olacak. Böylelikle şehrin doğal, tarihi ve kültürel değerlerine de sahip çıkmış oluyoruz ve bu anlamda farklı hizmetler sunacağız. Bu doğrultuda yaptığımız çalışmalar, geçmişimizi geleceğe taşıma noktasında önemli bir yer tutmaktadır” ifadelerini kullandı. Başkan Çolakbayrakdar, Kocasinan’ı her alanda daha ileriye taşıyarak, en güzel hizmetleri vatandaşın hizmetine sunmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.
İstanbul Murat Kurum, Selçuk Bayraktar’la bir araya geldi AK Parti İBB Başkan Adayı Murat Kurum, Milli Teknoloji Hamlesinin öncüsü Baykar’ın ana yerleşkesi olan Özdemir Bayraktar Milli Teknoloji Merkezi’ni ziyaret etti. Kurum, “Böylesi güzide kuruluşlarımızla, İstanbul’u ve ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine çıkaracağız. Sizlerle birlikte geleceğimizi inşa edeceğiz” dedi. AK Parti İBB Başkan Adayı Murat Kurum, Milli Teknoloji Hamlesinin öncüsü Baykar’ın ana yerleşkesi olan Özdemir Bayraktar Milli Teknoloji Merkezi’ni ziyaret etti. Murat Kurum ziyaretine, merhum Özdemir Bayraktar’ın eşi, Selçuk Bayraktar’ın annesi Canan Bayraktar’ın elini öperek başladı. Kurum, ardından ilk kez görüntülenen Özdemir Bayraktar Milli Teknoloji Merkezi’nin 200 bin metrekare üzerine kurulu kampüsünü gezdi, AR-GE, üretim, mekanik ve elektronik entegrasyon süreçleri ile ilgili bilgi aldı. Murat Kurum, BAYKAR’ın uzay alanındaki faaliyetlerini üstlenen Fergani şirketinde de inceleme yaptı. Selçuk Bayraktar, burada Kurum’a, BAYKAR’ın öz kaynaklarıyla geliştirdiği alçak yörünge uyduları ve yörünge transfer aracı projesini anlattı. “Öncelikle ‘İsrafı bitirdik’ deyip, israf edip tabelalara 500 milyon lira harcamayacağız” BAYKAR çalışanlarıyla da bir araya gelen Kurum, İstanbul’a dair soruları yanıtladı. Bir BAYKAR çalışanının, “İsrafları azaltmak gerekiyor. Buna yönelik planlarınız nedir?” sorusuna, Kurum, “Öncelikle ‘İsrafı bitirdik’ deyip, israf edip tabelalara 500 milyon lira harcamayacağız. Veya seçimi kazandıktan sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, böylesi güzide kurumlarımızla, kuruluşlarımızla, anlayışımızla; hem İstanbul’umuzu hem de ülkemizi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hayal ettiği o muasır medeniyetler seviyesine sizlerle birlikte çıkaracağız. Bizim de hayalimiz bu” cevabını verdi. “Tam bir proje insanı bizler gibi” BAYKAR Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar da söyleşi esnasında, Murat Kurum’la geçtiğimiz yıl asrın felaketinden hemen sonra tanıştıklarını anlattı. Bayraktar, Kurum’un o dönemde kentsel dönüşüm projelerinde kendilerine yardımcı olduklarını söyleyerek, “Murat Bey’le tanışmamız 6 Şubat deprem dönemine dayanıyor. Deprem bölgesinde inşa edeceğimiz bin 12 konutun inşası maksadıyla ulaşmamız gerekmişti. Kendisi tabii o dönemde en zor şartlarda arazide seferber olmuştu. Biz de o vesileyle tanımış olduk. Murat Bey de bizler gibi bir mühendis. Murat ağabeyimiz bir anlamda, bir mühendis ağabeyimiz bizler gibi. Tabii tanıdıkça ben kendisini, mühendis olarak zihni dünyamızın da ne kadar benzediğini görmüş olduk.” dedi. Bayraktar, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Kurum’un çalışmalarına bizzat şahit olduğunu söyleyerek, “Tam bir proje insanı bizler gibi. Bizler, nasıl Kızılelma’yı yapıyorsak, o da yurdun dört bir köşesinde ki özellikle o dönemde, milletimizin en fazla ihtiyaç duyduğu o dönemde, asrın felaketi denilen o dönemde, gecesini gündüzüne, dişini tırnağına takıp çalışmışlığına şahit olduk” ifadelerini kullandı. Kurum BAYKAR ekibiyle iftar yaptı Murat Kurum söyleşinin ardından, BAYKAR ekibiyle iftar yaptı. Kurum, BAYKAR’ın ‘Milli Savunma Hamlesi’ni gerçekleştiren mühendislerine atfen, “Geleceğimizi sizlerle birlikte inşa edeceğiz” dedi. Murat Kurum’a BAYKAR ziyaretinde, oğlu Mehmet Kurum da eşlik etti.