SAĞLIK - 20 Mayıs 2020 Çarşamba 16:24

Covid-19’a karşı hiç denenmemiş bir tedavi yöntemi

A
A
A
Covid-19’a karşı hiç denenmemiş bir tedavi yöntemi

Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi (AFSÜ) salgınla ilgili bugüne kadar Türkiye’de hiç denenmemiş bir tedavi yöntemi üzerine çalışmalar yapacak.

Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi (AFSÜ) salgınla ilgili bugüne kadar Türkiye’de hiç denenmemiş bir tedavi yöntemi üzerine çalışmalar yapacak. Üniversitede görevli bilim insanları "ivermectin" tedavisinin virüs bulaşmış ve yoğun bakım servisinde yatan hastalar üzerinde olumlu ve ya olumsuz etkilerini araştıracak.


Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Sağlık Bakanlığı’ndan onay alarak Korona virüsüne karşı yeni bir tedavi yöntemini araştırmaya başladı. Ağır Seyirli ‘Covid-19’ hastalarında tedaviye ivermektin eklenmesinin etkinliğinin ve güvenliğinin değerlendirileceği araştırma da 3 üniversiteden bilim insanlarının çalışmaları yer alacak. İlk olarak 60 hasta üzerinde uygulanacak olan tedavi yönteminde 2 ay içerisinde olumlu veya olumsuz bir sonuca ulaşılması bekleniyor. AFSÜ’nün tedavi araştırmasına İstanbul Sağlık Bilimleri Üniversitesi Sultan 2. Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Ankara Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim Araştırma Hastanesi bilim insanları da dahil edilerek çok merkezli bir çalışma yapılması planlanıyor.



Ülkemizde ilk olma özelliği taşıyor


Başlatılan tedavi çalışmasıyla ilgili açıklamalarda bulunan AFSÜ Rektörü Prof. Dr. Nurullah Okumuş, pandemi sürecinde bu hastalıkla mücadeleye destek olmak amacıyla araştırmalara başladıklarını söyledi. Türkiye’de bugüne kadar kullanılmayan bir ilacın üzerinde korona virüsteki etkinliği ve güvenini araştırmaya başladıklarının bilgisini veren Rektör Okumuş şöyle devam etti:


“Bu çalışmaların neticesinde ülkemizde şu anda mevcutta kullanılan tedavi yöntemleri dışında başka bir ilacın veya molekülün korona virüsle mücadelede kullanılıp kullanmayacağı konusunda bir çalışmaya başladık. Şuanda bu çalışma ülkemizdeki mevcut tedaviler dışında bir ilacın korona virüsteki etkinliği ve güvenini araştıran Sağlık Bakanlığı’nın onayını almış ilk ve tek araştırma olma unvanını taşıyor.”



Çok merkezli bir çalışmanın startını verdik


AFSÜ’de yürütücü koordinatörün kendisi olduğunu kaydeden Rektör Okumuş: “İvermectin adını verdiğimiz daha önce hayvanlarda parazitel enfeksiyonlarda kullanılan bunun yanında Batı nil virüsü hiv enfeksiyonu gibi bazı viral enfeksiyonlarda da tedavideki etkinliğinin araştırıldığı ilacı Sağlık Bakanlığı’ndan resmi onay olarak üniversitemiz öncülüğünde araştırıyoruz projenin başında yürütücü olarak ben bulunuyorum. Üniversitemizde sorumlu araştırmacı Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Neşe Demirtürk, diğer araştırmacılarımız Dr. Öğretim Üyesi Semiha Orhan ve Dr. Öğr. Üyesi Petek Şarlak Konya yer alıyor. Bununla birlikte İstanbul Sultan 2. Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Ankara Gülhane Eğitim Araştırma Hastanesi bilim adamları da çalışmada yer alıyor. 3 merkezde yani çok merkezli bir çalışmanın startını vermiş bulunuyoruz” dedi.



Sonuçları paylaşacağız


Çalışma sonunda elde edilen sonuçların tüm bilim dünyasıyla paylaşılacağının altını çizen Okumuş sözlerini şöyle sürdürdü:


“Bu ilacı ağır korona virüs enfeksiyonu olan yoğun bakımda yatan hastalar üzerinde deneyeceğiz. Bu hastalardaki etkinliği ve güvenilirliğini araştıracağız. İnşallah hayırlı sonuçlara ulaşırız. Elde ettiğimiz sonuçlar olumlu veya olumsuz fark etmez çünkü olumsuz olması da bilime katkıdır. Elde ettiğimiz sonuçları tüm bilim camiasıyla bilimsel platformda inşallah paylaşacağız.”


İvermectin ilacıyla ilgili dünyada bir tane laboratuvar çalışmasının olduğunu kaydeden Okumuş: “İlacın 48 saat içerisinde kandaki enfekte dokulardaki tüm virüsü yok ettiğine dair Avustralya’da yapılan bir çalışma var. Bunun yanında şu anda bir çalışma devam ediyor. ABD’de yayınlanmış bir çalışma var. Ancak randomize kontrollü bir çalışma değil yani bilimsel etkinliği ve güvenirliğinin bilimsel platformda tartışılabilecek bir çalışma değil ama oldukça yüksek vaka sayısına sahip ve tüm dünyadan farklı ülkelerden tesadüf olarak veya tek tek ivermectin verilen hastaların sonuçları derlenmiş. Bu çalışma daölüm oranını yüzde 8.4’ten 1.7 ye kadar düşürdüğünü ve hastaların hızlı bir şekilde iyileştiğini belirten bir çalışma. Bunun yanında şuanda bir çalışma Mısır’da bir de Hindistan’da başlatılmış durumda” diye konuştu.



2 ayda sonuçlandıracağız


Çalışmanın 60 vaka üzerinden gerçekleştirileceğine dikkat çeken Okumuş sözlerini şöyle sürdürdü:


“30’u vaka gurubu yani ivermectin tedavisi verilecek gurup. Bunun yanında 30 vaka da kontrol grubu. Hem kontrol grubu hem de ivermectin verilecek grupta tüm hastalar sağlık bakanlığı ve Bilim Kurulu tarafından hazırlanmış olan rehberler ışığında belirlenmiş tedavileri almaya devam edecekler. Yani biz bu çalışmamızda normal bilim kurulunun vermiş olduğu tedaviye ek olarak ivermectin kullanacağız. Ve ivermectinin bu süreçteki etkinliğini ve güvenliğini araştıracağız. Sonuçta 30 vaka 30 kontrol vakası olacak. Biz yaklaşık bir 2 ay içerisinde çalışmayı tamamlamayı umuyoruz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.