Akar “beni İstifaya Çağırmak Parti İçinde Kaos Çıkarmaktır”

Mersin’de Büyükşehir Belediyesi’nin kaybedilmesinden sorumlu tutulan CHP Mersin İl Başkanı Faruk Mehmet Akar, il genelinde partisinin oylarını 6 puan arttırarak bir başarı elde ettiğini belirterek, “Partimin oylarını artırmışken beni istifaya davet etmek, parti içinde kaos çıkartmaktan başka bir şey değildir” dedi.
Mersin Büyükşehir Belediyesi’ndeki 15 yıllık CHP iktidarının 30 Mart yerel seçimlerinde kaybedilmesi üzerine eleştiri okları Mersin İl Başkanı Faruk Akar’a yöneldi. Büyükşehir Belediyesi’ni MHP’li Burhanettin Kocamaz’ın kazanmasıyla özellikle parti içi eleştirilerin odağına oturtulan Akar, başarısız olduğunu kabul etmiyor, tam tersine CHP’nin Mersin tarihinde ilk kez bu denli başarılı olduğunu savunuyor. İHA muhabirine yaptığı açıklamada seçim eleştirilerine yanıt veren Akar, CHP’nin Mersin’de başarısız değil, tam tersine Türkiye’de en fazla oylarını artırdığı 3. il olduğunu söyledi. Seçimin, Büyükşehir Yasası çerçevesinde ilk kez il sınırları kapsamında yapıldığını anımsatan Akar, “İl sınırları içerisinde zaten 13 ilçenin ikisi CHP’deydi. Diğer 11 ilçenin 9’u MHP’deydi. Yani bugün seçim kazanan MHP ezici çoğunlukla ilçelerde ağırlıktaydı. İl sınırları içerisinde 2009’daki oyumuz yüzde 22, bu dönem aldığımız oy ise yüzde 28,7. Yani il sınırları içerisinde parti 6 puanlık bir artış kaydetti. Bu da ortalama 60 binin üzerinde oy demektir. Yani parti aslında oyunu artırdı ama bu oy belediye başkanlıklarını artırmaya yetmedi. CHP kazandığı 3 belediyenin dışında Tarsus, Mut, Anamur ve Akdeniz belediyelerini toplam 10 bin oy gibi az bir farkla kaybetti. 10 bin oy daha alıp buraları da kazanmış olsak bile bu gene Büyükşehir Belediyesi’ni kazanmamıza yetmeyecekti. Çünkü kırsaldaki bazı ilçelerde oy makası çok geniş. Bu da partimizin politikalarıyla izah edilecek bir olay. Eski Büyükşehir sınırlarına baktığımızda da parti 30 bine yakın bir oy farkıyla 1. parti. Macit Özcan geçmiş dönemdeki sınırların içerisinde seçime girmiş olsa gene ezici bir çoğunlukla belediye başkanı oluyordu” diye konuştu.
“YILLARDIR CHP’NİN KIRSALLA İLGİLİ BİR SORUNU VAR”
Özellikle Büyükşehir Belediyesi’nin kaybedilmesinde seçimin yapıldığı coğrafyanın etkili olduğunu dile getiren Akar, “Bizim parti olarak kırsalda bir zafiyetimiz var” diyerek özeleştiri yaptı. Bunun nedenlerinin “Nerede eksik yapıyoruz?” sorusuyla parti politikası olarak değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Akar, şunları söyledi: “Yıllardır CHP’nin kırsalla ilgili bir sorunu var. Bunu bir türlü aşamıyoruz. CHP şehir merkezlerinde güçlü olmasına rağmen, kırsala çıkıldıkça oy potansiyelimiz zayıflıyor.”
CHP’nin, Mersin’de tarihinin belki de en büyük seçim kampanyasını yürüttüğünü savunan Akar, örgütün seçime dört dörtlük hazırlandığını ifade etti. İl Başkanı olarak insanlarda ‘kazanacağız’ algısını oluşturduğunu vurgulayan Akar, “Çünkü insanları inandırmanız lazım. Ben de CHP’lileri bu seçimi kazanacağımız yönünde elimden geldiği kadar inandırmak için mücadele ettim. Bunu da becerdiğimi düşünüyorum. Örgütlerimle beraber kazanacağız imajını insanlara o kadar çok verdik ki, şimdi insanların yaşadığı bu zor ve psikolojik durum, bizim onlara verdiğimiz algıdan kaynaklanıyor. Kazanacağımıza inandırdık ama kazanamadığımız için insanlar büyük bir şok yaşıyorlar. Oysa verdiğimiz kazanacak hırsından dolayı partimizin Mersin’de oyları 6 puan arttı. Tarihimizdeki en yüksek oyu aldık biz. Geçmişimizde Mersin’de böyle bir başarı yok. Mersin 1. bölgede başarılıyız ama batıda olamadı bu iş. Geçmişte milletvekili seçiminde de biz 2. bölgede milletvekili çıkartamadık. 2. bölgede oy alamamamızda bir sorun var. Kırsal niçin bize oy vermiyor? Bunun nedenlerini araştıracağız ve eksiklerimizi gidereceğiz” ifadelerini kullandı.
“MEVCUTLAR İÇERİSİNDE SEÇİME GİDİLEBİLECEK ADAY MACİT ÖZCAN’DIR”
Macit Özcan’ın 4. dönem için Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday gösterilmesinin yanlış olduğu eleştirilerine de yanıt veren Akar, bugün yine seçim olsa ve yine mevcut adaylar söz konusu olsa bunların içerisinde seçime gidilebilecek adayın Macit Özcan olduğunu iddia etti. Seçim çalışmalarında yapılan bir yanlış olmadığı gibi aday tespitinde de bir yanlış olmadığına vurgu yapan Akar, “Macit Özcan doğru adaydı. Çünkü diğer arkadaşlarımızın büyük çoğunluğunun uzun yıllar partiyle ilişkisi bile kalmamıştı. Macit Özcan yapmış olduğu belediyecilik hizmetleriyle seçildiği ilçelerde yine birinci çıktı. Burada Macit Özcan ile ilgili bir problem yok. Fakat bir yıldır bazı aday adayı arkadaşlarımız Macit Özcan’ın aday olmaması gerektiği üzerinde çeşitli gerekçeler ürettiler, insanların bir kısmına da bu gerekçeleri kabul ettirdiler. ‘Kazanılır’ algısını, ‘kaybedilir’ algısına dönüştürenlerin aslında kendini bir gözden geçirmeleri lazım. Aday adayları da kendilerini gözden geçirmeliler” şeklinde konuştu.
“PARTİNİN OYLARINI BEN YÜKSELTTİM”
Kendisini sadece oluşturduğu ‘kazanılır’ algısının insanlara çok abartılı gitmesinden sorumlu tutan Akar, şöyle devam etti: “Bu benim görevimdi, yaptım. Bunun bana geri dönüşünün bir başarısızlık varmış gibi gösterilmesini de onun için kabul etmiyorum. Çünkü bir il başkanı yapmış olduğu çalışmalarda güven vermek zorundadır, ‘seçimi kaybedeceğim’ diyerek çalışma yapmaz. Ben örgütümle beraber ‘kazanacağız’ diye yolda yürürken bazı arkadaşlarımızın ‘kaybedeceğiz’ algısını aşılamaları çok kötüydü. Şimdi herkes kendi açısından bir değerlendirme yapacak. Partinin oylarını ben yükselttim. Ama Büyükşehir Belediyesi bizim elimizdeydi, biz kaybettiğimiz için oklar bana yöneliyor. Büyükşehir Belediyesi eski sınırların içerisinde olduğu takdirde gene kazanıyoruz. Burada bir sıkıntı yok. Burada ben kendi sorumluluğumu yerine getirdim, partimin oyunu artırarak çıkarttım. Bir takım eleştiriler yapılırken partiyi başarısız gibi göstermek kimseye bir şey kazandırmaz.”
“HESABI OLAN KONGREDE KARŞIMA ÇIKSIN”
Akar, Mersin’deki başarısızlığı nedeniyle istifa etmesi gerektiği çağrılarına ise sert yanıt verdi. İstifa çağrılarını kaos çıkartmak olarak değerlendiren Akar, “Ortada ciddi bir başarısızlık olsa istifa bir kurumdur ve hemen gerekeni yaparım. Ancak ben arkadaşlarımla örgütlerimle beraber partinin oyunu ciddi anlamda artırmışken, partimin iki tane olan ilçe belediyesini 3’e çıkartmışken ve belli ilçelerde ciddi oy artışları sağlamışken beni istifaya davet etmek parti içinde kaos çıkartmaktan başka bir şey değildir. Bazı arkadaşlarımızın daha salim düşünmesi lazım. Zaten biz şu anda bir kongre sürecine girmiş durumdayız. Görev süresi Haziran ayında doluyor. Haziran ayına 2 ay var. Böyle bir sürede benim istifa etmem sorunu çözmez. Hesabı olan, hesaplaşması gereken arkadaşlarımızın parti tabanında iyice örgütlenip karşımıza çıkıp gerekçeleriyle ikna etmeleri lazım. Sadece ‘seçimi kaybettin sen çekil’ demek çok hakkaniyetli bir yaklaşım değil. Başarıya da başarısızlığa da hep beraber ortak olacağız. Şimdi ayrışmanın değil, birleşmenin günüdür. Kısa süre sonra milletvekili seçimi yapılacak. Onun için arkadaşlarımızın tartışma noktalarını medya önünde değil, bizzat partinin yetkili kurullarında yapmasını salık veriyorum” dedi.