GENEL - 23 Ekim 2020 Cuma 12:23

Sözde hastane Güzellik Fuarı oldu

A
A
A
Sözde hastane Güzellik Fuarı oldu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Adana Belediye Başkanımız bin yataklı sahra hastanesi kurdu” dediği yerde 19 Kasım’da 2.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Adana Belediye Başkanımız bin yataklı sahra hastanesi kurdu” dediği yerde 19 Kasım’da 2. Güzellik Fuarı açılacak. Vatandaşlar ise bu duruma tepki göstererek alanın hep fuar olarak kalması gerektiğini, Adana’da sahra hastanesine ihtiyaç olmadığını söyledi.


Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, geçen Nisan ayında korona virüs salgınına karşı acil eylem planı çerçevesinde, TÜYAP Fuar Alanı’na belediye olarak bin yataklı sahra hastanesi kurduklarını ve kullanıma hazır olduğunu açıklamıştı. Bunun üzerine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 12 Nisan’da yaptığı bir açıklamada Karalar’ın bir haftada bin kişilik sahra hastanesi kurduğunu söyledi.


Daha sonra Kılıçdaroğlu’nun ’sahra hastanesi’ diye söz ettiği yerin, Adana’daki fuar alanı olduğu, boş salonun sadece fuar stantlarıyla bölündüğü, bir gecede ’emanet yatakların’ taşındığı ortaya çıktı. Dönemin Adana İl Sağlık Müdürü Ahmet Özel sözde sahra hastanesi için “Miskinler yurdu gibi bir şey. Burası fuar alanı ruhsat alacak durumu yok” ifadesini kullanmış, Adana Valiliği ise “Anılan yer fuar alanı, bu alanda bin yataklı bir hastane bulunmuyor. Olması gereken araç-gereç ve tıbbi donanımlar bulunmuyor” bilgisini paylaşmıştı.


Ayrıca bina, Adana İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri tarafından tıbbi donanımların olmaması, sağlık hizmeti açısından uygun şartları taşımadığı gerekçesiyle mühürlendi. Adana Büyükşehir Belediyesi, söz konusu fuar alanında 19-22 Kasım tarihleri arasında Estetik-Kozmetik-Güzellik Fuarı düzenleneceğini kentte birçok noktaya afişler asarak duyurdu. Fuar alanı, Kasım ayında gerçekleşecek olan etkinlikle birlikte Adanalıları ve çevre illerdeki misafirleri ağırlayacak.



“Orası zaten fuar alanıydı”


Bu durumsa kentteki vatandaşların tepkisini topladı. Adana Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Ozan Gülaçtı, “Genel başkanın ve Adana Büyükşehir Belediye Başkanı’nın sahra hastanesi kurduk dediği yerde bir yatak ve bölmeli alanlar vardı. Orası zaten bir fuar alanıydı. Bunun hiçbir zaman doğru olmadığını sadece bir algı operasyonu olduğunu tüm Adana görmüş oldu. Pandeminin yoğun olduğu herkesin sağlıkla uğraştığı bir zamanda Adana Büyükşehir Belediye Başkanı halka maske dağıtmak, görevini yapmak yerine bu tip polemiklerle bir algı oluşturma peşine düştü. Zaten o dönemde de Adana’da bulunan mevcut hastanelerde bir sıkışma, yoğunluk söz konusu değildi. İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri de yaptığı incelemelerde oranın bir hastane olmasının mümkün olmadığını belirleyip tutanak tuttu” diye konuştu.



“Ortada bir hastane yok”


Fuar alanının 19-22 Kasım’da gerçek kimliğine kavuşacağını söyleyen Gülaçtı, “Bugüne geldiğimizde görüyoruz ki fuar alanı gerçek kimliğine kavuşuyor. Ortada bir hastane yok, orası önümüzdeki günlerde bir fuara ev sahipliği yapacak. Adana Büyükşehir Belediyesi’nin sahra hastanesi de tamamen silinip atılmış oldu. Adana kamuoyu hizmet yerine bu tip algı oyunlarıyla meşgul ediliyor. Biz artık Adanalılar olarak Adana Büyükşehir Belediye Başkanı’ndan hizmet bekliyoruz. Sahra hastanesi ilgili koşullarda tabi ki Sağlık Bakanlığı’nın yetkisi dahilinde kurulması gereken bir yerdir. Bir belediye başkanının böyle bir hastane kurması yetkisi yoktur. Sağlık Bakanlığı, valilik aracıyla belediyeye yazı yazıp yer isteğinde bulunabilir ancak böyle bir yazı da ortada yok. Orası hiçbir hijyeni olmayan bir alan” ifadelerini kullandı.



“Yataklar bütçeye yük olduysa bu bir suçtur”


Öte yandan Ozan Gülaçtı, sahra hastanesi için alınan yatakların akıbetini de sorarak, “Bu yataklar Adana Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesine yük olduysa bu bir suçtur. Hizmet yapamayan bir belediye başkanının bütçeye getirdiği yük suçtur. Siz daha maaş ödeyemiyorsunuz, para olmasına rağmen sürekli ilk geldiğiniz günden bu yana hizmetsizliğe bir kılıf arıyorsunuz. Herhangi bir bütçeyi de buraya harcıyorsanız hem yazık hem de suçtur” şeklinde konuştu.


Ali Osman Yılmaz isimli vatandaş ise sahra hastanesi için alınan malzemelerin nereye gittiğini sorarak, “Orada hastane yok. Bunların hepsi yalan ya. Zaten burası yıllardır fuar alanıydı. Adana’nın hastaneye ihtiyacı yok. Hastane çok. Ambulansı aradığımızda hemen geliyor. Benim eşim hasta ve ambulansı aradık mı hemen geliyor. Sahra hastanesine falan gerek yok. Asıl amacına döndü artık. Fuar alanı iyidir. Gençler için, kent için iyidir” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara UNESCO’da "30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü" etkinliği yapıldı Fransa’nın başkenti Paris’teki Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) binasında "30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü" etkinliği düzenlendi. Etkinliğe Türkiye’nin UNESCO Daimi Temsilcisi Büyükelçi Gülnur Aybet, UNESCO’nun 42. Genel Konferansı Başkanı Simona-Mirela Miculescu, UNESCO Yönetim Kurulu Başkanı Vera El Khoury Lacoeuilhe ile UNESCO’nun Ekolojik ve Yer Bilimleri Bölümü Direktörü ve İnsan ve Biyosfer Sekreteri Antonio de Sousa Abreu’nün yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan da etkinliğe video mesaj gönderdi. Türkiye’de farklı belediyelerin sıfır atık girişimi kapsamında yaptığı projeleri anlatan videonun gösteriminin yapıldığı etkinlikte, katılımcılar, Emine Erdoğan’ın önderlik ettiği Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanını imzaladı. Büyükelçi Aybet burada yaptığı konuşmada, 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü’nü kutlamak için bir araya geldiklerini ve bunu ikinci kez UNESCO merkezinde kutladıklarını ifade etti. Uluslararası Sıfır Atık Günü’nün atık üretim konusunda farkındalık oluşturmayı ve atıkların çevre üzerindeki etkisini en aza indirmeyi amaçladığını kaydeden Aybet, bu önemli günün, sürdürülebilir tüketim ve üretimin tanıtımı için iyi bir fırsat olduğunu vurguladı. Aybet, "Her yıl dünya çapında topraklarımızı, suyumuzu ve havamızı kirleten milyarlarca ton atık üretiliyor" diyerek, sıfır atık konusunda insanların dünya kaynaklarıyla olan bağlarını da tekrar gözden geçirmesi gerektiğine işaret etti. Sıfır atık konusundaki girişimlerin benimsenerek doğal kaynakların muhafaza ve iklim değişikliğiyle mücadele edildiğini belirten Aybet, bunu benimsemenin ayrıca ekonomik bir fırsat olduğunu aktardı. Aybet, Sıfır Atık Projesinin Emine Erdoğan himayesinde 2017’de başlatıldığına dikkati çekti. Sıfır Atık Projesi’nin ana hedefinin, atıkların geri kazanım oranını 2035’e kadar yüzde 60’a taşınması olduğunun söyleyen Aybet, bu projenin, başlangıcından bu yana Türkiye ekonomisine 185 milyar Türk Lirası kazandırdığını ifade etti. Aybet, ayrıca proje sayesinde 490 milyon ağacın kesilmekten kurtarıldığını ve 5,9 milyon ton sera gazı emisyonunun önlendiğini aktardı. "Sıfır Atık Projesi artık küresel bir hareket haline geldi” Sıfır Atık konusunda 21 milyon kişiye eğitim verildiğini dile getiren Aybet, "Türkiye’nin başarılı Sıfır Atık Projesi artık küresel bir hareket haline geldi" dedi. UNESCO’nun 42. Genel Konferansı Başkanı Miculescu da Birleşmiş Milletler (BM) rakamlarına göre, dünyada her yıl 2,24 milyar ton kentsel katı atık, 37 milyon plastik atık üretildiğini, ve 931 milyon ton gıdanın atığa dönüştüğünü belirtti. Miculescu, "Bu plastik atıkların her yıl parçalanarak okyanuslara karışması bekleniyor" diyerek, söz konusu atıkların ekosistemlere zarar verdiğinin altını çizdi. Söz konusu atıkların ekosistemlere zarar verdiğini ifade eden Miculescu, Emine Erdoğan’a, ülkesinin atık ve çevre sorunlarıyla ilgili paradigma değişimine sağladığı katkıdan ötürü hayranlığını dile getirdi. UNESCO Yönetim Kurulu Başkanı Lacoeuilhe de herkesin satın aldığı ürünlerin nereden geldiğine ve etkilerine dikkat etmesi gerektiğini vurguladı. Lacoeuilhe, mümkün oldukça ürünleri yeniden kullanmak ve geri dönüştürmek gerektiğini belirterek, bu bilincin çocuklara da kazandırılmasının önemine dikkati çekti. Kadınların sürdürülebilir tüketim konusunda önemli bir rolü olduğuna işaret eden Lacoeuilhe, kadınların çevreyi muhafaza etmek konusunda öncü rol oynadığının altını çizdi. Antonio de Sousa Abreu de dünyada her yıl milyarlarca ton atık üretildiğini vurgulayarak, "Bu nedenle UNESCO, sıfır atığa doğru ilerlemenin hayati önemini vurgulayan bu girişimi üstlenen Türkiye delegasyonuna çok minnettar" ifadesini kullandı. Sıfır Atık Projesi Emine Erdoğan’ın himayelerinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca 2017’de başlatılan Sıfır Atık Projesi, sürdürülebilir kalkınma ilkeleri çerçevesinde atıkları kontrol altına alma, gelecek nesillere temiz ve gelişmiş bir Türkiye ile yaşanabilir dünya bırakma amacı taşıyor. Sıfır Atık Projesi kapsamında sıfır atık yönetim sisteminin kurulmasına ilişkin genel ilkelerin ve uygulama esaslarının belirlenmesini sağlayarak sıfır atık yaklaşımının ülke genelinde benimsenmesi, uygulanması ve yaygınlaştırılması amacıyla hazırlanan Sıfır Atık Yönetmeliği 12 Temmuz 2019 tarihli ve 30829 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Türkiye 2018’den bu yana çevre ve sürdürülebilirlik alanlarında ulusal ve uluslararası uzman isimlerin, kurum ile kuruluşların, sivil toplum kuruluşlarının, özel sektör temsilcileri ile bireylerin aynı platformda buluştuğu Sıfır Atık Zirveleri gerçekleştirildi. BM Genel Kurulunda kabul edilen "sıfır atık" kararı Eylül 2022’de BM 77. Genel Kurulu görüşmeleri sırasında New York’ta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile bir araya gelen Emine Erdoğan, ikili iklim kriziyle mücadele kapsamında "Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı"nı imzaladı. BM Genel Kurulu, 14 Aralık 2022’de Türkiye’nin ana sunucusu, 105 ülkenin ise ortak sunucu olduğu "sıfır atık" kararını fikir birliği ile kabul etti. Genel Kurulun bu kararla 30 Mart’ı Uluslararası Sıfır Atık Günü ilan etmesinin yanı sıra BM Genel Sekreteri Guterres’ten, yerel ve ulusal sıfır atık girişimlerini teşvik etmek için bilgi, deneyim ve uzmanlığa dayalı, cinsiyet dengesi ve adil coğrafi temsil dikkate alınarak gönüllü ve seçkin kişilerden oluşan 3 yıl görev yapacak bir danışma kurulu kurması istendi. Sıfır atık girişimleri, çevreye duyarlı atık yönetimi, sürdürülebilir tüketim ve üretim konularının BM bünyesinde ele alınmasına devam edilmesi gerektiği vurgulanan kararla, üye devletler, BM ile diğer uluslararası ve bölgesel örgütler, sıfır atık girişimlerini uygulamaya teşvik edildi.