GENEL - 25 Ocak 2021 Pazartesi 12:00

Adana Kebabına dünya lezzet ödülü

A
A
A
Adana Kebabına dünya lezzet ödülü

Dünya genelinde milyonlarca kullanıcısı olan ve 10 binden fazla lezzetin oylamaya sunulduğu TasteAtlas sitesinin 2020 yılı ödülleri belli oldu.

Dünya genelinde milyonlarca kullanıcısı olan ve 10 binden fazla lezzetin oylamaya sunulduğu TasteAtlas sitesinin 2020 yılı ödülleri belli oldu. Adana Kebabı toplam 63 bin 402 oy sonucunda dünyanın en iyi 100 geleneksel lezzeti arasından 2’ncilik elde etti.


Adana Ticaret Odası Başkanı Atila Menevşe, Adana Kebabının kriterlerine uygun olarak hazırlanması ve sunumunu tescille güvence altına aldıklarını anımsatarak, “Alınan bu ödül ülkemiz ve Adana’mız için çok değerli. Yıllar önce Adana Kebabı’nın Coğrafi İşaretler Tescilini alan Adana Ticaret Odası olarak da ayrıca kıvanç duyuyoruz. Ödül kentimize hayırlı uğurlu olsun” dedi.


TRT Çukurova Radyosu’nun konuğu olan ve Adana Kebabının tescil süreci ile TasteAtlas ödülünden bahseden Başkan Menevşe, Adana’nın gastronomi yönüyle çok zengin bir kenti olduğunu dile getirdi. Bu zenginliğin ekonomik olarak da getirisi olması gerektiğini söyleyen Menevşe şunları kaydetti:


‘’Gastronomi turizmi sadece ülkemizde değil dünyada da önemli bir yere sahip. Kentimizde de atalarımızdan gelen bir lezzet zenginliği mevcut. Önemli olan bu zenginliğimizi en iyi şekilde tanıtmak ve koruma altına almak. Bu konuda ulusal ve uluslararası platformlarda çalışmalarımızı hız kesmeden sürdürüyoruz. Şehrimizi markalaştırmaya ve ekonomisine katkı sunmaya çalışıyoruz. Adana Kebabı sadece Türkiye’de değil dünyada da bilinen ve merak edilen bir lezzet ve bir cevher. Elimizdeki bu ve bunun gibi cevherleri parlatmak, hak ettikleri yere konumlandırmak için çabalıyoruz.’’



Yeme-içme sektöründe istihdam artacak


Başkan Menevşe, yaptığı açıklamasında, tüm dünyanın içinde bulunduğu, sosyal ve ekonomik yaşantıya ciddi anlamda sekte vuran Covid-19 pandemisinin atlatılmasının ardından, Adana’da yeme-içme sektörünün ivme kazanacağına inandıklarını ifade etti.


Adana’daki yeme-içme sektörü temsilcilerine de seslenen ATO Başkanı Menevşe, yaşanan zor sürecin farkında olduklarını ve sektörün sesini her mecrada duyurmak için yoğun çaba gösterdiklerini belirtti. Menevşe, bir yıldan fazladır dünyanın düzenini değiştiren Covid-19 pandemisinin sadece Türkiye’de değil dünyada da yeme içme sektörünü derinden etkilediğini belirterek, ‘’Hastalık seyrini azalttığında insanların turizm, yeme-içme gibi sektörlerden aldıkları hizmetlerin hasretini gidermek için yoğun bir çaba sarf edeceğini öngörüyoruz. Aşıyla beraber pandemi sürecinin yavaş yavaş geride kalacağını, hayatın normalleşeceğini umuyoruz. O yüzden sektörün sabırlı olmasını ve gelecek günler için şimdiden kendilerini hazırlamalarını tavsiye ediyoruz’’ dedi.


‘’Adanamızın değerleri olan bu lezzetler eminim ilerleyen yıllarda gastronomi yarışında ipi göğüsleyeceklerdir’’ diyen Menevşe, kente kazandırılacak olan coğrafi işaret tescillerinin yeme-içme sektörünü destekleyeceğini ve istihdamı arttıracağının altını çizdi.


Menevşe, 2020 yılında pandemi sebebiyle dijital platformlarda gerçekleştirilen Adana Lezzet Festivali’nin 2021 yılında, hastalığın seyrinin azalmasıyla fiziki olarak gerçekleştirileceğini temenni ettiklerini, kentin lezzetlerinin bu festivalle ulusal ve uluslararası gastronomi turizmine damga vuracağına inandıklarını söyledi.



Adana’nın 10 lezzeti tescillendi


Kentin yöresel lezzetlerinin orijinal tatlarının korunması, gelecek nesillere doğru şekilde aktarılması ve Adana için lezzet turizminin arttırılmasına yönelik çalışmalara ATO olarak çok önem verdiklerini ifade eden Başkan Menevşe, son olarak Adana Karakuş Tatlısı, Adana Taş Kadayıf Tatlısı’nın da coğrafi işaret tescili aldığının müjdesini verdi.


Adana’yı lezzet yarışında hak ettiği yere taşımak için çalışmaların devam edeceğini belirten ATO Başkanı Atila Menevşe, Adana Biber Salçası’nın da başvurusunun devam ettiğini ifade etti.


Başkan Menevşe, ATO olarak Adana Kebabı ile başladıkları tescil yolcuğunun Adana Şalgamı, Adana Bici Bici, Adana Şırdan, Adana Aşlama, Adana Halka Tatlı, Adana İçli Köfte, Adana Analı Kızlı, Adana Karakuş Tatlısı ve Adana Taş Kadayıfı ile devam ettiğini şu an kentin 10 adet tescilli lezzete sahip olduğunu belirtti.



Türk yemek kültürü dünya sıralamasında


Bu arada, her yıl merakla beklenen oylama sonucunda, bu yıl Türk lezzetleri önemli yer tuttu. 10.000’den fazla yiyecek ve içeceğin oylamaya sunulduğu lezzet yarışmasında, birinciliği Pizza Margherita (İtalya)alırken, Adana kebabı ikinci, Japonya’dan ramen (erişte) ise üçüncü oldu.


Türkiye’den listeye giren 5 lezzet arasında Adana kebabı birinci olurken diğer lezzetleri ise biber dolması, sarma, köfte ve döner oluşturdu.


Listenin dünya sıralaması şöyle:


1- Pizza Margherita (İtalya)


2- Adana kebap (Türkiye)


3- Ramen (Japonya)


4- Lomo saltado (Peru)


5- Döner kebap (Türkiye)


6- Tacos al pastor (Meksika)


7- Saltibarsciai (Litvanya)


8- Gyoza (Japonya)


9- Cochinita pibil (Meksika)


10- Sarma (Türkiye)


11- Dolma (Türkiye)


12- Gyros (Yunanistan)


13- Risotto alla Milanese (İtalya)


14- Arroz de marisco (Portekiz)


15- Lasagne alla Bolognese (İtalya)

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Bakan Özhaseki: "Deprem bölgesinde evleri teslim ediyoruz" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Kütahya’da AK Parti önceki dönem ve mevcut yönetim kurulu üyeleri ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle iftarda bir araya geldi. AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay ve AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı Kamil Saraçoğlu’nun ardından kürsüye gelen Bakan Özhakesi, deprem bölgesinde halen 300 binden fazla konut inşaatının devam ettiğini ifade etti. Özhaseki, "Son 6 Şubat’ta bile tam 18 ilimiz etkilendi. 14 milyon insan zarar gördü. 680 bin konutumuz yıkıldı. 170 bin kadar da iş yerimiz yerle bir oldu. 850 bin bağımsız birim. Dile kolay. Zarar 104 milyar dolar olarak ifade ediliyor. Manevi zarar, onu ölçecek bir alet daha çıkmadı. Evleri teslim ediyoruz, hangi eve gitsek oturup çay içtiğimizde, o geceye geliyor konu. Evin sahibi biraz sonra olayları anlatmaya başlıyor hem o ağlıyor hem de biz ağlamaya başlıyoruz. Şu anda 300 binden fazla inşaatımız devam ediyor. Köylerde çelik karkastan evler yapıyoruz. Aslında yıkılan evler belki taştandı, basit evlerdi, aralarında harç bile yoktu bazılarının. Olsun Cumhurbaşkanımızın talimatı, ‘Madem o evler yıkıldı, hepsini en iyisiyle yapacağız’ dedi. Ve şimdi çelik karkastan evler yapıyoruz. Şehirlerin merkezlerini yapıyoruz bir taraftan. Bir taraftan altyapılarıyla ilgili büyük bir bütçe temin ettik. Altyapılarına başladık, gece-gündüz çalışıyoruz. 76 bin evimizi teslim ettik. Her ay bundan sonra da 10-15 bin evi vermeye devam edeceğiz" dedi. "Şimdi bütün bilim adamları diyor ki, İstanbul’da deprem gelmek üzere" Bakan Özhaseki, konuşmasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu eleştirdi. Özhaseki, "Son dönemde hiç anlayamadığımız başka bir şey çıktı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı başını çekiyor. Sonra onun kuyrukları Anadolu’da devam ediyorlar. Algı belediyeciliği diyorlar. Ne oluyor algı belediyeciliği olunca? Yapmadığını yapmış gibi sunma. Olmadığı halde olmuş gibi. Beyefendi tatilde çalışıyormuş gibi yan gelip yatıyor veya İngiliz büyükelçisiyle bir yerde, restoranda yemek yiyor ama iş başındaymış gibi gösteriyor. Ne kadar ayıp bir şey ya. Bunu da belediye bütçesinden yapıyorlar. Şimdi bütün bilim adamlar diyor ki, İstanbul’da deprem gelmek üzere. Evet hepimiz takip ediyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin geçen seneki ayırmış olduğu pay, 485 milyon lira. Ama algı operasyonları için beyefendiyi övmek için, beyefendi Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı veya da cumhurbaşkanı yapabilmek için tuttukları trol ordusuna verdikleri, ayırdıkları para 900 milyon lira. Bu para cebinizden çıkıyorsa bir şey demem, hoş karşılamam, bir şey demem. Eğer belediye bütçesiyse benim bir kuruşluk da hakkım varsa, haram olsun arkadaşlar. Doğru değil arkadaşlar. Bu dönemde böyle bir belediyecilik gördük. Hükümetin yaptığının üstüne yatmak, onun yaptıklarını kendi yapmış gibi anlatmak. Ya ayıptır günahtır" diye konuştu.
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.