GENEL - 11 Nisan 2018 Çarşamba 20:37

Yozgat Şeker Fabrikası’nda çalışan taşeron işçiler kadro istiyor

A
A
A
Yozgat Şeker Fabrikası’nda çalışan taşeron işçiler kadro istiyor

Yozgat Şeker Fabrikası’nda çalışan yaklaşık 110 taşeron işçisi, fabrika önünde toplanarak kadro eylemi yaptılar.

Yozgat Şeker Fabrikası’nda çalışan yaklaşık 110 taşeron işçisi, fabrika önünde toplanarak kadro eylemi yaptılar.


Fabrikada çalışan taşeron işçileri adına açıklama yapan Adnan Gözübüyük, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seslerini duyacağına inandıklarını söyleyerek, "5 Aralık 2017 tarihinde Cumhurbaşkanımızın ’Kamuda taşeron sorununu bitiriyoruz, artık bu aradaki komisyoncular, taşeronlar ortadan kalkıyor’ açıklamasıyla çok sevinerek birbirimize ’hayırlı olsun’ dileklerimizi ilettik. Bu sıkıntılı çalışma sisteminden kurtulacağımızı, günü geldiğinde ekmeğimizin elimizden alınma ihtimalinin kalmayacağını ve artık haklarımızın verileceğini düşünerek çok sevinmiştik. Eşlerimiz, çocuklarımız ve ailelerimiz de rahat bir nefes almıştı. Çünkü artık söz verilmişti. 2 yıldır süre gelen sabırlı ve umutlu bekleyişimiz sonunda bitmişti. 24 Aralık 2017 tarihinde yayınlanan 696 sayılı KHK ile büyük bir şok yaşadık. Kadro alamamıştık. Bütün bunların üzerine şeker fabrikalarının özelleştirilmesi haberleri ile bir kez daha yıkıldık" dedi.


Gözübüyük sözlerine şöyle devam etti.


"Bizler 12 ay sürekli çalışan ve KİT’lere kadro verilmemesinden dolayı mağdur edilen Yozgat Şeker Fabrikası’nda 111, diğer özelleşen 14 şeker fabrikalarında ise toplam bin 675 kişiyiz. Başbakanımız ve hükümet yetkilileri fabrikalarla ilgili açıklamalar yapıyor ancak bu açıklamaların hiçbirinde taşeron işçilerinin adı geçmiyor, çalışanlar mağdur edilmeyecek denildiği halde bizleri hiç kimse görmüyor ve duymuyor. Bizim de bakmakla yükümlü olduğumuz ailelerimiz, çocuklarımız, gelecekle ilgili hayallerimiz var ama bunların hepsi bir çırpıda silinip atılıyor. Mademki çalışanlar mağdur olmayacak deniliyor, O zaman 1 milyon taşerona verilen kadroya bizlerin de dahil olmasını istiyoruz. Cumhurbaşkanımızın ve hükümetimizin bu konudaki hassasiyetine güveniyor, yetkili kişilerden resmi bir açıklama yapılmasını ve mağduriyetimizin giderilmesini bekliyoruz" şeklinde konuştu.


Basın açıklamasının ardından işçiler olaysız bir şekilde dağıldılar.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir ESOGÜ Hastanesi’nde 24 Nisan Avrupa Hormon Günü etkinliği Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde 24 Nisan Avrupa Hormon Günü dolayısıyla, ESOGÜ Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metobolizma Hastalıkları Bilim Dalı tarafından bilgilendirme etkinliği düzenlendi. Hastane poliklinikler girişinde gerçekleştirilen etkinlikte hormonların önemi vurgulanarak obezite ile kanser ilişkisinin önemine dikkat çekildi. Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metobolizma Hastalıkları Bilim Dalı’ndan konuyla ilgili olarak yapılan açıklama şöyle: “Obezite yüksek enerji alımına bağlı olarak vücutta aşırı yağ birikimi ile gelişen, pek çok bileşeni olan bir hastalıktır. Obezite ‘Beden Kitle İndeksi’ ile ifade edilir. Kişinin beden kitle indeksi 19-24.9 kilogram/metrekare ise normal kilo, 25-29.9 kilogram/metrekare ise aşırı kilo, 30 kilogram/metrekareden yüksek ise obezite, 40 kilogram/metrekareden yüksek ise ciddi obezite veya beraberinde pek çok hastalığa da sebep olabileceğinden morbid obezite söz konusudur. Obez hastaları değerlendiren uzmanlar öncelikle obeziteye neden olan genetik, hormonal veya metabolik bir hastalığın olup olmadığını değerlendirirler. Obeziteye neden olan böyle bir patoloji varsa öncelikle buna yönelik tedavi planlanır. Obeziteye neden olabilecek bir hastalık tespit edilmez ise sağlıklı beslenme ve egzersizin yanı sıra kilo azaltıcı tıbbi tedavi önerilerinde bulunulur. Türkiye’de 12 yıl arayla yapılan Türkiye Diyabet Obezite ve Hipertansiyon Epidemiyoloji Çalışması-I ve II’nin sonuçları obezite sıklığının aradan geçen 12 yıl içinde kadınlarda yüzde 34 ve erkeklerde yüzde 107 oranında arttığını göstermiştir. Obezite günümüzde önlenebilir ölümlerin sigaradan sonra ikinci en önemli nedenidir. Obezite tip 2 diyabet ve prediyabet olmak üzere kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon (HT), hiperlipidemi (HL), serebrovasküler hastalık, çeşitli kanserler, obstrüktif uyku-apne sendromu, karaciğer yağlanması, gastroözofageyal reflü, safra yolları hastalığı, polikistik over sendromu, infertilite, osteoartroz ve depresyon gibi sağlık sorununa neden olarak sağlık harcamalarını artırmakta ve yaşam beklentisini kısaltmaktadır. Obezitenin kanser gelişimiyle olan ilişkisi, bedenimizde obeziteye neden olan mekanizmaların bazılarının kanser gelişimine de yatkınlık sağlamasıyla açıklanmaktadır. Obeziteyle ilişkili özellikle menopoz sonrası ortaya çıkan meme kanseri, ayrıca kolorektal, pankreas, mide kardiya tümörleri; yemek borusu, endometrium ve over kanserlerinin ilişkili olabileceğine ait kanıtlar vardır. Türkiye’de T.C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Müdürlüğü’nün Kanser Daire Başkanlığı tarafından 2022’de yayınlanan son kanser istatistiklerine göre, ülkemizde yıllık yeni tanı alan kanser hastası sayısı artmaktadır. Sonuç olarak toplumumuzda artan obezite sıklığı ve kanser sıklığına dikkat çekmek ve obezitenin kansere neden olan etkenler içinde tıpkı sigara gibi önlenebilir bir etken olduğunu vurgulamak için 24 Nisan Avrupa Hormon Günü’nde biz de böyle bir etkinlik düzenlemiş bulunuyoruz.”