Prof. Dr. Pınar Borman, lenfödem tedavisinde kilo kontrolünün önemine dikkati çekerek, bu hastalığın en büyük düşmanının kilo olduğunu söyledi.
Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, Lenfödem Derneği İşbirliğinde, fizik tedavi ve rehabilitasyondaki güncel yaklaşımların konu edildiği eğitim semineri düzenlendi.
Hastanenin Konferans Salonu’nda, Prof. Dr. Pınar Borman’ın koordinatörlüğünde gerçekleşen, “Lenfödem Rehabilitasyonu ve Robotik Rehabilitasyon (Alt Ekstrremite Ortezleri) konulu eğitim seminerine, Yozgat, Mersin ve Gaizantep’ten fizyoterapistler katıldı. Seminerde, Prof. Dr. Pınar Borman, Prof. Dr. Sibel Özbudak Demir ve Doç. Dr. Engin Koyuncu eğitmen olarak yer aldı.
Prof. Dr. Pınar Borman, “vücudun dokularında şişmeye neden olan uzun süreli (kronik) bir durum olan, vücudun herhangi bir bölümünü etkileyebilen, ancak genellikle kollarda veya bacaklarda oluşan, lenf sistemi düzgün çalışmadığında gelişen” bir hastalık olan Lenfödem, konusunda detaylı bilgiler verdi. Prof. Dr. Borman, “Lenfödem anotomisi, lenfödemde değerlendirme ve tedavi, lenfödemde manuel lenfatik drenaj ve çok tabakalı bandajlama” konulu sunumunda, hasta üzerinde uygulamalı workshop ile katılımcıları bilgilendirdi.
Erken tanı, tedavide sonuç veriyor
Halk arasında “Fil hastalığı” olarak bilinen lenfödemin erken tanısının önemine dikkati çeken Borman, tedavi edilmezse hayatı tehdit eden ve enfeksiyonlara yol açan bu hastalığın, erken tanıda tedavinin olumlu sonuçlar verdiğini kaydetti.
Lenfödem tedavisinin bir ekip işi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Borman, “Bu ekibin içinde fizik tedavi ve rehabilitasyon uzamanları var, fizyoterapistler var, onkologlar, cerrahlar ve farklı alanlardan pek çok sağlık profesiyoneli yer alıyor. Bu çok önemli ve özel bir konu olduğu için özel eğitim gerekiyor. Lenfödem tedavisinde görev alacak sağlık personelinin eğitimli olması büyük önem taşıyor” dedi.
Prof. Dr. Borman, lenfödem riski olan ya da şüphelenilen kişilerin mutlaka zaman geçirmeden fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezlerine başvurması gerektiğine dikkati çekerek, “Çünkü şişlikler fil hastalığı mı? yoksa başka bir hastalık mı? ayırt edilebilmesi çok önemlidir. Tanı yanlış konursa örneğin kalp hastalığına bağlı bir şişlik varsa ve siz lenfödem tedavisi verirseniz hastayı ölüme kadar götüren olumsuz sonuçlar ortaya çıkabilir" diye konuştu.
Borman, lenfödem tedavisinde kilo kontrolünün önemine dikkati çekerek, bu hastalığın en büyük düşmanının kilo olduğunu, kilo kontrolünün mutlaka sağlanması gerektiğini sözlerine ekledi.
Prof. Dr. Sibel Özbudak Demir de, “Robotik yürüme eğitiminde pratik uygulamalar” konulu sunumunda, tedavide dikkat edilmesi gereken konulara dikkati çekti.
Özbudak Demir "Robotik rehabilitasyonu, sadece hastaların yürüme sürecine katkı olarak değerlendirmemek lazım. Aynı zamanda kalp ve akciğer başta olmak üzere birçok organa olumlu etkisi vardır. Robotik yürüme tedavisinin günümüzde devlet hastanelerinde vatandaşların kolay ve ücretsiz faydalanabildiği bir hizmet olması oldukça önemli bir gelişmedir” şeklinde konuştu.
Seminerde, Prof. Dr. Engin Koyunu ise “Alt ekstremite ortez reçeteleme” konulu sunum yaptı.
Seminerin sonunda katılımcılara belgeleri Fimer Özel Sağlık Hizmetleri A.Ş. Başhekimi Fizik Tedavi Uzmanı Dr. Özlem Atay tarafından verildi.
