POLİTİKA - 26 Mart 2019 Salı 19:59

Cumhurbaşkanı Erdoğan: ’’Siyaset beyaz kefen giyenlerin işidir’’

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: ’’Siyaset beyaz kefen giyenlerin işidir’’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ’’Siyaset tankların arasından kaçıp gidenlerin işi değildir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ’’Siyaset tankların arasından kaçıp gidenlerin işi değildir. Siyaset darbecilere ışık tutanların değil, darbecilerin karşısına çıkanların işidir. Siyaset beyaz kefen giyenlerin işidir” dedi.


Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adıyaman’da düzenlenen mitingde halka hitap etti. Siyasetin vizyon, kapasite meselesi olduğunu belirten Erdoğan, ’’Siyaset tankların arasından kaçıp gidenlerin işi değildir. Siyaset darbecilere ışık tutanların değil, darbecilerin karşısına çıkanların işidir. Siyaset beyaz kefen giyenlerin işidir. Sizlerin emanetine helal getirmemenin leke sürdürmenin çabasındayız. 31 Mart için şimdi sizlerden güçlü bir destek bekliyorum. Son 10 yılda 8 kez Adıyaman’a geldim. Hepsi bir diğerinden daha coşkulu olarak miting yaptım, toplu açılış törenleriyle şehrimize kazandırdığımız yatırımları gururla açtık. Sizin muhabbetinizden kadirşinaslığınızdan, hayır duanızdan daha büyük şey tanımıyorum’’ şeklinde konuştu.



’’56 Hatim indirip 150 Yasin-i şerif okudular’’


Adıyaman’a geldiğinde eline geçen mektupta yazanları okuduğunda duygulu anlar yaşayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ’’9 genç kızımız 56 hatmi şerif indirmişler, 150 civarında Yasin-i şerif okumuşlar, bu nedir bu, bu bir heyecan. Cumhurbaşkanına manen teşvik ediyor. Sizin isteklerinizi bir emir telaki ederiz, talimat telakki ederiz, boynumuzun borcu bilir ona göre hareket ederiz. 17 yılda bu millete hizmetkar olma onurunu tattıran bu millet ferah olsun’’ dedi.



’’Bu adam Kürt değil biliyor musunuz?”


Mitingde HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli’nin görüntüsünü vatandaşlara izleten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Erdoğan, ’’Bu adam Kürt değil biliyor musunuz? Türkiye’de Kürdistan diye bir bölge var mı? Bizim Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu’muz, Akdeniz’imiz, Egemiz, Marmara’mız, Karadeniz’imiz var. Ama bizde Kürdistan yok. Kuzey Irak’ta Kürdistan var. Eğer sen çok seviyorsan Irak’ta bulunan Kürdistan’a defol git. Siz bu ülkeyi bölemeyeceksiniz. Bu tehdit dilini Kürt kardeşlerim sineye çeker mi? Bunlar kim oluyor ki, Kürt kardeşlerimin oylarını adı iyi ama kendisi başka olan, CHP’ye partilere pazarlıyor’’ dedi.



’’31 Martta bir tokat daha yiyecekler’’


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştiren Erdoğan, ’’Senin hücrelerine sinmiş yalan. Bu adamın başka bir meziyeti yok zaten. 31 Mart’ta sandıklardan bir tokat daha yiyecek. CHP’li kardeşlerime sesleniyorum. Bu adamdan kurtulmak istemiyor musunuz? 31 Mart’ta buna gerekeni yapın. Buna dava açtım. Bay Kemal’den gelecek parayı Mehmetçik Vakfı’na hibe edeceğim. Bay Kemal bunu veremiyor. Yardım sandığı kurdu. Kendi milletvekilleri 5’er bin lira topluyor. Şimdi bir hanımefendi daha var. Ona da dava açtım. Artık her şeye dava açıyorum. Bu adam bakar kör, kulağı var duymaz, gözü var görmez. Niye yalan söylüyorsun? İstanbul’da Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Marmaray, Avrasya Tüneli, Osman Gazi Köprüsü, bunları biz yaptık. İzmir milletvekili olan bu adam İzmir’e yapılanları görmüyor. İzmir’in suyu yoktu. Gördes Barajı’nı biz yaptık ve suyu getirdik. Ama inanıyorum ki halkımız ona bunun hesabını soracak. Son 17 yılda Adıyaman’a 16 katrilyon yatırım yaptık’’ ifadelerini kullandı.



’’İnşallah sizler bunlara hesabını soracaksınız’’


’’AK Parti’de yer bulamayanlar nereye gidiyor. Malum, ya İP’e gidiyor ya SP’e gidiyor. İnşallah sizler bunlara hesabını soracaksınız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:


“Adıyaman ilçelerinde özellikle birincilikleri, ikincilikleri, üçüncüleri kazanmış bir ilimizdir. 300 yataklı kadın doğum ve çocuk hastanesi programımıza aldık, 150 yataklı hastanenin proje çalışmaları devam ediyor. Samsat’taki konutların birinci etap bitmek üzere, hak sahiplerine teslim ediyor. Tamamen yıkılan alt yapısını yeniden ayağa kaldırma çalışmaları devam ediyor. Sulama projeleri Adıyaman’ın hayat damarlarıdır. Koç Ali Barajının inşası sürüyor, Gömükan Barajı ile toprakların sulanmasını sağlayacağız.


Tarihi güzellikleri Adıyaman adete açık hava müzesi. Panorama ve arkeoloji müzesi projesini hayata geçireceğiz, Perre Antik Kentinin turizme kazandırılması için gayret gösteriyoruz. Biz bunları yaparken CHP ne yaptı? Muhalefet neyin peşindeydi? Onlar sadece engellemenin, yargı kararlarıyla hizmetlere karşı mücadelenin derdindeydi. Takoz siyasetiyle, istismar siyasetiyle hep pürüz çıkarttı. Mega projelerimizi sürekli karaladılar ve kötülediler. Manipülasyonlarla Türkiye’yi paçasından çekmeye çalıştılar. Yasakları savunan, darbecilerden medet uman bir muhalefete başka hangi ülkede rastlanır.”



’’Tütünde geriye dönüş yok


Adıyaman’ın önemli geçim kaynaklarından tütünle ilgili dedikodular olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Geçmişte tütünün satışı yasakken biz kooperatifler aracılığıyla tütünün değerinden satılmasına imkan sağladık. Bu konuda herhangi bir geriye gidiş söz konusu değildir. Meclisimizde gerekli yasal düzenlemeler yapılmıştı, yakında yönetmeliğini çıkarıp bu meseleyi kökten çözüme kavuşturacağız’’ diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Enfeksiyon hastalıkları uzmanı uyardı: "Sepsis tedavisindeki gecikmenin ölümcül sonuçları olabilir" Kana mikrop karışmasına tıp dilinde sepsis denildiğini söyleyen Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Sünbül, “Pek çok değişik tür mikrop çeşitli yollarla kana karışabilir ve hastalığa neden olur. Kanda enfeksiyon oluşması çok ciddi ve hayati bir sorundur. Erken tanı ve etkili antibiyotik tedavisi hayat kurtarıcıdır. Bu tedavinin mutlaka hastanede ve damar yolu ile yapılması gerekir. Tedavide gecikme olan veya bağışıklığı baskılanmış hastalarda maalesef ölüm oranı yüksektir” dedi. Liv Hospital Samsun Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Sünbül, kanda görülen enfeksiyon hastalıkları hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Kandaki enfeksiyonun ne olduğundan bahseden Prof. Dr. Sünbül, “Kan sağlıklı insanlarda mikropsuzdur. Kana mikrop karışmasına tıp dilinde ‘sepsis’ denir. Pek çok değişik tür mikrop çeşitli yollarla kana karışabilir ve hastalığa neden olur. Enfeksiyon hastalıkları pratiğinin en acil tedavi gerektiren hastalıklarından biridir. Zamanında ve etkin tedavi yapılamaz ise organlarda hasar yaparak ölümle sonlanır. Sepsis dediğimiz bu hastalıkla dünyada sıkça karşılaşılmaktadır. Birçok ülkede hastalığın oranı bilinmemektedir. Yapılan araştırmalara göre ABD’de yılda yaklaşık bir milyona yakın kişi bu hastalığa yakalanmaktadır. Hastalık hastane dışında çeşitli nedenlerle oluşabileceği gibi hastanede yatan kişilerde de gelişebilmektedir. Özellikle yoğun bakım hastalarında kanda enfeksiyon oluşma riski çok daha yüksektir” diye konuştu. "Kana mikrop karışması" Kana mikrobun nasıl karıştığını anlatan Prof. Dr. Sünbül, "Kana mikrop, kısa süreli ve miktar olarak az sayıda veya uzun süreli daha fazla miktarda karışabilir. Diş fırçalama veya sakız çiğneme gibi basit işlemler sırasında bile kana geçici süre ve az sayıda mikrop karışabilir ancak bağışıklık sistemi bu mikropları yok eder ve hastalık oluşmaz. Ancak uzun süreli ve fazla miktarda mikrop kana karışırsa kanda enfeksiyon gelişir. İdrar yolları iltihabı, kalp kapaklarında veya kalp duvarında gelişen iltihap, kemik iltihabı, bağırsak iltihabı, cilt iltihabı, iç organlarda olan apseler başta olmak üzere birçok organ veya sistemimizde gelişen iltihap sepsis gelişimine neden olabilir. Ayrıca şeker hastaları, kanser tedavisi verilen kişiler, organ nakli yapılanlar ve yaşlılarda bağışıklık sistemi baskılanmış olduğundan veya yenidoğan dönemindeki bebeklerde ise bağışıklık sistemleri henüz gelişmediğinden bu tür hastalıklara karşı eğilim fazladır" şeklinde konuştu. "Erken tanı ve etkili antibiyotik tedavisi hayat kurtarıcıdır" Kanda enfeksiyon oluşumunun göz ardı edilmemesi gerektiği vurgulayan Prof. Dr. Sünbül, “Günümüzde tıbbi teknolojideki gelişmeler sağlık hizmetlerinde kaliteyi artırırken diğer yandan tanı ve tedavi amaçlı hastaya uygulanan bir takım işlemler kanda enfeksiyon riski oluşturmaktadır. Uzun süreli idrar sondası kullanımı, diyaliz katateri, kanser tedavisi yapmak için konulan kalıcı kataterler bunlara örnektir. Kanda enfeksiyon oluşması çok ciddi ve hayati bir sorundur. Erken tanı ve etkili antibiyotik tedavisi hayat kurtarıcıdır. Bu tedavinin mutlaka hastanede ve damar yolu ile yapılması gerekir. Tedavide gecikme olan veya bağışıklığı baskılanmış hastalarda maalesef ölüm oranı yüksektir” ifadelerini kullandı. "Tanı ayrıntılı fizik muayene ve laboratuvar tetkikleriyle konur" Kanda enfeksiyon tespit edilmesi hakkında bilgi veren Prof. Dr. Sünbül, “Vücutta iltihap olduğunda başta ateş yüksekliği, halsizlik, iştahsızlık, baş ağrısı, bulantı, kusma gibi pek çok klinik bulgunun dışında kanda bazı değerler de yükselir. Kana mikrop karıştığından şüphelenilirse, hasta derhal hastaneye yatırılır ve incelenir. Klinik şüphe ile birlikte ayrıntılı fizik muayene ve laboratuvar tetkikleri ile tanı konur. Hastadan alınan kanın kültürü yapılır ve kan kültüründe mikrop üretildiğinde tanı kesindir. Bu işlem birkaç gün alabilir, kanda enfeksiyon düşünülen hastalarda derhal tedaviye başlanır” açıklamasında bulundu. "CRP değerinin yüksek olması, kanda enfeksiyon tanısı için yeterli değildir" Kanda mikrop olduğunda pek çok laboratuvar değerlerinin de artabileceğini ve bu durumun tanı koymaya da yardımcı olabileceğini dile getiren Prof. Dr. Sünbül şunları söyledi: "Bunlardan birisi de C reaktif protein (CRP) olup kanda mikrop olduğunda artabildiği gibi başka birçok iltihap seyrinde de yükselir. Ancak herhangi klinik bir bulgu olmadan bazen tek başına CRP yüksekliğinde hastalara ‘kanınızda mikrop var’ diye ifade edilmektedir. Bu yorum hastalarda paniğe ve endişeye neden olmaktadır. Tek başına kanda CRP değerinin yüksek olması, kanda enfeksiyon tanısı için yeterli değildir. Hatta bazen yakın zamanda geçirilen pek çok enfeksiyondan sonra CRP yüksek bulunabilir. Bir diğer neden ise mikropsuz iltihap diye tanımlanabilecek romatizmal hastalıklar (otoimmun hastalıklar) seyrinde de bu değerin yüksek olmasıdır. Bunun ayrımı için detaylı bir muayene ve laboratuvar testlerinin doğru yorumlanması önemlidir."
Ağrı Ağrı’ya 2 adet yeni kapalı tenis kortu yapılıyor Ağrı’da modern spor tesislerinin sayısı artarak devam ediyor. Gençlere ve vatandaşlarımıza daha iyi koşullarda spor yapabilmesine olanak sağlamak adına yatırımlara hız veren Gençlik ve Spor Bakanlığı, Ağrı’ya 2 adet yeni kapalı tenis kortu kazandırıyor. Ağrı Valiliği koordinesinde Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü bünyesinde Vali Lütfi Yiyenoğlu Şehir Stadyumu Spor Kompleksi yerleşkesinde, 2 adet yeni kapalı Tenis Kortlarının yapımına başlandı. “Sporda başarı modern tesislerle mümkündür” Ağrı Gençlik ve Spor İl Müdürü Fedai Din, yapımına başlanılan tenis kortları inşaat alanında incelemelerde bulunarak, Spor Hizmetleri Müdürü Cemil Budak’tan tesis çalışmaları hakkında bilgi aldı. Ağrı’da sporun gelişmesi için altyapıya, tesisleşmeye ve spor organizasyonlarına çok büyük önem verdiklerini belirten İl Müdürü Din, 12 tenis antrenörünün yıl boyunca okullarda sportif yetenek taraması yaparak, tenis branşına yatkın ve yetenekli çocukları ücretsiz eğitimlerle yetiştireceklerini söyledi. Sporda başarı modern tesislerle mümkün olduğunu belirten İl Müdürü Din, gelecekte profesyonel sporcu olmanın yolunun bu tesislerden geçecektir. Bu tesisin tamamlanmasıyla birlikte ilimizde; Ulusal ve uluslar arası müsabakalarına ev sahipliği yapmayı hedefliyoruz. Ayrıca bu tesis Ağrı’da ki spor turizminin kalkınması için önemli bir yatırımdır. Bu modern tesiste Amatör spor kulüplerinin ve halkın istifade edebileceği, gençlerin sportif aktivitelerini yapabileceği, serbest zamanlarını değerlendirebileceğini söyledi. Sözleşme bedeli 19 milyon 805 bin 721 TL olan tenis kortlarının Ekim ayında bitirilmesi hedefleniyor.