EKONOMİ - 11 Ekim 2021 Pazartesi 14:35

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’den ’Zam’ açıklaması

A
A
A
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’den ’Zam’ açıklaması

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Türkiye tarihinin son 50 yılında düşük ücretli işçilere en yüksek zammı gerçekleştiren sözleşmeyi yaptıklarını vurguladı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Türkiye tarihinin son 50 yılında düşük ücretli işçilere en yüksek zammı gerçekleştiren sözleşmeyi yaptıklarını vurguladı. Bilgin, “Önce düşük gelirli işçileri korumak mecburiyetindeyiz, ondan sonra yüzdelik zammı tartışabiliriz” dedi.


Türk-İş Genel Merkezi tarafından Afyonkarahisar’da gerçekleştirilen “Pandemi Döneminde Çalışma Hayatında Güncel Gelişmeler” konulu eğitim programı açılışında konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Bakan olduğu günlerde bir sorun olarak görülen kamu sözleşmesini başarıyla gerçekleştirdiklerini belirtti. Bakan Bilgin, “Türkiye tarihinin son 50 yılında, belki de tüm sözleşme tarihinde kamuda bilhassa düşük ücretli işçilere en yüksek zammı gerçekleştirerek bu sözleşmeyi başardık. Bir işyerinde çalışanlar arasında ücret farkı ülkenin yaşadığı gelir dağılımı sorunların daha farklı bir düzeydeyse, daha göze batar bir düzeydeyse orada iş barışı olmaz. Yani bir yerde asgari ücretli işçi çalışıyor, orada asgari ücretliyle diğer işçiler arasındaki fark, mesafe, makas açılmışsa orada iş barışı olmaz. Önce düşük gelirli işçileri korumak mecburiyetindeyiz, ondan sonra yüzdelik zammı tartışabiliriz yada konuşabiliriz. Onun için biz en düşük ücreti alan işçilerimize seyyanen 4 bin liranın üzerinde bir zam yaparak onlara 4 bin liraya çektik. Ondan sonrada yüzdelik zammı konuştuk. Bu Türk kamu çalışma hayatında kamu işçileri açısından sadece bir ücret artışı değil bir sosyal dengenin kurulması açısından da önemli bir adımdır. Bunlar Türkiye’nin sosyal devlet imkanlarının gücünü ifade etmektedir” diye konuştu.



“Sosyal devlet uygulamalarından vazgeçmeden Türkiye’yi büyütmek mümkündür”


Sosyal devlet uygulamalarından vazgeçmeden Türkiye’yi büyütmenin mümkün olduğunu kaydeden Bakan Bilgin, “Siz bakmayın Türkiye fert başına düşen milli geliri 8-10 bin dolar arasında gelip giden 11 bin dolara bir ara çıkan, ülkenin gayri safi milli hasılası yaklaşık 1 trilyona yaklaştı, şimdi 800 milyar civarında. Ama bu rakamın çok daha üzerinde olan, bu göstergelerin çok daha üzerinde olan ülkeler rağmen Türkiye’nin sosyal hayatında, sosyal dengelerinde yapılacak düzenlemelerle daha ileriye mesafe kat etmemiz mümkündür. Sosyal devlet uygulamalarından vazgeçmeden Türkiye’yi büyütmek mümkündür, bunu daha da hızlandırmak mümkündür” dedi.



“Türkiye içine kapansın, tam kapanma olsun diyenler aslında Türk ekonomisinin batmasını isteyenler”


Panrdemi döneminde ‘Türkiye içine kapansın, tam kapanma olsun’ diyenlerin aslında Türk ekonomisinin batmasını isteyenler olduğunu söyleyen Bakan Bilgin şu ifadelere yer verdi:


“Geçtiğimiz dönemlerde karşılaştığımız sorunlardan birisi, bilhassa pandeminin etkisiyle karşılaştığımız sorunlardan biri Türkiye’nin çalışma hayatının büyüme sorununu çözecek şekilde ayakta kalmasıydı. Yani pandemide memurlar, kamu görevlileri, devlet daireleri içine kapandı uzun tatiller oldu. Özel sektörde kısa çalışma döneğini uyguladığımız bazı özellikle küçük ve orta işletmelerde yaygındı bu; üretime ara verilen işletmeler oldu. Ama Türkiye’nin bütününe baktığımız zaman Türkiye’nin üretim gücünü ayakta tutacak bütün çalışma hayatını dinamik bir şekilde ayakta tutacak bir programı Türkiye uygulamayı başardı. ‘Türkiye içine kapansın, tam kapanma olsun’ diyenler aslında Türk ekonomisinin batmasını isteyenlerdi. Ama Türkiye bunu ayakta tuttu ve Türkiye çok şükür yaklaşık 200 milyar dolar bir ihracatı sanayi üretimiyle gerçekleştirdi. Son açıklanan sanayi üretimindeki büyüme rakamları da bunun daha ileriye doğru gideceğini gösteriyor.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Bakan Yardımcısının basın açıklaması sırasında deprem oldu İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde basın açıklaması yaparken deprem meydana geldi. İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu, depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Karaloğlu 4 ilçe 37 köyde 385 konut, 87 ahır, 11 cami ve 1 fırında hasar meydana geldiğini belirterek, “Sulusaray merkezli 5 deprem meydana geldi şu ana kadar, 41 de artçı oldu. Ben Tokat ve Yozgat’taki tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim beterinden korusun, muhafaza etsin. En büyük tesellimiz şu ana kadar herhangi bir yaralımız ve can kaybımız yok. Arkadaşlarımız, ekiplerimiz şu anda sahada köylerin tamamı tarandı. Tokat’ta 3 ilçe, Yozgat’ta 3 ilçede olmak üzere depremden etkilenen tüm köylerimiz şu anda taranmış durumda. Tokat’ta şu ana kadar 112 acil çağrı merkezimize 576, Yozgat’ta 250 deprem kaynaklı vatandaş ihbarı var. Ön incelemeler sonucunda Tokat ilimizde 3 ilçe, 30 köyde, 191 konutta ve 84 ahırda, 7 cami ve 1 fırında hasarlar var, bunlar yıkık değil hasarlı. Yozgat ilinde 1 ilçede 7 köyde 94 konutta, 4 cami ve 3 ahırda ön hasar tespitlerimiz var” dedi. “Hasarlı evlere girmeyin” Hasarlı evlere girilmemesi çağrısında bulunan Karaloğlu, "Evinde hasar olan, çatlağı olan hiçbir vatandaşımız evini kullanmasın. Biz onları alıp misafir etmeye hazırız. Yurtlar hazır hale getirildi. Vatandaşımıza çağrı yapıldı. Şu ana kadar 30 vatandaşımız yurtlarda kalmak için müracaatta bulundu. Sayın valimizin verdiği bilgiye göre şu anda bölgedeki kamu kurum ve kuruluşlarında bir hasarımız yok. Okullarımızda, kamu hizmet binalarında herhangi bir hasarımız yok, inşallah binalarımızda kamu hizmeti vermeye de devam edeceğiz. Kumanyalar hazırlandı şu anda dağıtılıyor. Yine Tokat’ta üç ilçemizde sıcak yemek çıkartmak üzere aş evlerimiz oluşturuluyor. İnşallah vatandaşımıza sıcak yemek imkanımızda sunulacak. Şu anda bölgede ulaşımda, alt yapıda, elektrik ve haberleşmede herhangi bir sorunumuz yok. Yollarımız açık, enerjisi olmayan ve haberleşme imkanı olmayan köyümüz yok. Tedbir olarak Tokat’ta bir gün eğitime ara verdik. Yozgat ilimizde ise Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde yine eğitime bir gün ara vermiş olduk” dedi. “750 Personel 150 araç bölgede” Karaloğlu, 150 araç ve 750 personelin bölgede görev aldığını ifade ederek, “Diyarbakır’dan Van’a kadar birçok ilimizden arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşmış durumda. Yerel ekipler de bölgeye ulaştı. Şu anda bölgede 750 personelimiz vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere bekliyor. 150 yardım aracı da bölgeye ulaşmış durumda” şeklinde konuştu. “Dezenformasyon uyarısı” Karaloğlu açıklamasında dezenformasyon uyarısında bulunarak şunları söyledi: “Sosyal medyada maalesef yine dezenformasyonlar var. Vatandaşımıza çağrımız AFAD tarafından açıklanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleridir. Biz vatandaşlarımızı AFAD üzerinden çok hızlı bir şekilde bilgilendiriyoruz. Vatandaşımızın tereddüdü olmasın.” Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı, açıklama yaptığı sırada deprem meydana geldi. Karaloğlu, "Şu anda artçı sarsıntıyı hep birlikte yaşadık. Rabbim hepimizi, ülkemizi korusun" dedi.
İstanbul Jose Mendilibar: "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık" Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, Fenerbahçe ile çok zor bir maç oynadıklarını belirterek, "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe ile karşılaşan Olympiakos, penaltı atışları sonunda galip gelerek yarı finale yükseldi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, "Çok zor bir oyun oynadık. Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. 10. dakikada golü yemiştik fakat dayandık. İlk devrede dayanma gücümüzü iyi kullandık. Topu rakibe verip yorma yoluna gittik. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" ifadelerini kullandı. "Kendimi şanslı hissediyorum" Mendilibar, "Avrupa kupalarında yarı finale kalmasında takımın başında antrenör olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Umarım daha ileriye taşıyabiliriz. Şu anda kalemizi koruyan Tzolakis, başta ikinci kalecimizdi. Sonra kaleyi devraldı. Topun auta gitmesine şans diyebilirsiniz ancak kalecinin kurtarışına şans diyemeyiz. Bir çalışma sonucu oluyor bunlar" diye konuştu. "Kariyerim boyunca penaltılara bakmadım" Penaltı atışlarını izlemediği ve sırtını dönmesiyle ilgili sorulan soruya İspanyol teknik adam şu yanıtı verdi: "Ben bütün kariyerim boyunca penaltılara bakmadım. Bunu totem olarak yaptığımı size açıklamak isterim."