SAĞLIK - 22 Ekim 2020 Perşembe 10:17

Damar ve varis hastalıklarına ileri teknoloji ile tedavi: Ven Suit

A
A
A
Damar ve varis hastalıklarına ileri teknoloji ile tedavi: Ven Suit

Varis, venöz yetmezlik ve diğer damar hastalıkları Başkent Üniversitesi Dr.

Varis, venöz yetmezlik ve diğer damar hastalıkları Başkent Üniversitesi Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezinde kurulan “Ven Suit” ile tedavi ediliyor.


Başkent Üniversitesi Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adem İlkay Diken, bacaklarda ağrı, şişme, çabuk yorulma, kramp ve kılcal damarlarda artış ile kendisini belli eden kronik venöz yetmezliği hastalığının günümüzde her üç kadından ve her beş erkekten birinde saptanan yaygın bir tıbbi durum olduğunu söyledi.


Doç. Dr. Adem İlkay Diken, genetik ve kalıtsal faktörler, hormonlar, çalışma hayatı ve bazı kişisel özelliklerin bu hastalığın ortaya çıkmasında önemli rol oynadığını söyleyerek, "Kronik venöz yetmezlik kendisini bacaklarda birkaç kılcal damar oluşumuyla belli edebileceği gibi; daha ilerlemiş durumlarda geniş variköz damarlar, renk değişiklikleri, yaralar ve hatta toplardamar tıkanıkları şeklinde bulgular verebilir. Erken ve uygun tanı konulmasıyla alınacak önlemler sayesinde oldukça yaygın gözlenen bu hastalıktan kaçınmak ve sağlıklı bacaklara sahip olmak mümkündür’’ dedi.



"Tanı ve tedavi arasında geçen süre başarıda anahtar rolünde"


Diken, kronik venöz yetmezlik hastalarının tanısından tedavisine kadarki süreçlerinin yönetimi başarıda anahtar rolünde olduğunun altını çizerek, "Tanıda kullanılan başlıca tanısal araç olan renkli Doppler ultrasonografinin bir birimde, iğne-köpük tedavisinin başka bir birimde, gereken durumlarda ameliyatının ise başka birimde yapılması birimler arasında hem zaman kaybedilmesine hem de ortaya çıkabilecek pürüzlerin tedaviyi sekteye uğratmasına yol açabilmektedir. Bu yol kazalarının önüne geçebilmek ve ileri düzey tıbbi hizmet sunabilmek amacıyla hastanemiz Yüreğir Yerleşkesinde tesis edilen ve bu amaçla özel tasarlanmış olan “Ven Suit” kavramı ile erken başlangıç evresi kronik venöz yetmezlik hastalarından en son evrede yer alan venöz staz ülserli hastalara en güncel bilimsel veriler ışığında modern ve ferah bir ortamda tıbbi hizmet verilebilmektedir’’ diye konuştu.


Ven Suitte hasta başvurusunu yaptığı anda detaylı bir ultrasonografik incelemeden geçtikten sonra anında net tanısının alınabildiğini söyleyen Doç. Dr. Adem İlkay Diken, "Mevcut görseller ve materyaller ile hastamıza tıbbi durumu izah edilerek, hastanın beklentileri de hesaba katılmak suretiyle en uygun tıbbi tedavi seçeneği belirlenir ve tedaviye başlanır. Kılcal damarların ön planda olduğu erken evrelerde sıvı ya da köpük skleroterapi uygulaması, yine aynı ortamda ultrason cihazı, Radyofrekans Termokoagulasyon, mercekli LED aydınlatma ve VeinLite gibi flebolojik girişimlerde kullanılan en son teknolojik aletler ile gerçekleştirilebilir. Daha ileri aşamadaki hastalar için ise yine ultrasonografik olarak haritalama yapılarak lazer/radyofrekans endovenöz ablasyon, yapıştırıcı, mini-flebektomi, subfasial perforatör ligasyonu gibi işlemler için yine kalp damar kliniğince kısa süreye randevu verilebilir’’ ifadesini kullandı.


Kalp ve damar cerrahlarıyla tek elden uygulanan hızlı, doğru ve güncel bilimsel bilgiler ışığında kronik venöz yetmezlik, varis ve diğer toplardamar hastalıklarını Ven Suit ortamında başarıyla tedavi edilebildiklerini belirten Doç. Dr. Adem İlkay Diken, ‘’Çukurova Bölgesinde ilk kez, ülke genelinde ise çok sınırlı sayıda merkezde uygulanan bu üst düzey tıbbi hizmetin Başkent Üniversitesi Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezinde uygulanması şehrimiz ve hastanemiz adına gurur verici bir gelişmedir’’ diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.