Yerel Haberler
Yozgat
Erbakan: “Partimiz Türkiye’nin en hızlı büyüyen ve 31 Mart seçimlerinde sandıkları patlatacak siyasi partisidir” 18 Mart 2024 Pazartesi - 19:12:00 Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, son 6 ayda üye sayılarının 260 binden 480 bine ulaştığını söyleyerek, “Yeniden Refah Partimiz Türkiye’nin en hızlı büyüyen siyasi partisidir ve 31 Mart seçimlerinde sandıkları patlatacak siyasi partisidir.” dedi. Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan partisinin Yerköy Belediye Başkan Adayı Mehmet Ağaoğlu’nun seçim irtibat bürosunun açılış törenine katıldı. Burada partililere seslenen Erbakan, Yeniden Refah Partisi’nin üye sayısında ciddi oranda artış yaşandığını söyledi. Erbakan yaptığı konuşmada, “Meydanlarda, caddelerde, sokaklarda anketlerde yeniden Refah Partimizin resmi üye sayısında konuşulan artış gerçeğini hepimiz görüyoruz. Geldiğimizde noktada üye sayımız 480 bine dayandı, 478 bine geldi. 260 binden 480 bine 6 buçuk ayın içerisinde bu yüzde 80’den fazla büyüme demektir. Bu rakamlar milletimizin teveccühünü milletimizin değişim istediğini, kurtuluşun adresi olarak çare olarak Yeniden Refah Partimizi gördüğünü en açık bir şekilde ispat ediyor. Yeniden Refah Partimiz Türkiye’nin en hızlı büyüyen siyasi partisidir ve 31 Mart seçimlerinde sandıkları patlatacak siyasi partisidir Elhamdülillah. Geçen seçimlerde anketlerde bizi yüzde 1 daha göstermiyorlardı, bizi yüzde 1 dahi göstermezken o seçimlerde %3’e yakın oy aldı. Şimdi aynı anket firmaları yüzde 6-7 gösteriyor. Ne demek bu aynı oranda hesap ederseniz bu seçimlerde Yeniden Refah Partimiz yüzde 20’nin üzerinde oy olacak demek inşallah yüzde 20’nin üzerinde.” dedi. Türkiye’de halkın yüzde 85’inin yoksul yüzde 45’inin ise açlık sınırının altında olduğunu da belirten Erbakan, “Çünkü açlık sınırı 20.000 TL’ye dayanmış halkın yüzde 45’i aylık 20.000 TL’nin altında gelire sahip. Yoksulluk sınırı Türkiye’de 53.000 TL oldu, 53.000 TL. Yani ayda evine 53.000 TL girmeyen bir hane bu fiyatlarla bu hayat pahalılığında fakir, yoksul. İşte bu hesapla Türkiye’de halkın yüzde 85’i yoksul yüzde 45’i de açlık sınırının altında. Bu tablodan bunalan millet neden yeniden Refah Partisine yöneliyor. Çünkü partimizin temsil ettiği milli görüşün 1996-97’de Erbakan hocamızın başbakanlığı döneminde yaptıklarını çok iyi hatırlıyor da onun için. İşçiye, memura, emekliye yüzde 100, yüzde 200, Bağ-Kur emeklisine ise yüzde 320 maaş zammı verdi. İşte milli görüş bereketi bu. Erbakan hocanın 11 ayda verdiğini bunlar 20 senede veremediler diyor. Evet doğru Erbakan hocanın o milli görüş hükümeti dünya şampiyonuydu. Dar gelirlinin alım gücünün, refah seviyesinin bu kadar kısa sürede bu oranda arttırılması alanında. Dünyada başka hiçbir ülkede hiçbir hükümet 11 ay gibi bir sürede milletin alım gücünü, refah seviyesini bu oranda arttırmadı. Bütün ekonominin çarkları dönmeye başladı. Esnafın işleri açıldı, çarşıda pazarda hareket oluştu. Üreticinin siparişleri arttı, işleri açıldı. Ekonominin çarkları dönmeye başladı. Milli görüşün bereketiyle oldu bunlar. Milletimiz yine bu ekonomik krizden kurtulmak için öyleyse yine milli görüşe sarılacağız diyor, akın akın yeniden Refah’a koşuyor. İnşallah 2024’te yine aynısı olacak” şeklinde konuştu. Yerköy programının ardından Erbakan, partisi tarafından düzenlenen iftar programına katılmak üzere Yozgat’a hareket etti.
17 Mart 2024 Pazar - 15:58 Yozgat’ta 87 yeni yerleşim yeri tespit edilerek tescil edildi Yozgat Bozok Üniversitesi, il genelinde Arkeolojik Yüzey Araştırması projesi kapsamında 294 alanda arkeolojik belgeleme çalışmaları yaparken bu çalışmalar sonucunda 87 yeni yerleşim yeri tespit edilerek Kültür ve Turizm Bakanlığınca tescili gerçekleştirildi. Tarihte birçok medeniyete ev sahipliği yapan ve Anadolu’nun en eski yerleşim alanlarından biri olan Yozgat’ın tarihine ışık tutmak için Yozgat Bozok Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü tarafından 2017-2022 yılları arasında Arkeolojik Yüzey Araştırması gerçekleştirildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü öncülüğünde, Yozgat Bozok Üniversitesinin maddi destekleriyle 5 yılda tamamlanan proje doğrultusunda 294 alanda arkeoloji çalışmaları gerçekleştirilirken bu çalışmalar sonucunda 87 yeni yerleşim yeri tespit edildi. Tespit edilen yerlerin tescili ise Kültür ve Turizm Bakanlığınca gerçekleştirildi. 294 alanda belgeleme çalışması yapıldı Arkeoloji araştırmalarının il genelinin tamamında yapıldığını söyleyen Yozgat Bozok Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hacer Sancaktar, “Söz konusu araştırmada 294 alanda arkeolojik belgeleme çalışmaları yapılmış ve bu çalışmalar sonucunda 87 yeni yerleşim tescile önerilmiştir. Araştırma projesinin ana odağını klasik dönemler oluştursa da alanda tespit edilen tüm dönemler ve yerleşim tipleri belgelenmiştir. Beş yıllık çalışma çerçevesinde arkeolojik veriler veren toplam 103 höyükte araştırma yapılmıştır. Höyüklerde tespit edilen seramiklerden kültürel devamlılığın önemli ölçüde takip edilebildiğini görmekteyiz. Beş yıllık çalışmalar kapsamında höyükler dışında yamaç, tepe üstü, kaya önü veya açık alan yerleşimleri şeklinde tanımlanan 151 merkez de tespit edilmiştir” dedi. Tunç ve Demir Çağı yerleşim yerleri daha yaygın 5 yıllık dönemde gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda Tunç Çağı yerleşim yerlerinin oldukça dikkat çektiğini de belirten Sancaktar, “Benzer şekilde Demir Çağı’nda da yaygın bir yerleşim dokusu devam etmektedir. Ancak Helenistik Dönem’e gelindiğinde yerleşim sayısının oldukça düştüğü, Roma Dönemi’nde ise Helenistik Dönem’e göre sayının arttığı fakat kent yerleşimlerinden ziyade köy ve çiftlik yerleşimlerinin ön plana çıktığı anlaşılmıştır” şeklinde konuştu. Araştırmalar bilimsel çalışmalara ışık tutacak Yozgat genelinde yaptıkları arkeolojik çalışmanın günümüze kadar en kapsamlı çalışma olduğunu da vurgulayan Sancaktar, “2017 yılında başlatılan ve 5 yıl süren araştırmamız sonucunda elde edilen verilerin bir bölümü sempozyum, webinar, kitap bölümü ve makaleler yoluyla bilim dünyası ile paylaşılmıştır. Tarafımızca gerçekleştirilen söz konusu yüzey araştırmasının sonuçlarına dair bilimsel yayın çalışmaları devam etmektedir. Araştırma doğrultusunda bugüne kadar yapılan ve yapılacak olan yayınlar, Orta Anadolu arkeolojisine önemli katkılar sağlayacaktır” ifadelerine yer verdi.
Erbakan: “Partimiz Türkiye’nin en hızlı büyüyen ve 31 Mart seçimlerinde sandıkları patlatacak siyasi partisidir”
18 Mart 2024 Pazartesi - 19:12 Erbakan: “Partimiz Türkiye’nin en hızlı büyüyen ve 31 Mart seçimlerinde sandıkları patlatacak siyasi partisidir” Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, son 6 ayda üye sayılarının 260 binden 480 bine ulaştığını söyleyerek, “Yeniden Refah Partimiz Türkiye’nin en hızlı büyüyen siyasi partisidir ve 31 Mart seçimlerinde sandıkları patlatacak siyasi partisidir.” dedi. Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan partisinin Yerköy Belediye Başkan Adayı Mehmet Ağaoğlu’nun seçim irtibat bürosunun açılış törenine katıldı. Burada partililere seslenen Erbakan, Yeniden Refah Partisi’nin üye sayısında ciddi oranda artış yaşandığını söyledi. Erbakan yaptığı konuşmada, “Meydanlarda, caddelerde, sokaklarda anketlerde yeniden Refah Partimizin resmi üye sayısında konuşulan artış gerçeğini hepimiz görüyoruz. Geldiğimizde noktada üye sayımız 480 bine dayandı, 478 bine geldi. 260 binden 480 bine 6 buçuk ayın içerisinde bu yüzde 80’den fazla büyüme demektir. Bu rakamlar milletimizin teveccühünü milletimizin değişim istediğini, kurtuluşun adresi olarak çare olarak Yeniden Refah Partimizi gördüğünü en açık bir şekilde ispat ediyor. Yeniden Refah Partimiz Türkiye’nin en hızlı büyüyen siyasi partisidir ve 31 Mart seçimlerinde sandıkları patlatacak siyasi partisidir Elhamdülillah. Geçen seçimlerde anketlerde bizi yüzde 1 daha göstermiyorlardı, bizi yüzde 1 dahi göstermezken o seçimlerde %3’e yakın oy aldı. Şimdi aynı anket firmaları yüzde 6-7 gösteriyor. Ne demek bu aynı oranda hesap ederseniz bu seçimlerde Yeniden Refah Partimiz yüzde 20’nin üzerinde oy olacak demek inşallah yüzde 20’nin üzerinde.” dedi. Türkiye’de halkın yüzde 85’inin yoksul yüzde 45’inin ise açlık sınırının altında olduğunu da belirten Erbakan, “Çünkü açlık sınırı 20.000 TL’ye dayanmış halkın yüzde 45’i aylık 20.000 TL’nin altında gelire sahip. Yoksulluk sınırı Türkiye’de 53.000 TL oldu, 53.000 TL. Yani ayda evine 53.000 TL girmeyen bir hane bu fiyatlarla bu hayat pahalılığında fakir, yoksul. İşte bu hesapla Türkiye’de halkın yüzde 85’i yoksul yüzde 45’i de açlık sınırının altında. Bu tablodan bunalan millet neden yeniden Refah Partisine yöneliyor. Çünkü partimizin temsil ettiği milli görüşün 1996-97’de Erbakan hocamızın başbakanlığı döneminde yaptıklarını çok iyi hatırlıyor da onun için. İşçiye, memura, emekliye yüzde 100, yüzde 200, Bağ-Kur emeklisine ise yüzde 320 maaş zammı verdi. İşte milli görüş bereketi bu. Erbakan hocanın 11 ayda verdiğini bunlar 20 senede veremediler diyor. Evet doğru Erbakan hocanın o milli görüş hükümeti dünya şampiyonuydu. Dar gelirlinin alım gücünün, refah seviyesinin bu kadar kısa sürede bu oranda arttırılması alanında. Dünyada başka hiçbir ülkede hiçbir hükümet 11 ay gibi bir sürede milletin alım gücünü, refah seviyesini bu oranda arttırmadı. Bütün ekonominin çarkları dönmeye başladı. Esnafın işleri açıldı, çarşıda pazarda hareket oluştu. Üreticinin siparişleri arttı, işleri açıldı. Ekonominin çarkları dönmeye başladı. Milli görüşün bereketiyle oldu bunlar. Milletimiz yine bu ekonomik krizden kurtulmak için öyleyse yine milli görüşe sarılacağız diyor, akın akın yeniden Refah’a koşuyor. İnşallah 2024’te yine aynısı olacak” şeklinde konuştu. Yerköy programının ardından Erbakan, partisi tarafından düzenlenen iftar programına katılmak üzere Yozgat’a hareket etti.
Yozgat’ta 87 yeni yerleşim yeri tespit edilerek tescil edildi
17 Mart 2024 Pazar - 15:58 Yozgat’ta 87 yeni yerleşim yeri tespit edilerek tescil edildi Yozgat Bozok Üniversitesi, il genelinde Arkeolojik Yüzey Araştırması projesi kapsamında 294 alanda arkeolojik belgeleme çalışmaları yaparken bu çalışmalar sonucunda 87 yeni yerleşim yeri tespit edilerek Kültür ve Turizm Bakanlığınca tescili gerçekleştirildi. Tarihte birçok medeniyete ev sahipliği yapan ve Anadolu’nun en eski yerleşim alanlarından biri olan Yozgat’ın tarihine ışık tutmak için Yozgat Bozok Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü tarafından 2017-2022 yılları arasında Arkeolojik Yüzey Araştırması gerçekleştirildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü öncülüğünde, Yozgat Bozok Üniversitesinin maddi destekleriyle 5 yılda tamamlanan proje doğrultusunda 294 alanda arkeoloji çalışmaları gerçekleştirilirken bu çalışmalar sonucunda 87 yeni yerleşim yeri tespit edildi. Tespit edilen yerlerin tescili ise Kültür ve Turizm Bakanlığınca gerçekleştirildi. 294 alanda belgeleme çalışması yapıldı Arkeoloji araştırmalarının il genelinin tamamında yapıldığını söyleyen Yozgat Bozok Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hacer Sancaktar, “Söz konusu araştırmada 294 alanda arkeolojik belgeleme çalışmaları yapılmış ve bu çalışmalar sonucunda 87 yeni yerleşim tescile önerilmiştir. Araştırma projesinin ana odağını klasik dönemler oluştursa da alanda tespit edilen tüm dönemler ve yerleşim tipleri belgelenmiştir. Beş yıllık çalışma çerçevesinde arkeolojik veriler veren toplam 103 höyükte araştırma yapılmıştır. Höyüklerde tespit edilen seramiklerden kültürel devamlılığın önemli ölçüde takip edilebildiğini görmekteyiz. Beş yıllık çalışmalar kapsamında höyükler dışında yamaç, tepe üstü, kaya önü veya açık alan yerleşimleri şeklinde tanımlanan 151 merkez de tespit edilmiştir” dedi. Tunç ve Demir Çağı yerleşim yerleri daha yaygın 5 yıllık dönemde gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda Tunç Çağı yerleşim yerlerinin oldukça dikkat çektiğini de belirten Sancaktar, “Benzer şekilde Demir Çağı’nda da yaygın bir yerleşim dokusu devam etmektedir. Ancak Helenistik Dönem’e gelindiğinde yerleşim sayısının oldukça düştüğü, Roma Dönemi’nde ise Helenistik Dönem’e göre sayının arttığı fakat kent yerleşimlerinden ziyade köy ve çiftlik yerleşimlerinin ön plana çıktığı anlaşılmıştır” şeklinde konuştu. Araştırmalar bilimsel çalışmalara ışık tutacak Yozgat genelinde yaptıkları arkeolojik çalışmanın günümüze kadar en kapsamlı çalışma olduğunu da vurgulayan Sancaktar, “2017 yılında başlatılan ve 5 yıl süren araştırmamız sonucunda elde edilen verilerin bir bölümü sempozyum, webinar, kitap bölümü ve makaleler yoluyla bilim dünyası ile paylaşılmıştır. Tarafımızca gerçekleştirilen söz konusu yüzey araştırmasının sonuçlarına dair bilimsel yayın çalışmaları devam etmektedir. Araştırma doğrultusunda bugüne kadar yapılan ve yapılacak olan yayınlar, Orta Anadolu arkeolojisine önemli katkılar sağlayacaktır” ifadelerine yer verdi.
“Edebiyat Sokağı” öğrencilere ilham oluyor
15 Mart 2024 Cuma - 16:47 “Edebiyat Sokağı” öğrencilere ilham oluyor Yozgat’ın Sorgun ilçesinde bir lisenin koridorunda oluşturulan ve içerisinde ‘Şiir Evi’ de bulunan ‘Edebiyat Sokağı’ ile öğrenciler, farklı dönemlere ait yazar ve şairlerin eserlerini ve hayatlarını öğreniyor. TOKİ Şehit Mustafa Tekgül Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Veysel Şimşek, öğrencilerin Türk Edebiyatındaki şair ve yazarları tanımalarını sağlamak, genel kültürlerini ve kitap okuma alışkanlıklarını artırmak amacıyla okul koridorlarını Edebiyat Sokağı’na dönüştürdü. Hem okul koridorlarını renklendirmek hem de öğrencilere edebiyatı sevdirmek için hazırlanan ’Edebiyat Sokağı’nda öğrenciler, banklarda kitap okuyor duvarları süsleyen tablo ve fotoğraflarla da şair ve yazarları da yakından tanıma fırsatı buluyor. Edebiyatın farklı dönemlerini bir arada görebilen öğrenciler ayrıca teneffüslerini de verimli bir şekilde geçiriyor. “Zamanlarını verimli geçiriyorlar” Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Veysel Şimşek, sokağın öğrencilerine ilham olduğunu söyleyerek, “Öğrencilerimiz sokağımızdan her geçtiğinde şiir öğrenmelerini veya buradaki kişilerin hayatını öğrenmesini istedik. Öğrencilerimize burada kendi evlerindeymiş gibi bir hava vermeye çalıştık. Onları klasik duvarlardan kurtarıp onlara huzurlu bir ortam oluşturmaya çalıştık. Burada öğrencilerimiz görsel anlamda gezmenin yanında banklara oturarak kitaplarını okuyabiliyorlar. Burada bazı yazarların, şairlerin şiirlerini öğrenebiliyorlar, zamanları huzurlu geçiriyorlar. Burada yazar ve şairlerin dönemsel olarak tasnif edilip bunların haricinde hayatlarını anlattık, şiirlerini ortaya koyduk. Buraya gelen herkes ilham buluyor, Türkiye’nin birçok şehrinden buraya gelip yeni bir edebiyat sokağı yapmak isteyenler de var, onlara da örnek oluyoruz” dedi. “Onların hayatlarından ders çıkarıyoruz” 11. sınıf öğrencisi Gülistan Şener ise, “Bu sokakta her yazarın hayatı yazıyor, şairin şiirleri yer alıyor. Onlar yaşadıkları tecrübeleri bize aktarmak istiyorlar. Bu bizim geleceğimiz için çok önemli bir durum. Burada kitap okuyoruz, yazarların hayatından kendimize dersler çıkarıyoruz, kendi hayatımıza tecrübe katıyoruz. Edebiyat sokağı bize ilham oluyor ve çok eğlenceli vakit geçiriyoruz, burada bilgimizi de artırıyoruz” şeklinde konuştu. “Burası benim ruhumu aydınlatıyor” Öğrencilerden Mehmet Enes Bayrak da, “Bu sokaktan her geçtiğimde ünlü edebiyatçıların hayatlarını anlıyorum. Her geçtiğimde burası ruhumu aydınlatıyor, bana ışık oluyor. Burada olmak çok güzel, huzur buluyorum. Burada kitap okuyoruz arkadaşlarımızla zamanımızın büyük kısmını burada geçiriyoruz” ifadelerine yer verdi. Türk Edebiyatı yazarlarının ne kadar önemli işler yaptığını edebiyat sokağında öğrendiğini belirten Elif Caner de, yazar ve şairleri kendine örnek aldığını söyledi.
Yozgat’ta Alo Fetva Hattına günlük bin 500 çağrı ulaşıyor
15 Mart 2024 Cuma - 14:16 Yozgat’ta Alo Fetva Hattına günlük bin 500 çağrı ulaşıyor Yozgat’ta il müftülüğünce vatandaşlardan gelen yoğun taleplere daha hızlı cevap verebilmek amacıyla kurulan Alo 190 Fetva Hattına, ramazan ayında günde bin 500 çağrı ulaşıyor. Yozgat İl Müftülüğü bünyesinde görevli kadın ve erkek vaiz ile din işleri uzmanlarının görev yaptığı hatta günde bin 500 çağrı ulaşıyor. Fetva hattına yapılan aramalarda vaiz ve din işleri uzmanları, dini konularda merak edilenler hakkında bilgilendirme yapıyor. Ramazan ayında hattı arayıp dini konularda bilgi edinmek isteyenler genellikle oruç tutma, zekat ve fitre verme gibi konularda merak ettikleri konuları görevlilere soruyorlar. Hattı arayanlar zaman zamanda sakız çiğnemek, burun spreyi kullanmak ve kan aldırmak orucu bozar mı? ve sahurda ezan bitene kadar yemek yenilir mi gibi ilginç soruları görevlilere yöneltiyorlar. “Vatandaşlar Alo 190 Fetva Hattını benimsedi” Yozgat İl Müftüsü Ali Gülden, Alo 190 Fetva Hattı’nın hafta içi her gün mesai saatleri arasında hizmet verdiğini söyleyerek, “Müftülüğümüzde bayanlara ve erkeklere olmak üzere iki ayrı alanda fetva veriliyor. İlimiz genelinden gelen fetvalara hafta içi mesai saatleri içinde her gün bu hizmet sunulmaktadır. İlimizde günlük bin 500 fetva geliyor. 09.00-17.00 saatleri arasında telefonların biri kapanıp diğeri açılıyor. Büyük bir yoğunluk oluyor ve arkadaşlarımız da bu yoğunlukta nöbet usulü ile vatandaşların sorularını cevaplıyorlar. Türkiye’nin dört bir köşesinde bu hizmet yürütülmekte, ilimizde de aktif bir şekilde zamanın tamamı fetva hizmetine ayrılmış bir durumda. İnsanlarımız bu hizmeti benimsediler. Hizmetimiz verili bir şekilde devam ediyor.” dedi. “Hatta ilginç sorular da geliyor” Hattı arayanlardan zaman zaman ilginç sorularla da karşılaştıklarını belirten Müftü Gülden, “Ramazan ayı geldiğinde özellikle orucu bozan ve bozmayan durumlar üzerinde konular üzerinde duruluyor. Bunun dışında sakız orucu bozar mı, kan vermek ya da burun ve kulak spreyi gibi sorular da Alo 190 Fetva Hattımıza sorulmak suretiyle arkadaşlarımız tarafından cevaplanıyor. Ancak soruların bir bölümü zekat üzerine geliyor. Bu ayda fıtır sadakası öne çıkıyor. Oruç tutamayanların fidyeleriyle ilgili sorular geliyor, kime, nasıl verilecek gibi. Bunun üzerine arkadaşlarımız bilgilendirmeler yapılıyor. Sistem çok güzel bir şekilde işliyor. Vatandaşlarımızın ilgi ve alakaları hattımıza çok yüksek. Arkadaşlarımız da kesintisiz belirlenen saatler içinde çalışmalarını sürdürüyor.” ifadelerine yer verdi.
Yozgat’ın Topaç köyünde 4 yıldır tek iftar sofrası kuruluyor
13 Mart 2024 Çarşamba - 18:37 Yozgat’ın Topaç köyünde 4 yıldır tek iftar sofrası kuruluyor Yozgat merkeze bağlı Topaç köyündeki vatandaşlar 4 yıldır, ramazan ayında caminin sosyal tesisinde organize edilen toplu iftar yemeğiyle oruçlarını açıyor. Yozgat Merkeze bağlı 70 haneli 140 kişinin yaşamını sürdürdüğü Topaç köyünde Ramazan boyunca tek bir iftar sofrası kuruluyor. Toplu iftar geleneğine 2019 yılından itibaren devam eden köyde, hayırseverler ve imkanı olan aileler köy halkına iftar yemeği veriyor. Caminin sosyal tesislerinde yemekler hazırlanırken köylüler iftar öncesi sohbet edip Ramazanın bereketini birlikte yaşıyorlar. Ezanla birlikte açılan orucun ardından hep birlikte dua eden köylüler teravih namazıyla evlerine dönüyorlar. Her gün iftar sofrasında bir araya gelen köylüler birlik, beraberlik ve paylaşmanın en güzel örneklerini sergiliyor. “Kimse evinde yemek pişirmiyor” Köy sakinlerinden Hacer Can, her yıl ramazan ayında köylerinde iftar yemeği verildiğini belirterek, “İftarımıza köyümüzden herkes katılıyor, aramızda para toplanıyor yardım veriliyor. Kimse evinde yemek pişirmiyor ve topluca yemek yiyoruz. Köyümüze gelen misafirlerimiz oluyor ve eş dost ramazanı topluca yaşıyoruz” dedi. “Ramazanın manevi hazzını yaşıyoruz” İlyas Doğan isimli köy sakini ise, “Evlerimiz de yemek pişirmiyoruz. Hep birlikte burada camimizde ramazan ayında ortaklaşa yemek veriyoruz. Ramazanın manevi hazzını yaşıyoruz, birbirimizin dertlerini dinleyip kaynaşıyoruz.” şeklinde konuştu. “İftar yemeği geleneğini 4 yıldır sürdürüyoruz” Topaç Köyü muhtarı İsmail Can da 4 yıldır köylerinde iftar yemeği geleneğini sürdürdüklerini anlatarak, “Köydeki vatandaşlarımız evlerinde yemek pişirmeyip ramazanın atmosferi içinde burada toplanarak toplu bir şekilde yemek yiyoruz. Yozgat merkeze bağlı Topaç köyümüz 70 hane ve 140 nüfustan oluşuyor. Ramazan boyunca komşuların ve vatandaşların katkılarıyla iftar yemeğimizi veriyoruz. Elimizden geldiği müddetçe de her yıl bu geleneği sürdürmeye çalışacağız. Yemeğimizi yedikten sonra da çayımızı içiyoruz, sohbet ediyoruz. Hocamızın dini sohbetlerinin ardından teravih namazımızı kılıp evlerimize dağılıyoruz.” ifadelerine yer verdi.
Başkan Celal Köse, TFF’yi göreve davet etti
13 Mart 2024 Çarşamba - 10:11 Başkan Celal Köse, TFF’yi göreve davet etti Yozgat Belediyesi Bozokspor Kulübü Başkanı Celal Köse hafta sonu oynanan Murat 2020 Genç Spor maçında çıkan olayların takipçisi olduklarını söyleyerek, Türkiye Futbol Federasyonu’nu (TFF) göreve davet etti. Bölgesel Amatör Lig (BAL) 11. Grup’ta liderliğini sürdüren Yozgat Belediyesi Bozokspor, 19. haftada Bingöl temsilcisi Murat 2020 Gençspor ile deplasmanda karşı karşıya geldi. Müsabaka öncesi yaşanan saha olayları nedeniyle karşılaşma 25 dakika geç başladı. 90 dakikada boyunca gergin anların yaşandığı maçta Yozgat Belediyesi Bozoksporlu oyuncular 11 sarı kart ve 3 kırmızı kart gördü. Mücadeleyi ise Bingöl temsilcisi Murat 2020 Gençspor 4-0’lık skorla kazandı. Karşılaşma sonrası açıklama yapan Yozgat Belediyesi Bozokspor Kulüp Başkanı Celal Köse, yaşanan olayların takipçisi olduklarını söyleyerek, Türkiye Futbol Federasyonu’nu göreve çağırdı. Kentin ve Yozgat sporunun sahipsiz olmadığını ifade eden Köse, Murat 2020 Gençspor karşılaşmasında yaşanan olaylarda güvenlik zafiyetinin hat safhada olduğunu ve Diyarbakır bölgesi hakemlerinden Onur Sekman’ın karşılaşma boyunca rakip lehine yanlı tutum sergilediğini ifade etti. Karşılaşmada yaşanan olaylarla ilgili yasal işlemlere de başladıklarını anlatan Başkan Celal Köse, taraftarları sağduyuya davet ederek, 3. Lig için kenetlenmelerini istedi. Yozgat Belediyesi Bozokspor’un ligi şampiyon olarak tamamlayacağını da vurgulayan Köse, son hafta oynanacak 12 Bingölspor karşılaşmasına şampiyonluğu garantilemiş olarak çıkacaklarını söyledi. "Hakemin yanlı tutumu karşılaşma boyunca devam etti" Murat 2020 Genç Spor Kulübü ile oynanan karşılaşmayı yöneten Diyarbakır bölgesi hakemlerinden Onur Sekman’ın yanlı tutum sergilediğini söyleyen Yozgat Belediyesi Bozok Spor Kulubü Başkanı Celal Köse, "Vicdanı olan, insafı olan hiçbir hakemin yapmayacağı hatalar var. Zaten maç öncesinde Genç Murat taraftarı ortamı çok gerdi. Sanki burada bir iş başlarına gelmiş gibi, sanki burada onlar dışlanmış gibi, sanki olayı başka bir siyasi veya başka bir etnik kökene bağlamış gibi aralarında Yozgat Belediyesi Bozokspor’u hedef aldılar. Bu yazıktır, günahtır. Maç öncesi çok gerdiler ve maç esnasında daha oynanmadan, yüzlerce insanın sahada cirit atması ve bizim hocamızı dövmeleri diğer oyuncularımızın ısınma esnasında torpil fırlatmaları ve onları tahrik etmeleri, onların üstüne yürümeleri bu kolay yutulur bir şey değil. Yazıktır, günahtır. Maç 25 dakika geç başladı. Maçın başlamasıyla yanlı ve taraflı yönetim hala devam etti. BAL’da böyle bir şey var mı? 8 puan farkla lidersin. Ligin en iyi oyuncularına sahipsin. Ligin en iyi takımısın ve bir sıkıntın yok. Durup dururken niye 11 tane sarı kart yiyesin, 3 tane kırmızı kart, var mı böyle bir şey? Orada taraflı bir hakem vardı. Hakem, sen bunun vebalini bu dünyada vermeyebilirsin ama ahirette ne yapacaksın. Biz gereken her türlü hukuki işlemleri başlatacağız" dedi. "Güvenlik zafiyeti hat safhadaydı" Karşılaşmada güvenlik zafiyetinin olduğunu ve yaşanan olaylarla ilgili Türkiye Futbol Federasyonu’nu göreve davet ettiklerini söyleyen Başkan Köse, "Sahada olmaması lazım gelen ne kadar adam varsa sahanın içinde. Emniyetimiz ne yapıyor bu arada? Bir güvenlik zafiyeti de var. Maç başlayacak, 20 dakika geçmiş hala maç başlamıyor. Sahanın içinde emniyetten başka herkes var. Biz İçişleri Bakan Yardımcımızı aradık, Bingöl valimizi aradık ve olaylarla ilgili uyardık. Biz hiç taraftar götürmedik ki ortam gerilmesin diye, kavga çıkmasın diye. Sadece teknik ekip ve futbolcularımız var. Nerede kardeşlik? Nerede barış? Taraftarımız olsa desen ki taraftarlar birbirine girdi. Futbolcu çıkmış işini yapıyor. Niye bu kadar güvenlik zafiyeti var? Yazıktır günahtır, bu şehrin emeği var, bu şehrin emeğini kimseye yedirmeyiz biz. Öyle kolay değil. Yozgat, sahipsiz değil, spor sahipsiz değil. Bunların bir bir hesabını soracağız. Ortamı germesinler. Herkes adam gibi çıksın maçını oynasın. Yener ya da yenilirsin o ayrı bir şey. Ayak oyunlarıyla kavgayla olmaz bu işler. Hileyle, hurdayla olmaz bu işler. Federasyonu da göreve davet ediyorum. İlgili herkesi göreve davet ediyorum. Her türlü yasal işlemleri de başlatacağız. Ne gerekiyorsa onu yapacağız. Biz susuyorsak efendiliğimizden susuyoruz. Bizim de sabrımız var. Sabrımızı da taşırmasınlar" şeklinde konuştu. "3 puanımız gasp edildi, Bingöl’de kıyım vardı" Hala 5 puan farkla lider olduklarını ve ligi şampiyonlukla tamamlayacaklarını da belirten Köse, taraftarın kenetlenmesini istedi. Başkan Köse, "Taraftarımız da şöyle bir kitlensin artık, tüm dinamikler harekete geçsin. Bu fırsattır. 5 puan öndeyiz, Tamam 3 puanımız böyle gitti, alındı, zorla gasp edildi resmen. Orada kıyım oldu. Ama 5 puan farkla hala lideriz. Kim ne derse desin. Belki de daha ileride daha fazla açacağız makası ve Allah’ın izniyle biz söke söke şampiyon olacağız. Yani taraftarımız da dirayetli olsun, güçlü olsun, sımsıkı olsun. Şehrinin, takımının böyle arkasında zımba gibi dursun. Biz de onlardan almış olduğumuz güçle daha fazla inşallah mücadele verelim" değerlendirmesinde bulundu.
Kenevir ile inşa edilen yapılar çevresel faktörlerden daha az etkileniyor
12 Mart 2024 Salı - 16:38 Kenevir ile inşa edilen yapılar çevresel faktörlerden daha az etkileniyor Yozgat Bozok Üniversitesi Mimarlık-Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Başkanı Doç. Dr. Yuşa Şahin, kampüs alanına kenevir bitkisi kullanılarak tuğla ve yalıtım malzemelerinden 5 ayrı prototip yapı inşa etkilerini ve kenevir kullanılarak yapılan binalarda küf gözlenmediğini söyledi. Son zamanlarda stratejik bir tarım ürünü olarak ülke gündeminde yer alan kenevirin üretiminin yaygınlaştırılması için bilimsel çalışmalara yönelen ve “Endüstriyel Kenevir” alanında ihtisas üniversitesi olan Yozgat Bozok Üniversitesi tarafından kenevirin bütün biyokütlesinin ekonomiye kazandırılması adına Kenevir Araştırmaları Enstitüsü bünyesinde 200’ün üzerinde akademisyen sayısız proje ile bilimsel çalışmalarına devam ediyor. Tekstilden otomobil sektörüne, inşaat malzemelerinden kozmetik sektörüne, biyokütle yoluyla enerji sektöründen gıda sanayine kadar birçok kullanım alanı bulunan endüstriyel kenevirin ekonomiye kazandırılması amacıyla Yozgat Bozok Üniversitesinde, kenevir esaslı yapı malzemesinin diğer yapı malzemeleriyle arasındaki farkın ortaya çıkarılabilmesi amacıyla kampüs alanı içerisinde farklı malzemelerden 5 ayrı prototip yapı inşa edildi. Yozgat Bozok Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği bölümünde geliştirilen ve deneme amaçlı kenevir esaslı yapıların oksijen geçirgenliği, karbondioksit süzme yeteneği, ses, ısı ve diğer yalıtım özellikleri gözlemlenerek, ölçümler yapıldı. Yozgat Bozok Üniversitesi Mimarlık- Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Başkanı Doç. Dr. Yuşa Şahin, kenevir bitkisi kullanılarak yapılan binalar ve üretilen yapı malzemelerini çevresel testlere tuttuklarını anlatarak karşılaştırma yaptıklarını belirtti. “Karbon salınımını azaltıyor” Farklı yapı malzemelerinden yaptıkları kulübelerde 2 yıl çalışma gerçekleştirdiklerini aktaran Şahin, “Çalışmalarımız neticesinde kenevirle üretilen yapıların performansları çok iyi oldu ve diğer yapı malzemeleriyle rekabet edilebilir birer yapı malzemesi üretilebileceği ortaya konuldu. Öncelikle yapılarda yağmur ve su almayla beraber oluşan küf, kenevirli binalarda gözlemlenmedi. Ayrıca bu doğal malzeme ile bakteri üretmeyen, dünyamızın güncel bir problemi olan karbon salınımının azaltılmasını noktasında da güzel vaatler sunmaktadır.” dedi. “Kenevirli malzemeler küf tutmuyor” Kenevir ile inşa edilen yapıların çevresel etkilerden daha az etkilendiğini söyleyen Şahin, “Yapılar kışın oturduğunuzda evin sıcaktan dışarıya daha az verirken yazınsa evin serinliğini daha uzun süre tutmaktadır. Hafiflik noktasında da kenevir gayet hafif bir yapı malzemesi ve üretime imkan sağlamaktadır. Kenevirin üstünlüklerinden bahsedecek olursak kenevir doğal bir malzemedir. Bunun sonucunda da görmüş olduğunuz gibi küf oluşumuna veya benzeri durumların oluşumuna da imkan vermemektedir. Kenevirin çeşitli formlarda yani tuğla, panel ve döküm olarak kullanımıyla kenevirden duvarlar, inşa edilebileceği ortaya konulmuştur” şeklinde konuştu.
Kenevir ile inşa edilen yapılar çevresel faktörlerden daha az etkileniyor
12 Mart 2024 Salı - 16:36 Kenevir ile inşa edilen yapılar çevresel faktörlerden daha az etkileniyor Yozgat Bozok Üniversitesi Mimarlık-Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Başkanı Doç. Dr. Yuşa Şahin, kampüs alanına kenevir bitkisi kullanılarak tuğla ve yalıtım malzemelerinden 5 ayrı prototip yapı inşa etkilerini ve kenevir kullanılarak yapılan binalarda küf gözlenmediğini söyledi. Son zamanlarda stratejik bir tarım ürünü olarak ülke gündeminde yer alan kenevirin üretiminin yaygınlaştırılması için bilimsel çalışmalara yönelen ve “Endüstriyel Kenevir” alanında ihtisas üniversitesi olan Yozgat Bozok Üniversitesi tarafından kenevirin bütün biyokütlesinin ekonomiye kazandırılması adına Kenevir Araştırmaları Enstitüsü bünyesinde 200’ün üzerinde akademisyen sayısız proje ile bilimsel çalışmalarına devam ediyor. Tekstilden otomobil sektörüne, inşaat malzemelerinden kozmetik sektörüne, biyokütle yoluyla enerji sektöründen gıda sanayine kadar birçok kullanım alanı bulunan endüstriyel kenevirin ekonomiye kazandırılması amacıyla Yozgat Bozok Üniversitesinde, kenevir esaslı yapı malzemesinin diğer yapı malzemeleriyle arasındaki farkın ortaya çıkarılabilmesi amacıyla kampüs alanı içerisinde farklı malzemelerden 5 ayrı prototip yapı inşa edildi. Yozgat Bozok Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği bölümünde geliştirilen ve deneme amaçlı kenevir esaslı yapıların oksijen geçirgenliği, karbondioksit süzme yeteneği, ses, ısı ve diğer yalıtım özellikleri gözlemlenerek, ölçümler yapıldı. Yozgat Bozok Üniversitesi Mimarlık-Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Başkanı Doç. Dr. Yuşa Şahin, kenevir bitkisi kullanılarak yapılan binalar ve üretilen yapı malzemelerini çevresel testlere tuttuklarını anlatarak karşılaştırma yaptıklarını belirtti. “Karbon salınımını azaltıyor” Farklı yapı malzemelerinden yaptıkları kulübelerde 2 yıl çalışma gerçekleştirdiklerini aktaran Şahin, “Çalışmalarımız neticesinde kenevirle üretilen yapıların performansları çok iyi oldu ve diğer yapı malzemeleriyle rekabet edilebilir birer yapı malzemesi üretilebileceği ortaya konuldu. Öncelikle yapılarda yağmur ve su almayla beraber oluşan küf, kenevirli binalarda gözlemlenmedi. Ayrıca bu doğal malzeme ile bakteri üretmeyen, dünyamızın güncel bir problemi olan karbon salınımının azaltılmasını noktasında da güzel vaatler sunmaktadır.” dedi. “Kenevirli malzemeler küf tutmuyor” Kenevir ile inşa edilen yapıların çevresel etkilerden daha az etkilendiğini söyleyen Şahin, “Yapılar kışın oturduğunuzda evin sıcaktan dışarıya daha az verirken yazınsa evin serinliğini daha uzun süre tutmaktadır. Hafiflik noktasında da kenevir gayet hafif bir yapı malzemesi ve üretime imkan sağlamaktadır. Kenevirin üstünlüklerinden bahsedecek olursak kenevir doğal bir malzemedir. Bunun sonucunda da görmüş olduğunuz gibi küf oluşumuna veya benzeri durumların oluşumuna da imkan vermemektedir. Kenevirin çeşitli formlarda yani tuğla, panel ve döküm olarak kullanımıyla kenevirden duvarlar, inşa edilebileceği ortaya konulmuştur” şeklinde konuştu.
Okuma yazmayı öğrenen öğrencilerin ilk mektubu Bakan Tekin’e oldu
12 Mart 2024 Salı - 14:42 Okuma yazmayı öğrenen öğrencilerin ilk mektubu Bakan Tekin’e oldu Yozgat’ta okuma yazma öğrenen ilkokul birinci sınıf öğrencileri, ilk kez mektup yazdı. Okuma yazma heyecanını yaşayan öğrenciler, duygu ve düşüncelerini kaleme aldıkları mektubu Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e gönderdi. Yozgat Milli Eğitim Vakfı İlkokulu birinci sınıf öğrencileri okuma ve yazmayı öğrenince ilk mektuplarını sevdikleri için yazdı. 1-B sınıfı öğrencilerinden Feyza Karaalp, duygu ve düşüncelerinin yer aldığı ilk mektubunu sınıf arkadaşlarını da temsilen Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e gönderdi. Öğrencilerin duyarlı davranışına kayıtsız kalmayan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de Feyza ve arkadaşlarına mektup yazarak karşılık verdi. Bakan Tekin, mektupta öğrencilere eğitim öğrenim hayatlarında başarı dileyerek mutluluğunu ifade etti. Bakan Tekin ayrıca öğrencilere kırtasiye malzemelerinden oluşan çanta hediye etti. Yozgat Milli Eğitim Müdürü İsmail Altınkaynak, Bakan Tekin’in mektubunu 1-B sınıfı öğrencilerinden Feyza Karaalp ve arkadaşlarına teslim ederek öğrenci ve öğretmenleri tebrik etti. İlkokul birinci sınıf öğrencilerinin yoğun bir eğitim döneminden sonra okuma ve yazma öğrendiklerini söyleyen Milli Eğitim Müdürü İsmail Altınkaynak, emeği geçen öğretmenlere ve öğrencilere teşekkür etti. Altıkaynak, “Arkadaşlarını da temsilen birinci sınıf öğrencimiz Feyza Karaalp, Milli Eğitim Bakanımız Yusuf Tekin’e kendi el yazısıyla mektup göndererek duygularını ve düşüncelerini paylaştı. Bakanımız Yusuf Tekin de öğrencimizin mektubuna bir mektupla karşılık verdi. Bakanımız hem Feyza kızımıza hem de sınıfındaki diğer arkadaşlarına hediyeler gönderdi. Bize böyle güzel bir gün yaşattığı için bakanımıza, öğretmen ve öğrencilerimize emeklerinden dolayı çok teşekkür ediyorum.” dedi. Bakan Tekin’e mektup yazan Feyza Karaalp ise “Okuma yazma öğrendiğimiz için öğretmenimiz bize sevdiklerimize mektup yazabileceğimizi söyledi. Biz de sevdiklerimize mektup yazdık. Ben arkadaşlarım adına Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e mektup yazdım. O da bize mektup yazıp hediye gönderdi” şeklinde konuştu. Zeynep Alya Demir isimli öğrenci de okuma yazma öğrendiği için mutlu olduğunu söyleyerek yazılan her yazıyı okuyabildiğini ifade etti.