YEREL HABERLER - 14 Nisan 2014 Pazartesi 10:36

(özel Haber) Bilinçsiz Sulama Yer Altı Sularını Kurutuyor

A
A
A
(özel Haber) Bilinçsiz Sulama Yer Altı Sularını Kurutuyor

Uzmanlar, çözüm süreci ile birlikte rahat bir nefes almaya hazırlanan Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin, bu kez kimsenin henüz farkına varamadığı sinsi bir tehlike ile karşı karşıya bulunduğunu söyledi. İnşaat yüksek mühendisleri elektriği kaçak ve bir o kadar israf ederek kullanan yöre çiftçisinin, yer altı sularını kuruttuğunu kaydetti. Önceki yıllarda, tarlasını sulayabilmek için 70-80 metrede yeraltı suyuna ulaşabilen çiftçi, şimdilerde su bulabilmek için 10 kat daha derine inmek zorunda kalırken, gereğinden fazla çıkarılan altın değerindeki yeraltı suları ile oluşan dereler, ardında ‘ekolojik felaket’ bırakarak Suriye’ye akıyor.
Güneydoğu Anadolu’daki Dicle Elektrik Bölgesi’ni oluşturan Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Siirt ve Şırnak’taki tüm abonelerin yüzde 2’sini oluşturan 26 bin 200 tarımsal sulama abonesinin, kaçak elektrik kullanarak yeraltı sularını, tarlalarını sulamak için bilinçsizce kullanması sonucunda, yeraltı kaynakları kurumaya başladı. Bunun doğal sonucu olarak da Güneydoğu’da tam anlamıyla ekolojik felaketlerin kapıda olabileceği tahmin edilyor. Tarımsal sulama aboneleri, bölgedeki tüm abonelerin yüzde 2’sini dahi oluşturmazken, kaçağın verdiği ‘hovardalık’ ile toplam elektriğin dörtte birini tüketiyorlar. Üstelik, kullandıkları elektriğin sadece yüzde 2’sinin parasını ödeyen tarımsal sulama abonelerinin, bilinçsizce yeraltı sularını kullanarak yaptığı sulama nedeniyle, Güneydoğu’da ‘ekolojik felaketin’ hissedilmeye başlandığı düşünülüyor. Önceleri 70-80 metre derinden su çıkarken, yeraltı suları azalmaya başladıkça kaçak olarak kullanılan veya parası ödenmeyen elektrik nedeniyle, tarımsal sulama aboneleri her seferinde daha büyük sondaj makineleri kullanarak daha derine inmeye başladı.
"KAÇAK ELEKTRİKTEN KAYNAKLI BİLİNÇSİZ KULLANMA YER ALTI SULARINI KURUTTU"
Yıllarca kaçak elektrik ile yeraltı sularını bilinçsizce, gereğinden çok daha fazla çekerek kullanan yöre çiftçisinin, bölgedeki ekolojik dengeyi bilmeden de olsa alt üst ettiğini dile getiren uzmanlar, kaçak elektrikten kaynaklı bilinçsiz kullanmanın yer altı sularını kuruttuğunu söyledi. Daha önceleri 70-80 metreden su çıkan bölgede artık 700-800 metreden ancak su çıktığını ifade eden uzmanlar, bunun da suyun kurumaya yüz tuttuğunu gösteren en önemli delil olduğunu dile getirdi. Bazı yerlerde 800 metreden de derine inildiğine tanıklık edildiğini ifade eden uzmanlar, üstelik o kadar derinden çekilen suyun aşırı soğuk olması sebebiyle, yine kaçak elektrik sayesinde ısıtılarak tarlaya akıtıldığını ve bunun da israfı bir kat daha arttırdığını kaydetti. Bölgede yağmurlu havada dahi yeraltından çekilen su ile tarlalarını sulamayı sürdüren tarımsal sulama abonelerinin, israf ettiği altın değerindeki bu suların bir kısmı tarlaları sularken, büyük bir kısmı ise boşa akıtıyor. Mardin yöresinde gereğinden fazla çekilen yeraltı suları küçük göletler oluştururken, Şanlıurfa’da ise, bu suların da karıştığı sulama sularının oluşturduğu derede, her gün binlerce metreküp alüvyonlu su, ardında ekolojik felaket bırakarak Suriye topraklarına akıyor. Bu şekilde, tarımsal değeri çok yüksek toprakların da yaşanan erozyon ile Suriye’ye taşındığı savunuluyor.
“YER ALTI KAYNAKLARININ LİMİTİ VAR”
Bu arada bilim insanları, yeraltı su kaynaklarının bu denli hızlı azalmasının doğuracağı felaketlere dikkat çekti. Bu durumun, bölgede önümüzdeki yıllarda kuraaklığın yanı sıra, afetlere yol açabilecek yeraltı hareketlerine ve geniş alanlarda çökmelere yol açabileceğine dikkat çekti. Dicle Üniversitesi öğretim görevlilerinden inşaat yüksek mühendisi Yrd. Doç. Dr. Recep Çelik ise, yer altı sularının önemli bir rezervuar olduğuna değinerek, bu suların insanlığın geleceğindeki en önemli alternatif su kaynaklarından biri olduğunu söyledi. Yrd. Doç. Dr. Çelik, “Dünya nüfusunun hızla arttığını tarım alanlarının hızla azaldığını ve su ihtiyacının modernleşme ile beraber arttığını düşündüğümüz zaman, alternatif su kaynaklarına olan ihtiyaç daha çok artmaktadır. Yer altı suları her zaman kendini besleyen belli bir kapasitenin üzerinde elde edebildiğimiz bir kaynak değildir. Eğer biz yer altı sularını düzgün kullanamaz isek, ileride hızla yer altı su kaynaklarından da mahrum kalmış olacağız. Bismil ve Çınar gibi Dicle Nehri’nden pompajla su alınamayan tarımsal bölgelerde, yer altı suları köylüler için en önemli alternatif kaynak oldu. Burada bilinçsiz kullanım, bilinçsiz kuyu açımları, özellikle yağışların olmadığı yerlerde çok yoğun tüketim, yer altı sularında hızla değişim yapmaktadır” dedi.
Yrd. Doç. Dr. Çelik, “Yeraltı su seviyesi Bismil'de 40, Çınar’da ise 20 metreden fazla düşmüş durumda. Bizim bu yer altı su bütçesinde yağan yağış miktarı kadar suyu kullanmamız hayati değerdedir. Bunu da köylüler tespit edemez. İlgili kurumların bunu bir an önce tespit etmesi lazım. Yer altı sularının kötü bir özelliği var, bunu bir enerji ile elde etmeniz gerekiyor. Bu da büyük bir milli servet kaybıdır. Bunu da görmek lazım” diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Başkan Gülsoy: Şubat ayında 143 ülkeye 314 milyon 61 bin dolar ihracat yaptık" Kayseri Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Şubat Ayı İhracat rakamlarını değerlendirdi. Başkan Gülsoy, “Şubat ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 17.67 artışla 314 milyon 61 bin dolar ihracat gerçekleştirildi. İçinden geçtiğimiz bu zorlu dönemde özverili çalışmaları ile bu başarıda imzası olan tüm ihracatçı üyelerimizi ve ekiplerini yürekten kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.” dedi. TÜİK verilerine göre 2024 yılı Şubat ayı ihracat rakamlarını değerlendiren KTO Başkanı Ömer Gülsoy; "Şubat ayı ihracat rakamlarına göre 314 milyon 61 bin dolar ihracat gerçekleştirdik. Geçen yılın aynı ayına göre yüzde 17.67, bir önceki aya kıyasla yüzde 9.22 oranında artış yaşanmıştır. Kayseri olarak İthalatımız ise 94 milyon 818 bin dolar olmuştur. Geçen yılın aynı ayına oranla yüzde 23.81 azalış gerçekleşmiştir. İlk 2 ay toplam ihracatımız 601 milyon 600 bin dolardır" diye konuştu. Kayseri’den 143 ülkeye ihracat gerçekleştirildiğinin altını çizen Gülsoy, “İhracat pazarlarımız; Irak, Almanya, Avusturya, İsrail, ABD, Suriye, Fas, Birleşik Krallık, Fransa, Belçika’dır” ifadelerini kullandı. Kayseri ihracatının sektörler bazında analizini de yapan Başkan Gülsoy; "Türkiye İstatistik Kurumu’nun belirlediği sektörlerden; Elektrik ve Elektronik, Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri, Çelik, Tekstil ve Hammaddeleri, Madencilik Ürünleri, Kimyevi Madde ve Mamulleri, Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri gibi sektörlerde artış yaşanırken Demir ve Demir Dışı Metaller, Makine Aksamları, Meyve ve Sebze Mamulleri, Deri ve Deri Mamulleri gibi sektörlerde azalış gerçekleşmiştir" dedi. "İhracatçılarımıza destek verilmesi gerekiyor" Kayseri’nin ihracat başarısının sürdürülebilir olması için desteğe ihtiyaç duyduklarını da belirten Gülsoy; "Sürdürülebilir bir ihracat başarısı için navlun desteği ve döviz dönüşüm desteği başta olmak üzere ihracatçılarımıza destek verilmesi gerekiyor. Bu şekilde ekonomimizin ihtiyacı olan döviz geliri ve enflasyon ile mücadelede de iş dünyası daha etkin rol alacaktır. Önümüzdeki süreçte firmalarımızın ileri teknolojiye adapte olmaları, dijitalleşmeyi gerçekleştirmeleri, yüksek katma değerli ve AB Yeşil Mutabakatı kriterlerine uygun olarak yeşil üretimle daha rekabetçi bir yapıya bürünmeleri elzemdir. Bu zorlu dönemde özverili çalışmaları ile bu başarıda imzası olan tüm ihracatçı üyelerimizi ve ekiplerini yürekten kutluyor, başarılarının devamını diliyorum” dedi.
İstanbul TransAnatolia tekstil ürünlerini moda tasarım bölümü öğrencileri tasarlayacak 13 yıldan bu yana yerli ve yabancı yüzlerce sporcunun katıldığı uluslararası bir ralli yarışı olan TransAnatolia, kendi alanında bir ilki gerçekleştirerek tekstil ürünleri için özel bir tasarım yarışması düzenledi. Anadolu’nun tarihini, doğal güzelliklerini ve eşsiz kültürünü barındıran rotalarıyla 2010 yılından bu yana katılımcılarına unutulmaz anlar yaşatan TransAnatolia Rally Raid için geri sayım başlarken, TransAnatolia bu yıl bir yeniliğe daha imza atıyor. TransAnatolia tekstil ürünlerini moda tasarım bölümü öğrencilerine tasarlatacak. TransAnatolia Genel Koordinatörü Burak Büyükpınar, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "TransAnatolia’nın tekstil malzemeleri sporcular tarafından her yıl oldukça ilgi görüyor ve keyifle uzun yıllar kullanılıyor. Bu yıl moda tasarım bölümlerinde okuyan öğrencilerin motor sporları dünyasına bakışlarını görebilmek için bir tasarım yarışması düzenlemeye karar verdik. Muazzam işler çıkacağına inancımız tam, tasarımları heyecanla bekliyoruz" dedi. Kayıtların açıldığı tasarım yarışmasında son teslim tarihi 15 Nisan. Finale kalan 3 tasarım seti TransAnatolia sosyal medya hesapları üzerinden 20 Nisan tarihinde halk onayına sunulacak. Yarışmanın birincisi ise 1 Mayıs’ta TransAnatolia web sitesi ve sosyal medya kanalları üzerinden açıklanacak. Yarışmada finale kalan 3 tasarıma 10 bin TL değerinde hediye, finale kalan ve seçilen tasarım setini hazırlayan öğrenciye de 40 bin TL veya değerinde hediye verilecek.