KÜLTÜR SANAT - 29 Mart 2018 Perşembe 11:51

2 bin yıllık hamamın dünyada üçüncüsü yok

A
A
A
2 bin yıllık hamamın dünyada üçüncüsü yok

Biri İngiltere’nin Bath şehrinde diğeri ise Yozgat’ın Sarıkaya ilçesinde bulunan, Roma Dönemi’nden kalma tarihi özellikleri ve 2 bin yıldır akan şifalı suyuyla dikkat çeken ‘Kral Kızı’ adıyla da bilinen Basilica Therma Roma Hamamı’nın dünyada bir üçüncüsü bulunmuyor.

Biri İngiltere’nin Bath şehrinde diğeri ise Yozgat’ın Sarıkaya ilçesinde bulunan, Roma Dönemi’nden kalma tarihi özellikleri ve 2 bin yıldır akan şifalı suyuyla dikkat çeken ‘Kral Kızı’ adıyla da bilinen Basilica Therma Roma Hamamı’nın dünyada bir üçüncüsü bulunmuyor.


Sarıkaya Belediyesi ile İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından yapılan kazılar neticesinde 2014 yılında gün yüzüne çıkarılan tarihi Roma Hamamı kalıntıları ve havuzları, her mevsim ilçeye gelen vatandaşların ilgisini çekiyor. 48 derece sıcaklıkta yer üstüne çıkan hamam suyunun birçok hastalığa şifa olduğu bilinirken, Roma Hamamı’nın üst kısmındaki friz süslemelerindeki boğa başı ve yılan figürleri dikkat çekiyor.


En az 2 bin yıllık geçmişe sahip olduğu bilinen Roma Hamamı hakkında açıklamalarda bulunan Sarıkaya Belediye Başkanı Ömer Açıkel, “Roma medeniyeti tarafından yapılan Roma Hamamı’nın 2 bin yıllık olduğu var sayılıyor. Çünkü kazı çalışmaları sırasında çıkan paraların, sikkeleri tarihi ve yapının duruşu MS. 40’ncı yıllarda inşa edildiğini gösteriyor. Yaklaşık 2 bin yıllık tarihe sahip, içinde yapıldığı yıldan itibaren sıcak suyu bulunan dünyadaki 2 roma hamamından birisi. Ama buranın farklı bir özelliği var. Biz de bu taş sütunlarda Roma’nın gücünü simgeleyen boğa başıyla beraber sağlık tanrıçası Asklepios’un sembolü olan mitolojideki dili dışına çıkmış yılan sembolü var. Bu da bilim adamları tarafından suyun şifalı olduğunu bize izah etmişlerdi. Bu da buranın bir termal tedavi merkezi olarak kullanıldığını da gösteriyor. Dünyanın en eski termal tedavi merkezi olduğu inanılıyor” dedi.



İngiltere’deki hamamdan daha değerli


Roma Hamamı’nın içindeki suyun sıcaklığının 48 derece doğal artezyenle çıkarıldığını aktaran Başkan Açıkel, “Roma Hamamı’nda yarı olimpik bir havuz var. Arkasında da 2 tane küçük havuzu var. Yapılan kamulaştırma, yıkım çalışmalarından sonra bir iki havuzun daha ortaya çıkacağını düşünüyoruz. 7 havuzdan oluşan bir kompleks olduğu bilim adamları tarafından söyleniyor. Havuz suyunun özelliği çıktığı gibi kullanılan su var. Bu su birçok hastalığa iyi geliyor. Bir şifa kaynağı Romalılar burayı bir güç depolama, şifa bulma ve arınma merkezi olarak aynı zamanda da dini temalarla kullanmışlar. İsmini de Basilica Therma koymuşlar. Biz de bu suyun faydalarını Roma Hamamı’nın güzelliğini insanlara anlatmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.


Dünyada üçüncü bir Antik Roma Hamamı’nın olmadığını vurgulayan Açıkel, “Sarıkaya Roma Hamamı dünyada birinci eser bir üçüncüsü yok. İngiltere’de buna benzer bir yapı var. İçinde sıcak suyu bulunan Roma Hamamı, İngiltere’nin Bath bölgesinde var. Ancak Sarıkaya’dakinin 4’te 1’i büyüklüğünde bile değil. Buradaki mitolojik figürler tarihi argümanlar maalesef İngiltere’de yok. Bizim ki daha güzel ve tarihi bir değere sahip” ifadelerini kullandı.



Hamamın çevresi açılıyor


Roma Hamamı etrafında kamulaştırma çalışmalarının tamamlandığını ve kısa süre içerisinde antik hamamın etrafında kazı çalışmalarının başlayacağını söyleyen Açıkel, “Tarihi Roma Hamamı’nın çevresinde yıkım çalışmaları bir kısmında başladı. Daha önceden 24 tane iş yerini kamulaştırmıştık şimdi de 36 iş yeri kamulaştırıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Kalkınma Bakanlığı, Yozgat Valiliği eliyle bu kamulaştırma işlemi devam ediyor. Buranın turizme kazandırılması noktasında çok ciddi tanıtım faaliyetlerimiz var. Kültür ve Turizm Bakanlığının gezip görülmesi gereken yerler sıralamasında 1. sırada yer alıyoruz. Aynı zamanda dünya mirası UNESCO’ya bir başvuruda bulunduk. Türkiye’nin geçici listesindeyiz. İnşallah dünya mirasına da Sarıkaya Roma Hamamını kazandırmış olacağız” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.