SPOR - 23 Ağustos 2017 Çarşamba 00:46

Milli Güreşçi Kayaalp’in zaferine ailesi de televizyon başında ortak oldu

A
A
A
Milli Güreşçi Kayaalp’in zaferine ailesi de televizyon başında ortak oldu

Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenen Dünya Güreş Şampiyonası’nda 130 kiloda Türkiye’yi temsil eden Milli güreşçi Rıza Kayaalp’in altın madalya kazanması ailesi tarafından da sevinçle karşılandı.

Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenen Dünya Güreş Şampiyonası’nda 130 kiloda Türkiye’yi temsil eden Milli güreşçi Rıza Kayaalp’in altın madalya kazanması ailesi tarafından da sevinçle karşılandı.


Fransa’da düzenlenen Dünya Güreş Şampiyonası’nda altın madalya kazanan Milli güreşçi Rıza Kayaalp, Estonyalı rakibi Heiki Nabi’yi 2-1 yenerek 3. kez Dünya şampiyonluğunu elde etti.


Oğullarının mücadelesini televizyon karşısında izleyen ailesi heyecandan yerinde duramazken altın madalya kazanarak Türk Bayrağını göndere çektiren Rıza Kayaalp’in sevincine de ortak oldular. Anne Sevgi ve baba Kelami Kayaalp oğullarına dua ederek destek olurken karşılaşma sonrası evde bayram havası oluştu.


Maç boyunca heyecandan yerinde duramayan anne Sevgi Kayaalp, çok mutlu olduğunu dile getirerek “Allah başarısının devamını getirsin. Hepimizin gözü aydın. Allah bana verdi ben de Türkiye’ye verdim. Heyecandan kalbim çıkacaktı, dua ederek oğluma destek oldum. Rıza bütün Türkiye’yi temsil etti gururlandırdı. Bayrağımızı dalgalandırdı. Beni çok mutlu etti. İstiklal marşımızı söyletti” dedi.


Sıradaki hedeflerinin olimpiyat şampiyonluğu olduğunu söyleyen anne Kayaalp, “Olimpiyata gideceğiz, iki olimpiyat şampiyonluğuna kadar devam etmesini istiyorum. Rıza’ya sürpriz yapmak istiyordum ama nasip olmadı. Orada olsaydım daha iyi destek olurdum. Rıza’yı tribünlerden izleyecektim ama başaramadım. İnşallah bundan sonra tribünden izleyeceğim” şeklinde konuştu.


Rıza Kayaalp’in ablası Nagihan Bakır ise “Ailesi olarak gurur duyuyorum. İstiklal Marşımızı söyletiyor, bayrağımızı göndere çektiriyor. Çok heyecanlandık. Tüm Türkiye’yi gururlandırdı” derken Arzu Coşkun isimli ablası ise “Emeğinin karşılığını aldı. Bayrağımızı dalgalandırdı. Onunla gurur duyuyoruz. Onu çok seviyoruz. O bizim gururumuz. Allah hayırlısıyla olimpiyat şampiyonluğu da nasip eder” açıklamalarında bulundu.


Maç sonunda ise anne Sevgi Kayaalp ve baba Kelami Kayaalp’i başta Yozgat Valisi Kemal Yurtnaç olmak üzere birçok yakını telefonla arayarak tebrik etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Polis, dolandırıcılara karşı vatandaşları uyardı Samsun Vezirköprü’de polis ekipleri hırsızlık, dolandırıcılık konularında vatandaşları bilgilendirerek uyarıcı broşürler dağıttı. Vezirköprü İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Çelik’in de katıldığı çalışmada birim amirleri ile polisler vatandaşları dolandırıcılık olaylarına karşı yüz yüze bilgilendirdi. Emniyet Müdürü Çelik, "Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin” dedi. İlçe merkezinde gerçekleştirilen çalışmalarda broşür dağıtılarak çok sayıda vatandaşa siber güvenlik, KADES, hırsızlık ve dolandırıcılık konuları hakkında yüz yüze bilgi verildi. Gerçekleştirilen çalışmalar çerçevesinde, özellikle dolandırıcılık konularıyla ilgili; pazar yerlerinde, taksi durakları ile kuaförlerde, kahvehaneler ile kafeler de, iş yerleri ve parklarda vatandaşlarla görüşüldü. Yapılan bilgilendirmede, “Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin. Bu kişiler çünkü dolandırıcıdır. Bu kişiler sizleri inandırmak için kimlik ve adres bilgilerinizi hatta kimlik numaranızı dahi söyleyebilir. Bunlara itibar etmeyin. Bankadan aradığını söyleyerek ’kredi kartı aidatınızı ve dosya masraflarınızı iade ediyoruz’ diyerek kart ve şifre bilgilerini isteyen kişilere inanmayın. İnternet sitelerinden alışveriş yaparken dikkatli olun, güvenilir siteleri tercih edin" ifadelerine yer verildi.
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.