ÇEVRE - 04 Ekim 2017 Çarşamba 17:47

Belediye başkanından termik santral tepkisi

A
A
A
Belediye başkanından termik santral tepkisi

Zonguldak’ın Kilimli İlçesi’ne bağlı Çatalağzı Belde Belediye Başkanı Adnan Akgün, 7 bin nüfuslu beldede faaliyet gösteren 7 üniteden oluşan toplam 3 bin 90 megevat enerjili 3 termik santrale ilave yeni bir termik santral kurulmak istenmesine tepki gösterdi.

Zonguldak’ın Kilimli İlçesi’ne bağlı Çatalağzı Belde Belediye Başkanı Adnan Akgün, 7 bin nüfuslu beldede faaliyet gösteren 7 üniteden oluşan toplam 3 bin 90 megevat enerjili 3 termik santrale ilave yeni bir termik santral kurulmak istenmesine tepki gösterdi.


Zonguldak’ın Kilimli İlçesine bağlı Çatalağzı beldesinde Deniz kenarındaki Ömerağzı sahilinde yapılması planlanan 160 megavat gücündeki termik santral ile kül barajı için yarın Çevre Bakanlığı’nda yapılacak Değerlendirme Toplantısı öncesinde Çatalağzı Belediye Başkanı Adnan Akgün, açıklamalarda bulundu. Termik santralin sadece Çatalağzı için değil tüm Zonguldak halkının sorunu olduğunu dile getiren Akgün, ‘Enerji üretimi için kendi sağlıklarından fedakarlık yapıyorlar ama bu saatten sonra santral istemiyoruz. Mevcut santrallerin de revize edilip çalışmasını istiyoruz. Bu bağlamda da belki de dünyada ve Türkiye’de tekiz. Hafta başında da bu olumsuz durum için Guiness Rekorlar Kitabı’na da başvuracağız. Bu olumsuz durumu bu insanlara layık gören yöneticileri vicdanlarıyla baş başa bırakıyoruz. Enerji üretimi için kendi sağlıklarından fedakarlık yapıyorlar ama bu saatten sonra santral istemiyoruz. Artık yeter diyoruz” dedi.



“Bu saatten sonra da Termik Santral kurulmasını istemiyoruz”


Çatalağzı halkının bu termik santrallere zorunlu bırakıldığını, halkın kanser hastalığıyla karşı karşıya bırakıldığını dile getiren Başkan Akgün, “Şuan Çatalağzı’nda bulunan Termik Santralleri hepimiz görüyoruz. 7 bin nüfuslu beldede 700 metrede 7 tane termik santral şu an kurulmuş aktif olarak çalışmaktadır. Termik santraller üretim yaparken günde 30 bin ton kömür yanmakta ve bu 30 bin ton kömür yakılınca 10 bin ton kül ortaya çıkmaktadır. Bu santralleri soğutmak için denizden saatte 320 bin metre küp su çekilmekte ve bu soğutma çalışmaları sonucunda kullanılan su tekrar denize verilmektedir. Dışarıya salınan zehirli gaz ise 450 milyon metredir. Bu zehirli gazlar halkın kanser ve solunum hastalıklarına yakalanmasına sebebiyet veriyor. Çatalağzı halkı buna mecburen razı bırakılıyor. Yarın Çevre Bakanlığı’nda Ömerağzı’na yapılması planlanan termik santralin değerlendirme toplantısı var. Biz şunu söylüyoruz. Bu insanlar bu kadar fedakarlık yapıyor, sağlıklarından oluyorlar. Enerji üretimi için kendi sağlıklarından fedakarlık yapıyorlar ama bu saatten sonra santral istemiyoruz. Mevcut santrallerin de revize edilip çalışmasını istiyoruz. Bu bağlamda da belki de dünyada ve Türkiye’de tekiz. Hafta başında da bu olumsuz durum için Guiness Rekorlar Kitabı’na da başvuracağız. Bu olumsuz durumu bu insanlara layık gören yöneticileri vicdanlarıyla baş başa bırakıyoruz. Artık yeter diyoruz. Bu saatten sonra da Termik Santral kurulmasını istemiyoruz. Tüm halkımız da istemiyor. Yarın ki toplantıya da tüm Zonguldak’ta seçimle makamlara gelmiş insanların hepsini, halkı temsil eden hepsini yarın saat 10’da Çevre Bakanlığı’nın 4’üncü katında gerçekleşecek olan değerlendirme toplantısına davet ediyorum. Teşekkür ediyorum.’ şeklinde konuştu.



“Sağlıklı yaşam hakkımızı elimizden aldılar”


Ardından 1500 imza topladıklarını ve halkın Çatalağzı bölgesinde daha fazla termik santral istemediklerini dile getiren Çatalağzı Çevre Koruma Derneği Başkanı Aydemir Akbaş, ‘ Halkın oyuyla belli yerlere yönetim kadrolarına geçmiş olan Zonguldaklı yöneticiler bizi burada oturdu. Anayasal hakkımız olan sağlıklı yaşam çerçevesinde olan hakkımızı elimizden aldılar. Bizim burada istediğimiz herhangi bir santral projesine karşı protesto etmek, terörist eylem yapmak değil, biz sadece her canlıda bulunan yaşam içgüdüsünü savunarak yaşamak istiyoruz. Parasal güçleri olan kişilerin saldırılarına dur diyecek bir Zonguldak yöneticisiyle karşı karşıya gelmedik bu güne kadar. İmza kampanyasına gelince bu santral projelerinin önemli bir basamağı olan sosyolojik araştırma adı altında olan anketler yapılmak zorunda. Bu anketlerden ‘evet’ sonucu çıkmadığı sürece burada santral yapılamaz. Bunlar kendi aralarında bir şekilde anket yapılmış gibi gösteriyorlar bizde bunlara karşılık 1500 imzanın önüne geçerek artık bu bölgede santral istemediğimizi göstermiş olacağız. İnşallah yarın Çevre Bakanlığı’nda bize destek olmak isteyen yöneticilerimizin ilk olarak aramızda görmek istiyoruz’ şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Özgür Özel: “Görüşme gündemini buradan ilan etmem Cumhurbaşkanına açık mektup gibi olur" CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Görüşmenin içeriğine, devlet geleneklerine uygun, siyasi kültürümüze uygun bir şekilde belki kısa bir ön müzakere yapar arkadaşlar ardından görüşmeyi gerçekleştiririz. Benim görüşme gündemini buradan ilan etmem Cumhurbaşkanına açık mektup gibi olur” dedi. CHP Genel Başkanı Özel, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla TBMM’de düzenlenen resepsiyona katıldı. Resepsiyonda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özel, anayasa değişikliği konusunda kapıları kapatmadıklarını ancak belirli şartların yerine getirilmesi gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile randevusuna yönelikte konuşan Özel, olumlu bir havada geçmesini ve sonuç almayı ümit ettiklerini söyledi. “Görüşme gündemini buradan ilan etmem Cumhurbaşkanına açık mektup gibi olur” Cumhurbaşkanı Erdoğan ile gerçekleştireceği görüşme öncesinde CHP’nin önceki genel başkanları ile görüşeceğini söyleyen Özgür Özel, "Bu her iki tarafında önem atfettiği bir çalışma ziyareti diyebiliriz. Her ikimizin de gündemleri var, o gündemleri takip edeceğiz görüşmede. Randevuyu talep ettikten sonra netleşirken, görüşmenin içeriğine, devlet geleneklerine uygun, siyasi kültürümüze uygun bir şekilde belki kısa bir ön müzakere yapar arkadaşlar, ardından görüşmeyi gerçekleştiririz. Benim görüşme gündemini buradan ilan etmem Cumhurbaşkanına açık mektup gibi olur” ifadelerine yer verdi. Anayasa değişikliğine kapılar açık Anayasa değişikliği hakkında da konuşan Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı dinlemeden kesin bir şey söylemesinin yanlış olacağını dile getirdi. İktidarın anayasaya uyması konusunda gerekli ilerlemeleri görmeleri halinde kendilerinin de müzakere görüşmelerine katkı sağlayacağını söyleyen Özel, herhangi bir erken seçim talebinin seçmene saygısızlık olacağını, yerel seçimlerde bunun talep etmek için oy istemediklerini ve millet istemeden kendilerinin de erken seçim istemeyeceğini söyledi. İkinci görüşme olur mu? Cumhurbaşkanı Erdoğan ile gerçekleştireceği görüşmenin ardından tekrar bir araya gelip gelmeyeceklerine yönelik sorulan soruyu cevaplayan Özel, "Bu ikili ilişkiler, o toplantıya kimin nasıl geldiğine ve nasıl ayrıldığına, o toplantıdan ayrıldığında o toplantıyı verimli bulup bulmadığına bağlı. Bu iki taraflı bir şey. Siyasette her iki tarafta memnunsa, toplum bundan memnunsa ve toplumun, insanların yüzü gülüyorsa yüz güldürmek siyasetçilerin işi. Ama beyhude bir çabaysa o zaman tekrarlanmaz. Ben tekrarlanacağı ve sonuç alabileceğimiz bir görüşmeyi ümit ediyorum” diye konuştu.
İzmir İzmir’de 3 kişiyi öldüresiye döven 6 şüpheli adli kontrolle serbest İzmir’in Karşıyaka ilçesinde 3 kişinin demir sopalarla öldürülesiye darp edildiği olayda 6 şüpheli adli kontrolle serbest kaldı. Olay, geçtiğimiz pazar günü akşamı Karşıyaka ilçesi Bostanlı Mahallesi 2018. Sokak’ta meydana geldi. İddiaya göre, U.K. (23), O.S. (23) ve M.Y. (22) adlı kişiler, kafenin önünde oldukları esnada tanımadıkları 7 kişilik grubun demir sopalarla saldırısına uğradı. Saldırı anı kafede oturan bir vatandaş tarafından cep telefonu ile kaydedilirken, hastaneye sevk edilen gençlerden U.K.’nin aldığı darbelerle kafasından yaralandığı öğrenildi. Adli kontrolle serbest kaldılar İstihbarat Şube Müdürlüğü, Asayiş Şube Müdürlüğü ve Karşıyaka İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından şüphelilerin tespiti ve yakalanmasına yönelik geniş kapsamlı başlatılan çalışmalarda, suça sürüklenen çocuklar E.Y., E.S, M.E.T. ve A.İ. ile şüpheliler A.B. ve S.A. dün yakalandı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerin tamamı adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Öte yandan dün, konuyla ilgili İzmir Valiliğinden yapılan yazılı açıklamada, “Karşıyaka ilçesi Bostanlı Mahallesi 2018. Sokak üzerinde 21 Nisan’da saat 22.30 sıralarında meydana gelen kavga olayı ile ilgili olarak İl Emniyet Müdürlüğümüze bağlı ekipler tarafından yapılan araştırmalarda 3 şahsın Bornova ilçesinde ikamet ettikleri ve gezmek amaçlı Bostanlı’ya geldikleri, daha sonra yaşanan tartışma sonucunda bir grup tarafından darp edildikleri anlaşılmıştır. İstihbarat Şube Müdürlüğü, Asayiş Şube Müdürlüğü ve Karşıyaka İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından şüphelilerin tespiti ve yakalanmasına yönelik geniş kapsamlı bir çalışma başlatılmıştır. Yapılan saha ve kamera çalışmalarında olayın suça sürüklenen çocuklar E.Y., E.S, M.E.T. ve A.İ. ile şüpheliler A.B. ve S.A. tarafından gerçekleştirildiği tespit edilmiş, adı geçen şahıslar 22 Nisan 2024 günü yakalanmıştır. Olaya karışan diğer şüphelilerin tespiti ve yakalanmasına yönelik çalışmalar ile birlikte adli tahkikata devam edilmektedir” ifadelerine yer verilmişti.
Bursa Başkan Erdem: “Salça ihracatının önü açılmalı” Karacabey Ziraat Odası Başkanı Erhan Erdem, salçalık domateste uygulanmak istenen ihracat kotasının acilen kaldırılması gerektiğini belirtti. Başkan Erdem, kotanın kalkmaması halinde sanayici ve çiftçiyi zor bir durumun beklediğini ifade etti. Karacabey Ziraat Odası Başkanı Erhan Erdem, domates salçasına uygulanan kotanın kalkmaması halinde sanayici ve çiftçiyi çok vahim bir durumun beklediğini belirtti. Başkan Erdem, ”Türkiye’de 2022 yılında salçalık domates ekim alanlarımız 330 bin dekar iken 2023 yılında 480 bin dekarlara kadar çıktı. Bu artış hem ülke içindeki salça tüketimini fazlasıyla karşılıyorken hem de ihracat yolunu açıyor. Fakat ihracatta konulan kotalar başta salça sanayimizi sonra çiftçimizi ve diğer paydaşları inanılmaz şekilde yoruyor. Bununla birlikte ülke ekonomisine, istihdama büyük zararlar veriyor. Bu dönemde Türkiye’nin artan ihracat potansiyelini doğru bir matematik yapılarak iyi değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Salça sanayicimizin önü şimdiden açılmalı. Salça üretimi zamanı geldiğinde sanayicimiz sıkıntıya girmemelidir. Sanayici sıkıntıya girdiğinde çiftçilerimiz, işçilerimiz, nakliyecilerimiz, esnafımız vs. tüm paydaşlarımız sıkıntıya giriyor. Bu büyük çarkın dönüşü görülmeli ve şimdiden önlem alınmalıdır. Köprüden sonraki son çıkıştayız. Bu kota ya tamamen kaldırılmalı veya sınırları genişletilmelidir” dedi.