ÇEVRE - 21 Haziran 2021 Pazartesi 17:10

Afyon’da endişe uyandıran göçük ve yarıklar

A
A
A
Afyon’da endişe uyandıran göçük ve yarıklar

Afyon Kocatepe Üniversitesi Deprem Uygulama ve Araştırma Merkezi (DUAM) Müdürü Doç.

Afyon Kocatepe Üniversitesi Deprem Uygulama ve Araştırma Merkezi (DUAM) Müdürü Doç. Dr. Çağlar Özkaymak, Afyonkarahisar’ın Bolvadin ilçe merkezi ile Derekarabağ Köyü’nde meydana gelen yüzey deformasyonlarının bölgede yıkıcı bir depremin habercisi olmadığını ifade ederek, “Bölgede Çobanlar Fay Zonu, Işıklar Fay Zonu, Sultandağı Fayı, Büyük Karabağ Fayı, Bolvadin Fayı gibi 6,2 ile 6,9 arasında değişen büyüklüklerde deprem üretme potansiyeli olan çok sayıda diri fay var. Dolayısıyla her an deprem olacakmış gibi depreme karşı hazırlıklı olmamız gerekir” dedi.


Afyon Kocatepe Üniversitesi Deprem Uygulama ve Araştırma Merkezi (DUAM) Müdürü Doç. Dr. Çağlar Özkaymak, 15 Haziran 2021 tarihinde Afyonkarahisar’ın Bolvadin ilçe merkezi ile Derekarabağ Köyü arasındaki asfalt yol ile bölgedeki tarım arazileri üzerinde meydana gelen yüzey deformasyonları yerinde inceledi. Yaptığı incelemelerde yüzey deformasyonlarının geometrisi ve kökeni üzerine elde edilen ön bulguları paylaşan Özkaymak, meydana gelen yüzey deformasyonların bölgede yıkıcı bir depremin habercisi olmadığını bildirdi.



Derinlikleri 2-3 metreyi bulan yüzey yarıkları oluştu


Özkaymak yaptığı açıklamada 15 Haziran 2021 tarihinde Bolvadin Merkez ile Derekarabağ Köyü arasındaki yolda ve bölgedeki tarım arazilerinde meydana gelen yüzey deformasyonları üzerinde gerçekleştirilen saha çalışmalarında, derinlikleri 2-3 metreyi bulan, genişlikleri ise yer yer 1,5 metreye ulaşan yüzey yarıklarının oluştuğunu belirtti. Deformasyonların en önemli sebebinin, Bolvadin yerleşim alanı ve yakın çevresinde, son yirmi yıl içerisinde yeraltı su seviyesinin yaklaşık 30 metre düşmesi sonucu kumlu ve çakıllı alüvyal sedimanlarda meydana gelen oturmalar olduğunu vurgulayan Özkaymak, şöyle devam etti:


“Grabenin güneyinde yüzey kırıkları oluşturan 3 Şubat 2002 Çay depremlerinden (Mw: 6.0 ve 6.3) sonra grabenin kuzeyindeki diri faylar üzerinde etkili olan tektonik yüklenme Bolvadin Fayı üzerinde gelişen bu deformasyonları artırıcı bir rol oynamaktadır. Bölgede devam eden yağışlar sonucu kırıklar içerisine süzülen yüzey suları, yüzeye yakın kısımlarda bir su kanalı oluşturmak sureti ile yarıkları daha da aşındırarak (borulanma), yüzeydeki deformasyonu artırmaktadır. Bununla beraber, 2000 yılından sonra Afyon-Akşehir Grabeni içerisinde meydana gelen büyüklükleri 4 ve altında olan 2000’den fazla mikrosismik aktivite havzayı sürekli sallayarak alüvyal zemindeki oturmaları hızlandırmaktadır.”



"Yarıklar yıkıcı bir depremin habercisi değil"


Meydana gelen yüzey deformasyonlarının bölgede yıkıcı bir depremin habercisi olmadığını ifade eden Özkaymak, “Bölgede Çobanlar Fay Zonu, Işıklar Fay Zonu, Sultandağı Fayı, Büyük Karabağ Fayı, Bolvadin Fayı gibi 6,2 ile 6,9 arasında değişen büyüklüklerde deprem üretme potansiyeli olan çok sayıda diri fay var. Dolayısıyla her an deprem olacakmış gibi depreme karşı hazırlıklı olmamız gerekir” dedi. Özkaymak, depremin zararlarını minimuma indirebilmek için en önemli aşamalardan birisi olan İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) çalışmalarını Afyonkarahisar İl AFAD Müdürlüğü Koordinatörlüğünde tamamladıklarını ve meydana gelen deformasyonlar üzerine gerçekleştirilmesi gereken çalışmaların İRAP toplantılarında ele alınarak eylem planları oluşturulduğunu da sözlerine ekledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.
İstanbul Öğrencisini zorbalık yaptığı gerekçesiyle uyaran öğretmene veliden şiddet: O anlar kamerada Sarıyer’de bir okulda iddiaya göre, yaşıtlarına zorbalık yaptığı gerekçesiyle öğrencisini uyaran öğretmen, öğrencinin babası tarafından okulda şiddete uğradı. Şiddet uygulayan veli polis ekipleri tarafından gözaltına alınırken, şahsın öğretmene yumruk attığı anlar güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. Olay, Sarıyer Prof. Ali Kemal Yiğitoğlu Ortaokulu’nda meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, okulda görev alan öğretmen Necla Ö. akran zorbalığı yapan bir öğrencisini uyardı. Uyarı üzerine öğrencinin "Bana nasıl davranacağınızı öğreneceksiniz" diyerek öğretmeni tehdit ettiği öğretmenin ise, "Evladım ben senin öğretmeninim. Bu nasıl bir üslup?" diyerek uyardığı ileri sürüldü. Öğretmen Necla Ö., daha sonra öğrencinin babası Ali Ç.’yi okula çağırdı. Daha önce de okul öğretmenleri ve yöneticileri ile de tartışarak sorun çıkardığı ileri sürülen Ali Ç., okul koridorunda gördüğü öğretmen Nazlı Ö.’yü yumruk atarak yaraladı. Öğretmen aldığı darbe sonucu yaralanarak hastaneye kaldırılırken iş göremezlik raporu verildiği öğrenildi. Polis ekipleri ise konuya ilişkin çalışma başlatırken veli Ali Ç.’yi yakalayarak gözaltına aldı. Öte yandan öğrencinin de benzer nedenlerden dolayı ara dönemde bulunduğu okula nakli yapıldığı ileri sürülürken öğretmenin darp edildiği anlar güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi.
Bingöl Bingöl’de asayiş şube müdürlüğü nisan ayı faaliyetlerini açıkladı Bingöl’de İl Emniyet Müdürlüğü, asayiş şube ekiplerinin nisan ayı içerisinde yaptığı faaliyetlerini açıkladı. Açıklamada kesinleşmiş hapis cezası bulunan 2 şahsın tutuklandığı belirtildi. Bingöl İl Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, “Son 1 yıl içerisinde silahlı yaralama, silahlı tehdit, oto kurşunlama, yağma, 6136 sayılı kanuna muhalefet, mala zarar verme, genel güvenliği kasten güvenliği tehlikeye sokma olaylarına karışan ayrıca birden fazla kişi tarafından birlikte silahla tehdit, kasten yaralama suçlarından 8 ay 22 gün kesinleşmiş hapis cezası ile ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma suçlarından aranan şüpheli şahıs ruhsatsız tabanca ve tabancaya ait 17 (on yedi) adet fişek ile birlikte yakalanarak adli makamlarca tutuklanmıştır. 9 Nisan 2024 günü ilimiz şehit Mustafa Gündoğdu Mahallesi insaf sokak üzerinde meydana gelen silahla yaralama ve ilimiz Yenimahalle gümüş sokak üzerinde meydana gelen kasten yaralama, tehdit, hakaret, mala zarar verme, 6136 sayılı kanuna muhalefet olaylarının faili olan şüpheli şahıslar yakalanarak adli tahkikata başlanmıştır. Yine hakkında toplam 22 yıl 5 ay kesinleşmiş hapis cezası ve aranma kaydı olan 1 şahıs yakalanmış, adli işlemlerinin akabinde tutuklanarak cezaevine teslim edilmiştir” denildi.