- 13 Ocak 2018 Cumartesi 09:29

(Özel haber) Görme engelli öğretmen, öğrencileriyle hayata tutunuyor

A
A
A
(Özel haber) Görme engelli öğretmen, öğrencileriyle hayata tutunuyor

Adana’da 20 yıl önce görme yetisini tamamen kaybeden 31 yaşındaki Türkçe öğretmeni Buket Gülekoğlu, engeline rağmen öğrencileriyle hayata tutunuyor.

Adana’da 20 yıl önce görme yetisini tamamen kaybeden 31 yaşındaki Türkçe öğretmeni Buket Gülekoğlu, engeline rağmen öğrencileriyle hayata tutunuyor. Görme yetisini kaybettikten sonra hayata küsmek yerine öğretmen olup kitap yazarak hayata tutunan Gülekoğlu, "Hayallerimin peşinden gittiğim için öğretmen olup öğrencilerimle daha da güçlü oldum" dedi.


3 çocuklu Fatma-Hasan Gülek çiftinin 2 kızından biri olan Buket, Öğretmen Zeynep Erdoğdu Ortaokulundan 11 yaşında 5’inci sınıf öğrencisiyken göz tansiyonu nedeniyle 2 gözünün de görme yetisini kaybetti. Daha sonra Gaziantep Görme Engelliler Okulunda eğitimini tamamlayan Gülekoğlu, ardından da Adana İbrahim Atalı Lisesini bitirdi. Girdiği üniversite sınavında Ömer Halisdemir Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği bölümünü kazanan Gülekoğlu, eğitim hayatı boyunca da görme engeli nedeniyle birçok zorluk yaşamasına rağmen kendi gayretiyle fakülteyi bitirip öğretmen oldu.


2010 yılında ise Adana’nın Seyhan ilçesindeki Ahmet Sapmaz Ortaokuluna atanan Gülekoğlu, 8 yıldır bu okulda öğrencileriyle birlikte hayata tutunup mesleğini sürdürüyor. Bu sırada ’Ölümün Gölgesi’nde romanını, çocuklar için ise ’Bilmecelere Gizlenmiş Türkçe’, Yeryüzü Masalları’ kitaplarını yazan Buketoğlu, öğrencilerinin kendisine çok moral verdiğini söyledi.



"Öğrencilerim dünyamı güzelleştirdi"


Görme engelli Türkçe öğretmeni Buket Gülekoğlu, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, hayallerinin peşinden giderek bugünlere geldiğini anlattı. Öğrencilerinin kendisine güç verdiğini kaydeden Gülekoğlu, "Ben çok küçük yaşlardan beri 2 tutkuya sahibim. Birisi okuma ve yazma, diğeri de öğretmen olma hayaliydi. Bu hayalimin peşinden gittiğim için, hiçbir şey karşımda duramadı. Bu sayede de öncelikle öğretmen olabildim, sonra öğrencilerimle daha da güçlü oldum. Öğrencilerim dünyamı güzelleştirdi" diye konuştu.



"Tüm engellileri toplum içerisine karışmaya davet ediyorum"


Görme engelinin eğitim konusunda hiçbir sorun teşkil etmediğini kaydeden Gülekoğlu, daha sonra şunları kaydetti:


"Engel hiçbir zaman için insanların hareket etmesinde iletişim kurmasında bir sorun teşkil etmez. Eğer insanlar hayallerinin peşlerinde giderlerse bu yolda ilerlemeye kararlı olurlarsa, kimse karşılarında duramaz ve zorlukları çok rahat aşabilirler. Toplumun her kesiminde biz engellilerin bulunması gerekiyor. Toplumumuz gölge gibi peşlerini takip eden ön yargılarını yenmeliler. O ön yargıları yıkabilecek tek unsur ise biziz. Onların hayatına ne kadar dokunursak, onlarla ne kadar iç içe olursak, bu ön yargılar o kadar rahat açılabilir. Bu nedenle tüm engellileri toplum içerisine karışmaya ve bir iş sahasında kendilerini göstermeye davet ediyorum."


Öte yandan Gülekoğlu, yollarda bazı insanların kendisi gibi görme engellilere saygılı olmadığını insanların daha bilinçlenmesi gerektiğini anlattı.



"Buket hocayla dersler güzel geçiyor"


Umut Yalçın (13) isimli bir öğrenci, Buket Gülekoğlu’nun derslerinin çok eğlenceli geçtiğini belirterek, "Buket hocayla dersler çok güzel geçiyor, eğlenceli şekilde. Ayak uydurmaya çalışıyoruz, engeli hiçbir şekilde bizi etkilemiyor. Buket hocayı öğretmenlerimiz örnek alarak daha güzel davranışlar sergiliyor. Hocamız çok iyi bir örnek olduğu için bizde diğer engelli vatandaşlara saygılı oluyoruz" diye konuştu.



"Engeli bizi engellemiyor"


Nisanur Gürses (13) ise, Buket Gülekoğlu’nun Türkçe dersi dışında kendilerine çok şey öğrettiğini söyleyerek, "Çok güzel geçiyor aslında dersler. Buket hocanın bize kattığı çok güzel şeyler var. Bizimle ilgileniyor. Engeli hiçbir şekilde sorun teşkil etmiyor. Buket hoca bizim için örnek bir öğretmenimiz. Bize Türkçe dersi dışında, ahlakı, saygıyı ve hoşgörüyü öğretmeyi amaçlıyor" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Yolda yatan köpeğin üzerinden otomobili ile geçti Sakarya’nın Karasu ilçesinde bir otomobilin yolda yatan köpeğin üzerinden geçip yoluna devam ettiği anlar güvenlik kameralarına yansıdı. Ezilen köpeğin sahibi ve mahalle sakinleri, yaşanan acı olaya tepki gösterdi. Olay, Karasu Yalı Mahallesi Barbaros Caddesi üzerinde meydana geldi. Mahalle sakinlerinden Güler Yaşar’ın sahibi olduğu köpek, yol kenarında yattığı sırada bir arabanın üzerinden geçmesi sebebiyle yaralandı. Ayakları kırılan köpek, Sakarya Büyükşehir Belediyesi’ne ait Rehabilitasyon Merkezi’nde tedavi altına alındı. Otomobil sürücüsünün, köpeğin üzerinden geçerek hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam ettiği anlar güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde, üzerinden otomobil geçen köpeğin acı içerisinde yerde kıvrandığı anlar yer aldı. "Hızlı gelse, fren yapamasa kaza deriz ama öyle bir şey olmadı" Yaşanan olaya mahalle sakinleri ve köpeğin sahibi Güler Yaşar tepki gösterdi. Yaşar, “Köpek yol kenarında yatıyordu, araba 14.58’de köpeğin üzerinden geçmiş. Tümseğin üzerinden geçtikten sonra hiç fren yapmadan geçti, hiç durmadı. Köpeğin sesini duyunca aşağıya indik, tedaviye gönderdik. Hızla gelip çarpmıyor. Yavaş yavaş geliyor, üzerinden geçiyor. Mahalle içinde çocuklar var, yaşlılar var. Bir hayvanın üzerinden geçiyor ve durmuyor. Tepkimiz bu yüzden. Telefonuna mı bakıyordu, önündeki hayvanı görmüyor. Nereye bakıyordu? Hızlı gelse, fren yapamasa kaza deriz. Öyle bir şey de olmadı” diye konuştu.
İstanbul Dilan Polat mahkemede gözyaşlarına boğuldu Sosyal medya fenomeni Banu Parlak’ın güzellik merkezinin kurşunlanmasına ilişkin açılan dava kapsamında Dilan ve Engin Polat çifti savunma yaptı. Dilan Polat’ın savunması sırasında sık sık ağladığı görüldü. Bahçeşehir 1. Kısım Doğa Parkı’nda bulunan sosyal medya fenomeni Banu Parlak’a ait güzellik merkezi 1 Ekim 2023 günü saat 02.00 ve 04.30 sıralarında motosikletli şüphelilerce kurşunlanmıştı. Olaya ilişkin hazırlanan iddianame kapsamında Dilan ve Engin Polat çiftinin de ‘azmettirme’ suçundan cezalandırılması istenen davanın görülmesine bugün Küçükçekmece Adliyesi’nde başlandı. Küçükçekmece Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, sanıklar Dilan, Engin ve Sezgin Polat ile müşteki Banu Parlak hazır bulundu. Duruşmaya taraf avukatları da katıldı. Duruşmada kimlik tespiti esnasında Engin Polat “aylık ortalama gelirim 200 bin” dedi. Dilan Polat da aylık gelirinin 200 bin TL olduğunu söyledi. Engin Polat duruşma salonunda küçük oğlu ile telefonda konuşup konuşamayacağını sorarak “6 aydır konuşmuyoruz” dedi. Hakim bu talebin üzerine “her türlü temas yasak” dedi. Dilan Polat ise ağlayarak duruşma salonuna girdi ve eşinin elini tuttu. Polat, duruşma salonunun izleyici kısmında oturan kızının da elini tutmak istedi ancak jandarma izin vermedi. Dilan Polat kızına sık sık “Kızım seni çok seviyorum, hepsi geçecek, yapmadık biz yapmadık” dedi. Sanık Polat duruşma salonunda göz yaşlarına hakim olamadı. Dilan Polat savunmasında “Ben Banu Parlak’ı tanırım kendisi 6 yıllık arkadaşım. Küsüp barıştığımız dönemler oluyordu. İş yeri kurşunlanmadan önce işleri konusunda benden yardım destek istemişti. Ben de kendisine seve seve yardım edeceğimi söyledim. Daha sonra sosyal medyada haberleri görünce haberim oldu. Can güvenliğinin olmadığını ve bizi sorumlu tuttuğuna dair paylaşımlar gördüm. O ana kadar aramızda problem yoktu. İş yerinin kurşunlandığını da basın ve sosyal medyadan öğrendim. Bu sırada yargılandığımız kişilerle de hiçbir bağlantımız yoktur. Daltonlar çetesi eşimi ve beni de tehdit etmiştir. Bununla alakalı mesajlar da mevcut” dedi. Polat savunması sırasında da zaman zaman duygulanarak ağladı. Dilan Polat savunmasının devamında “Can Dalton bana senin namusunu elinden alacağım diye mesajlar da iletmişti. Bizi tehdit eden kişilerle aynı dosyada neden yargılanıyoruz bilmiyorum. Gürcistan’a 2018-2019 yıllarında hamilelik dönemimde gittim. Yemek yedim ziyaret ettim döndüm. Sosyal medyada ön planda bir hayat yaşıyorum. Maddi durumumuzun iyi olmasından dolayı farklı yollarla Halil İbrahim Kalkan’ın haraç kesmek istediğini düşünüyorum. Pendik şubemize giderek tabelaları indirin demişti. Çalışanların elinde ses kayıtları da mevcut. Benim Banu Parlak ile husumetim yoktu. Neden böyle bir konuda beni ve ailemi hedef gösterdi anlamıyorum. Dosyada bahsi geçen kimseyi aile üyelerim dışında yani tanımıyorum. Video için de ben sosyal medyada o dönemde aleyhime paylaşımlar yapılıyordu. Çocuklarım ve ailem için. Kafam çok karışıktı herkes saldırı halindeydi. Suçlamayı kabul etmiyorum” ifadelerini kullandı. Dilan Polat müşteki avukatının “tedbir kararının anasını danasını göreceksin sözlerini kime söylediniz sorusu üzerine “ Benim orada direkt muhatabım yoktu. Kara para aklandığımıza, illegal işler yaptığımıza dair paylaşımlar yapılıyordu. Genel söyledim” dedi. Engin Polat ise savunmasında “Banu Parlak’ı tanımam. Görüşmüşlüğüm yoktur. Bir gün sosyal medyada ‘benim başıma bir şey gelirse Dilan ve Engin Polat sorumludur’ diye açıklamalar yapıyor. Ben de eşime ‘bu kadın senin arkadaşın değil mi neden böyle yapıyor ara kendisi ile görüş’ dedim. Eşim ‘ben aramam dedi’ ben de üzerine düşmedim. Ama karım iyi niyetli olarak aramış benim sonradan haberim oldu. O ara çok mesele vardı. Kara para aklama. Onun da gerçek olmadığını yakında göreceğiz. Bu arkadaşın dükkanı kurşunlanmış. Akabinde bizden şikayetçi olmuş. İfadeye çağırdılar gittik. Olay bundan ibaret bizim hiç kimse ile bir alakamız yok. Ben diğer sanıkların olduğunu bu mahkemede öğrendim şu an. Yalancı tanık Halil İbrahim Kalkan, bizi tehdit edip şubelerimizi arayıp Sezgin ve Engin Polat ile görüşeceğim diyerek tehdit ediyordu. Bu daha önceden de başımıza geldi. ‘Onları şöyle yapacağım böyle yapacağım, bu tabelaları indirin bundan sonra burada Dilan Polat yazmayacak Halil İbrahim Kalkan yazacak’ diyormuş. 2-3 ay devam etti. Biz telefon sapığı diye dikkate almadık. Lakin bir gün Pendik şubemize gidip tehditte bulunmuş. Babama ‘bu böyle olmaz gidelim şikayetçi olalım fiziken de üzerimize gelmeye başladı’ dedim. Gayrettepe’ye gidip şikayetçi olduk. Açılan davalar sonucu bu şahıs ceza aldı öyle biliyorum. Bu şahıs ‘ben Sezgin Polat’a 500 bin TL borç verdim bunu almak için arıyorum’ diye kılıf uydurmuş. Bu kılıfına daha sonra Banu Parlak’ı ekledi. Güya Banu Parlak’ın vurulmasını istemişiz karşılığında para teklif etmişiz. Yalancı bir tanıktır" şeklinde konuştu. Gürcistan ile hiçbir bağlantısının olmadığını söyleyen Engin Polat, "Bağlantımı bırakın orada olan birini 1 kere bile telefon ile aramadım. Gürcistan’a 4-5 sene evvel 6 aile çift olarak tatile gittik” dedi. Engin Polat devamında “Ben Daltonlar çetesini de tanımam. 2 ay önce gazete okurken öğrendim. Can Dalton daha önce eşimi tehdit etmişti. 2 dükkanım 3 ayrı zaman diliminde kurşunlandı. Ben de bunun üzerine şerefsizler diyerek video paylaştım. Bu adam daha sonra bana yanıt verdi. ‘Bundan sonraki mermi sana’ diye cevap verdi. Bu dosyada iftiraya uğradık. Ticari itibarımız zedelendi. Beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum. Yalanın ve iftiranın delili olmaz. Ben ve ailemde en ufacık bir delil bulunursa her türlü cezaya razıyım” şeklinde konuştu. Müşteki avukatının sorusu üzerine Engin Polat “Emirhan Döner diye birini tanımıyorum böyle biri ile görüşmedim. Fatih Gezer benim çocukluk arkadaşımdır. Cezaevinden beni aradı. Medyada dükkanımızın kurşunlandığını görmüş. Bana kendi çabasıyla yardımcı olmaya çalıştı şunu tanıyorum bunu tanıyorum diye ama konuşmada Daltonlar çetesi adı geçmedi” dedi. Duruşma Engin Polat’ın babası Sezgin Polat’ın savunması ile devam ediyor.