YEREL HABERLER - 28 Ocak 2016 Perşembe 17:14

Yozgat AFAD Bölgenin Risk Haritasını Belirliyor

A
A
A
Yozgat AFAD Bölgenin Risk Haritasını Belirliyor

Yozgat AFAD Müdürü Halil İbrahim İbiş, ev alırken dışındaki süslemeler ve görünümden ziyade bodrum kattaki kolonlara ve temelin sağlamlığına bakmak gerektiğini söyledi.
Yozgat İl AFAD Müdürü Halil İbrahim İbiş, bir basın toplantısı düzenleyerek AFAD’ın çalışmaları hakkında bilgi verdi. İbiş, Yozgat AFAD il müdürlüğü olarak il genelinde afet ve acil durum tehlike ve risklerini belirlemek amacıyla 60 adet topoğrafik harita üzerinden tehlike ve riskli alanlar belirlediklerini ve çalışmalarımız devam ettiğini söyledi. 18 Aralık 2013 tarihinde yürürlüğe giren Afet ve Acil Durum Müdürlüğü Hizmetleri Yönetmeliği kapsamında Türkiye Afet Müdahale Planı oluşturulduğuna değinen İbiş, “Afetlerde standart bir müdahale imkanı sunan planlar doğrultusunda oluşturulan Yozgat Afet Müdahale Planı (YAMP) herhangi bir afet anında Vali Başkanlığında İl Müdürlüğümüz koordinesinde toplanacak olan tüm kamu kuruluşları ve sivil toplum örgütlerine eşgüdümlü çalışma imkanı sunmuştur. Müdürlüğümüzde 1 şef, 3 enformasyon memuru ve 9 arama ve kurtarma teknisyeninden oluşan ekibimiz sıkışmalı trafik kazaları, kayıp arama ve diğer arama kurtarma olaylarına anında müdahale edebilmek için 24 saat görev başındalar. Enformasyon memurlarımız, Jandarma ve Polis tarafından 122 numaralı hattımıza gelen ihbarları değerlendirerek derhal ilgili şube müdürünü ve arama ve kurtarma teknisyenlerimizi olayla ilgili bilgilendiriyorlar ve sevk işlemlerini sağlıyorlar” diye konuştu.
10 Ocak’ta merkez üssü Kırşehir’in Çiçekdağı ilçesi olan 5.0 şiddetindeki deprem ve sonrası yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren İbiş, “Depremden sonra bir dizi çalışmalar yapılmıştır. Yerköy ilçemizde 300 bina 3 bin dairede hasar tespit çalışmaları yapılarak raporlar hazırlanmıştır” diye konuştu.
Depremin değil çürük binaların can kayıplarına sebep olduğuna değinen İbiş, “Vatandaşımız konut alırken, öncelikle binanın üzerindeki görkemine değil, kolonlarına, temellerinin sağlamlığına bakması gerekir” şeklinde konutu.
İbiş, Yozgat AFAD ekiplerinin 2015 yılı içerisnde 36 trafik kazası, bir boğulm, 9 kayıp, 1 sel baskını olmak üzere toplam 53 olaya müdahale ettiğini sözlerine ekledi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.