GENEL - 27 Haziran 2020 Cumartesi 17:30

Ziraat Odası başkanlarından ‘tütün’ açıklaması

A
A
A
Ziraat Odası başkanlarından ‘tütün’ açıklaması

Adıyaman Ziraat Odası Başkanı Salih Şahan başkanlığında toplanan ziraat odası başkanları ‘tütün’ konusunda açıklama yaptı.

Adıyaman Ziraat Odası Başkanı Salih Şahan başkanlığında toplanan ziraat odası başkanları ‘tütün’ konusunda açıklama yaptı.


Salih Şahan başkanlığında ki toplantıya Kahta Ziraat Odası Başkanı Fatin Rüştü Zorlu Turanlı, Besni Ziraat Odası Başkanı İsmail Sümer, Çelikhan Ziraat Odası Başkanı Abdurrahman Kaya, Tut Ziraat Odası Başkanı Ahmet Özen, Gölbaşı Ziraat Odası Başkanı Doğan Güven, Sincik Ziraat Odası Başkanı Kadir Altıntel, Samsat Ziraat Odası Başkanı Kadir Kuştepe katıldı.


Ziraat Odası başkanları son günlerde ülke gündemini meşgul den tütün ile ilgili olarak bir basın açıklaması yaptı.


Adıyaman ilinin ekonomisi açısından büyük bir öneme sahip olan tütün konusunda iktidar ve muhalefet partisi temsilcileri açıklama üstüne açıklama yaptıklarını dile getiren Salih Şahan, “Konunun direk muhatabı olan çiftçi kuruluşu olan bizler süreci başından beri takip ediyoruz. İktidar partisi tarafından yapılan düzenlemeler sonucunda tütünün ilk defa satışının önünü açılacağını göreceğiz.


Kendimizi bildiğimiz günden beri tütün için ‘kaçak’ ibaresinin olduğunu hepimiz biliyoruz. İdare edilerek halkımız geçimini bir şekilde sağlıyordu. İnanıyorum ki yapılan kanuni düzenleme ile birlikte tütün üreticilerimiz tütünlerini resmi yollarla kooperatifler aracılığıyla satabileceklerdir.


Ziraat odaları olarak gayemiz ve amacımız ilimizin ekonomisinin canlılığını koruması, Devletimizin de vergisini almasıdır.


Ziraat odaları olarak yıllardır, ‘tütünümüzü kayıt altına alın, bizde rahat edelim, Devletimizde vergisini alsın’ diyorduk. Bugün bu durumun gerçekleştiğini görüyoruz.


Tütün’ün önü 2008 yılında AK Parti Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın’ın yoğun girişimleri sonucu 50 kilograma kadar önü açılmış ve o günden sonra tütünümüz gittikçe geniş alanlara açılmıştır. Çelikhan ve dağ köylerimiz başta olmak üzere tüm Adıyaman’ı yakından ilgilendiren bu duruma çare aralanmış ve bir çözüm yolu aralanmıştır.


Kooperatif yönetmenliğinin yayınlanmasını beklediğimiz bu günlerde, yönetmenliğin de istediğimiz gibi yayınlanması durumunda Adıyamanlı üreticilerimiz rahat nefes alacaklardır.


Tek başına kıyılıp içilebilme vasfına sahip tütün çeşitlerinin üretildiği merkezlerde tütün üreticilerinin bir araya gelerek kurdukları kooperatiflerce üretilen tütün mamullerinin satılması şeklinde yönetmenlikte yer alması çiftçilerimiz için daha iyi olacaktır. Türkiye de üretilen sigaralarda daha önce yüzde 10, Türk tütünü katılıyordu bu oranı yüzde 30 çıkarmaları çiftçimiz ve ülke ekonomisine büyük katma değer sağlayacaktır.


Bu konuda emek veren başta AK Parti Disiplin Kurulu Başkanı ve Milletvekilimiz Ahmet Aydın, olmak üzere milletvekillerimiz Yakup Taş, İbrahim Halil Fırat ve Fatih Toprak’a teşekkür ederiz” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Şekip Mosturoğlu, Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu başkanlığına adaylığını açıkladı Fenerbahçe Kulübü’nün eski yöneticisi Şekip Mosturoğlu, Yüksek Divan Kurulu başkanlığına aday olduğunu açıkladı. Mosturoğlu, “Yüksek Divan Kurulu’nun, kulübümüzün gelişiminde, mücadelesinde en etkin organ olarak görev yapacağını, bilgisi ile tecrübesi ile çok önemli rol oynayacağına inanıyorum” dedi. Fenerbahçe’de Seçimli Yüksek Divan Kurulu Toplantısı, 27 Nisan Cumartesi günü yapılacak. Sarı-lacivertli kulübün eski yöneticisi Şekip Mosturoğlu da Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlediği lansmanla Yüksek Divan Kurulu başkanlığına adaylığını açıkladı. Programa kongre üyeleri, eski yöneticiler ve basın mensupları katıldı. Heyecanlı olduğunu belirterek sözlerine başlayan Mosturoğlu, vefatının 11. yılında kulüp eski genel müdürü Serkan Acar’ı andı. Basketbol Süper Ligi’nde şampiyonluğa ulaşan Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımı’nı tebrik eden Mosturoğlu, “Bu işin ruhu olarak gördüğüm kulüpçülük anlayışının zayıfladığını görüyorum. Geçmiş zamanlarda üyelerimiz arasındaki bireysel iletişimle sağlanabilen kulüp iletişimi, bugün daha yoğun iletişim vasıtalarıyla sağlanamıyor. Aslında üye sayılarımızın büyümesi ile birlikte müşterek olarak oluşturduğumuz etkinliklerin, hizmetlerin ve fikirlerin pozitif etkisinin artması beklenmekteydi. Ancak son yıllarda değerli insanlardan oluşan Yüksek Divan Kurulu’nun varlığına rağmen bu büyüklüğün konsolide edilemediğini, etkin olarak divan kurulumuzun kulüp içerisinde yer almadığını düşünüyorum” diye konuştu. “Görev süremde kulübümüz sayısız şampiyonluklar kazandı” Şekip Mosturoğlu, hayatı ve Fenerbahçe’de aldığı görevlerle ilgili bilgiler de aktararak, “Ben çocukken hayalim şu an aramızda bulunan Cemil Turan’ın 10 numaralı formasını giyebilmekti. Babam Fenerbahçe forması aldı, annem de 10 numarayı işledi. Fenerbahçe’de 12 yıl yönetim kurulu üyeliği yapacağım aklımın ucundan geçmiyordu. Aynı dönemlerde futbol federasyonunda hukuk kurulu üyesi oldum. Bu işin mutfağından gelip federasyonda görev alan ilk kişi oldum. Başkanımız Aziz Yıldırım, beni kulübün 100. yılında yönetim kurulu üyeliğine davet etti. Biz o sezon şampiyon olduk. Çocukken Cemil Turan’ın formasını giymekle başlayan Fenerbahçe rüyam, hiç hayal edemeyeceğim, 100. yılda kupa kaldırmakla oldu. Bundan da kıvanç, onur duydum. Aziz Yıldırım yönetiminde asbaşkanlık görevini yürüttüm. Bu görev süresince kulübümüz sayısız şampiyonluklar kazandı, sporcularımız sayısız madalyalar kazandı. Onları sarı-lacivertli formayla mücadele ederken görmek, bu yarışmalara katılmasına katkıda bulunmak kıvanç kaynağı oldu” ifadelerini kullandı. “FETÖ örgütünün ilk çarptığı sarı-lacivert duvarı birlikte ördük” Sarı-lacivertli kulübün 3 Temmuz 2011’de yaşadığı sözde şike kumpası ve sonrasında yaşananlarla alakalı ise Mosturoğlu, şunları dile getirdi: “Hem kulüp tarihimizde hem de Türkiye Cumhuriyeti’nde eşi benzeri olmayan bir olayla karşı karşıya geldik; 3 Temmuz kumpası. Tam 8 ay dava arkadaşlarımla birlikte Metris Cezaevi’nde tutulduk. Bir hukuk adamının böyle bir kumpas davasında tutuklanması çok ağır bir şey. Bunu da yaşadık. Başkanımız Aziz Yıldırım, Asbaşkanımız İlhan Ekşioğlu, efsanemiz Cemil Turan, sporcumuz ve profesyonel çalışanımız Tamer Yelkovan hepsi benim için değerli dava arkadaşlarımla birlikte tutsaklığa ve baskıya karşı büyük Fenerbahçe taraftarıyla birlikte direndik. Yıllarca mahkeme salonlarında haklılığımızın ortaya çıkması için haykırdık, elimizden gelen her türlü çabayı verdik ve mücadele verdik. Sonunda camiamızla birlikte bu savaşı kazandık. Bu FETÖ örgütünün ilk defa çarptığı ve güç kaybettiği sarı-lacivert duvarı hep birlikte ördük. Sizlerin sayesindedir. Mücadele hala bitmedi. Yargı önünde hesap vermesi devam ediyor. Takip etmeye devam ediyoruz. Bu mücadelede bizimle birlikte gözyaşı döken, kulübümüzün uğradığı zararlar son kuruşuna kadar tanzim edilene kadar sürecek ve biz daima bu mücadelenin içinde olacağız. Hayatım boyunca unutmayacağım, aile fertlerime büyük bir miras olarak devredeceğim çok önemli bir şey var; 2010-2011 sezonu şampiyonluk madalyası. Evimin en güzel yerinde saklıyorum.” “Eksikliklerin giderilmesi için çalışmaya söz veriyorum” Sarı-lacivertli üyelere, kendisine gösterilen sevgiden dolayı teşekkür eden Şekip Mosturoğlu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Buradaki toplantılar ancak 3-5 sözcünün fikrini ifade edeceği platform olabilir. Ancak bunun arka planda divan kurulu ile divan üyeleri arasında sürekli bir ilişki içerisinde fikirlerini söylemeli, vizyonlarını ortaya koymalı ve bunlardan kulüp yönetiminin istifade etmesidir. Bunun da mekan ve zaman eksikliğidir, bunların giderilmesi için çalışmaya söz veriyorum. Kulübümüzün gelişiminde, mücadelesinde en etkin organ olarak görev yapacağını, bilgisi ile tecrübesi ile çok önemli rol oynayacağına inanıyorum. Fenerbahçe’nin daha da ötesinde Türk sporunun kaptan köşkü, en yüksek tüzük organı. Yüksek Divan Kurulu üyeleri, eşleri ve çocuklarıyla birlikte yaklaşık 15 bin kişilik topluluğuz. Ben kendimi, büyük bir ailenin ferdi olarak görüyorum. Bu aile içerisinde büyük sevgi, saygı gördüm. 3 yıllık dönemimizin sonunda büyük ailemize karşı hesabımızı verdiğimizde aynı sevgi, saygı, ilgi ve desteğe mazhar oluruz. Buna layık olursak, biz görevimizi yaptığımıza kani oluruz.” 57 yaşındaki Mosturoğlu, konuşmasının ardından kulüp üyeleri ile fotoğraf çektirerek, sohbet etti.
Samsun Markus Gisdol: "Ya kazanacağız ya da kaybetmeyeceğiz" Samsunspor Teknik Direktörü Markus Gisdol, hafta sonu oynayacakları Adana Demirspor maçını kazanmak istediklerini söyledi. Trendyol Süper Lig ekiplerinden Samsunspor, ligin 33. haftasında 20 Nisan Cumartesi günü sahasında Adana Demirspor’u konuk edecek. Bu maçın hazırlıkları Nuri Asan Tesisleri’nde Alman Teknik Direktör Markus Gisdol yönetiminde sürdürülürken, tecrübeli teknik adam takımın son durumu hakkında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Adana Demirspor’un çok zorlu bir rakip olduğuna değinerek sözlerine başlayan Gisdol, "Cumartesi günü güçlü bir rakip bekliyorum. Zor bir karşılaşma olacağını düşünüyorum. Son haftalarda başarılı sonuçlara imza atıyorlar. Adana Demirspor, bireysel anlamda çok iyi oyunculardan kurulu bir takım. Mario Balotelli ve Luiz Nani’nin yaşları genç değil ama çok kaliteli oyuncular. Ayrıca ofansif kanat oyuncuları da çok iyi. Hazırlıklı ve dikkatli olmamız gereken bir karşılaşma olacak" dedi. "Ya kazanacağız ya da kaybetmeyeceğiz" Hafta sonu oynanacak karşılaşmayı kazanmayı hedeflediklerinin altını çizen Markus Gisdol, "Her maçın çok önemli olduğunu belirtiyoruz. Takımım ve ben tamamen odaklanmış durumdayız. Her maçın zor olduğunu bilmemiz gerekiyor. Hangi maçın nasıl geçeceğini de bilemiyoruz. Taraftarımız, cumartesi de bizi destekleyecek ve biz de takım olarak elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağız. Puan ya da puanlar almaya çalışacağız. Ya kazanacağız ya da kaybetmeyeceğiz. Tüm maçlara böyle bakmak gerekiyor. Kazanamıyorsak da kaybetmeyeceğiz ki biz bu maçı kazanmak istiyoruz" diye konuştu. "Ligin sonuna kadar savaşmaya devam edeceğiz" Şu anki lig konumlarının sevindirici olduğunu fakat kesin olarak ligde kalmayı garantileyemediklerini belirten Alman çalıştırıcı, "Göreve ilk geldiğimde keşke şu andaki konumumuzda olacağımızı biliyor olsaydım. Böylece o dönemde biraz daha rahat etmiş olurdum. Gelmiş olduğumuz lig konumu dolayısıyla mutlu olmamız gerekiyor. Henüz her şey bitmedi. Bir sonraki adımı da düzgün atmamız, iyi sonuçlar almamız gerekiyor. Kesinlikle lig bizim için bitmedi. Ligin sonuna kadar savaşmaya devam edeceğiz. Oyuncularımla benim aramda çok güzel bir bağlantı var. Bunu ligin sonuna kadar devam ettirip, ligi en iyi yerde bitirmeye çalışacağız" şeklinde konuştu. "Odağım sözleşme değil, takımın başarısı" Sezon sonu sona erecek sözleşmesiyle ilgili sorulan soruya ise Gisdol, "Şu anda odağım tamamen takımın başarısı üzerine. Ligin son maçına kadar da bu şekilde devam edecek. Hataya yer vermemiz, düşmememiz gerekiyor. Önemli olan takım ve takımın başarısının yanı sıra alacağımız sonuçlar. En önemli konu ligde kalmak. Önce bu hedefimize ulaşmak istiyoruz. Bu hatalara düşüp, rehavete kapılıp, farklı tartışmalar çıksın da istemiyorum. Bu sebepten dolayı da tek odak noktamız takımın başarısı" şeklinde cevap verdi.
Sakarya Uyuşturucu kullandıkları ortamı ‘anı olarak kalsın’ diyerek kaydetmişlerdi: Olaya ilişkin yeni detaylar Sakarya’da bir evin içerisinde ‘anı olarak kalsın’ diye kaydedilen uyuşturucu ortamı görüntülerinin yaklaşık 2 buçuk yıl önce kaydedildiği ortaya çıktı. Emniyet ve valiliğin etiketlenerek sosyal medya paylaşılan videoların ardından harekete geçen polis ekipleri konuya ilişkin 2 kişiyi gözaltına aldı. Görüntüdeki şahıslardan 1’inin cezaevinde olduğu ve kadınların fuhuş başta olmak üzere birçok suçtan kaydı bulunduğu öğrenildi. Sakarya’da bir evin içerisinde kaydedildiği ileri sürülen ve sosyal medyada, emniyet ile valiliğin etiketlenerek paylaşıldığı uyuşturucu ortamı sonrasında Sakarya İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri harekete geçti. ‘Anı olarak kalsın’ denilerek kaydedilen uyuşturucu partisi görüntülerinde; 2’si kadın toplam 5 kişinin aralarında geçen diyalog ve bazıların ise uyuşturucu maddeyi kullandığı anlar yer aldı. ‘Anı olarak kalsın’ dedikleri görüntü iki buçuk sene sonra ortaya çıktı Polis ekiplerince yapılan incelemeler neticesinde görüntülerdeki kişilerin A.C.A., İ.A., E.A., A.T. isimli erkekler ile S.K. ve M.A. isimli kadınlar olduğu tespit edildi. Görüntünün yaklaşık iki buçuk sene önce çekildiği ve A.C.A. isimli şahsın cezaevinde olduğu öğrenildi. Bahse konu olaya ilişkin ekipler, İ.A. ve E.A.’yı gözaltına alırken A.T. isimli şahıs için de arama çalışması başlattı. Kadınların fuhuş dahil çok sayıda suç kaydı olduğu öğrenildi Uyuşturucu partisinin sosyal medya görüntülerini ortaya çıkmasının ardından incelemelerini genişleten polis ekipleri, S.K. ve M.A. isimli kadının fuhuş dahil birçok farklı suçtan kaydı olduğu da ortaya çıktı. Ekipler, görüntülerdeki kadınları bulabilmek için çalışmalarını sürdürüyor. Görüntülü konuşma saniye saniye kaydedildi Ayrıca sosyal medyada yayınlanan diğer bir videoda ise S.K. isimli kadının görüntülü olarak bir kişiyle konuştuğu ve orada, “Bütün müşterilerim her gün içiyor. Birde İstanbul dedim işte kafam güzel ya saçmalıyorum. Biri üstüme gelmediği zaman çok iyiyim ama biri üstüme geldiği zaman kimseyi takmıyorum oh kafam rahat ya” dediği, konuştuğu kişinin ise, “Seda ben sana yardımcı olamazsam ve finalde sana bir şey olursa vicdan azabı çekerim. Ne olursa olsun ben seni bu şekilde görmeye dayanamıyorum. Bu iş gerçek anlamda istemediğimiz noktalara gidecek, lütfen” söylemlerinin üzerine S.K.’nın, “Senle ne alakası var? Benim kafama silah mı dayadın her şeyi ben kendi isteğimle yaptım. İnsan ne yaparsa kendi yapar” dediği anlar yer aldı.
Ankara Bakan Kacır: “Türkiye ile Mali arasındaki ticaret hacmi 2023 yılında 255 milyon doları aştı” Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Türkiye ile Mali arasındaki ticaret hacmi 2023 yılında 255 milyon doları aştı” dedi. Türkiye-Mali 4. Dönem Karma Ekonomik Komisyonu (KEK) Toplantısı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın ev sahipliğinde Ankara’da gerçekleştirildi. Bakanlık binasında düzenlenen toplantıya Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Mali Dışişleri ve Bölgesel İş Birliği Bakanı Abdoulaye Dop ve her iki taraftan yetkili heyetler katıldı. Toplantıda konuşan Bakan Kacır, “Karma Ekonomik Komisyonu toplantımız sonrasında imzalayacağımız protokolle birlikte yatırım ortamını iyileştiren yasal mevzuatlar, ticaret hacmimizi artıracak hamleler, altyapı hizmetlerinin genişletilmesi ve savunma sanayii başta olmak üzere sektörel iş birlikleri için uzlaşıya vardık. Ayrıca bilim ve teknolojiden enerji ve madenciliğe, tarım ve hayvancılıktan su kaynaklarının yönetimine, sağlıktan ulaştırmaya kadar geniş bir yelpazede bir yol haritası oluşturduk” dedi. Afrika kıtasında yer alan ülkelerle ilişkilerde son 22 yılda kayda değer bir ivme kazandıklarını belirten Kacır, yurtdışındaki misyonlar aracılığıyla Afrika’da son derece proaktif bir dış politika yürüttüklerini vurguladı. “Afrika ülkeleri ile kurulan iş konseylerinin sayısı 47’yi geçmiş durumda” Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 31 Afrika ülkesine 50’den fazla ziyaret gerçekleştirdiğini hatırlatan Kacır, “Kıtada faaliyet gösteren 44 büyükelçiliğimiz ve ülkemizdeki 38 Afrika ülkesinin büyükelçilikleri bu aktif dış politikanın en önemli göstergeleridir. Türk Hava Yolları, kıtada 62 noktaya sefer düzenlemekte. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) tarafından Afrika ülkeleri ile kurulan iş konseylerinin sayısı ise 47’yi geçmiş durumda. Kıtaya sadece ticari ve ekonomik alanlarda değil, her alanda katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Afrika ülkeleri ile ilişkilerimizin günden güne gelişmesi için çaba harcıyoruz. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı’nın (TİKA) kıtada 22 ofisi bulunmaktadır” şeklinde konuştu. “Ticaret hacmimizi 50 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz” Afrika kıtasına toplam ticaret 2003 yılında 5,4 milyar dolar düzeyinde iken, 2023 yılı itibarıyla 37 milyar dolar düzeyine yükseldiğini söyleyen Bakan Kacır, “Önümüzdeki yıllarda ticaret hacmimizi 50 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Afrika kıtasındaki ticari faaliyetlerimize ek olarak, müteahhitlik ve yatırım faaliyetlerimizin gelişmesi için iş birliklerimizi genişletiyoruz. Bu çerçevede Afrika’daki Türk yatırımları 10 milyar dolara ulaştı. Sektörde kendini ispat etmiş ve Afrika ülkelerinde de deneyim kazanmış müteahhitlik firmalarımız, kıtada bugüne dek bin 885 projeyi başarıyla üstlendiler” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2018 yılında Mali’ye gerçekleştirdiği ziyarette ikili ticaret hacminin 500 milyon dolar değerine ulaşması hedefinde mutabık kaldıklarını hatırlatan Kacır, Türkiye-Mali arasındaki ticaret hacminin bu tarihten sonra sürekli artarak 2023 yılında tarihinin en yüksek seviyesine ulaşarak 255 milyon doları aştığını ifade etti. Türk müteahhitlerinin Mali’de bu zamana kadar altyapı ve üst yapı, rehabilitasyon gibi alanlarda 450 milyon dolar değerinde 10 adet proje üstlendiğinin altını çizen Kacır, “Ülkelerimiz arasındaki iktisadi ve ticari ilişkilerin geliştirilmesi için ciddi bir potansiyel olduğunu görüyoruz. Bu potansiyelin değerlendirilmesi ve ticari ve ekonomik ilişkilerimizin artırılması sadece ülkelerimizin ortaklığını güçlendirmekle kalmayacak, milletlerimizin refahına da büyük katkı sağlayacak. Türk ve Malili iş insanlarının daha güvenli bir iş ortamında hareket etmeleri ve yatırım yapabilmeleri için bazı temel anlaşmaların da yürürlükte olması gereklidir. Bu bağlamda yine Cumhurbaşkanımızın 2018 yılında gerçekleşen Mali ziyaretinde imzalanan Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması’nın onay sürecinin en kısa sürede tamamlanması ve Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşması’nın müzakerelerinin bir an önce tamamlanarak imzalanmasını arzuluyoruz” diye konuştu. TİKA’nın özellikle su sanitasyonu, insani yardımlar, kültürel mirasın korunması gibi alanlarda Mali’de aktif rol oynadığını belirten Kacır, Türk Maarif Vakfı’nın Mali’de bulunan farklı seviyelerdeki 28 okul ile 3 bin 200’den fazla Malili öğrencinin eğitimlerine katkıda bulunduğunu söyledi. 4. Dönem Karma Ekonomik Komisyonu Toplantısı, Türkiye ile Mali arasında imzalanan iş birliği protokolüyle sona erdi.
Antalya Tır şoförünün 100 bin TL’sini teslim eden halk otobüsü şoförü: "Helal paraymış" Antalya’da tır şoförünün bindiği halk otobüsünün koltuğunda unuttuğu ve içinde 100 bin TL bulunan poşeti muhafaza altına alıp meslektaşına teslim eden halk otobüsü şoförü, “Helal paraymış, yoksa giderdi” dedi. Olay, dün saat 10.30 sıralarında Döşemealtı ilçesinde yaşandı. Antalya Büyükşehir Belediyesine ait halk otobüsüne binen tır şoförü Hakan Demirel (31), içinde 100 bin TL bulunan poşeti oturduğu koltuğa koydu. Gitmek istediği noktaya gelen Demirel, poşeti koltukta unutup durakta indi. Bir süre sonra para dolusu poşeti unuttuğunu fark eden Demirel, Ulaşım Planlama ve Raylı Sistem Dairesi Başkanlığını arayarak durumu bildirdi. Çağrı merkezine düşen ihbarın ardından Halk Otobüsü Şoförü Ali Türk ile iletişim kuruldu. Otobüsteki koltukları kontrol eden Türk, o sırada başka bir yolcunun oturduğu koltuğun hemen yanındaki koltukta poşeti muhafaza altına aldı, tekrar iletişime geçilen meslektaşına teslim etti. Yaşananlar kamerada: “Bakın hiç açmadım” Tır şoförünün halk otobüsüne binişi, poşet dolu parayı koltukta unutması ve ardından otobüsten inmesi araç güvenlik kamerası görüntülerine yansıdı. Görüntülerde, halk otobüsüne binen Hakan Demirel, durağa yaklaştığında poşeti koltukta unutup ayağa kalkıyor ve otobüsün durmasıyla birlikte durakta araçtan iniyor. Bir süre sonra ise Demirel’in oturduğu koltuğa başka bir yolcu oturuyor. Durumun ihbar edilmesinin ardından da Halk Otobüsü Şoförü Ali Türk’ün para dolu poşeti muhafaza altına aldıktan sonra kameralara gösterip, “Bakın hiç açmadım, görüyorsunuz. İçinde büyük ihtimal para var” demesi de görüntülere yansıdı. “Helal paraymış” Yaşananları anlatan Halk Otobüsü Şoförü Ali Türk, gelen telefon üzerine engelli koltuğundaki poşeti muhafaza altına aldığını söyledi. “Üzerimize düşeni yaptık. Karşı tarafa parayı teslim etmek onur ve gurur verici” diyen Türk, meslektaşının unuttuğu paraya ilişkin de, “Helal paraymış. Olmasa giderdi” dedi.