KÜLTÜR SANAT - 13 Mayıs 2021 Perşembe 09:40

Sarıkeçili Yörük ailenin yaylalara göç yolculuğu başladı

A
A
A
Sarıkeçili Yörük ailenin yaylalara göç yolculuğu başladı

Kış aylarını ılıman iklimin hüküm sürdüğü Mersin’de geçiren Sarıkeçili Yörükleri, sıcakların etkisini göstermesiyle serin yaylalara sahip Konya’nın Hadim ilçesine göç ediyor.

Kış aylarını ılıman iklimin hüküm sürdüğü Mersin’de geçiren Sarıkeçili Yörükleri, sıcakların etkisini göstermesiyle serin yaylalara sahip Konya’nın Hadim ilçesine göç ediyor.


Eşyaların develere yüklenmesinin ardından 12 deve ve küçükbaş hayvanlar ile birlikte göç yolculuğu başlayan ve Sarıkeçililer Yörüğü olan “Kuş Ali” lakaplı Ali Uçar (63), konargöçer yaşamın güzellik ve zorluklarını anlattı. Yayla yolculuğuna on gün önce başladıklarını belirten Uçar, "Ermenek üzerinden Konya’nın Hadim ilçesinin yaylalarına çıkıyoruz. Şu anda Ermenek yakınlarında dinlenmek için çadırımızı kurduk. Allah kısmet ederse kona göçe 20 gün sonra Hadim’in yaylalarına varacağız" dedi.



"Hayatı boyunca konar göçer"


Yarım asrı aşan hayatı boyunca yollarda olduğunu, yolculuklarında her zaman bildikleri güzergahları kullandıklarını söyleyen Uçar, “Kışlık yerimiz olan Mersin Aydıncık Bozyazı bölgesinden develerimiz ve keçilerimiz ile kalktık Konya Hadim dağlarına gidiyoruz. Bu göç yaklaşık bir ay sürer. Dağlarda konarak göçerek hayvanları müsait olan yerlerde dinlendirerek gidiyoruz. Şu an Ermenek ilçesine 500 metre yakınlarındayız. Allah izin verirse Hadim Aladağ’a gidiyoruz. Yazı orada çıkarıyoruz” dedi.



“Benden başka devesi olan kalmadı”


Eskiden Sarıkeçili Yörükleri’nde herkesin devesi olduğunu anlatan Uçar, “Eskiden deve çoktu. Herkes sattı. Bu işi bundan sonra kimse yapmaz. Benim eskiden 50 tane devem vardı. Kuşak dağıldıkça bakamam diye birazını sattım. İsteyenlere verdim. Şimdi ise 12 devem kaldı. Ben bunları satmam. Zaman ne gösterir bilemiyorum. Ölünceye kadar develere bakacağım. Develeri yaylada gören insanlar Kuş Ali burada derler. Kendimin eskiden bin adet keçisi vardı. Bakan olmadığı için sattım. Şimdi 300 mal kaldı. 8 kızım, 2 oğlum var. 2 tanesi Karaman’da oturuyorlar. Diğerleri de hayvancılık yapıyor. Onların da develeri vardı sattılar. Onlar da Konya tarafına yaylaya çıkarlar. Onlar da hayvancılığı çok seviyorlar. Yanımda bir kızım var. Oda eşi ile birlikte bize yardım ediyor. Onun da 300 kadar koyunu var. Onlar bizden önce Hadim ilçesinin yaylalarına götürdü. Onlar hem bize hem de kendilerine yardım ediyorlar. Bizde onların arkasından develerle davarlarla konaklayarak gidiyoruz” diye konuştu.



“Konar göçer kültürü sadece ben yaşatıyorum”


Eski kültürlerin ağır ağır bittiğini anlatan Uçar, “Eski konar göçer kültürü sadece ben yaşatıyorum. Kimsede deve kalmadı. Herkes develerini sattı. Eski geleneklerini kaybettiler. Herkes araba aldı. Traktör aldı. Araçlarla yaylalara çıkıyorlar. Ben bu kültürümüzü çok sevdiğim için bırakamadım. Ölünceye kadar bu kültürümü yaşatacağım” dedi.


Yörük ailenin çocuğu olduğunu anlatan Uçar, “Ben Sarıkeçili Yörük çocuğuyum. Anam beni dağda doğurmuş. O zaman doktor yok, yol yok, sokak yok. Çadırda doğduk büyüdük, başka bir yerimiz yok. Ben dağlarda doğdum, dağlarda büyüdüm. Bu develerle konar göçerim. Hayat bununla kuruldu, bununla bitecek Allah izin verirse. Yörük çok. Hepimiz Yörüğüz ama devesiyle, koyunuyla, keçisiyle bizim gibi Yörük kalmadı. Konar göçer Yörükler artık bitti. Kendi kültürümüzü tanıtır Yörük kalmadı. Deve bitti, Yörüklük bitti. Ama kanımız yine Yörük kanıdır. Devesiyle, keçisiyle, koyunuyla göçen gerçek bir Yörük’tür. Hayatta kon-göç, kon-göç yaparak uğraşıyoruz. Bazen bir yerde 3, bazen de 5 ay oturduğumuz olur. Mallarımızla develerimizle uğraşıp duruyoruz Allah’a şükür" ifadelerini kullandı.



“Güz mevsimi yeniden Mersin bölgesine geliyoruz”


Güz mevsimi gelince ekim ayında yaylalardan Mersin bölgesine döneceklerini belirten Uçar, “Ekim ayında tekrar yayladan dönüş yolculuğumuz başlar. Daha sonra Mersin bölgesinden yeniden Mayıs ayında yola çıkarız. Temmuz ayında Hadim yaylalarına çıkarız. Yazın mersin sıcak olur. Oralara gittiğimizde develer sıcağa dayanamaz. Aladağ’da ağaçların altında gölgelerinde sıcaklar geçinceye kadar yatırlar. Her yıl böyle yaşantımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Polisin alkollü sürücü ile imtihanı: Üfleme eğitimi verilen kadın 44. seferde başardı Aksaray-Konya Karayolunda jandarmanın "dur" ihtarına uymayarak kaçan kadın sürücü, jandarma ve emniyeti alarma geçirdi. 53 kilometre kaçan kadın sürücü E-90 Karayolunda kovalamaca sonucu yakalandı. Alkolmetreye üflermiş gibi yapıp üflemeyen ve 3 alkolmetre değiştirerek kadına üfleme eğitimi veren polis, üfletme imtihanına girdiği kadın sürücünün 44. üflemesinde promilini alabildi. 0.97 promil alkollü çıkan kadın sürücüye ceza kesilerek ehliyetine el konuldu. Olay Aksaray - Konya Karayolu Eşmekaya Kavşağı’nda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Konya Karayolunda yol kontrolü yapan İl Jandarma Komutanlığı ekipleri durumundan şüphelendikleri kadın sürücünün kullandığı 68 AAN 849 plakalı otomobile ‘dur’ ihtarında bulundu. İhtara uymayan kadın sürücü hızla denetim noktasından kaçtı. Aksaray istikametine kaçan kadın sürücünün plakası jandarma ekipleri tarafından hem jandarma hem de emniyet haber merkezine bildirildi. Bunun üzerine jandarma ve polis ekipleri karayolu ve aracın geldiği istikamete yönelik adeta bölgeyi abluka altına aldı. Jandarma ekipleriyle kısa süre kovalamacaya giren kadın sürücü 53 kilometre kaçtıktan sonra şehir merkezi girişinde polis ekiplerinin de "dur" ihtarına uymadı. Ekiplerin kaza riskine karşı kontrollü bir şekilde takip ettiği kadın sürücü çok gidemeden Tacin Mahallesi E-90 Karayolu üzerinde yakalandı. 44. üflemesinde pes eden kadın sürücü 0.97 promil alkollü çıktı Durdurulduktan sonra araçtan indirilen ve isminin Gülten Nas Y. (49) olduğu belirlenen kadın sürücü rahat tavır ve hareketleriyle dikkat çekti. Ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirilen kadın sürücüye alkol kontrolü yapmak isteyen polis memurlarının üfleme eğitimi ile imtihanı burada başladı. Alkol kontrolünden geçirilmek istenen kadına polis memurlarınca alkolmetre üfletilmek istendi. Alkolmetreyi üflemeye çalışan kadın üflermiş gibi yapıp üflemekten çekinirken, polis memurları kadına adeta üfleme eğitimi verdi. Bir polis memuru ağzıyla kadına üflemeyi gösterirken, bir değir polis memuru da elindeki üfleme çubuğunun poşetiyle üflemeyi anlattı. Eğitimin ardından polis memurlarının üfletme imtihanı başladı. Kadına defalarca alkolmetreyi üfletmeye çalışan polis memurları kadının üflemeyip üflüyormuş gibi göstermesiyle büyük bir sınav verdi. Alkolmetreye de güvenmeyen kadın sürücüye 3 farklı alkolmetre üfletildi. Zaman zaman su içen ve dinlenmeye geçen kadın sürücü 1 saat boyunca polis memurlarına ecel teri döktürdü. 43 kez alkolmetreyi üflemeyerek kandırmaya çalışan kadın sürücü 44. üflemesinde pes ederek normal bir şekilde üfledi. Üflemenin ardından kadının 0.97 promil alkollü olduğu belirlendi. Polis ve kadın arasındaki yaşanan ilginç diyaloglar ise anbean kameralara yansıdı. Alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 TL para cezası kesilen kadın sürücünün ehliyetine de 6 ay süreyle el konuldu. Araç ise olay yerine çağırılan bir yakınına teslim edildi.