EĞİTİM - 18 Haziran 2021 Cuma 17:17

Bakan Selçuk: “Türkiye’de 10 binden fazla tasarım ve beceri atölyesi açtık”

A
A
A
Bakan Selçuk: “Türkiye’de 10 binden fazla tasarım ve beceri atölyesi açtık”

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Türkiye’de 10 binden fazla tasarım ve beceri atölyesi açtıklarını ifade ederek, “Bu alanlar otomasyonun, kodlamanın, robotiğin olduğu, üç boyutlu çalışmaların olduğu atölyelerden oluşuyor.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Türkiye’de 10 binden fazla tasarım ve beceri atölyesi açtıklarını ifade ederek, “Bu alanlar otomasyonun, kodlamanın, robotiğin olduğu, üç boyutlu çalışmaların olduğu atölyelerden oluşuyor. Bu konuda yetişen çocuklarımızın binlercesi de TEKNOFEST gibi yarışmalara hazırlanıyorlar” dedi.


Afyonkarahisar Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından bir termal otelde Kendin Yap Atölyesi Uluslararası Farkındalık Festivali düzenlendi. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, online katıldığı festivalde tasarım ve beceri atölyelerinin önemine değinerek, çocukların bu alanlarda kendilerini bütünsel olarak geliştirdiklerini söyledi. Bakan Selçuk konuşmasına şöyle devam etti:


“Bizim eğitim sistemimizde bir değişimi ortaya koymak, dünyadaki bu değişimlere ayak uyduran, uyum sağlayan bakış açısı geliştirmek son derece kritik hale geliyor. Çocuklarımızın akademik becerilerinin yanı sıra sanatsal becerilerinin, sadece idrak eğitimi değil de vicdan eğitimi ve bunun yanı sıra çocuklarımızın bütünsel gelişimiyle ilgili sosyal, duygusal, fiziksel gelişimiyle ilgili çok daha üst bir perspektiften bakma ihtiyacımız var. Bu bağlamda dijital beceriler de ayrı bir önem taşıyor. Çünkü, günümüzün artık okur yazarlığının bu hale gelmiş olması çok önemli. Bu yüzden de drama, sanat ya da teknoloji eğitimi, kodlama, otomasyon, robotik, üç boyutlu tasarımlar, bunların tamamının söz konusu olduğu 10 binden fazla atölye açtık Türkiye’de. Buna tasarım beceri atölyeleri diyoruz. Tasarım beceri atölyelerinin tamamı bu bahsettiğimiz başlıklar altında ve yaklaşık 2 bin 500 tanesi de otomasyonun, kodlamanın, robotiğin olduğu, üç boyutlu çalışmaların olduğu atölyelerden oluşuyor. Bu konuda yetişen çocuklarımızın binlercesi de TEKNOFEST gibi yarışmalara hazırlanıyorlar. Ulusal ve uluslararası platformlarda çalışıyorlar.”


Bakan Selçuk’un konuşmasının ardından katılımcılar öğrencilerin hazırlamış olduğu çalışmaları inceledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.