GENEL - 25 Haziran 2018 Pazartesi 17:50

BEÜ Diş hekimliği mezuniyet töreni gerçekleştirildi

A
A
A
BEÜ Diş hekimliği mezuniyet töreni gerçekleştirildi

Bülent Ecevit Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi 2017-2018 akademik yılı mezuniyet töreni gerçekleşti.

Bülent Ecevit Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi 2017-2018 akademik yılı mezuniyet töreni gerçekleşti.


Sezai Karakoç Kültür Merkezi’nde düzenlenen Mezuniyet Törenine Rektör Prof. Dr. Mustafa Çufalı, Baro Başkanı Özel Eroğlu, Kozlu Kaymakamı Ahmet Karakaya, Jandarma Komutanı Albay Gökhan İnan, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kemal Büyükgüzel, Diş Hekimliği Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Emre Bodrumlu, senato üyeleri, öğretim elemanları ve öğrenci aileleri katıldı.


Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan tören, Diş hekimliği Fakültesi Dönem Birincisi Merve Demir’in konuşması ile devam etti. Dönem Birincisi Merve Demir konuşmasında; "Bugün ortak bir sevinci paylaşmak için buradayız. 5 yıl süren zorlu eğitim sürecimizi bitirmenin bilincini ve haklı gururunu yaşamaktayız. Kimimiz bu mesleği bir sanat olarak kimimiz insanlara yardım etme içgüdüsüyle tercih ettik ve zamanla seçtiğimiz mesleği kendimizle özdeşleştirdiğimiz için devam ettik. Bu süreç boyunca şaşkınlık, heyecan ve telaşlarımızın olduğu pre-klinik yıllarımızın ardından hekim olma yolunda kliniklere ilk adımlarımızı attık. Pre-klinik yıllarımızı değerli hocalarımız ve asistanlarımızın bilgiyle anlattıkları deneyimlerin hastayla karşılaştığımızda ne kadar kıymetli olduğunu anladık. Meslek hayatımızda ise, dikkatin, bilginin ve deneyimin ne kadar önemli olduğunu kavradık. Bize bu deneyimleri yaşatan bütün asistanlarımıza ve hocalarımıza teşekkür ederim. Umarım hayatımız boyunca bu deneyimleri unutmadan ve adaleti ilke edinen hekimler olarak hayatımızı sürdürürüz. Son olarak her zaman yanımda olan, her yakınmamda her pes ettiğimde beni destekleyen adil ve vicdanımla hareket etmeye yönlendiren özellikle annem olmak üzere değerli aileme teşekkür ederim. Sevgili arkadaşlarım yolumuz açık olsun. Hayat istediğimiz güzelliklerle karşılaştırsın hepimizi" diyerek konuşmasını bitirdi.


Ardından kürsüye gelen BEÜ Diş Hekimliği Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Emre Bodrumlu, Diş Hekimliği Fakültesinin son dönem teknolojik cihazların kullanılması, artan fiziki imkanları ve eğitim kalitesiyle tercih edilen bir fakülte olma durumuna yükseldiğini ifade ederek “Bugün burada ortak bir sevinci paylaşmak için toplandık. Kuruluşumuzun 10.yılında beşinci mezunlarımızı uğurlamak için buradayız. 10 yıl önce eğitim-öğretim hayatına başlayan fakültemiz gerek öğrenci gerekse uzmanlık eğitiminde son dönem teknolojik cihazların kullanılması, artan fiziki imkanları ve eğitim kalitesiyle tercih edilen bir fakülte olma durumuna yükselmiştir. Fakültemiz hem kapsamlı eğitim vererek, donanımlı diş hekimleri yetiştirmekte; hem de alanında uzman öğretim üyeleri ile sadece bulunduğu bölgeye değil, tüm ülkeye sağlık hizmeti sunmaktadır. Ülkemizin hemen hemen her bölgesine üniversitemizden mezun olan ve halka sağlık hizmeti sunan birçok diş hekimi kazandırmanın gururunu yaşamaktayız. Fakültemizin her türlü ihtiyacında bizlerden ilgisini ve desteklerini esirgemeyen Rektörümüz Prof. Dr. Mustafa Çufalı’ya şahsım ve Fakültem adına şükranlarımı sunuyorum” dedi.


2017-2018 akademik yılında Üniversiteden 6 Bin 700, Diş Hekimliği Fakültesinden ise 60 öğrenci mezun ettiklerini ifade eden BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Çufalı, “2017-2018 akademik yılında üniversitemizden 6700, Diş Hekimliği Fakültemizden ise 60 öğrencimizi mezun ediyoruz. Bilime verdiği katkının yanında Zonguldak’a da sosyal, ekonomik ve kültürel katkılar sağlayan üniversitemiz daha da gelişmeye devam edecektir. Biz elimizden geleni yapmaya, gelmeyeni de zorlamaya devam edeceğiz. Sayıları her geçen yıl artan Uluslararası öğrencilerimiz ile öğretim elemanlarımızın uluslararası yayın ve faaliyetleri, üniversitemizin adını dünyanın her bölgesinde duyurmaya devam edeceklerdir” dedi.


Öğrenci ailelerine seslenen Rektör Çufalı, “Gençleri bize emanet etmiştiniz. Ana-baba, veli olmak zordur. Onlara elimizden geldiği kadar faydalı olmaya, alanlarında bilgi ve beceri kazandırmaya çalıştık. Umarım beklentileriniz olabildiğince karşılanmıştır. Biliyoruz ki, çocuklarınız sizin için hep çocuk kalacaktır. Ama şunu hatırlatmakta fayda var ki onlar artık büyükler, onlara güveniniz. Tabii bu güvenin yanında yine de kollarınız, kanatlarınız, yardımınız, desteğiniz onların üzerinde olacaktır” diyerek sözlerine mezun öğrenciler ile devam etti. Mezun öğrencilere ise, “Gençler, üniversitede aldığınız eğitimin ardından yeni bir hayata başlıyorsunuz. Burada acı-tatlı fakat unutamayacağınız günleriniz geçti. Bu günleriniz, tecrübeleriniz, öğrendikleriniz, hatta öğrenemedikleriniz bile hayatınızın bir safhasında karşınıza çıkacaktır. Ümit ediyorum ki, burada edindikleriniz önünüzde ışık olur, yol olur. Hep doğru olun, doğruluktan ayrılmayın, dik durun. Eğitim bir ömür boyu devam eden bir süreçtir. Bundan sonraki hayatınızda da kendinizi yetiştirmeye, geliştirmeye devam edin. Cesaretli olun, girişimci olun. Mutluluğun insanlara faydalı olmaktan geçtiğini unutmayın. Hep iyilik ve güzellikle anılacak bir geleceğiniz olsun, hayatınız verimi, sevinçli, huzurlu olsun. Yolunuz açık, bahtınız aydınlık olsun” dedi.


Dönem Birincisi Merve Demir’e Rektör Prof. Dr. Mustafa Çufalı mezuniyet diplomasını takdim etti. Demirin, mezuniyet kütüğüne plaket çakmasının ardından mezun öğrencilere diplomaları verildi. Mezuniyet Töreni, mezun öğrencilerin coşkuyla keplerini fırlatmasıyla sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Vali Çiçek Koltuğunu 8.Sınıf Öğrencisi Esma’ya devretti Kayseri Valisi Gökmen Çiçek; 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla temsili olarak koltuğunu Kocasinan İlçesi Sümer Ortaokulu öğrencilerinden Esma Necla Doğan’a devretti. Valilik koltuğuna oturan Esma Necla Doğan; "Bağımsızlığımızın ve egemenliğimizin sembolü olan TBMM çok zor şartlarda açılmıştır. Cumhuriyetimiz de büyük fedakârlıklarla, gayretlerle kurulmuştur. Ülkemizi çağdaş uygarlıklar düzeyine ulaştırmak için hiç yorulmadan çalışmaya devam ederken Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından çocuklara armağan edilen bu bayramın sevincini ve coşkusunu, tüm dünya çocuklarıyla paylaşıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, tüm silah arkadaşlarını, şehitlerimizi, gazilerimizi rahmetle anıyor, saygılarımızı sunuyoruz. Atatürk’ün tüm dünya çocuklarına armağanı ve 104. yılını kutladığımız, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun” diye konuştu. Vali Esma Necla Doğan Vali Gökmen Çiçek’e; "TBMM’nin açılışının 104. Yıl dönümü kapsamında bizleri kabul ettiğiniz için Kayserili öğrenciler adına sizlere çok teşekkür ederim. Kayseri’ye ve Kayserililere olan samimi ve içten destekleriniz bizler için Türkiye Cumhuriyeti’nin milletine olan desteğinin de bir yansımasıdır. Görevde olduğunuz sürece Kayseri için özellikle turizm alanında yapmış olduğunuz çalışmaları yakından takip ediyoruz. Yeşilhisar ilçemize bağlı Soğanlı Vadisinde gerek yöre halkına ve gerekse turizme yönelik yaptığınız katkıların yanında ilimizde gençlerimize yönelik ERVA Spor Kulübü çatısı altında yaptığınız zararlı alışkanlıkları önleyici çalışmalarınızda bizler için çok önemli. Birçok alanda canla başla çalıştığınız için bizlerin gönlünde ’Vali Amca’ olarak yer alıyorsunuz sizlere çok teşekkür ederim" dedi. ERVA Spor Kulüplerinden sorumlu Vali Yardımcısı Ömer Tekeş’i telefonlar arayan Vali Esma Necla Doğan, ERVA projesinin gidişatı ile ilgili bilgiler aldı. İl Emniyet Müdürü Atanur Aydın ile de görüşen Vali Doğan; "Okul önlerindeki yaya geçitlerinin güvenliğinin artırılması ve okul servislerinin daha sık denetlenmesi talimatı verdi. Öğrencilerin aileleriyle telefonda görüşerek teşekkür eden Vali Çiçek, tüm dünya çocuklarının 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutladı ve öğrencilerle bir süre sohbet ederek yakın ilgi gösterdi. Programda, Vali Yardımcısı Adnan Türkdamar, İl Milli Eğitim Müdürü Bahameddin Karaköse ve öğretmenler de hazır bulundu.
Kahramanmaraş Kahramanmaraş’ta ABD’ye bakır ihracı Kahramanmaraş’ın geleneksel el sanatlarından bakırcılık mesleği 6 Şubat depremlerinin ardından üretimini sürdürüyor. Depremin yaralarını saran esnaf ürünleri Amerika başta olmak üzere Avrupa ülkelerine ihraç ediyor. Kahramanmaraş’ta çok eski bir geçmişe ve geleneğe sahip olan bakırcılık sanatı, 1950’li yıllardan itibaren ivme kazandı. Bakırın dövülerek şekillendirilmesi ve süslenmesiyle ortaya çıkan mutfak eşyaları ve çeşitli süs eşyalarının imal edildiği bir geleneksel el sanatı olan bakırcılık, yaygın bir şekilde hem kullanılıyor hem de üretimini sürdürüyor. Kahramanmaraş Küçük Sanayi Sitesi’ndeki bakırcı esnafları da üretimini sürdürüyor. Deprem sonrası yarasını saran esnaf 10 bin ürünü hem üretiyor hem de yurt içi ve yurt dışına gönderiyor. Bakır üreticisi İsmail Binici, “Bakırı işlemecilik ve mutfak eşyaları üzerine çalışıyoruz. 1980 yılından bu yana atölyemizi çalıştırıyoruz ve mesleğe 7 yaşında başladım. Mutfak eşyaları, dekoratif işler, bakır kaplama ve mangal işleri gibi nasıl bir talep olursa yapabilecek kapasitedeyiz. Kahramanmaraş’ta bakırcılık iyi bir konumda. Türkiye genelinde azınlığa düşmüş bir meslek ama bizim bu yöremizde halen devam ediyor” dedi. Bakırın yıllık 150 bin dolar civarında ihracat rakamlarına ulaştığını da ifade eden Binici, “Yaptığımız ürünler yurt içi ve yurt dışına gönderiyoruz. Amerika başta olmak üzere Avrupa ülkelerine gönderiyoruz özellikle kahve takımı gönderiyoruz. Aşırı miktarda olmasa da yılda iki konteyner 100-150 bin dolarlık ihracat yapılıyor. Ecdadımız hep bakır kullanmış bir müddet bakırcılık başka metaller çıktığı için gerilemiştir ve mutfak eşyaları devreye girmiştir. Hatta doktorlar bakırı önermeye başladı. Restoranlar bakır kullanmaya başladı. Bakır hayatımızın biri parçası ve sağlığa faydası çok. Depremin ilk aşamalarından itibaren 3-4 ay hiçbir şey yapamadık iş yerimiz hasar aldı ve makinalar ve ürünler hasar gördü sonra toparladık işimize devam ediyoruz” diye konuştu. Bakır ustası Mahmut Koz ise, “Özellikle mutfakta kullanılan her şeyde kullanılır 10 bin civarında bir çeşidimiz vardır. Tarihi değerli ürünlerde yapıyoruz” dedi.
Kahramanmaraş Kahramanmaraş’ta ABD’ye bakır ihracı Kahramanmaraş’ın geleneksel el sanatlarından bakırcılık mesleği 6 Şubat depremlerinin ardından üretimini sürdürüyor. Depremin yaralarını saran esnaf ürünleri Amerika başta olmak üzere Avrupa ülkelerine ihraç ediyor. Kahramanmaraş’ta çok eski bir geçmişe ve geleneğe sahip olan bakırcılık sanatı, 1950’li yıllardan itibaren ivme kazandı. Bakırın dövülerek şekillendirilmesi ve süslenmesiyle ortaya çıkan mutfak eşyaları ve çeşitli süs eşyalarının imal edildiği bir geleneksel el sanatı olan bakırcılık, yaygın bir şekilde hem kullanılıyor hem de üretimini sürdürüyor. Kahramanmaraş Küçük Sanayi Sitesi’ndeki bakırcı esnafları da üretimini sürdürüyor. Deprem sonrası yarasını saran esnaf 10 bin ürünü hem üretiyor hem de yurt içi ve yurt dışına gönderiyor. Bakır üreticisi İsmail Binici, “Bakırı işlemecilik ve mutfak eşyaları üzerine çalışıyoruz. 1980 yılından bu yana atölyemizi çalıştırıyoruz ve mesleğe 7 yaşında başladım. Mutfak eşyaları, dekoratif işler, bakır kaplama ve mangal işleri gibi nasıl bir talep olursa yapabilecek kapasitedeyiz. Kahramanmaraş’ta bakırcılık iyi bir konumda. Türkiye genelinde azınlığa düşmüş bir meslek ama bizim bu yöremizde halen devam ediyor” dedi. Bakırın yıllık 150 bin dolar civarında ihracat rakamlarına ulaştığını da ifade eden Binici, “Yaptığımız ürünler yurt içi ve yurt dışına gönderiyoruz. Amerika başta olmak üzere Avrupa ülkelerine gönderiyoruz özellikle kahve takımı gönderiyoruz. Aşırı miktarda olmasa da yılda iki konteyner 100-150 bin dolarlık ihracat yapılıyor. Ecdadımız hep bakır kullanmış bir müddet bakırcılık başka metaller çıktığı için gerilemiştir ve mutfak eşyaları devreye girmiştir. Hatta doktorlar bakırı önermeye başladı. Restoranlar bakır kullanmaya başladı. Bakır hayatımızın biri parçası ve sağlığa faydası çok. Depremin ilk aşamalarından itibaren 3-4 ay hiçbir şey yapamadık iş yerimiz hasar aldı ve makinalar ve ürünler hasar gördü sonra toparladık işimize devam ediyoruz” diye konuştu. Bakır ustası Mahmut Koz ise, “Özellikle mutfakta kullanılan her şeyde kullanılır 10 bin civarında bir çeşidimiz vardır. Tarihi değerli ürünlerde yapıyoruz” dedi.