YEREL HABERLER - 09 Nisan 2014 Çarşamba 11:57

Karaburun Enerji Üretim Yarımadası'na Dönüşüyor

A
A
A
Karaburun Enerji Üretim Yarımadası'na Dönüşüyor

Mordoğan’dan (Bitiktepe-Değirmen Dağı) başlayarak, Aşağı Ovacık-Baş Ovacık-Yellicebelendağı-Yenicepınar, Yayla Köy-Tepeboz, Kargılık Tepeleri-Değirmen Tepe-Bozköy, Haseki, Sarpıncık-Kızılcadağ, Geriş Tepe, Bozalan Tepe, Oğlanbaşı Tepe, Bayırharman Tepe mevkii, Salman’a kadar uzanan, Yarımadada yüzölçümünün neredeyse 2/3’ü kapsayan bir alanda ‘ÇED gerekli değildir’ raporları ile 6 firmaya üretim lisansı verildi. Bu projelerin 2’si tamamlandı, birinin kurulumu devam ederken, üçü izin aşamasında bulunuyor.
Doğasıyla, nadir yaban hayatıyla, kadim kültürüyle korunması gereken, Özel Çevre Koruma Alanı İlan edilmesi düşünülen Karaburun Yarımadası, Enerji Üretim Yarımadası’na dönüştürüldü.
Karaburun Kent Konseyi Başkanı İpar Buğra Dilli; “Karaburun Yarımadası’nın binlerce yılda oluşan doğal yapısı, biyo çeşitliliği, ulusal ve uluslararası düzeyde koruma altına alınmış türleri de barındıran zengin kuş varlığı, endemik türlerin de bulunduğu bitki örtüsü yok ediliyor. Mera ve otlak alanları, çok kısıtlı ve bu nedenle çok değerli olan tarım alanları işgal ediliyor. Halkın geçim kaynakları ellerinden alınıyor. Köylerin neredeyse içlerine kadar kurulan türbinlerle sağlıklı bir çevrede ve sağlıklı olarak yaşama hakkımız tehdit altında" dedi.
RES İŞGALİ'NİN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN MÜCADELE
İzmir İl Genel Meclisi, 7 ve 24 Mart tarihlerinde yapılan toplantılarında Enda Holding Yaylaköy RES Projesi imar planı revizyon talebini “…mevcut RES’lere ilave olarak yapılacak olanların, Yarımadada ileride telafisi mümkün olmayacak zararlara sebep olması sözkonusu olacaktır…” gerekçesi ile oy çokluğuyla reddetti. Karaburun Belediye Meclisi 07 Mart 2014 tarihinde yapılan toplantısında, yine Enda Holding’e ait “Mordoğan RES Projesi” imar planı talebinin, Karaburun Yarımadası Özel Çevre Koruma Alanı İlanı süreci de dikkate alınarak, ertelenmesine oy çokluğuyla karar verdi.
Lodos Karaburun Elektrik Üretim A.Ş.’ye 2005 yılında verilen ÇED Gerekli Değildir Raporu 252 km²’lik bir alanda 166 türbin içindir. Bir başka deyişle Yarımadanın %60’ı! Lodos A.Ş. 50 türbinlik yatırımını tamamladı. Şimdi kapasite artışı çalışmalarını sürdürüyor. Yaylaköy üzerinde 83 türbin için ilave ve revizyon imar planı talebi İzmir İl Genel Meclisi’nin 24 Mart tarihlerinde yapılan toplantısında gündeminde görüşülmedi. Şimdi karar İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin onayına bırakıldı.
Karaburun RES projesi ile ilgili olarak 252 km2 ve 166 türbin için verilmiş 05/05/2005 tarihli ÇED Gerekli Değildir Kararının ve 18.08.2011 tarihli “üretim lisansı”nın iptali için hukuki süreç başlatıldı. Davacılar, türbinlerle çevrelenen Yaylaköy sakinleri, Karaburun Yarımadası 13 köy ve mahalle muhtarlarının üyesi olduğu Çevre Kültür ve Turizm Birliği ile Karaburun Kent Konseyi temsilcilerinden oluşuyor. 30 avukatın davacı vekili olduğu dava "Çevre ve Ekoloji Hareketi Avukatları" (ÇEHAV) tarafından gönüllü olarak üstlenildi.
Son olarak, 10 Nisan 2014 tarihinde Çalık Rüzgar Enerjisi Elektrik Üretim Ltd. Şti. tarafından kurulması planlanan “Sarpıncık RES” projesi için ÇED süreci kapsamında Halkın Bilgilendirilmesi Toplantısı yapılacağı ilan edildi. Projeyle, Haseki-Sarpıncık bölgesinde, Sarpıncık Köyü’nün 550 m., Haseki Köyü’nün 260 m. yakınından başlayarak 13 adet türbin kurulması planlanıyor.
Karaburun Yarımadası bileşenleri, bölgede yeni RES yatırımlarına, kapasite artışlarına izin verilmemesi, inşaatına başlanmamış RES projelerinin durdurulması, kurulmuş olanların kümülatif etkilerinin değerlendirilerek zararlı etkileri saptanan türbinlerin kaldırılması için ulusal ve uluslararası platformlarda mücadelesine devam etmekte kararlı olduklarını bildirdiler.
Karaburunlular, bu mücadelede yanlarında olan Çevre ve Ekoloji Avukatları, EGEÇEP’e, Yarımada için demokrasi örneği veren İl Genel Meclisi ve Belediye Meclisi Üyelerine, yaşam hakkı için destek veren tüm kişi/kuruluşlara teşekkür ederken, "Önümüzde uzun ve zorlu bir süreç olduğunu biliyoruz. Ancak, şundan eminiz ki, bu dayanışma ve kararlılık sürdükçe, doğal-kültürel-yerel zenginliklere karşı işlenen suçları durdurmak daha kolay olacaktır.” dediler.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir