SPOR - 04 Haziran 2020 Perşembe 09:31

Dünya Motokros Şampiyonası’nın tarihi belli oldu

A
A
A
Dünya Motokros Şampiyonası’nın tarihi belli oldu

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde 3.

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde 3. kez Afyonkarahisar’da düzenlenecek Dünya Motokros Şampiyonası, 4-5-6 Eylül tarihlerinde gerçekleşecek ve korona virüs sürecinde normalleşmenin ilk adımları bu şampiyonayla atılacak.


Cumhurbaşkanlığı himayesinde Afyonkarahisar Belediyesi’nin destekleriyle Türkiye Motosiklet Federasyonu tarafından organize edilen Dünya Motokros Şampiyonası’nın tarihi belli oldu. 4-5-6 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek Afyonkarahisar Motosiklet ve Spor Festivali’nde; Dünya Motokros Şampiyonası MXGP, Dünya Motokros Şampiyonası (Gençler) MX2, Dünya Kadınlar Motokros Şampiyonası WMX, Avrupa Motokros Şampiyonası (Open) EMX Open’ın yer aldığı 4 büyük yarış yapılacak.



Zeybek: "Bu şampiyona normalleşme sürecinin mesajı olacak"


Aftonkarahisar Belediye Başkanı Mehmet Zeybek, Afyonkararhisar’da 3.’sü düzenlenen Motokros Şampiyonası ile dünyaya normalleşme sürecinin mesajını vereceklerini belirtti. Zeybek, “Dünyayı kasıp kavuran bir korona virüs hadisesi var. Bundan dolayı dünyada olduğu gibi ülkemizde de spor müsabakaları, ligler, şampiyonaların tamamı ötelenmişti. Çok şükür dünyada belki de korona virüsle mücadelede en iyi, en olumlu tedbirleri alan tek ülkeyiz. Normalleşme sürecine de inşallah önümüzdeki günlerde, önümüzdeki aylarda gireceğiz. Normalleşme sürecine girdiğimiz andan itibaren de Zafer Haftasıyla birlikte eylül ayının ilk haftasında Dünya Motokros Şampiyonası’nın güzel ilimiz Afyonkarahisar’da 3.’sünü gerçekleştirerek bir mesaj vermek istiyoruz. Burada Cumhurbaşkanlığımız himayesinde 3.’sünü tertipleyeceğimiz şampiyona dolayısıyla Cumhurbaşkanımıza çok teşekkür ediyoruz, şükranlarımızı sunuyoruz. Korona virüs müptelasından da kurtuluşumuzun bir nişanesi olarak bu şampiyonaya ev sahipliği yapacağız” diye konuştu.



Ülke: “Bu krizi fırsata çevirmeyi düşünüyoruz”


Türkiye Motosiklet Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Mahmut Nedim Ülke ise tarihin netleştiğini belirterek, 4-5-6 Eylül’de Dünya Motokros Şampiyonası’na, Afyonkarahisar’ın ev sahipliği yapağını bildirdi. Ülke, “Aynı zamanda Türkiye, Motofest’e ev sahipliği yapacak. İnşallah sanki ilk sene heyecanıyla, ilk 2 seneden çok daha iyi bir organizasyonu yapmayı planlıyoruz başkanımla. Türkiye Motosiklet Federasyonu olarak biz de bu krizi gerçekten Afyonkarahisar ve ülkemiz adına fırsata çevirmeyi düşünüyoruz. Çünkü turizm sektörü çok büyük bir darbe aldı, bu turizm sektöründe de Türkiye’nin tanıtımına Afyonkarahisar ve Dünya Motokros Şampiyonası ile çok önemli mesajlar vereceğiz. Türkiye’nin ne kadar düzenli bir ülke olduğunu, Afyonkarahisar’ın termalde ne kadar önemli bir şehir olduğunu Dünya Motokros Şampiyonası ile birlikte herkese duyurmuş olacağız. En son uluslararası federasyonla görüştük, aslında ilk iki yarış yapılmıştı mart ayının 1. ve 2. haftası, Hollanda’yla ve İngiltere ile başlayan yarış ara vermişti. Ağustos’un ilk haftası Rusya, Slovakya ve 23 Ağustos’ta Falyanda yarışı yapılacak. 5-6 Eylül’de de Türkiye’de gerçekleşecek. Şu anda takvim itibariyle 6. yarış Türkiye’de olacak. Aslında bu da bizim için çok daha değerli bir hale geldi. Hem yarışçı sayısı, hem de gelen anlamında çok daha artış olacak ve bir de bu sene her sene kaçırdığımız üniversite öğrencilerini de ağırlamış olacağız bu tarihte” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.