GENEL - 13 Eylül 2019 Cuma 09:08

Çiftçilere kazalar ve zehirlenme vakalarına karşı ilk yardım eğitimi

A
A
A
Çiftçilere kazalar ve zehirlenme vakalarına karşı ilk yardım eğitimi

Acıbadem Adana Hastanesi, Sunar Şirketler Grubu tarafından 4 yıldır yürütülen, Türkiye ve Avrupa’da bir ilk olan “Sürdürülebilir Ayçiçek Tarımı” projesi kapsamında Çukurovalı çiftçilerle buluştu.

Acıbadem Adana Hastanesi, Sunar Şirketler Grubu tarafından 4 yıldır yürütülen, Türkiye ve Avrupa’da bir ilk olan “Sürdürülebilir Ayçiçek Tarımı” projesi kapsamında Çukurovalı çiftçilerle buluştu. Çiftçilere sık rastlanan kazalara ve zehirlenme vakalarına karşı ilk yardım eğitimi verildi.


Çakallı, Çatalan ve Aladağ olmak üzere 3 farklı ilçede 100’den fazla çiftçiyle buluşan Acıbadem ve Sunar yetkilileri temel ilk yardım eğitiminin yanı sıra çevre, enerji, bitki koruma ürünleri uygulama ve hijyen eğitimleri de verdi. Acıbadem Adana Hastanesi Eğitim Gelişim Hemşiresi Tuğba Zengin Göçerdir, çiftçilerin sıklıkla karşılaştığı zirai ilaç zehirlenmeleri, böcek sokması ve yılan, akrep sokmaları durumunda yerine getirilmesi gereken ilk yardım kurallarını uygulamalı olarak anlattı; önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.



Hangi zehirlenmeye nasıl müdahale etmeli?


Sindirim yolu ile zehirlenme


Sindirim yolu ile zehirlenmede öncelikle kişinin yaşam bulgularının değerlendirildiğini belirten Tuğba Zengin Göçerdir, sözlerine şöyle devam etti:


“Sadece ağız zehirli madde ile temas etmişse hastanın ağzı çalkalaması ve tükürmesini sağlanmalıdır. Hasta/yaralı kusturulmaya çalışılmamalı, özellikle yakıcı maddenin alındığı durumlarda kişi asla kusturulmamalıdır. Bilinç kaybı varsa; koma pozisyonu verilmeli ve Tıbbi yardım için 112 aranmalı ve olayla ilgili bilgiler kaydedilmelidir. Zehirli maddenin türü nedir? Hasta/yaralı ilaç alıyor mu? Hastanın bulunduğu saat? Evde ne tür ilaçlar var?”



Solunum yolu ile zehirlenme


Solunum yoluyla zehirlenmede ilk olarak kişinin acilen temiz havaya çıkarılması gerektiğini kaydeden Göçerdir, “Cam kapı pencere açılarak ortam havalandırılmalıdır. Hasta/yaralının bilinci ve yaşamsal bulgular değerlendirilir, yarı oturur pozisyon verilmelidir. Bilinci kapalı ise koma pozisyonu verilmeli, temiz hava alması sağlanarak Tıbbi yardım için 112 aranmalıdır.


Cilt yoluyla zehirlenmelerde ise neden olan maddenin hemen vücuttan uzaklaştırılması, giysilerde bulaş varsa hastanın giysilerinin çıkarılması ve zehirlenen bölgenin bol su ile yıkanması gereklidir. Maruziyet çok fazla ise kişinin en yakın sağlık kuruluşunda görünmede fayda vardır” diye konuştu.


Böcek ve arı sokmaları gibi durumlarda hasta/yaralının yaşam bulgularını değerlendirdiklerini belirten Göçerdir, “yaralı bölgeyi soğuk sabunlu su ile yıkanmalı ve soğuk kompres uygulanmalıdır. Arı sokmalarında iğne gözle görülebiliyorsa iğnenin çıkartılması ve soğuk uygulamaya devam edilmelidir. Arı eğer ağzından sokmuş ise hastanın buz emmesi sağlanmalıdır. Arı ve böcek sokmalarında kişi alerjik bünyeye sahip kişilerin anaflaktik şoka girmemesi yani kritikleşme durumu göz önüne alınarak en yakın sağlık kuruluşuna görünmelidir” şeklinde konuştu.


Akrep ve yılan sokmalarında da sokmanın olduğu bölge hareket ettirilmemesi gerektiğini vurgulayan hemşire Göçerdir, “bu noktaya soğuk uygulama yapılmalı ve kan dolaşımını engellemeyecek şekilde sokmanın olduğu bölgenin üst kısmından turnike uygulaması yapılmalıdır. Kesinlikle sokmanın olduğu bölgeden emme gibi bir işlem yapılmamalıdır ve En yakın sağlık kuruluşuna götürülmesi sağlanmalıdır” dedi.



Yanıklar


Acıbadem Adana Hastanesi Eğitim Gelişim Hemşiresi Tuğba Zengin Göçerdir, yanık durumunda yapılacakları şöyle sıraladı:


“Ağrı duruncaya kadar yanık olan bölge bol su ile yıkanmalı (en az 10 dakika) ; şişme başlamadan önce yüzük, bilezik, saat gibi takıları çıkarılmalıdır. Yanık yeri enfeksiyon riski sebebi ile temiz bir bezle örtülmeli, içi su dolu kabarcıkları asla patlatmamalı, yanık deri parçaları, yapışan giysileri çıkarılmaya çalışılmamalı ve sağlık kuruluşuna başvurulmadır. Yoğurt, diş macunu, losyon, kolonya, yağ gibi maddeler sürülmemelidir. Sağlık kuruluşunda hekimin önerdiği reçete uygulanmalıdır.”


İlk yardım eğitimin yanı sıra; Sunar Şirketler Grubu çevre danışmanları çevre ve iklim koşulları ile bunun ekolojik etkilerine değinirken, enerji ve bakım yetkilileri tarımda verimli enerji kullanımı ve tasarruf yöntemlerini, kalite ekibi ise gözle görülen ve görülmeyen bakteriler ile tarımla uğraşırken hijyen konusunda nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini anlattı. Sunar Şirketler Grubu kurumsal iletişim ve sürdürülebilirlik proje yetkilileri “Her yıl köylerimizde yüzden fazla çiftçi ve aileleri ile buluşuyoruz. Eğitimlerimize katılım her yıl giderek daha da artıyor. Eğitimlerimizden sonra çiftçilerimizin mahsullerini daha bilinçli ve verimli yetiştirdiğini, değişik alanlarda tasarruf yapabildiklerini gördükçe mutlu oluyoruz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Polis, dolandırıcılara karşı vatandaşları uyardı Samsun Vezirköprü’de polis ekipleri hırsızlık, dolandırıcılık konularında vatandaşları bilgilendirerek uyarıcı broşürler dağıttı. Vezirköprü İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Çelik’in de katıldığı çalışmada birim amirleri ile polisler vatandaşları dolandırıcılık olaylarına karşı yüz yüze bilgilendirdi. Emniyet Müdürü Çelik, "Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin” dedi. İlçe merkezinde gerçekleştirilen çalışmalarda broşür dağıtılarak çok sayıda vatandaşa siber güvenlik, KADES, hırsızlık ve dolandırıcılık konuları hakkında yüz yüze bilgi verildi. Gerçekleştirilen çalışmalar çerçevesinde, özellikle dolandırıcılık konularıyla ilgili; pazar yerlerinde, taksi durakları ile kuaförlerde, kahvehaneler ile kafeler de, iş yerleri ve parklarda vatandaşlarla görüşüldü. Yapılan bilgilendirmede, “Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin. Bu kişiler çünkü dolandırıcıdır. Bu kişiler sizleri inandırmak için kimlik ve adres bilgilerinizi hatta kimlik numaranızı dahi söyleyebilir. Bunlara itibar etmeyin. Bankadan aradığını söyleyerek ’kredi kartı aidatınızı ve dosya masraflarınızı iade ediyoruz’ diyerek kart ve şifre bilgilerini isteyen kişilere inanmayın. İnternet sitelerinden alışveriş yaparken dikkatli olun, güvenilir siteleri tercih edin" ifadelerine yer verildi.
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.