YEREL HABERLER - 29 Mart 2017 Çarşamba 17:05

Çaturoğlu ve Çakır’a köylerde tam destek

A
A
A
Çaturoğlu ve Çakır’a köylerde tam destek

AK Parti Zonguldak Milletvekili Faruk Çaturoğlu partisinin Ereğli İlçe Başkanı Fatih Çakır ile birlikte Zindancılar ve Osmanlar Köylerini ziyaret etti.

AK Parti Zonguldak Milletvekili Faruk Çaturoğlu partisinin Ereğli İlçe Başkanı Fatih Çakır ile birlikte Zindancılar ve Osmanlar Köylerini ziyaret etti. Çaturoğlu ile Çakır iki köyde de vatandaşların referanduma ‘Evet’ desteği vereceklerini söylemesi ile büyük moral depoladı.


AK Parti Zonguldak Meclisi üyeleri Ali Tarakçı ve Kazım Beceren’in yanı sıra parti yöneticileri, belde başkanları, gençlik kolları üyeleri ile birlikte ilk olarak Zindancılar Köyü’nü ziyaret etti. Zindancılar köyünde yapılan konuşmaların ardından toplantıya katılan kadınlar referandumda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı desteklediklerini belirterek referandumda ‘Evet’ oyu kullanacaklarını söyledi.


Osmanlar Köyü’nde de büyük bir kalabalık tarafından karşılanan Milletvekili Çaturoğlu ile Çakır, vatandaşların sorunlarını dinledi.


Burada halka hitaben bir konuşma yapan AK Parti Kdz. Ereğli İlçe Başkanı Fatih Çakır 1923’te kurtuluş savaşının yaşandığı zor günlerden sonra Cumhuriyet’in kurulduğunu ve 1945’e kadar tek partili sistemle yönetildiğini söyledi. Türkiye’nin tıpkı bu gün olduğu gibi sistem değişikliğine giderek çok partili sisteme geçtiğini anlatan Çakır, iç ve dış müdahalelerle bundan sonra her 10 yılda bir darbe yapılarak ülkenin kalkınmasının önünün kesildiğini vurguladı.


Sadece 28 Şubat ve 2001 yılındaki krizin faturasının Türkiye’ye bedelinin 300 milyar doların üzerinde olduğunu söyleyen Çakır, “Türkiye koalisyonlar döneminde çok ağır bedeller ödedi. 15 yıllık AK Parti iktidarında neler yapıldığını görüyorsunuz. 2002’de AK Parti iktidara geldiğinde kasa tam takır kuru bakır. İktidara gelir gelmez kurucu genel başkanımız Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan milletten kesilen ve tasarruf fonların biriktirilen paraları ‘Devletin, millete borcu olamaz’ diyerek nemaların hepsini ödedi. SSK ve Devlet hastaneleri ayrıydı, işçilerin yoğun olduğu yerlerde SSK hastaneleri, memurların yoğun olduğu yerlerde devlet hastanelerinde kuyruklar vardı. Hastaneleri birleştireceğimizi söylediğimizde bu günkü CHP o günde ‘Hayır, birleştiremezsiniz, sistem çöker’ dedi. Hastaneleri birleştirdik, sistem çöktü mü? Elbette çökmedi. Hamd olsun bu gün Türkiye’de sağlık alanında halkımıza Avrupa standartlarının üzerinde hizmet veriliyor. Vatandaşımızın çocuğu olurdu, hastane parasını ödeyemediği için çocuğu rehin kalırdı. Eczane kuyruklarını herkes hatırlıyordur. İsteyen, istediği eczaneden ilacını alacak dediğimizde ‘Devlete kimse ilaç vermez’ dediler, bu gün 15 yıl önceki fiyatlardan daha ucuza devletimize ilaç veriliyor, halkımız gidip istediği eczaneden ilacını alabiliyor. Ereğli’den Düzce’ye giden yolu hatırlayın, bir geliş bir gidiş vardı. Önünüze bir sac kamyonu çıkar Akçakoca’ya Düzce’ye kadar onu takip etmek zorunda kalırdınız. Sollamaya kalktığınızda bir çok ölümlü kaza olurdu. Bu gün hamd olsun duble yol ve tünellerle insanlarımız rahat bir şekilde seyahatlerini yapabiliyorlar. Önceden IMF’den bir memur gelir Başbakanımızı sorguya çeker ‘Memura şu kadar zam yapamazsın, emekliye şu kadar zam yapamazsın’ derdi. ‘Borç alan emir alır’ atasözünde olduğu gibi. Birde kalkarlar özgürlükten, bağımsızlıktan bahsederlerdi. Bu gün hamd olsun IMF’yi gönderdik, memurumuza, emeklimize ne kadar ödeyeceğimizi elimizdeki imkanlar dahilinde kendimiz karar veriyoruz. Eğer biz 15 senedir değil 30 senedir tek başına iktidar ile yönetilseydik Türkiye çok daha ileride olacaktık. Bu PKK belasını başımıza kim saldı? Bizim bir insansız hava aracımız yoktu. ABD ve İsrail’den istihbarat desteği isterdik. Onlarda dolu olan yeri boş, boş olan yeri dolu gösterirler, yılarca boş dağlara tepeleri bombalattırdılar. Bu gün hamd olsun kendi insansız hava aracımızla tepelerine biniyoruz. Acemi erlerle terörle mücadele etmeye çalıştık, binlerce şehit verdik. Bu gün ise profesyonel askerlerimizle terörle mücadele ediyor ve kökünü kurutuyoruz. Hiçbir yerde kafalarını kaldıramıyorlar, tepelerine çöküyoruz. Hepsi kaçmak zorunda kalıyor ” dedi.


Çakır artık birilerinin yazdığı senaryoda figüranlık oynayan Türkiye olmadığını, kendi yazdığı senaryoda başrol oynayan güçlü Türkiye olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanlığı hükumet sisteminde devleti faiz baronlarının, askerlerin, zenginlerin ve medya patronlarının değil halkın yöneteceğini ifade eden Çakır, millete tanınan bu hakkın geri tepilmemesi gerektiğini vurguladı.


AK Parti Zonguldak Milletvekili Faruk Çaturoğlu’da konuşmasında halkın istemediği hiçbir gücün yeni sistemle beraber asla ülke yönetimine gelemeyeceğini ifade etti. CHP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendi içerisinde bir isim çıktığında seçilemeyeceğini bildiği için sağ görüşlü Ekmelettin İhsanoğlu’nu aday gösterdiğini vurgulayan Çaturoğlu, CHP’ye sol kesim tarafından beğenilen Eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’i aday göstermelerini isteyerek ‘Hodri meydan’ çekti. Hafta sonu katılacağı ve gurbetçilerle bir araya geleceği programların Almanya’nın tutumu nedeniyle iptal edildiğini anlatan Çaturoğlu, Haçlı seferlerinin bu günde devam ettiğinin net bir şekilde görüldüğünü söyledi. Çaturoğlu konuşmasında şu sözleri sarf etti: “Biz duygusal bir milletiz ve affediyoruz. Ama bu ecnebiler böyle değil. 100 yıllar önce Anadolu topraklarında Haçlı seferleri sırasında kaybettikleri şövalyeleri halen unutmuyorlar. Avrupa Birliği ülkeleri Hristiyan Kulübü olduklarını ispatlarcasına Papa ile birlikte toplantı yapıp resim verdiler. Onların gözünde Recep Tayyip Erdoğan Anadolu topraklarında durdurup imha eden Selçuklu Sultanı Kılıçarslan gibi. Yine şarkın sevgili sultanı Selahattin-i Eyyubi. Biliyorsunuz Selahattin-i Eyyubi Kudüs’ü haçlılardan geri alan kumandandır. Güçlü bir Türkiye istemiyorlar çünkü Türkiye; onların dünya üzerindeki hakimiyetleri ve sömürü düzenleri için büyük bir tehlike. Ama onlar ne yaparlarsa yapsınlar Allah’ında bir hesabı var, bu milletinde bir hesabı var” dedi.



“Zonguldak’ın 16 Nisan’dan sonra büyük şehir yapılacağı söylemi yalandır”


Milletin yaşam tarzına, inancına ve kültürüne saygı göstermeyenlerin bu sistemle yönetime gelemeyeceğini ve bu nedenle Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine karşı çıktıklarını vurgulayan Çaturoğlu, yeni sistemle ilgili olarak ortaya atılan yalanlara da tek tek yanıt verdi. Zonguldak genelinde yürütülen kampanyalar sırasında Zonguldak’ın Büyükşehir yapılacağı, herkesin ineğinden tavuğundan vergi alınacağı yalanının ortaya atıldığını ifade eden Çaturoğlu “Bu 18 madde geçerse Zonguldak Büyük şehir olacakmış. İnekten, köpekten, tavuktan, kediden vergi alınacakmış. Köyün tapulu malları belediyelere geçecekmiş. Muhtarlar belediyelere bağlanacak ve hatta Cumhurbaşkanı isterse tüm muhtarları görevden alacakmış. Cumhurbaşkanımızın muhtarlarla son derece iyi ilişkileri var. Bir kere bu söylem bunu zedelemeye yönelik. İkincisi bu referandumun içerisinde büyükşehir ile ilgili hiçbir şey yok. Büyükşehir meselesi TBMM’de kabul edilen kanunla yapılmıştır. O’nun nüfus sınırlaması da 750 bindir. Bundan sonra sayının yukarı yada aşağı çıkarılması Cumhurbaşkanının değil TBMM’nin tasarrufundadır, yetkisindedir. 16 Nisan’dan sonrada yine TBMM’den çıkacak bir kanunla olacak bir meseledir. Biz bu referandumdan ‘Evet’ çıkacağını sizlerden aldığımız ışıkla biliyoruz. Farz edelim ki ‘Hayır’ çıktı. Hükümet zaten 2019 yılına kadar görevinin başında. İsterse bu düzenlemeyi yine yapar. Bu söylem insanların kafasını karıştırmak, ‘hayır’ cephesine ne kadar oy devşirebiliriz korkusu içerisinde söylenmiş kuyruklu bir yalandır” diye konuştu. Çaturoğlu ayrıca Doğu ve Güyendoğu’da ki yapıdan dolayı eyalet sisteminin Türkiye’ye uygun bir model olmadığını belirterek, 16 Nisan’dan sonra Türkiye’nin eyalet sistemine geçeceği söylemlerinin de tamamen yalan olduğunu anlattı.


Çaturoğlu ve Çakır yapılan konuşmaların ardından Osmanlar Köyü’nde ki vatandaşlarla toplu fotoğraf çektirip sohbet etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Komşusunu öldüren sanığa müebbet hapis talebi Kocaeli’nin İzmit ilçesinde beraber alkol içtiği komşusunu nişanlısına küfür ettiği iddiasıyla tüfekle vurarak öldüren sanık hakkında müebbet hapis cezası talep edildi. Olay, 21 Haziran 2023’de Durhasan Mahallesi’ndeki ağaçlık alanda meydana geldi. İddiaya göre, İsmail Kütük (54) ile Erdem D. (35) arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesiyle Erdem D., pompalı tüfekle İsmail Kütük’e ateş etti. Kurşunlar vücuduna isabet eden Kütük, olay yerinde yaşamını yitirdi. İlçe Jandarma Komutanlığına giderek teslim olan Erdem D. ise tutuklandı. Olaya ilişkin açılan davanın duruşması Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Erdem D., maktulün ailesi ve taraf avukatları katıldı. Cumhuriyet savcısı mütalaasında, sanığın jandarmaya verdiği ilk ifadesinde maktulün annesine yönelik küfür ettiğini söylediği, ancak mahkeme huzurunda ise nişanlısına yönelik küfür ettiğini beyan ettiğini belirtti. Sanığın suçtan kurtulmaya ve tahrik hükümlerinin uygulanmasına yönelik çelişkili ifade verdiği göz önüne alındı. Bu sebeple sanık hakkında kasten öldürme suçundan müebbet hapis cezası talep edilirken, tahrik indirimi ise uygulanmaması istendi. Mahkeme heyeti, avukatların süre talebi üzerine sanığın tutukluluk halinin devamına ve duruşmanın ertelenmesine karar verdi. Maktulün nişanlısına küfür ettiğini iddia etmişti Sanık ilk celsede verdiği ifadesinde, "Maktul ile beraber alkol içiyorduk. İsmail Kütük müstakbel eşi hakkında çirkin sözler söyledi. Hamile nişanlım hakkında, ’O çocuk senden değildir, çocuğun kimden olduğu belli değil’ diyerek nişanlıma küfür etti. Söyledikleri karşısında İsmail’e karşı çıkınca yüzüme tükürüp küfür etti, tokat attı. Yerde duran tüfeği kendisine doğrultum. İsmail tüfeğin namusunu tutarak ’Beni mi vuracaksın?’ diyerek küfür etti. Aramızda arbede oldu, tüfeği doğrulttuğumda elim tetikteydi ve tüfek patladı. Neresine isabet ettiğini hatırlamıyorum. Yere düşmeyince yine bana saldıracak düşüncesiyle 2 kez daha tetiğe bastım. Sonra olay yerinden uzaklaştım" ifadelerini kullanmıştı.