YEREL HABERLER - 08 Aralık 2016 Perşembe 16:50

Hüseyin Uysal’dan Erdemir A.Ş’ye sert eleştiriler

A
A
A
Hüseyin Uysal’dan Erdemir A.Ş’ye sert eleştiriler

Zonguldak’ın Ereğli ilçesi Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, Erdemir’in son 3 yıl içerisinde ilçeye bir tane eser kazandırdığını görmediğini söyledi.
Karadeniz Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, Aralık ayı meclis toplantısının 2. oturumunda, gündem dışı yaptığı konuşmada, Erdemir yönetimi hakkında açıklamalar yaptı. Erdemir’in kullanmadığı atıl vaziyetteki arsa ve tesislerin Belediyeye devredilmesi için gerekli girişimleri başlattığını açıklayan Başkan Uysal, kurumdan kişisel değil toplumsal taleplerde bulunduğunu anlattı.
Başkan Uysal konuşmasında, “Ereğli’mizin ihtiyaçları olan bu dosyaları gerek sayın bakanlığımıza, gerekse de özellikle bölge Milletvekilimiz Faruk Çaturoğlu’na verdim. Birinci dosyamız, Devrek yol ayrımında bulunan hayvan pazarı olarak bilinen şuan ilçemizin girişinde olan arsanın belediyemize kullanımının verilmesi. Buradaki arsa Ereğli’mizdeki çözümsüz gibi görünen sorunların çözümüne büyük katkı sağlayacak. Özellikle de trafik keşmekeşliğini düzelteceğine inandığımız arsanın Ereğli Belediyemize verilmesi üzerine bir dosya. 2. dosyada da şuan kullanılmayan atıl vaziyette olan ve Erdemir’in sanayi tesisleri dışında kalan Erdemir Stadı. Buranın Belediyemize veya Spor Bakanlığına verilerek insanlarımız özellikle spor maçları için Alaplı’ya, Kandilli’ye uzak ilçelerimize veya beldelerimize gitmemesi için bu stadı istiyoruz. Çünkü Ereğli’mizde sadece belediyemizde 400 tane sporcumuz var. Ereğli haklıda sporu çok seviyor. Ereğli’de 2 bin 500 tane sporcumuz var. Bunlara spor yapacakları yerleri bulmakta zorlanıyoruz ve Erdemir stadı kullanılmadığı için atıl vaziyette olduğu için, buraları eğer gençlerimiz kullanırsa milli bir serveti de koruma ilkesini yerine getirmiş olacağımızdan bu stadı belediyeye veya spor bakanlığına istiyoruz. 3.’sü Erdemir ile DSİ arasında Gülüç Irmağı projesinde protokol yapılmasını istiyoruz. Burası projemize göre çok güzel bir küçük haliç olacak. Çevresi bir yaşam alanı olacak. Yeni rekreasyon alanları çıkacak. Özellikle de Bölücek, Yaraşlı, Hamzafakıhlı ve Topçalı sel baskınlarından da kurtulacak. Bu projenin turizme katkısı da son derece önemli olacak. Daha da önemlisi yıllardır sorun olan Kışla’daki tırların oradan geçişi köprü vasıtasıyla karşı tarafa alacağımız için kışlada yaşayan sakinlerimizde bu tırlardan kurtulmuş olacak. Rahmetli Kadir Kameraoğlu Bölücek’e bir okul yaptırmıştı. Bu okulumuzdaki öğrenciler de faydalanmış olacaklar, bu mahalleler arasındaki akrabalık bağları nedeniyle bu proje ile gidiş gelişleri daha kolay olacak. Bir protokolle sel felaketleri ortadan kalkacak, eğitime katkı sağlanacak, 4 mahallede yaşayan halk birbirleriyle buluşacak, kışla tırlardan kurtulacak, turizme katkı sağlayacak. Biz belediye olarak buranın kamulaştırmasına gidersek 70-80 milyon TL gibi bir rakam çıkıyor. Erdemir ile DSİ arasında yapılacak protokol ile de belediye bu kamulaştırma bedelinden de kurtulmuş olacak çünkü DSİ’nin yaptığı yeni projede bu kamulaştırma alanları azalıyor. Erdemir plajını da Ereğli Belediyesi’ne verin, Ereğli halkı da oradan faydalansın. Sizler de bu konuda anlayış gösterin halkımız buranın denizinden faydalansın. Bu dosyalarda anlattıklarım Erdemir’e hiçbir şey kaybettirmez. 115 bin nüfuslu Ereğli’ye, yaşayanlara toplamda 250 bin nüfusa rahat bir nefes aldıracaktır” dedi.
Bakanlık’tan Göztepe’de askeriyeye ait alanları da talep ettiklerinin altını çizen Uysal, Göztepe, Çeştepe ve Kale Tepe’yi turizme açmak istediklerini ifade etti.

“Toplumu baskı altına almaya çalışıyorlar”
Karadeniz Ereğli’de 15 Temmuz sonrası 27 gün devam eden demokrasi nöbetlerinde Erdemir yönetimini göremediklerini belirten Uysal, “Geçen ay yaptığımız açıklama belki yanlış anlaşıldı. Şöyle söylendi, Ereğli Belediyesi’de artık kavgaya başladı. Hayır biz kavga etmiyoruz. Sadece bazı sorular sorduk. Bu sorulardan en önemlisi, biz dedik ki kapısında Fatin Rüştü Zorlu tesisleri yazanlar, dünya devi dediğimiz, yılda milyar dolar kar açıklayan ve göz bebeğimiz dediğimiz, her yerde gurur duyduğumuz 15 Temmuz süreci ve sonrasında Erdemir yönetimi neredeydi? Dedik. Sorduğumuz soru bu? Ereğli’nin STK’ları olsun, biz olalım daha öncede söylemlerimiz oldu. Ereğli’ye yüzünüzü dönmüyorsunuz dedik. Telefonlarımıza çıkmıyorsunuz dedik. Etrafınızda yaşananları görmüyorsunuz dedik. Görüyorlar mı? Görmüyorlar. 27 gün Ereğli’de yaşayanlar sokakları, caddeleri, meydanları doldurdu, anıt önlerinde nöbet tuttu o insanlar bir tek şey söyledi. Tek Millet, Tek Bayrak, Tek Devlet, Tek Vatan dedi. Bunların yanında olmadınız dedik. Bu Milletin dilini anlamadınız dedik. Şimdi bunları söylemeyelim mi? Kendilerini farklı görüyorlar dedik. Şu manada söyledim onu. Bizler yaradılışta eş değimliyiz. Peki dinde kardeş değimliyiz. Kardeşiz. Şunu da dedik, sizler içinize kapandınız, ulaşılmaz oldunuz, çatık kaşlı oldunuz. Bunları anlatmak istedim. Birde ben farklı bakıyorum, farklı baktığım nokta şu; Erdemir olmazsa Ereğli olmazmış. Erdemir Ereğli’yi büyüttü, bu söylemlerle tüm toplumu baskı altına alıp bu millete öz güvenini kaybettiriyorlar. Evet Erdemir her zaman olacak ama sadece artık Erdemir’imiz olmayacak. Kent Meydanımız olacak, Göztepe’miz olacak, Kalemiz olacak, Sahilimiz olacak, etkinliklerimiz olacak, denizimizi kullanacağız. Özellikle Gülüç Irmağı projemiz olacak. Yani Erdemir’den farklı birlikteliklerimiz olacak. Şimdi soruyorum. Acaba devlet, hava limanlarını, fabrikaları, üniversiteleri niçin açar? Derki buradan göç var. Burada yeni yaşam alanları, insanlara istihdam sağlayalım diye açar. Erdemir fabrikasının buraya gelişinin de sebepleri var. Tabi esnaf, ticaret odası, belediye olarak bizde dertlenince artık sesimize kulak versinler diye sesleniyoruz. Ben 2 buçuk yıldır görevdeyim. Bu sürede ben Tat Metal’i, Özdemir’i, Çınar’ı, Oğuzlar’ı, Hacı İbrahim İzmirli ailesini, Zuhal Yılmaz’ı görüyorum. Bunları etrafa bıraktığı eserlerle görüyorum. Burda tabiî ki adını sayamadığım bir sürü iş adamı, hayırsever, eğitim severimiz var. Onlara da teşekkür ediyorum Ereğli’ye katkıları için. Göreve geldikten sonra onların yaptıkları eserleri görüyorum ama Erdemir’in son 3 yıldır ben bir tane eserini görmedim. Bir tane temel attığını görmedim. Bakanımız Faruk Özlü geldiğinde bir sunum yaptılar, çok güzel bir sunumdu. AR-GE yatırımlarını anlattılar. Şuna üzüldüm Belediye başkanı olarak. Siz bütçenizin yüzde 1’i oranında AR-GE çalışması yapıyorsunuz da Ereğli’nin sosyal projelerine, çevre üzerine projelerine, acaba kaç para bütçe ayırıyorsunuz. Destek veriyor musunuz, Ereğli’yi hiç düşünüyor musunuz? Çevreye ait bir proje üretmiyorsunuz ama çevreyi kirletiyorsunuz. Ben o sunumda şunu arzu ederdim, biz AR-GE’ye yüzde 1 yatırımımızı yaptık, Ereğli’ye de sosyal ve çevre projelerine de şöyle şöyle katkı verdik. Bu yok. Dünyadaki büyük bütün fabrikalar bulunduğu yerde bütün projelere destek veriyor. Hiçbir şey yapmıyorsa öğrencilere burs veriyor. İş adamlarına yok, çevreye yok, sosyal projelere yok. Bir tane temel atmadı dedik. Ama Gülüç’e denize attıkları ne. Açık hava depolarındaki hurdaları demirleri, rüzgarlı havalarda Ereğli’nin havasını bozuyor, bunu soruyorum. Bunları kapalı hale getirmek çok mu zor bu çağda. Madde sizde, ürün sizde. Üstünü kapatın. Hurdanızla Ereğli’yi toz duman içinde bırakmayın üstünü kapatın, denize de dökmeyin. Artık kusura bakmasınlar, yüzleşme zamanı. 21. Yüzyıl bunu istiyor, zamanın ruhu da bunu istiyor” şeklinde konuştu.

“20 milyon borç ödedik”
Taleplerinin tamamının toplumsal olduğunu vurgulayan Uysal, her zaman namuslu olacağını söyledi. Uysal konuşmasında, “Ereğli Belediye Başkanı ne istedi de yerine gelmedi diye yanlış anlaşıldı. Taleplerimiz bunlar. Benim bütün taleplerim toplumsal. Böyle biline. Ben zaten göreve gelirken söz verdim. Verdiğim söz şuydu. Ben her zaman namuslu olacağım. Hiçbir zaman toplumdan ve toplumsal sorunlardan kopmayacağım dedim. Açık ve şeffaf olacağım, her zaman hesap verilebilir olacağım dedim. Geçenlerde okudum, Ereğli Belediyesinin 50 milyon borcu varmış diye. Buradan açıklıyorum. Göreve geldiğimiz zaman belediyenin borcu 43 milyon, 35 milyon borçla da devraldık. 20 milyon borç ödedik. Tabi bu arada hizmetlerimize de devam ettik. Şantiye kurduk, araç aldık. Diğer hizmetlerimizi yaptık ama borçlanmadan yaptık. 1 TL bir yere borç yapmadık. Erdemir sırt çevirdi dedik. Şimdi soruyorum, Ereğli Belediyesi ile yaptığınız protokoller var mı? Var. Peki bazı protokollerin yerine getirilmesi için 3 aydan 10. Aya kadar görüşmemi devam eder. Belediye ile Erdemir arasında 3-5 dakikalık yol var. Geçen ay şunu da sorduk. Erdemir’in içinde bu 18 uygulamasından kalma park alanımız var. Buraya beton döktünüz, kulübeler koydunuz. Sordum, niçin kimden izin aldınız. Buraya beton dökme hakkını, cesaretini nereden nasıl alıyorsunuz. Belediyeye izin için niçin gelmediniz. Bilmenizi istediğim bir diğer konu şu. Erdemir’den suyu sıfır nokta 57 kuruşa alıyoruz. 35 kuruşa değil. Ama sen bir belediye başkanına, yardımcılarına suyu kaça satıyorsunuz diye soramazsın. Bunu sorma cesareti, bu densizlik nereden geliyor. İster bedava veririm ister 10 liraya satarım, seni hiç ilgilendirmez, sen bunu sorgulayamazsın. Şimdi her kaybettikleri davadan sonra itiraz etmeyi bir şey sanıyorlar. Etmeyin kardeşim. Ereğli Belediyesi’nin almış olduğu paralara veya başka şeylere hukuk müşavirliğiniz, hukuksal çalışanlarınız bol diye ikide bir itiraz etmekten vazgeçin. Her ay itiraz sonra da şu tabi ki bu itirazlar kabul görürse yarın belediyenin anahtarını mı almak istiyorsunuz? Bu belediyenin anahtarını alamazsınız. Bu belediye Ereğli halkınındır. Kimsenin malı değildir ama hiç bir belediye özel sektörün malı alamaz, o davaları geri çekin. Konuşmamı Peygamber Efendimizin bir hadisiyle bitirmek istiyorum. Kül din kardeşine yardımcı olduğu müddetçe Allah da onun yardımcısı olur. Bugünlerde devam eden Toplu Sözleşme görüşmeleri var. Nasıl biz şimdi haklarımızı istiyorsak, İşçi kardeşlerimiz de haklarını istiyorlar. Onlar bizim yanımızda her zaman nasıl durdularsa, Ereğli esnafından alış veriş yapıyorlarsa, bizlerde Erdemir’deki çalışanlarımızın yanında olduğumuzu bildiriyorum” ifadelerini kullandı.

CHP Cami projesine red oyu verdi
Başkan Uysal’ın bu açıklamalarının ardından gündem maddelerinin görüşülmesine geçildi. Kent Meydanına Cami yapılmasına ilişkin meclis kararına CHP Grubunun yaptığı itiraz reddedilerek, AK Parti grubunun oylarıyla Kent Meydanına cami yapılması projesi onaylanmış oldu.
Belediyenin 2017 Mali Yılı Bütçesi de görüşülerek karara bağlandı. Gündeme alınan imar değişiklik talepleri ve belediyeye ait bir aracın hurdaya ayrılmasına ilişkin gündem maddesi ise oy birliğiyle kabul edildi.
AK Parti Grup Sözcüsü İhsan Yazıcıoğlu, toplantı sonunda yaptığı açıklamada, belediye olarak liman hizmet bedelleri karşılığında döviz alınması uygulamasına son verdiklerini, böylece Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından başlatılan kampanyayı desteklediklerini söyledi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.