POLİTİKA - 21 Ocak 2020 Salı 11:31

CHP eski Milletvekili Develi’den partisine delege eleştirisi

A
A
A
CHP eski Milletvekili Develi’den partisine delege eleştirisi

ADANA (İHA) – Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 24.

ADANA (İHA) – Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 24. Dönem Adana Milletvekili Turgay Develi, CHP’de devam eden ilçe kongrelerinde seçilen delegelerin ve daha sonra da kurultay delegeliklerine seçilenlerin kurultayda yeniden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu seçmeleri halinde, “Eğer bu gidiş değişmez, değiştirilmezse ve halk yine umutsuz kalacaksa, bir avuç delege yazıcının dışında CHP’de kimin hangi koltukta oturduğunun ne önemi var ki?” dedi.


Develi, Türkiye’nin bütün illerinde, il başkanı ve bütün yönetim ile birlikte kurultay delegesini yazanların, kurultayda Kemal Kılıçdaroğlu ve istediği listeye oy vererek PM’ni oluşturacağını belirterek, “Aynı politik çizgi izlenecek ve 17 yıldan bu yana her seçimde olduğu gibi aynı sonuçlar alınacaksa, aslında yenilen ve asıl kaybeden, zaten Ak Parti ile iktidarda yer alan neo-liberalizmi CHP’nin de politik çizgisi haline getiren, partinin yönetim iradesi olmayacak mı? Ama hayır böyle olmuyor; halk yine, yeniden ve her defasında yoksulluk ve çaresizliği ile başbaşa kalırken, halkın umudu ve yol göstericisi olması gereken partiyi yönetemeyenler, bu gidişle, bir kez daha, yine, yeniden koltuklarında oturmaya devam edecekler. Eğer bu gidiş değişmez, değiştirilmezse ve halk yine umutsuz kalacaksa, bir avuç delege yazıcının dışında CHP’de kimin hangi koltukta oturduğunun ne önemi var ki? Bu kısır döngü kırılmalı” dedi.


CHP’nin hedefine yeniden iktidar perspektifini yerleştirmek için, değerlendirme - eleştirme özgürlüğünü sınırlarını sonuna kadar kullanarak, daha iyi bir yaşam arayışında, ellerindeki en makul seçenek olan siyasetin alanının genişletilmesi gerektiğini kaydeden Develi, şöyle devam etti:


“Bu çerçevede, 82 milyonluk nüfusunun neredeyse 80 milyonunun hayatından memnun olmadığı ülkemizde, ülkesine ve partisine umudunu yitirmemiş olanların,17 yıldan bu yana mutlak iktidar olan Ak Parti - Tayyip Erdoğan’a karşı bir kez bile seçim kazanamayan siyasi kadro ve anlayıştan, kendini sorgulama, yenileme ve politik çizgisini gözden geçirme talebi hak değil mi? Parti içi iktidarı ellerinde bulunduranlar, parti kadrolarının yeniden oluşturulduğu şu günlerde kendi lehlerine tahkimatı aralıksız şekilde sürdürürlerken, CHP üyelerini oluşturan seçmenin yaşamı sorgulayan, arayışı süreklileştiren ve karşısına çıkan sorunları aşma kültür bilincine sahip olması, partinin bu fikri fukaralıktan kurtulması ve halkımızın geleceğinin daha iyi olacağına inancımın kuvvetli dayanaklarından. Değişim, dönüşüm ve daha iyi bir gelecek umudu, siyasetin aştığı - sınırını çizdiği bu alanlarda filizlenmeli, siyasi partilerde, derneklerde, STK’larda sıkça görülen acizleştirme, itaat ve biat türü dayatmalara direnilmeli. CHP kadrolarının oluştuğu delege seçimlerine ve oradan da örgüt oluşumlarına taşınan politiksizleştirme saldırıları, partinin geleceğini köklerinden koparma, köksüzleştirme girişimi olarak tespit edilip, şiddetle karşı konulmalı.”


Türkiye’nin geleceğini şekillendirme iddiasında bulunan CHP Parti Meclisi ve MYK’sının var olan siyasi kapasite ve siyaset anlayışının, ülke sorunlarını tespit ve çözüm iradesi oluşturmada yetersiz kaldığını da ifade eden Develi, “Seçim sonuçlarına da açıkça yansıyan bu açık başarısızlık ortadayken, yeni bir politik anlayış ve kadro yapılanması kaçınılmazdır. Mevcut yöneticiler dahil, 1980 yılındaki askeri darbe sonrası oluşturulan tüm yönetimlerin içindeki farklı seslere saygı duymakla beraber, partiyi neo-lieralizmin savunucuları arasına katan, iradesini Kemal Derviş’in perçinlediği anlayış tasfiye edilerek, yeni bir politik hat oluşturulmalı. Aydın, yurtsever ve her biri bilinçli bireylerden oluşan insan kaynağına sahip CHP’de, yukarıda çerçevelendirdiğim ve geleceği ipotek altına alacak şekilde oluşturulmaya çalışılan, ‘Ben seni seçiyorum, sen de beni seç, çünkü benim seni seçmemi sağlayan bir yukarıdaki gücü korumamız gerek’ mantık örgülü ahbap çavuş ilişkisi, örgütü politiksizleştirme, ‘itaat ve biat’ temelli kişiliksizleştirme girişimleridir” diye konuştu.



Develi şunları kaydetti:


“İradesini teslim etmiş delegelerin oluşturacağı örgüt partinin değil, bunu yapanların kendi kişisel hedeflerinin peşine düşer. Geleceği oluşturma iradesini oluşturacak olan, halkın umudu CHP örgütlerinin, halkın elinden koparılıp alınmasına şiddetle karşı çıkmak gerekiyor. Bunu başarmalarına izin verilmemeli. Örgütler, geleceğe taşınacak umutlarımızın taşıyıcı kolonlarıdır. Umutsuz yaşayamayacağımıza göre, bunun en değerli aparatının elimizden kayıp gitmesine de müsaade etmemek gerekiyor. Mücadelenin bu alanda yoğunlaştırılması gerekiyor.


Parti üyeleri, yazılan delegeler toplumun geleceğini de şekillendiren kanaat önderlerini, bu sürüleştirme, iradeyi tekleştirme oldubittisine karşı durmaya, buna müsaade etmemeye çağırıyorum.


Parti içi iktidar erkini ellerinde bulundurup delegeyi de istedikleri gibi belirleyenler, il örgütünü de kendi kişisel çıkar ve beklentilerine göre oluşturmayı başarırlarsa, bütün bu sürecin sonunda, onları da 1 milyon 500 bin seçmenden oluşan Adanalılara şikayet ederek, CHP örgütlerine halkımızın sahip çıkmasını isteyeceğim. CHP örgütleri, bir elin parmaklarını geçmeyen siyaset tüccarlarının, kişisel ikbal yolunda koltuk değneklerine dönüşmemeli, aksine, aydınlık geleceğimizin işaret feneri olarak halka rehberlik görevinde olmalılar. Geleceğimizi karartmak isteyenler bilmeli ki bu parti, bilinçleri bağımsızlık savaşında ateşle sınanarak çelikleşmiş bir halka, ’ya istiklal ya ölüm’ diyerek önderlik etmiş Mustafa Kemal’in siyasi mirasıdır.”


CHP Adana eski Milletvekili Turgay Develi, “Partiyi size teslim edip, neoliberal politikaların tutsağı olarak yaşamaktansa halka gidip, bütün gerçekleri olduğu gibi anlatıp, sizi halkın vicdanına teslim edelim. Bu mirasın sahibi halktır. Teslim olmayacağız, başaramayacaksınız” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Tariş Pamuk Birliği seçimleri incelemeye alındı Tariş Pamuk Birliği’nin 18 Ocak’ta yapılan olağan genel kuruluna ilişkin yapılan ‘sahte delege’ şikayeti üzerine Sanayi Ticaret Bakanlığı tarafından inceleme başlatıldığı öğrenildi. Tariş Pamuk Birliği’ne bağlı 40 kooperatiften oluşan 104 delegenin 30’unun sahte belgelerle delege yapıldığını tespit ettiklerini kaydeden Söke Tariş Pamuk Kooperatifi Başkanı İsmail Özer, “Seçimlerde sahte belge ile delege yapılan kişilere ilişkin dosyaları ilgili bakanlık ve müdürlüklere ilettik. Şikayetimiz üzerine Tariş Pamuk Birliği’ne gelen müfettişler çalışmalarına başladı” dedi. TARİŞ Pamuk Birliği Başkanı Faruk Aydın’ın müfettişleri kendilerinin istediği yönündeki beyanlarının gerçeği yansıtmadığını ileri süren Tariş Söke Pamuk Kooperatifi Başkanı Özer, “Bakanlığımızca, bizzat pamuk üretmeyen, ancak üzerlerine pamuk yatırılarak delege yapılan kişilerden arındırılmış delegelerle seçime gidilmesi sağlanmalıdır. Pamuk üreticisinin hak ve menfaatlerinin korunması için 18 Ocak’ta yapılan ve bize göre hileli olan genel kurul iptal edilerek acilen olağanüstü genel kurula gidilmelidir” diyerek müfettiş incelemelerinin sonuçlanmasını beklediklerini söyledi. Konuyla ilgili kamuoyu açıklaması yapan Tariş Pamuk Birliği’nin en büyük kooperatifinin başkanı olan İsmail Özer, Birlik Başkanı Faruk Aydın ve Başkan Vekili Ali Şimşek’i üreticinin hak ve menfaatlerini koruyup sorunlarını çözüm üretmek yerine kendi koltuklarını koruma telaşına düşmekle suçladı. Özer açıklamasında “Birlik Başkanvekili Ali Şimşek’in, kendisine göre kurnazca, mevzuata aykırı uygulamaları ve yönlendirmeleri sonucu, sergiledikleri yönetim şekliyle, Birliği içine soktukları bu çıkmazda, Birlik Başkanı Faruk Aydın’ın basın kuruluşları ve sosyal medyada yayımlanan demecinde, kendi koltuklarını korumak telaşıyla, maalesef taşıdıkları makama yakışmayacak şekilde hareket ettikleri görülmüştür. 4572 Sayılı Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri Hakkında Kanun, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu, Birlik ve Kooperatif Ana sözleşme maddelerinde dayanağı olmayan yanlış ve yanıltıcı beyanlarına ayrıntılı bir şekilde önümüzdeki günlerde de kamuoyunun takdirlerine sunulmak üzere cevap verilecektir. Birlik Genel Kuruluna katılacak Kooperatif Temsilcilerinin (Delege) sayısı, kooperatiflerden alınan ve doğruluğu Birlik tarafından kontrol edilen veri ve bilgiler dikkate alınarak, Birlik Ana sözleşmesinin 22/2 inci maddesinde belirtilen esaslara göre, Birlik Ana sözleşmesinin 22/4 üncü maddesine göre Birlikçe hesaplanır. Tariş Pamuk ve Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifleri Birliğinin 18 Ocak 2024 tarihinde gerçekleştirilen 2022/2023 İş yılı Olağan Seçimli Genel Kurul toplantısına katılacak Birlik Temsilcilerinin adı, soyadı, eğitim durumları, adresleri, T.C. kimlik no ile temsil ettikleri kooperatifleri gösteren “Ortaklar Listesi” Birlik Ana sözleşmesinin 23 üncü maddesi gereği; Birlik Yönetim Kurulunca hazırlanmıştır. Kooperatiflerden alınan ve doğruluğu birlik tarafından kontrol edilmesi gereken ’Ortaklar Listesinin’, birlik kayıtlarına uygun ve doğru olarak hazırlanmasından Birlik Yönetim Kurulu sorumludur. Sorumluluklarını layıkıyla yerine getirmeyen başta Birlik Başkanı Faruk Aydın, Başkanvekili Ali Şimşek, Genel müdür Vekili ve diğer yönetim kurulu üyeleri, görev ve sorumluluklarının gereklerini yerine getirmeyerek görevlerini kötüye kullanmışlardır” diyerek sahte delegelerin de oy kullandığı genel kurulun iptal edilmesi gerektiğini söyledi. Birlik Başkanı Faruk Aydın’ın, “Ticaret Bakanlığı soruşturması yok, denetim var. Müfettişleri de biz talep ettik” açıklamasına da ‘Külliyen yalan’ diye cevap veren Tariş Söke Pamuk Kooperatifi Başkanı İsmail Özer, “İnceleme ve soruşturma talebini biz yaptık. Bu yönde çok sayfalı belgeleri ile şikayet dilekçemiz var. Kooperatif ana sözleşmesinin 14/1 ve 14/2 maddelerinde belirtilen şartları taşıyan kooperatifin iştigal konusuna giren pamuk ürününü bizzat üreten 35 delegenin imzası ile Bakanlığımıza iletilmesi sonucu, İnceleme ve soruşturma başlatılmıştır” dedi. “Pamuk üretmeyenler sahte belgelerle pamuk üreticisi gibi gösterildi” Genel Kurulda oy kullanan delegelerin önemli bir kısmının pamuk üretici olmadığı halde kağıt üzerinde pamuk üreticisi gibi gösterilerek, siyasi üstünlük ve menfaat temin sağlandığını kaydeden İsmail Özer, “Kooperatifçiliğin amaç ve gelişimine engel, işleyiş ve mevzuata aykırı bu uygulamaları ile hile ve hülle yapıp seçimi kazananların foyalarının ortaya çıkması ve üreticinin hak ve menfaatlerinin korunması için başlattığımız mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Amacımız Birlik ve kooperatiflerimizin önünü açıp, kooperatifçiliğimizi geliştirerek, ortaklarımıza hizmete dönük, üretimimizi artırmaya yönelik tedbirleri hayata geçirmek” diye konuştu.
Ankara Uykuya dalan sürücü üst geçit asansörüne çarptı: 4 yaralı Etimesgut’ta uykuya dalan 34 K 1217 plakalı otomobil sürücüsü, inşaat halindeki üst geçidin asansörüne çarptı. Hurdaya dönen arabadan ikisi çocuk 4 kişilik aile, hafif yaralanarak kurtuldu. Olay; Ankara’nın Etimesgut ilçesi, Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’nda meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, Ramazan Bayramı tatilini İstanbul’da geçiren 4 kişilik aile, Ankara’ya dönüş yolunda Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’nda inşaat halindeki üst geçidin asansörüne çarptı. İhbar üzerine olay yerine itfaiye, polis ve 112 acil sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekipleri hurdaya dönen otomobilden 4 kişilik aileyi güçlükle dışarı çıkardı. Aile üyeleri, olay yerindeki ilk müdahalenin ardından Etlik Şehir Hastanesine kaldırıldı. Gece saat 04.00 sıralarında meydana gelen kazada, otomobil sürücüsünün seyir halindeyken uykuya daldığı iddia edildi. Üst geçit şantiyesinde çalışan bir vatandaş, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, sabah saatlerinde iş yerine geldiğinde karşılaştığı manzara ile şoka uğradığını belirterek, şunları kaydetti: “Gece saat 23.00 gibi İstanbul’dan yola çıkıyor eşi ve iki çocuğuyla. Sabah çocuklarının okulu varmış uyumadan gelmiş. Sabaha karşı saat 04.00 gibi ana yolda uyuyor ve bu şekilde asansörün olduğu araya giriyor. Çok şükür ölü yok. Yaralılar ama ağır yaralı yok. Buna şükürler olsun bu şekilde yırttılar.” Polisin, olayla ilgili incelemesi devam ediyor.