ASAYİŞ - 09 Ağustos 2017 Çarşamba 16:16

Dereye düşen Mirza bebek hayata tutunamadı

A
A
A
Dereye düşen Mirza bebek hayata tutunamadı

Zonguldak’ın Alaplı ilçesine mevsimlik fındık işçisi olarak gelen ailenin 1,5 yaşındaki oğulları, düştüğü derede geçirdiği boğulma tehlikesinin ardından kaldırıldığı hastanede iki günlük yaşam savaşını kaybetti.

Zonguldak’ın Alaplı ilçesine mevsimlik fındık işçisi olarak gelen ailenin 1,5 yaşındaki oğulları, düştüğü derede geçirdiği boğulma tehlikesinin ardından kaldırıldığı hastanede iki günlük yaşam savaşını kaybetti.


Edinilen bilgiye göre, Gaziantep’in Şehitkamil ilçesinde yaşayan Kaya ailesi, mevsimlik fındık işçisi olarak Alaplı ilçesine geldi. Fındık işçisi olarak çalışan baba Onur Kaya ve eşi Aysun Kaya, fındık topladığı sırada iddiaya göre tek çocukları olan 1,5 yaşındaki bebekleri Mirza bahçe kenarında bulunan dereye düştü. Bebeklerinin olmadığını fark eden aile telaş içerisinde Mirza’yı aradı. Dere kenarında hareketsiz şekilde yatarken bulunan Mirza Kaya, olay yerine çağrılan 112 Acil Sağlık ekiplerinin müdahalesinin ardından Alaplı Devlet Hastanesine kaldırıldı.


Hastaneye kaldırılan talihsiz bebek, 40 dakikalık kalp masajının ardından hayata döndürüldü. Kaya, ambulansla Bülent Ecevit Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesine sevk edildi. Çocuk Sağlığı Yoğun Bakım Ünitesinde tedavi altına alınan Mirza bebek, iki günlük yaşam mücadelesini kaybetti. Mirza bebeğin cenazesinin Gaziantep’e götürülmesi bekleniyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Yılmaz’dan çocuklara özel davet Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla ücretsiz organize edilecek, yüzme etkinliği, resim sergisi, konser ve tiyatro etkinliklerine tüm çocukları davet etti. Şehitkamil Belediyesi tarafından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle gerçekleştirilecek 4 farklı etkinlik organize edilecek. İlk organizasyon, 20 Nisan 2024 Cumartesi günü ve 21 Nisan 2024 Pazar günü Alleben 1 Yüzme Havuzu’nda yapılacak. 22 Nisan 2024 Pazartesi günü saat 18.00’da Şehitkamil Sanat Galerisi’nde “Çocuk Resim Sergisi” açılışı yapılacak. 23 Nisan Salı 2024 günü saat 11.00, 14.00 ve 16.00’da 3 farklı seansta Şehitkamil Kültür ve Kongre Merkezi’nde “Küçük Prens Çocuk Tiyatrosu” sahnelenecek. 23 Nisan Salı 2024 günü saat 19.00’da Şehitkamil Sanat Merkezi’nde “Çocuk Orkestrası 23 Nisan Özel Konseri” icra edilecek. “Sizi aramızda görmekten mutluluk duyacağız” Tüm organizasyonların ücretsiz düzenleneceğini belirten Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, “Şehitkamil Belediyesi olarak çocuklarımızın, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda çocuklarımız için birbirinden eğlenceli etkinlikler hazırladık. Çocuklar, bayram gününü bizimle paylaşmak için ailenizle gelip, etkinliklerimize katılabilirsiniz. Unutulmaz bir 23 Nisan gününü birlikte geçirmek için sizi aramızda görmekten mutluluk duyacağız” ifadelerini kullandı.
Sivas Üniversite eğitimini tamamlayıp toprağına döndü Sivas’ın merkeze bağlı Yaramış köyünde yaşayan Ahmet Almalı, üniversite eğitimini tamamladıktan sonra köyüne dönerek baba toprağını işlemeye başladı. Gazetecilik alanında dört yıl eğitim gören 26 yaşındaki Ahmet Almalı, okuldan mezun olduktan sonra alanında çalışmak yerine köyüne dönüp toprağını işlemeye karar verdi. Dört yıl okuduktan sonra bir dört yıl da iş aramak istemediğini belirten genç çiftçi, köyünde ki arazileri ekip biçerek tarımsal faaliyetlerini sürdürüyor. Baba toprağını işlemek, aile geleneğimize uygun bir adım olduğu kadar benim için de büyük bir gurur kaynağı diyen Almalı, köyündeki verimliliği artırarak hem ailesine hem de köy halkına katkıda bulunmayı amaçlıyor. "Okudum diye memur olmalıyım diye bir düşüncede değilim" Üniversite öğrenimini tamamladıktan sonra okuduğu bölümü yerine ata yadigarı toprakları işleme kararı aldığını ifade eden genç çiftçi Ahmet Almalı, “Sivas’ın merkeze bağlı Yaramış köyünde doğdum büyüdüm. Eğitim hayatım nedeniyle Sivas’a geldim. Liseyi ve üniversiteyi Sivas’ta tamamladım. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümünden mezun oldum. Dört yıl okuduktan sonra bir dört yılda iş aramak istemedim. Bunun yerine ata toprağıma döndüm. Şimdi çiftçilikle uğraşıyorum. Genellikle buğday, arpa ve yulaf ekiyorum. Çiftçiliği çok seviyorum. Okudum diye memur olmalıyım diye bir düşüncede değilim. Üretici de olabiliriz, çiftçi de olabiliriz. Üretmemiz gerekiyor. Üretmeliyiz ki kalkınalım. Hem biz kalkınalım hem devletimiz kalkınsın. Üretmeden hiçbir şey elde edemeyiz. Böyle bir imkânı olan baba toprağı olan varsa köyüne dönüp çiftçilik yapsın. Böyle baba toprağı olmayanlar için de devletimizin teşvik ettiği kurumlar var. Teşvik alarak üretici olabilirler” dedi.