GENEL - 12 Eylül 2019 Perşembe 16:05

İmamoğlu İçme Suyu Projesi’nin yapımına yeniden başlandı

A
A
A
İmamoğlu İçme Suyu Projesi’nin yapımına yeniden başlandı

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Adanalıların ihtiyaçlarına yönelik projeleri hayata geçirmeye devam edeceklerini söyledi.

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Adanalıların ihtiyaçlarına yönelik projeleri hayata geçirmeye devam edeceklerini söyledi.


Başkan Zeydan Karalar, İmamoğlu’nda gerçekleştirilen proje ile ilgili düzenlenen törene katıldı. Karalar, Adana için yararlı işler yapmaya geldiklerini belirterek, “Bir gün Kozan’da, bir gün İmamoğlu’nda, bir gün Karataş’ta, bir gün Pozantı’da hem daha önce başlamış, bugünkü iş gibi yarım kalan bitirilemeyen ya da hazırlıkları yapılmış başlanamamış projeleri başlatıyoruz, hem de gerekli olan yeni projeleri devreye sokuyoruz. Bu proje önceden başlayan, yaklaşık 6 milyon 750 bin liralık projedir. 12 km’lik asbest boru var. Kardeşlerimiz İmamoğlu’nda sağlıklı su içemiyor. Buna gönlümüzün razı olması mümkün değil. Yarım kalan bu projeyi bitirmek üzere harekete geçtik. 12 km’si 100 yıl dayanabilecek kapasitede duktil demir boru döşenecek. Yaptığımız işleri uzun vadeli dayanacak şekilde hayata geçirelim ki, 3-5 yılda bir yeniden para harcamayalım, halkımızın parası boşa gitmesin” dedi.


Yörük diyarına sevgim, saygım, ilgim bilinir


İmamoğlu’na hem Yedigöze Barajı’ndan sağlıklı içme suyu getirileceğini belirten Başkan Zeydan Karalar, “İmamoğlu’na hayırlı olsun. İmamoğlu’ndaki hemşehrilerimiz kısa süre içinde sağlıklı içme suyuna kavuşacak. İmamoğlu’ndaki kardeşlerim sabretsinler, altyapı çalışmaları bittikten sonra şebekenin tamamını yenileyeceğiz. İmamoğlu’nda eski şebeke kalmayacak. Ne asbestli boru, ne de üç güne bir çatlayan, patlayan borular kalacak. Uzun süre dayanan ve su kaçaklarının sıfıra ineceği bir şebeke yapacağız. Çatalan Barajı’ndan yaklaşık 13 milyon metreküp su çıkıyor fakat bunun ancak 7 milyon metreküpünü devreye sokabiliyoruz. 6 milyon metreküp su kayboluyor. Bu proje, söz konusu kaybı azaltacak projelerden bir tanesi. Bu yüzden çok mutluyum. İmamoğlu’ndaki Yörük kardeşlerime, Yörük diyarına, öteden beri başka bir ilgi, sevgi ve saygımın olduğu bilinir. Göreve başladığımızdan bu yana ikinci temel atışımız bu. Daha nice nice temeller atacağız. Emeği geçen herkese sevgilerimi sunuyorum, teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.